"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/10825
Karar No : 2025/1977
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... 2- ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ...ili, ... ilçesi, ... (...) Mahallesinde ...... Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Projesi kapsamında yapılan toplulaştırma işleminin ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... K:... sayılı kararda; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; davacıların hissedarı oldukları ...ili, ... ilçesi, ... (...) Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan toplulaştırmada, Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatına uygun olarak toplulaştırma alanında tüm parsellerden %2,2413 oranında ortak katılım payı kesildiği, davacılara ait, eski (toplulaştırma öncesi) ... nolu parselin toplulaştırma neticesinde (yeni) ... ada ... nolu parselde toplandığı ve davacılara verildiği, dava konusu ... parsel üzerinde bulunan naranciye bahçesi ve evin arsası korunarak davacılar adına tescil edildiği, davacı ... ...’un hissedar olduğu eski ... parselin hak edişinden oluşan 2.153,51 m2’lik alan dava konusu ... ada ... parsel alanına dahil edildiği, bu hissenin ise 25.02.2020 tarihinde toplulaştırma Tapu-Kadastro kontrol işlemleri sırasında davacı ... tarafından ...'a satıldığı, davacılar tarafından, ... parselin toplulaştırma öncesi niteliği Narenciye bahçesi iken toplulaştırma sonucu tarla olarak tescil edildiği ileri sürülmüş ise de, dava konusu ... mahallesi, ... ada, ... nolu, 50.809,50 m2 alanlı parselin tapudaki niteliğinin Narenciye bahçesi olduğu anlaşıldığından, tüm bu hususlar dikkate alındığında, dava konusu toplulaştırma işleminde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Toplulaştırma uygulamasından sonra parsellerine bir başka 3. şahsın hissedar yapıldığı, bu şahsın 49 dönümlük bahçe, ev, havuz ve sulama sistemine hissedar yapıldığı, yerinin % 6 küçültüldüğü ve yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasının ve küçülmesinin önlenmesini ... sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.
Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin, işlem tarihinde yürürlükte olan "Toplulaştırma" başlıklı 20. maddesinde, toplulaştırmanın, uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlemesine dair diğer hususları kapsayacağı; "Talimat Hazırlanması" başlıklı 71. maddesinde, Genel Müdürlüğün bu Yönetmeliğin uygulamasını sağlamak, kolaylaştırmak, tamamlamak ya da açıklamak maksadıyla talimat çıkarmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Haziran 2010'da çıkarılan "Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı"nın 3. maddesinde, "sabit tesis", ev, ahır, samanlık, ağıl, ambar, kuyu vb. yapılarla bağ, bahçe ve ağaçlık arazi olarak tanımlanmış, "Yeni Parsel Planlarının Hazırlanması" başlıklı 19. maddesinde yer alan "Yeni Parselasyon Planlamasında Dikkat Edilecek Hususlar" başlıklı bölümde, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisine eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılması, maliklerin istekleri dikkate alınarak arazisinin yoğun olduğu bölgede veya en büyük parselinin etrafında toplanarak arazi verilmeye çalışılması, umumi yola (asfalt, şose) bitişik olan parsellerin yine imkanlar ölçüsünde aynı yerde verilmesi, toplulaştırma alanındaki işletme yapı ve tesisleri ile bağ, bahçe vb. sabit tesislerin imkan ölçüsünde maliklerine verilmesi, birden fazla sabit tesisi bulunan maliklerin bu arazi parçalarından mümkün olduğu kadar birinin etrafında tercih vermek zorunda olması, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsel şeklinin zorunlu durumlar dışında dikdörtgen olmasına ve en/boy oranının 1/3 - 1/7 arasında bulunmasına dikkat edilmesi, toplulaştırma yapılan köyler arasında sınır düzeltmesinin 3083 sayılı Kanunun 14. maddesine göre ve değer eşitliği sağlanarak yapılması, değişiklik yapıldığında köy sınırlarının yol, kanal gibi sabit sınırlara dayandırılmasına çalışılması, ancak zorunlu hallerde parsel sınırının köy sınırı olarak değerlendirilmesi, işletmeyi oluşturan maliklere ait arazinin bir arada değerlendirilebilmesi, maliklerin istekleri halinde tek parselde payları oranında adlarına hisseli olarak tescil edilmesi, parsel yerleştirilmesinde hısım ve hasım ilişkilerine dikkat edilmesi, arazi maliklerinden birden fazla ve komşu köylerde arazisi bulunanların arazilerinin ikamet ettikleri köyün sınırına yakın olacak şekilde planlanmaya çalışılması, blokların düzgün şekilli olmayan kısımlarına büyük parsellerin yerleştirilmeye çalışılması, düşük dereceli arazinin mümkün olduğu ölçüde eski sahiplerine bırakılması veya kendi aralarında toplulaştırılması, verasete iştiraklerden aynı maliklere ait olan arazinin bir işletme olarak değerlendirilmesi, davalı arazinin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilmesi, hisse uyuşmazlıkları giderilemeyen parsellerin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilerek eski maliklerine aynı hisselerle tescil ettirilmesi, bu araziden malik ve hisse oranları aynı olanların bir arada toplulaştırılabilmesi, Talimatın 9. maddesi kapsamında yer alan tesislerin bulunduğu parsellerin, planlamada öncelikle bulunduğu yerde bırakılmaya çalışılması hususlarına dikkat edilmesi gerektiği kurallarına yer verilmiştir.
Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde, "sabit tesis", ev, ahır, samanlık, ambar, kuyu gibi yapılar ile dikili ve kapama meyve bahçesi niteliğindeki tarım arazileri olarak tanımlanmış, "Parsellerin Yeniden Düzenlenmesi" başlıklı 16. maddesinde ise; sabit tesisler ile çevre ve doğaya görünüm güzelliği veren arazi, yapı ve tesislerin mümkün olduğunca eski maliklerine verilecek şekilde parselasyon planlaması yapılacağı, ancak mal sahibinin birden fazla bu özellikte sabit tesisi var ise malikin bunlardan birinin etrafındaki toplulaştırma isteğinin dikkate alınacağı düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı ...’a ait, eski ... nolu, 21.300,00 m2 alanlı parsel 5/16 hisse ve hisseye düşen 6.656,25 m2 alan iken toplulaştırma sonucu, yeni ... ada, ... nolu, 18.769,03 m2 alanlı parsel, 4454/18769 hisse, hisseye düşen 4.453,58 m2 ve yeni ... ada ... nolu, 50.809,50 m2 alanlı parsel, 2154/50810 hisse, hisseye düşen 2.153,51 m2 (Toplulaştırma sırasında ...’a satılan hisse) yer verildiği, davacı ...'a ait, eski ... nolu, 49.775,00 m2 alanlı parsel 1/2 hisse ve hisseye düşen 24.887,50 m2 alan iken toplulaştırma sonucu, yeni ... ada ... nolu, 50.809,50 m2 alanlı parsel, 24328/50810 hisse, hisseye düşen 24.328,00 m2 yer verildiği, davacı...'e ait, eski 1063 nolu, 49.775,00 m2 alanlı parsel 1/2 hisse ve hisseye düşen 24.887,50 m2 alan iken toplulaştırma sonucu, yeni ... ada ... nolu, 50.809,50 m2 alanlı parsel, 24328/50810 hisse, hisseye düşen 24.328,00 m2 yer verildiği görülmektedir.
Davacılar ... ve ...’e ait dava konusu ... parsel üzerinde naranciye bahçesi ve ev bulunduğu, parselin kapama meyve bahçesi vasıflı olduğu ve parsel üzerindeki bahçe ve evin yönetmelikte sabit tesis olarak kabul edildiği, toplulaştırma sonucu dava konusu ... parsele karşılık, kök parsel üzerinde ... ada ... nolu parselin tahsis edildiği, bahçe ile evin davacı malikler adına tapuda tescil edildiği, ancak dava konusu ... parselin hak ediş alanı ile bahçe ve evin kapladığı alanın tam olarak örtüşmediği, eksik kalan bu alan için davacı ...’un hissedar olduğu eski ... parselin hak edişinden oluşan 2.153,51 m2’lik alanın dava konusu ... ada ... parsel alanına dahil edildiği, ancak bu hissenin 25/02/2020 tarihinde davacı ... tarafından ...'a satıldığı dikkate alındığında, toplulaştırma uygulamalarında oluşturulacak parsellerde hisse durumlarının gözetilerek, taşınmazların verimli şekilde kullanımının sağlanması gerekmekte olup, toplulaştırma işlemi yapılırken davacıların parselinin 3. şahısla hissedar yapılması toplulaştırma amaç ve ilkelerine uygun olmadığından, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz yönünden toplulaştırma işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 25/03/2025 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.