T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2024/559 E., 2024/2307 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/2. maddesine göre, temyiz yoluna başvurma ve incelemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre yapılır. 6100 Sayılı HMK’nin 361/1. maddesi uyarınca ise, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/2. maddesinin atfıyla uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin temyize ilişkin 366. maddesine göre; kıyas yoluyla uygulanacak olan istinafa ilişkin aynı Kanunun 343/3. maddesi gereğince, istinaf yoluna başvurma tarihi konusunda, yine aynı Kanunun 118. maddesi hükmü uygulanır. HMK’nin 118/1. maddesine göre ise; dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağından, temyiz dilekçesinin kaydedildiği tarihte de temyiz yoluna başvurulmuş sayılır.
Dosya kapsamından davacı adına dosyaya vekaletname ibraz eden avukatın Av. ... olduğu ve vekaletnamesinde başka avukatları tevkil yetkisi de bulunduğu, Av....’ın bu tevkil yetkisine dayanarak dosyada yer alan 07/09/2022 tarihli yetki belgesi ile Av....’ı yetkilendirdiği, ilk derece mahkemesince sürdürülen yargılamanın 07/09/2022 tarihli celsesine adı geçen Av....’ın davacı vekili olarak katıldığı, yetki belgesini ibraz ettiği, aynı celsede dosyanın davacı vekili olarak yetki belgesi ile duruşmaya giren vekil huzurunda karara çıkartıldığı, dosyada Av....’ın istifa veya azline ilişkin bilgi/belge bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının davacıya tebliğine dair herhangi bir evraka rastlanmadığı, davalıya tebliği üzerine ise süresinde kararın istinaf edildiği, istinaf dilekçesinin elektronik tebligat yoluyla davacı vekili olarak Av....’a tebliğ edildiği, Av. ... tarafından istinafa cevap verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz incelemesine konu karar ilamının ise elektronik tebligat yoluyla 19/11/2023 tarihinde Av....’a usule uygun olarak tebliğ edildiği, Av. ...’ın 17/11/2023 tarihli dilekçesi ile "Tarafıma 14/11/2023 tarihinde karar ilamı tebliğ edilmişse de davacı taraf ile şu aşamada vekalet ilişkimiz bulunmadığından dosyadaki görevim son bulmuştur. Bu nedenle tarafıma tebliğ edilen karar ilamını iade ederek davacı vekiline gönderilmesini ve dosyadaki vekil kaydımın silinmesini talep ederim. " şeklinde beyanda bulunduğu, sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi kararının Av. ...'a elektronik tebligat yoluyla 26/11/2023 tarihinde tebliğ edildiği ve Av....'ın da bölge adliye mahkemesi kararına karşı 11/12/2023 tarihinde temyiz kanun yolun başvurduğu anlaşılmaktadır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 56/5. maddesine göre avukatlar veya avukatlık ortaklıkları başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilirler. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11/1. maddesinde ise vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olduğu, eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihinin asıl tebliğ tarihi sayılacağı, ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu‘nun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir.
2004 sayılı İCRA VE İFLAS KANUNU'nun Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi başlıklı 364.maddesine göre "Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz Türk lirasını geçen nihaî kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. .." Bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay kararları başlıklı 366.maddesine göre de "İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre yapılır..."
HMK’nın 5.8.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı kanunun 31. maddesi ile değişik 361/1. maddesine göre “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir”
Yine HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E, 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verebilecektir.
Bütün bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 56/5. maddesine göre Av. ...’ın kendisine verilen yetki belgesi nedeniyle davacı vekili olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Adı geçen avukatın istifa veya azli de söz konusu olmadığına göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11/1. maddesi dikkate alındığında bölge adliye mahkemesi karar ilamının davacı tarafa tebliğ tarihi 19/11/2023’dür. Diğer davacı vekili Av. ... bölge adliye mahkemesi karar ilamına karşı 11/12/2023 tarihinde diğer bir deyişle iki haftalık temyiz süresi geçtikten sonra temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nun 364/2 maddesi ve 6100 Sayılı HMK'nin 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca davacı tarafın temyiz başvuru talebinin SÜRE AŞIMINDAN REDDİNE, 11/03/2024 gününde oybirliğiyle karar verildi.