T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2024/3688
K. 2024/6938
T. 16.4.2024
FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞI ( Dosya Kapsamında İhbar Olunan Şirket Tarafından Sunulan ve Davacı İmzası Taşıyan Puantaj Kayıtlarının Bulunduğu Anlaşılmakla Öncelikle Puantaj Kaydı Bulunan Dönem Bakımından Tanık Beyanlarına Göre Dava Konusu Alacak Taleplerinin Tespit Edilmesi Hatalı Olup Buna Göre Puantaj Kayıtlarının Bulunduğu Dönem Bakımından Fazla Çalışma Hafta Tatili İle Ulusal Bayram ve Genel Tatil Alacaklarının Bu Kayıtlara Göre Hesaplanması Gerektiği )
PUANTAJ KAYDI ( Fazla Mesai/Davacının İşyerinde Saat 18.00'den Sonra Çalıştığının Tanık Beyanları İle Tam Olarak İspatlanamadığı Anlaşılmakla Davacının Puantaj Kaydı Bulunmayan Dönem Bakımından Ayda İki Hafta Haftanın 6 Günü 08.00-18.00 Saatleri Arasında Çalıştığı ve Haftalık 9 Saat Ayın Diğer İki Haftasında da Haftanın 7 Günü Aynı Saatlerde Çalıştığının Kabulüyle Haftalık 10,5 Saat Fazla Çalışma Yaptığının Kabulü Dosya Kapsamına Uygun Düşeceği )
FAZLA MESAİNİN HESAPLANMASI ( Dosya Kapsamında İhbar Olunan Şirket Tarafından Sunulan ve Davacı İmzası Taşıyan Puantaj Kayıtlarının Bulunduğu Anlaşılmakla Öncelikle Puantaj Kaydı Bulunan Dönem Bakımından Tanık Beyanlarına Göre Dava Konusu Alacak Taleplerinin Tespit Edilmesi Hatalı Olup Buna Göre Puantaj Kayıtlarının Bulunduğu Dönem Bakımından Fazla Çalışma Hafta Tatili İle Ulusal Bayram ve Genel Tatil Alacaklarının Bu Kayıtlara Göre Hesaplanması Gerektiği )
4857/m.17,32,41,44,63,120
ÖZET: Uyuşmazlık; uygulanacak hukuk, ücretin miktarı, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı; davacının haftanın 2 günü günde 11 saat, haftanın 4 günü günde 14 saat çalıştığı, ayda iki hafta tatilinde de çalışmasına devam ettiği, hafta tatili çalıştığı günlerde günlük 11 saat çalıştığının kabulüyle haftalık ortalama 27 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
Dosya kapsamında ihbar olunan Şirket tarafından sunulan ve davacı imzası taşıyan puantaj kayıtlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle puantaj kaydı bulunan dönem bakımından tanık beyanlarına göre dava konusu alacak taleplerinin tespit edilmesi hatalıdır. Buna göre puantaj kayıtlarının bulunduğu dönem bakımından fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bu kayıtlara göre hesaplanması gereklidir.
Puantaj kaydı bulunmayan dönem bakımından ise davacının yaptığı işin niteliği, işin gerektirdiği çalışma düzeni, puantaj kayıtları ve davacı tanıklarının beyanları ile davacı tarafın dava dilekçesinde çalışma saatlerine ilişkin beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının, işyerinde saat 18.00'den sonra çalıştığının tanık beyanları ile tam olarak ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının puantaj kaydı bulunmayan dönem bakımından ayda iki hafta haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı ve haftalık 9 saat , ayın diğer iki haftasında da haftanın 7 günü aynı saatlerde çalıştığının kabulüyle haftalık 10,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya kapsamına uygun düşecektir. Tanık beyanlarına göre hesaplanacak dönem bakımından, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının şimdiki gibi kabulü gereklidir. İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası verilecek kararda ilk kararı davalı tarafın temyiz ettiği dikkate alınarak söz konusu alacaklar hakkında, davalı yanın usuli kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.04.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde formen olarak çalıştığını, ücretinin en son net 1.800,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, işyerinde haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, iş yoğunluğuna göre saat 18.00'den aşağı olmamak üzere 21.00'e kadar çalıştığını, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına devam ettiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının dava dışı şirketlerde çalıştığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, dava konusu alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ihbar olunan dava dışı ... ve ... Şirketleri tarafından sunulan beyan dilekçesinden ve yurt dışı iş sözleşmesinden davacının Türkmenistan'da yüklenicisinin davalı Şirket olduğu inşaat işinde çalıştığı, emsal ücret araştırması, davacının kıdemi, yaptığı iş, davacı tanıklarının davacının elden ödeme iddiasını doğrulayan beyanları ve banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının iddiasını ispatladığı kabul edilerek net 1.800,00 USD ücretle çalıştığı, istifa dilekçesinin boşluk doldurma hâlinde matbu şekilde hazırlandığı, söz konusu dilekçenin istifa olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, davalı işverence iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle de davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının yıllık izin talebinin zamanaşımına uğradığı, dinlenen tanıkların, davacının fazla çalışmalarının olduğunu, hafta tatillerinden ayda iki kez dışında yararlanamadığını, dinî bayramlarda bir gün haricinde ulusal ve dinî bayramlarda çalışma yaptığını beyan ettikleri, bu beyanlar dikkate alındığında davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı, bir kısım hafta tatillerini kullanamadığı, ulusal ve dinî bayramlarda çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının mutad işyerinin Türkmenistan olduğunu, bu nedenle somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanmasının gerektiğini, davacının, müvekkili Şirkette çalışmasının bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ücretinin hatalı olarak tespit edildiğini, müvekkili Şirketin davacının alacaklarından sorumlu olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta davalının cevap dilekçesinde yabancı hukukun uygulanması gerektiğini savunmadığı, hukuk seçiminin bu şekilde taraflarca açık ya da zımni şekilde yapılabileceği, Türk hukukunun uygulanması konusunda tarafların zımni anlaşma yaptığının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi'nin Türk hukukuna göre verdiği kararın bu yönüyle yerinde olduğu, davacının ihbar olunan dava dışı Mepcar ve Visor Şirketleri tarafından yurt dışı iş sözleşmesiyle çalıştırıldığı, söz konusu Şirketlerin Türkmenistan'daki yüklenicisinin davalı Şirket olduğu, yurt dışı giriş çıkış kayıtları, taraflar arasındaki sözleşme ve banka dökümleri ile puantaj kayıtlarında davalı Şirketin isim ve ünvanı bulunması nazara alındığında, davalı Şirketin asıl işveren olduğu, davacının aylık 1.800,00 USD ücretle çalıştığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; uygulanacak hukuk, ücretin miktarı, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 371. maddesi.
2. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63. maddeleri ile aynı Kanun'un 120. maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar diğer delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı; davacının haftanın 2 günü günde 11 saat, haftanın 4 günü günde 14 saat çalıştığı, ayda iki hafta tatilinde de çalışmasına devam ettiği, hafta tatili çalıştığı günlerde günlük 11 saat çalıştığının kabulüyle haftalık ortalama 27 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
9. Dosya kapsamında ihbar olunan Şirket tarafından sunulan ve davacı imzası taşıyan puantaj kayıtlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle puantaj kaydı bulunan dönem bakımından tanık beyanlarına göre dava konusu alacak taleplerinin tespit edilmesi hatalıdır. Buna göre puantaj kayıtlarının bulunduğu dönem bakımından fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bu kayıtlara göre hesaplanması gereklidir.
10. Puantaj kaydı bulunmayan dönem bakımından ise davacının yaptığı işin niteliği, işin gerektirdiği çalışma düzeni, puantaj kayıtları ve davacı tanıklarının beyanları ile davacı tarafın dava dilekçesinde çalışma saatlerine ilişkin beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının, işyerinde saat 18.00'den sonra çalıştığının tanık beyanları ile tam olarak ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının puantaj kaydı bulunmayan dönem bakımından ayda iki hafta haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı ve haftalık 9 saat , ayın diğer iki haftasında da haftanın 7 günü aynı saatlerde çalıştığının kabulüyle haftalık 10,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya kapsamına uygun düşecektir. Tanık beyanlarına göre hesaplanacak dönem bakımından, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının şimdiki gibi kabulü gereklidir.
11. İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası verilecek kararda ilk kararı davalı tarafın temyiz ettiği dikkate alınarak söz konusu alacaklar hakkında, davalı yanın usuli kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.04.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır