“Adalet ve hakikat toplumun ortak bağlarıdır.” John Locke
Adalet ve verimlilik senfonisine şu sorularla giriş yapmak istedim: İddia edilen yargıda kriz hali1 yeni ve gerçek mi? Öyleyse, göstergeleri ve belirtileri nelerdir? Yargının yeni bir toplumsal rol üstlenmesi ve yeni işlevler yerine getirmesi gerektiği anlamına mı geliyor? Yargısal verimliliğe ilişkin toplumsal ve mesleki kaygıların anlamı ve kapsamı nedir? Örneğin, verimli bir hukuk sisteminin gelişmiş bir piyasa ekonomisinin koşulu olduğu kanıtlandığı için, bu durum ekonomik rasyonalitenin hakimiyetini mi gösteriyor? Yoksa giderek küreselleşen bir dünyada verimliliğin kurumsal performans ve meşruiyetin daha temel bir bileşeni olduğuna dair inancı mı ifade etmektedir? Adalet mi, yoksa verimlilik mi söz konusu olmalıdır? Yargılama sürecinin verimli bir şekilde işlediğini hangi anlamda söyleyebiliriz? Mahkeme verimliliğinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi için ilgili ölçütler nelerdir? Yargı verimli bir şekilde çalışmaya çalışmalı mıdır ve bu ne ölçüde mümkündür? Bir yargı sürecinde "verimlilik" ve "adalet" kavramları arasındaki doğru ilişki nedir?2
İşte yargı reform girişimlerinde başarı/başarısızlıklar, ilginçlikler/yavanlıklar, verimlilik/ verimsizlikler, adil yargılanma doğrultusunda uğraşılan sorunlar söz konusudur. Tüm bu sorunlar, doğal olarak, dürüstlük, tutarlılık ve yalınlık çerçevesinde incelenmeli; tarihsel yaklaşım göz ardı edilmemelidir.
Demokratik toplumlarda var olduğu şekliyle hukukun en çarpıcı özelliği olarak etkisizliğine tanık olunmaktadır. Bu ifade ile yalnızca bu tür toplumlar hukukunun, verimli çalışmak üzere tasarlanmış olmasına karşın hâkimler, avukatlar ve yürütme organlarının beceriksizliği sonucu uygulamada çöken bir sistemi temsil ettiği anlamı çıkarılmamalıdır. Hukuk, doğası gereği etkisiz olmaya mahkûmdur; en iç yapısı ve temel mekanizması etkisizliğe yol açmakta ve özellikle demokratik toplumlarda, genellikle özenli bir müzakereyle etkisiz hale getirilmekte veya etkisiz bırakılmaktadır. Akla gelen soru hukuk, gerçekten de etkisizliğin bilimi olarak tanımlanabilir mi.3
Ne var ki, yerel mahkemeler, yatırımı, ticareti ve nihayetinde büyümeyi destekleyen genel ekonomik ve politik istikrarın yanı sıra hukuki kesinliğin sağlanmasında da önemli bir faktör olarak rol oynamaktadır. Verimlilik ise, modernitenin en yüksek kültürel değerlerinden biridir. Böyle bir değer olarak, totolojik bir yaklaşım dışında var olan biçimlerin açıklanmasına dahil edilemez. Yine de böyle bir değer olarak, analizde sıklıkla kilit bir rol oynayacaktır. Verimli olmak, kuşkusuz, modern olmaktır.4
Neden Yargı Verimliliği?
Hukukun sağlaması gereken değerler olarak "adalet" ve "verimlilik" arasındaki ilişki bağlamında mahkemeleri hukuk kurumları olarak değerlendirmede verimlilik kavramının ne kadar faydalı olduğu konusunda bazı sonuçlar çıkarılabilir. Yalnız ekonomistlerin "adalet" yerine "eşitlik”ten söz ettikleri unutulmamalıdır. Eşitlik derken, gelirin bireyler arasında (eşit) dağılımını kastediyorlar. Hukuki bir değer olarak adalet, en azından anlamlarından birinde eşitlik ('benzer davaları benzer şekilde ele alınması') bağlamında değerlendirilebileceğinden, adaleti hakkaniyetin yerine koyarak bunları birbirinin yerine kullanılabilir olarak ele alınabileceğidir.
Aslında burada iki farklı ayrım söz konusudur: Usul/sonuçlar ve adalet/verimlilik. Bunların birbirlerine paralel olarak davranmaları için açık bir neden yoktur. Yalnız adalet veya verimliliğin hukuk sisteminde baskın değer olması gerektiğini veya aralarında zorunlu bir denge olduğunu söylemek, her birinin diğerinin bir bileşeni olduğu anlamına da gelebileceği vurgulanmalıdır.
Öte yandan, hukuki ortamlarda adalet ve verimlilik kavramları arasında şüphesiz bir çatışma olabilirse de bu, sezgisel bir çelişkinin ima ettiğinden daha karmaşık bir ilişkiyi kapsayabilir. Bu çelişkiler yalnızca adalet veya verimlilik açısından ifade edilebilir veya her iki değer arasında karşılıklı bir uzlaşma olabilir. Her halükârda, hukuk sistemi söz konusu olduğunda, adalet yaygın bir değerdir. Hukuk sistemine yöneltilen taleplerin, örneğin ekonomik rasyonalite bağlamında, hukuken kabul edilebilir bir dile, adalet diline dönüştürülmesi gerektiği anlaşılıyor. Ancak bu, yalnızca bir söylem veya adalete özgü rekabet eden yorumlarından ibaret değildir.
Sedat Ergin “Bir fotoğrafın Türk yargısı hakkında bize anlattıkları”
Oksijen (10/11/2025)
Kurumlar, kuşkusuz, ekonomik büyümede önemli bir rol oynamaktadır. Yargı sistemleri gibi kurumların verimliliği de ülkeden ülkeye değişmekte ve büyüme oranları ile kişi başına düşen gelirdeki farklılıklarını da açıklayabilmektedir (Acemoğlu vd., 2005 ). İyi işleyen bir yargı sistemi, yeni ticari ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırmakta, giriş engellerini azaltmakta ve yeni pazarların oluşmasını sağlayarak nihayetinde kalkınmayı desteklemektedir. Buna karşılık, yargıdaki işletimsel verimsizlikler ekonomik büyümeyi baltalamakta özel sözleşmelerin uygulanmasını ve mülkiyet haklarının güvenliğini sağlama kabiliyetlerini zayıflatmaktadır. Bu bağlamda yargı verimliliğini ölçmek için en sık kullanılan ölçüt, tipik bir uyuşmazlığın çözümü için gereken süredir; bu süre kolayca ölçülebilir ve zaman içinde istikrarlıdır.
Öte yandan, etkili bir yargı sistemi ekonomik aktörlerin önceden imzalanmış sözleşmelerden sapmalara karşı önemli bir caydırıcı işlev görmekte; zayıf yargı ise fırsatçı davranışları teşvik etmektedir. Örneğin, borçlular alacaklıların kredileri tahsil etmede karşılaştıkları zorlukları bildiklerinden temerrüde düşme olasılıkları daha yüksek olabilmektedir. Bu durum, alacaklıların böyle bir davranışı öngörerek kredi olanaklarını azaltmasıyla kısır bir döngü yaratmakta; şirketlerin istihdam kararları ve genel piyasa dinamikleri, yargı performansının zayıf olmasının beslediği fırsatçılıktan da etkilenebilmektedir.
Bu bağlamda yeni bir makro-ekonomik eser (Becker ve Ivashina, 2021 ), finansal kriz dönemlerinde yargı verimliliğinin, ekonomilerin bu tür krizleri aşma hızını belirlediğini göstermektedir. 5
Yargılama Süreci ve Verimlilik
Bu soruları yanıtlamak için, ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri, Batı Avrupa ve Latin Amerika' da yürütülen ampirik çalışmalar ve anketlerle kavramsal bir çerçeve geliştirilmiştir.6 Bu çerçeveden iki temel fikir ortaya çıkmaktadır: İlk olarak, ekonomik rasyonalite, toplumun bir bütün olarak varlığından mahkemelerin günlük işleyişine, yargının kurumsal boyutundan yargı kararlarının örgütsel bağlamına kadar her düzeyde ve boyutta hukuk ve yargı sistemlerine nüfuz etmiştir. Verimlilik, yargı sürecinde yabancı bir değer olmaktan çok uzak, hukuk sistemine yüklediğimiz beklentilerin ayrılmaz bir öğesi haline gelmiştir. İkincisi, ekonomik rasyonalite hukuki karar alma sürecinde hakim bir değer değildir, zira her türlü kısıtlamaya, yerel koşullara ve diğer değer ve çıkarlarla yapılan somut müzakerelere tabidir.
“Her yeni nesil, bir öncekinden yetişir; dolayısıyla, sonrakinin de halefini geliştirebilmesi için kendini geliştirmesi gerekir. Hareket daireseldir”.
Emile Durkheim.
Cornell Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesör olan Jeffrey Rachlinski'nin görüşüne göre de mahkemeler icraat açısından değerlendirilirken ölçütler genel olarak verimliliğe dayalı olmalıdır. Ölçülmesi en kolay şeyler, birikmiş iş miktarı ve bir davanın yargılama süresidir. Bu bağlamda akla gelen soru, yargıda hız baskısının, düşünceli karar alma gibi biraz daha yüce hedeflere aykırı olduğu durumlar olamaz mı? Önemli olan adil yargılanma hakkının gereklerinin yerine getirilmesi değil midir?7
Bu bağlamda, İstinaf/Temyizde bozulan dava sayısı devreye girmektedir. Yüksek bir bozma oranı, bir hâkimin yeterliliğiyle ilgili olabileceği gibi davaları yürütmek için yeterli kaynak olmadığı anlamına da gelebilir. İlk derece mahkemelerinde iş yükü arttığı bir zamanda yeni hâkimlikler oluşturulmadığında dava sayısının istikrarlı bir şekilde artış kaçınılmaz olacaktır. Önemli olan iş yükü tahminlerine uyarlı hâkim ihtiyacının karşılanmasıdır.8
Dava yönetimi için ölçümlere başvurulabilir. Birincisi, çıkan işlerin gelen işlere yüzde oranı verimlilik oranıdır (clearance rate). Bu ölçümün amacı mahkemenin gelen işlerle baş edip edemediğidir. Davalar zamanlıca bitirilmediğinde kuyrukta birikimler artacaktır. Dava türü itibariyle gecikme nedenleri analiz edildiğinde ortaya çıkan sorunlar ile iyileştirmelerin nerede yapılması gerektiği ortaya çıkabilir. İkinci ölçüm, dava işlem süresinin belirlenmesi/belli bir standarda bağlanmasıdır: Belirlenen zaman süresinde karara bağlanan davaların yüzde oranıdır. Bu ölçünün çıkan davaların oranı ile değerlendirilmesi; mahkemeler arasında mukayeseler yapılarak ortalama süreden sapma/süreçteki yavaşlama nedenleri analiz edilmelidir. Tüm ölçümlerin yapılması ve standarda bağlanması için (yazarın 1990’lı yıllarda genel müdür olarak uyguladığı) ortalama yargılama süresi formülü ile yapılan karşılaştırmalar ve adli sicil veri tabanı önemli veri kaynakları olarak yer almaktadır.
En çok kimi seviyorsunuz sorusuna Bernard Shaw’un verdiği yanıt çok çarpıcıdır:
“Terzimi, çünkü diğer terziler bir sefer ölçümleme yapıp ona göre dikerlerken, benim terzim her seferinde prova ve ölçümleme yapmaktadır.”
Özetle, iyi işleyen bir yargı sistemi, kuşkusuz, yeni ticari ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırmakta, giriş engellerini azaltmakta ve yeni pazarların oluşmasını sağlayarak nihayetinde kalkınmayı desteklemektedir. Buna karşılık, mahkemelerdeki işletimsel verimsizlikler ekonomik büyümeyi baltalamakta, özel sözleşmelerin uygulanmasını ve mülkiyet haklarının güvenliğini sağlama kabiliyetlerini zayıflatmaktadır.9
Kavramlar
"Yargı verimliliği", mahkeme salonlarında ve savunmalarda sıklıkla kullanılan bir terimdir. Kavram, özetle, adaletin mahkemenin zamanını ve kaynaklarını boşa harcamadan sağlanabildiği durumlarda, doğru hareket tarzının bu olduğudur.
Verimlilik, belirli bir zaman diliminde (bir yıl) çözülen dosyaların aynı zaman diliminde gelen yeni dosyalara oranı olarak hesaplanır.
Verimlilik ölçeği bakımından saptanan ölçütler şöyledir:
%105'in üzerinde = Çok verimli
%100 ile %105 arasında = Verimli
%90 ile %100 arasında = Tatmin edici
%90'ın altında = Verimsiz
Bir davanın "ağırlığını" değerlendirme araştırmasında, davanın işlenmesi için gereken yargı zamanı ayrıntılı olarak ortaya konularak değerlendirilmelidir. Davaların ağırlıklandırılmasından elde edilen bilgilerin, mahkemeler içinde insan ve bütçe kaynaklarının, hâkimler arasında adli davaların tevzini optimize etmek veya daha geniş bir hizmet yönetim programını desteklemek için kullanılabileceği belirtilmektedir.9 Bu doğrultuda aşağıdaki parametrelere özgü saptamalar yapılmalıdır:
· Genel dava sayıları – Gelen, çözülen ve bekleyen davaların sayısı,
· Yargılamanın süresi – Davanın açılması ile sonuçlanması arasındaki gün sayısı,
· Temizleme oranı – Gelen vaka sayısı ile çözülen vaka sayısının yüzdelik olarak değerlendirilmesi,
· Karar Süresi – Yıl sonunda bekleyen dava sayısının, o yıl içinde çözülen dava sayısı ile hesaplanması, ve
· Karar Verme Biçimi – Davanın sonuçlandırıldığı farklı biçimlerin sınıflandırılması.
Davaların süresi ve yönetimi açısından
· Karar verilen davaların ortalama uzunluğu,
· Bekleyen davaların ortalama uzunluğu,
· Son duruşma ile kararın kesinleşmesi arasındaki ortalama süre,
· Dava başına ortalama duruşma sayısı.
Darboğazlar veya Verimsizlik
Hedef Süre Uygulaması
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "usul ekonomisi ilkesi" başlıklı 30. maddesinde hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu normu ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 190. maddesinde duruşmaya ara verilmeksizin devam edilerek hüküm verileceği; zorunlu hâllerde ise davanın makul sürede sonuçlandırılmasını olanaklı kılacak surette duruşmaya ara verilebileceği normları çerçevesinde 01.09.2017 tarihinde yürürlüğe giren "Soruşturma, Kovuşturma veya Yargılama Hedef Sürelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik" hükümlerinde öngörülen usullere göre belirlenen hedef sürelerin, adli yargı ilk derece mahkemeleri ile idari yargı ilk derece mahkemelerinde uygulanmasına 03.09.2018 tarihi itibariyle başlanmış ise de, şimdiye dek “Yargıda hedef süre’ uygulaması konusunda 2021’de soruşturma ve kovuşturmalarda hedef sürelere uyulma oranı yüzde 86 olarak gerçekleşti” (HukukiHaber 8/01/2022) haberi dışında bir değerlendirme çalışmasına tanık olunmamıştır.
Avrupa Konseyi bünyesindeki Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu (CEPEJ) SATURN51 çalışma grubu tarafından hazırlanan ‘Yargılamaların Belirli Sürede Sonuçlandırılması Uygulama Rehberinde üye devletlere davaların birinci derecede mümkünse 1 yıl içinde, en geç 2-3 yıl içinde bitirilmesi tavsiye edilmiştir.
Yargı performansındaki önemli değişimler genellikle yasal çerçevelerde yapılan değişiklikler, yargının kurumsal yeniden yapılandırılması veya genel dava uygulamalarındaki değişimler gibi sistemsel reformlardan kaynaklanırsa da hâkimlerin yargılama sürecinin lideri olarak rolü, davayı ve süreçleri yönetirken etkili zaman yönetimi ve organizasyonu ön plana çıkmaktadır. Uygulanacak teknikler arasında kapsamlı olanı dava hazırlığı, tensip ve takvim tutma ve tüm paydaşlarla son tarihlerin iletişimi ve pekiştirilmesi yer almalıdır. Adalet müfettişleri kadar Adalet Komisyonlarınca da saptanan ilkeler doğrultusunda performansa özen gösterilmesi takip edilmeli; hâkimlerinin sürekli eğitimini ve mesleki gelişimini desteklemek için bir çerçeve geliştirilmelidir.10
Mahkemeler Davaları Neden Yönetemiyor?
|
Dava akışı yönetiminin tanımlanmaması veya yanlış anlaşılması |
Kurumsal atalet-mahkeme kültürü |
Adalet Komisyonu: Destek eksikliği, |
|
Yargı bağımsızlığı |
Dava akış yönetim ve uygulaması üzerine bilinç eksikliği |
Zaman, yardımcı personel ve teknoloji |
Yargı verimliliğini ölçmek için en sık kullanılan ölçüt, tipik bir uyuşmazlığın çözümü için gereken süredir; çünkü bu süre kolayca ölçülebilir ve zaman içinde istikrarlıdır. Bunun en tipik örneğine Almanya’da tanık olunmaktadır.11 2009 yılında mahalli mahkemeler hukuk uyuşmazlıklarında yargılamanın ortalama süresi 4,6 ay, çekişmeli kararla sonuçlanan davalarda ise 7,1 ay olmuştur. Bölge adliye mahkemelerinde ilk derece yargılamanın ortalama süresi 8,2 ay, çekişmeli kararla sonuçlanan yargılamalarda ise 13,1 ay olmuştur. Bölge mahkemelerinde temyiz yargılamasının ortalama süresi 16,8 ay iken, temyiz yargılamasının tartışma içeren kararıyla sonuçlandığı durumlarda bu süre 19,5 aydı. Gerçek ve hukuki konularda temyiz için üst düzey bölgesel mahkemelerdeki yargılamanın ortalama süresi 24,8 ay, çekişmeli kararla sonuçlanan yargılamalarda ise 28,5 ay olmuştur. Ceza davalarındaki yargılamaların ortalama uzunluğu ise (ay olarak) şöyleydi:
• Yerel mahkemede 3,9 ay,
• İlk derece bölge mahkemesinde 6,2 ay ve istinaf yargılamasında 4,4 ay,
• İlk derece bölge mahkemesinde 11,6 ay ve istinaf yargılamasında 1,3 ay.
Türkiye açısından Almanya örneğinde olduğu gibi yargılama sürelerine ilişkin veri yoksa da ölçümleyemeyeceği anlamına gelmemelidir. Adli Sicil veri tabanı (ceza davaları) ile UYP veri tabanı buna elvermektedir. Adalet İstatistiklerine göre Cumhuriyet başsavcılıklarının son on yıllık çalışma trendi incelendiğinde, gelen dosya sayısında artış olduğu gözlenmektedir. 2015 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarına gelen dosya sayısı (geçen yıldan devir ve yıl içinde açılan toplam dosya sayısı) 7,183, 711 iken, %62,3' lük artış oranı ile 2024 yılında 11,661,519 olmuştur.12
Ceza mahkemelerinin son on yıllık çalışma trendine bakıldığında; gelen dosya sayısında artış olduğu görülmektedir. 2015 yılında ceza mahkemelerine gelen dosya sayısı (geçen yıldan devir, yıl içinde açılan ve bozularak gelen toplam dosya sayısı) 2,619,651 iken, %49,6'lık artış oranı ile 2024 yılında
3,919,685 olmuştur.
Hukuk mahkemelerinin son on yıllık çalışma trendi incelendiğinde; gelen dosya sayısında artış olduğu görülmektedir. 2015 yılında hukuk mahkemelerine gelen dosya sayısı (geçen yıldan devir, yıl içinde açılan ve bozularak gelen toplam dosya sayısı) 3,400,610 iken, %57,9'luk artış oranı ile 2024 yılında 5, 369,402 olmuştur.
Yargı sistemindeki seçilmiş bazı birimlerdeki dosyaların temizlenme oranına bakıldığında görülen tablo ise şöyledir:
Daimî arama kararı verilen dosyalardan arındırılmış
Cumhuriyet Başsavcılıkları dosya temizleme oranı
2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024
102,8 89,9 90,8 98.0 102,9 93,6 97,4 94,7 94,9 98,0
Ceza Mahkemeleri temizleme oranı
2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024
101,6 94,7 91,5 94,9 98,0 92,1 07,3 96,9 96,1 9 6,6
Hukuk Mahkemeleri temizleme oranı
2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2022 2023 2024
96,0 89,5 97,2 98,0 99,5 93,7 100,4 94,2 95,8 99,5
Yıllar itibariyle Ceza Mahkemelerinde beraatle sonuçlanan dosya sayıları
|
2015 |
2016 |
2017 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
|
394 548 |
329 719 |
299 130 |
351 105 |
383 033 |
271 014 |
393 985 |
375 232 |
360 049 |
378 251 |
|
Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeler Hâkim başına düşen dosya sayısı, 2015-2024 |
|||||||||
|
2015 |
2016 |
2017 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
|
914 |
872 |
936 |
807 |
806 |
710 |
800 |
829 |
828 |
892 |
2024 yılında karara bağlanan dosyalarda sanıkların suçları hakkında verilen kararların (3,231,340); %42,8'i mahkûmiyet, %20,5'i beraat, %21,9'u hükmün açıklanmasının geri bırakılması, %14,8'i diğer (hüküm verilmesine yer olmadığı, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi vb.) kararlardır.
Yıllar İtibariyle Yargıtay’da bozma sayıları
|
2015 |
2016 |
2017 |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
|
167 159 |
141 005 |
159 086 |
142 433 |
127 850 |
110 786 |
107 963 |
93 583 |
56 098 |
61 175 |
2022 yılında başlayan azalma nedeni Bölge Adliye Mahkemeleri kuruluşudur.
Adalet sistemi evrelerine ilişkin bir dosyanın ortalama görülme süresi, Gün, 2023-2024
Kaynak: Adalet İstatistikleri 2024
UYAP portalından bir dava için ortalama kaç duruşma yapıldığı, evreler itibariyle her yargılama evresi için geçen süre ortalamasının ne olduğu Almanya örneğinde olduğu gibi neden saptanmıyor? Bu konuda kalite hizmetler sergileyen Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğünden veri analiz ve saptama- ları beklenilmektedir.
Yargının Önleme İşlevi
Mahkemeler ekonomik aktörlerin önceden imzalanmış sözleşmelerden sapma çıkarlarına karşı önemli bir caydırıcı işlevi görmektedir (Williamson, 1985 ).13 Tersine, yasayı uygulamaya aodaklanmamış kusurlu bir kurumsal mekanizma, gelecekteki parasal (ve bazen parasal olmayan) cezaların iskontolu değerinin kaçınılmaz olarak düşmesi nedeniyle bu tür sapmaları daha cazip hale getirebilir. Bu tür fırsatçılık, firmaların ortaklarına güvenmek ve ticari işlemlerinde ticari kredi sunmak konusunda isteksiz hale gelmeleri nedeniyle, bu kredinin geri ödenme olasılığının azalması nedeniyle ekonomik işlemleri baltalayıcı nitelikte olacaktır.
Sonuç olarak, yargısal etkinliğin güçlendirilmesi yalnızca teknik bir iyileştirme değil, aynı zamanda güvenin oluşturulması, piyasa dinamiklerinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin kilidinin açılması için bir temel taşıdır.14 Ülkeler, yargı sistemindeki verimsizlikleri gidererek, artan kredi bulunabilirliği, inovasyon ve yatırımdan oluşan bir erdemli döngü yaratabilir, bu da sonuçta refahı artırmakta ve kalkınmanın önündeki engelleri azaltmaktadır.
Saydamlık ve Veri Toplamanın Artırılması
Tarafların bilinçli seçimler yapabilmeleri ve arabuluculuğun norm haline geldiği durumlarda neler olacağına dair gerçekçi bir bakış açısına sahip olabilmeleri için doğru veriler toplanmakta ve erişilebilir hale getirilmiştir. Bu, uzlaşma oranları ve hukuki kararların sonuçlarına ilişkin veriler konusunda Adalet İstatistikleri ile yetinilmeyerek halkı bilinçlendirme toplantıları düzenlenmelidir.15 Bu yaklaşım yargının iş yükünü azaltmada yargısal etkili olacaktır. Bu saptamanın ne derece önemli olduğu TUİK. Yaşam Memnuniyeti araştırması 2024 -Ülkenin en önemli sorunu (%), 2021-2024 yanında halkımızın en önemli sorunlarında hayat pahalılığı, eğitim ve yoksulluğu "Adalet ve hukuk sistemi" izlemesi ile vurgulanmaktadır.
Yargıyı Büyütmek Yanılgısı
Utah Üniversitesi'nden Nitin Bakshi, "İnsanlar dava gecikmelerini azaltmanın tek yolunun yargıyı genişletmek olduğunu varsayıyor, ancak bu her zaman doğru değil," diyor. Nitekim yeni bir çalışma, daha fazla hâkim istihdam etmeyi gerektirmeyen, sistemi hızlandırmanın şaşırtıcı derecede basit bir yolunu ortaya çıkardı.16 Bu çalışmanın temel çıkarımları şunlardır:
- Hâkimlerin davaların erken ve geç aşamaları arasındaki zamanlarını nasıl paylaştırdıklarını ayarlayarak, ek hakimlere ihtiyaç duymadan, adli gecikmeler %65'e kadar azaltılabilir.
- Mevcut dava birikimleri büyük ölçüde yargısal zaman yönetimindeki dengesizlikten kaynaklanmaktadır. Bu dengesizlik, davaların erken aşamalarına çok fazla odaklanılması ve bunun da sonraki aşamalarda darboğazlara yol açmasına neden olmaktadır.
- Planlama stratejilerinde yapılacak basit bir değişiklik, ortalama dava çözüm süresini 275 günden sadece 96 güne düşürebilir ve dünya çapında mahkeme verimliliğini artırmak için ölçeklenebilir ve uygun maliyetli bir çözüm sağlayabilir.
Sonuç
Yargılama diyalektiği için avukatlar vazgeçilemez aktörlerdir. Diyalektik bir fırsattır (A.Einstein). Hâkimler ve avukatların birleşik kaplar ortamında işlev gören kişiler olduğu kabul edilerek karşılıklı güveni sağlayıcı koşullar oluşturulmalıdır. Ayrıca, insanlarca yönetilen adalet sisteminin onlardan daha mükemmel olamayacağı da unutulmamalıdır.
Hâkim, önyargılarına, duruşmada gelişen peşin hükümlere karşı kendini arındırmak için sürekli olarak “kendine gel” savaşı vermeli ve bunu da taraflara yansıtmalıdır. İşte bu tarafsızlık karar verecek hâkimin ilk önce gelen niteliğidir. Bu nitelik hâkimler için içsel bir erdemdir. “Hâkim, tanıklar, avukatlar ve diyalog kurduğu resmi bir sıfatı bulunan diğer kişilerle ilişkilerinde sabırlı, nazik ve vakur olmalıdır. Hâkim aynı davranış biçimini tarafların yasal temsilcilerinden, mahkeme personelinden ve hâkimin nüfuzu, yönetimi ve denetimine bağlı diğer kişilerden de talep etmelidir.” Birleşmiş Milletler Bangalor Yargı Etiği İlkeleri (2003/43).
Öte yandan, yargısal etkinliğin güçlendirilmesi yalnızca teknik bir iyileştirme değil, aynı zamanda güvenin oluşturulması, piyasa dinamiklerinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin kilidinin açılması için bir temel taşıdır. Makroekonomik literatür, finansal kriz dönemlerinde mahkemelerin verimliliğinin, ekonomilerin bu tür krizleri aşma hızını belirlediğini göstermektedir.
Bu bağlamda yargılama sürecinin bir bileşeni olan avukatların, (a) ilgili konulara odaklanma; (b) davayla ilgili delilleri mahkemeye etkili ve verimli bir şekilde sunma ve (c) mahkemenin ilgili hukuku belirlemesine yardımcı olma konularında mesleki becerilerini kullanarak yargı süreçlerinin verimliliğini ve kalitesini artırmada önemli bir rol oynadıkları görülmektedir. Avukatların sürece dahil olması, tarafların adil temsilini sağlama gerekliliğinin yanı sıra, yargı sürecinin verimliliğine ve kalitesine de önemli ölçüde katkıda bulunmalıdır.17 Avukatların özel toplumsal rolü, müvekkillerinin çıkarları doğrultusunda ve hukukun üstünlüğünün temsilcileri olarak hareket etmelerini gerektirir.
Küresel mahkeme verimliliğinde 75 yüzdelikten 50 yüzdeliğe çıkan bir ülkenin, diğer tüm koşullar sabitken (yani kişi başına düşen gelir, insan sermayesi, hakim kültür ve din sabit tutulduğunda), kişi başına düşen yıllık GSYİH büyümesinde 0,28 puanlık bir artış kaydedecektir. Somut bir anlatımla, Portekiz (şu anda 75. yüzdelikte) çözüm sürelerini Hollanda'nınkiyle (50. yüzdelik) aynı seviyeye getirdiğinde, milli gelirini 840 milyon dolar artırabilir.18
Yargıda etkinliğin/verimliliğin güçlendirilmesi teknik bir iyileştirme ötesinde yargıya güvenin oluşturulması ile piyasa dinamiklerinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin kotarılması için olmazsa olmazlardandır. Ülkeler, yargı sistemindeki verimsizlikleri gidererek, artan kredi bulunabilir- liği, inovasyon ve yatırımdan oluşan bir erdemli döngü yaratabilir, bu da nihayetinde refahı artırır ve kalkınmanın önündeki engelleri azaltır. 19
Yargıdaki iş yükü çıkmazına kalıcı bir çözüm getirmek, kuşkusuz, siyasetin temel odaklarından biri olmalıdır. Sisteme en son çare olarak (ultima ratio) başvurulması ilkesi doğrultusunda çareler üretilmeli; ceza adaleti esnek bir yapıya kavuşturulmalı, kanunilik geleneğinin egemen olduğu teknik kuralların ağırlığı kadar genel ilkelere de işlevsellik kazandırılmalı; yargı sistemindeki parametrelerin etkinliği devamlı olarak irdelenmeli; sistemdeki aktörlerin verimlilik konusundaki gözlem ve katkıları değerlen- dirilmeli; ve çalışmalarda Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu’nun (CEPEJ) Hâkimlerin Çalışma Kalitesinin Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuzu göz ardı edilmemelidir.20 Şimdi adalet ve verimlilik senfonisinin finale kısmını “Adaletin altı değerinin bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk ve tutarlılık, dürüstlük, eşitlik, ehliyet ve liyakat” olduğunu vurgulayarak noktalamak istiyorum.21
“En kötü adaletsizlik biçimi sahte adalettir”. Platon
Prof. Dr. Mustafa Tören Yücel
--------------
1 TBB. Başkanı Av. R. Erinç Sağkan’ın 2023-2024 adli yılı konuşması
2 Hector Fix-Fierro. Courts, Justice, and Efficiency:A Socio-legal Study of Economic Rationality in Adjudication, Oxford and Portland, Oregon, Hart Publishing, 2003. M. Kemal Bostan, Onur Değirmenci. “Türkiye’de Adalet Harcamalarının Uzlaştırma Bağlamında Değerlendirilmesi” Turkuaz Uluslararası Sosyo-Ekonomik Stratejik Araştırmalar Dergisi, C. 6, Sayı 1, 2024. Low-Weıner, Ed Spıllane & Brian Ostrom. Effective Case Management: Striking the Balance Between Efficiency and Quality, Court Manager Vol. 34 #2, May 2019. bk.“yargı sistemlerinin değerlendirilmesine yönelik program” Adalet Bakanlığı ve Avrupa Konseyi. Avrupa Yargı Sistemleri, 2009, ss.286-310.
3 William Seagle. Law: The Science of Inefficiency,1952.
4 Stewart R. Clegg, Modern Organizations. Organization Studies in the Postmodern World,1990. Avukatlar geç başlayan duruşmalardan şikayetçi! 'Hâkimlere bildirim yapılsın...' Yargının Nabzı 2/12/2021. S. Selçuk. “Hukukun gözünde “kesinlikle geçersiz duruşma”ların insanlarımıza yaşattığı çileler -VI” T 24 (21/08/2024). Duruşmaya katılan her yargıç, tam bir algılama yeteneğine sahip olmalıdır. Av. Fahrettin Kayhan. Ceza Davasında Duruşma Nasıl Yöneltilmez. Hukukihaber (29/05/2024) https://www.hukukihaber.net/ceza-davasında-duruşma-nasıl-yöneltilmez Ayrıca bk. “Anayasa Mahkemesi Temel Haklar Alanındaki Kararların Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi Ortak Projesi.”(!) Ayrıca bk. Sami Selçuk. Suç Yargılama Sürecinde Duruşma ve Görüşme – Oylama, İmge,2024.
5 Erica Bosio. Improving the efficiency of courts can boost a country’s economic growth, (Mahkemelerin verimliliğinin artırılması bir ülkenin ekonomik büyümesini artırabilir) January 23, 2025-World Bank Blogs. Ayrıca bk. UNDP. Improving efficiency of the justice system(Adalet sisteminin verimliliğinin artırılması): Kritik öneme sahip olan proje, "Adalet Sistemi için Bilgi-İletişim Teknolojileri Stratejisi 2016-2020" ve "Yargı BİT Geliştirme Programı 2021-2023"ün uygulanmasını destekleyecektir. Bu Strateji, kullanıcı dostu ve bütünleşmiş bir adli bilgi sistemi kurulması yoluyla BİT'in uygulama kapsamını genişletmek ve sürekliliğini sağlamak üzere tasarlanmıştır.
6 Anketlerle yansıtılan kamuoyu, yargı da dahil olmak üzere kamu kurumlarını çevreleyen genel toplumsal iklimi yakalamak için bir araç olarak kullanılabilir.
7 3.09.2012 ile 30.06.2022 tarihleri arasında on yıla yakın süreyi içeren ve alt hak dallarını da içerecek şekilde bireysel başvuruya ait hak ihlâller için bk. Fatih Şahbaz. Bireysel Başvuru Hakkı ve Türk Anayasa Yargısı, Ankara: Liberte Yayınları, 1. Baskı, Ekim 2023, ss 146-152.
Anayasa Mahkemesi 2022’de, 70,058 başvurudan 35,407'sinde en az bir hakkın ihlal edildiğine hükmetti. Oran, % 50,5 olarak kayıtlara geçti. Anayasa Mahkemesinin bir ve birden fazla hak ihlaline karar verdiği 71,189 başvurudan 56, 443'ünü makul sürede yargılanma hakkı oluşturdu. Ayrıca bk. Anayasa Mahkemesi (AYM). 2012 -2025 yılları arası bireysel başvuru ve norm denetimi.
8 Edib Ali Pehlivanlı ve Mehmet Yücenurşen. “Stratejik Performans Yönetimi Bağlamında Türkiye’deki Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemelerinin Etkinlik Analizi” Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi (Third Sector Social Economic Review) 58(3) 2023, 2424-2443 doi: 10.15659/3.sektor-sosyal-ekonomi:Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, bölge adliye mahkeme- lerinin etkinliğinin artırılması amacıyla hâkim-savcı sayısının artırılması, hâkim-savcı atamalarındaki deneyim, eğitim gibi kriterlerin değiştirilmesi, personel maaşlarının iyileştirilmesi, yoğun iş temposu nedeniyle oluşabilecek muhtemel tükenmişliğin engellenmesi amacıyla zorunlu emeklilik ve rotasyon uygulamasının tüm personele uygulanması önerilmektedir.
Ayrıca bk. Cecılla Low-Weıner, Ed Spıllane & Brian Ostrom. Effective Case Management: Striking the Balance Between Efficiency and Quality, Court Manager, Vol. 34 #2 –May 2019. İlke Vakfı. Hukuk İzleme Raporu 2024.
9 “Harvard Law Journal (2024) yayınında 134 ülke üzerine 1984-2019 verisi ile yapılan araştırma, hukukun üstünlüğü ile ekonomik büyüme arasında bağın çok güçlü olduğunu ortaya koymakta, (0-1 aralığındaki) endeksteki yüzde 10’luk bir artışın kişi başı geliri yaklaşık yüzde 3.5 ile yüzde 4.2 artırdığını göstermektedir. Kurumsal kalitedeki (hukuk, yargı bağımsızlığı gibi) aynı orandaki artış ise ekonomik büyüme hızını 0.2-0.4 yüzde puan iyileştirmektedir (IMF Working Paper, 2023). Tüm bu araştırma sonuçlarının kişi başı geliri ortalama ne kadar artırdığını da görmek önemli olabilir. Hukukun üstünlüğündeki 0.1 puanlık artışın (Türkiye için 0.4’ten 0.5’e çıkması) cebinize ek yıllık 600 dolar daha fazla gelir koymaktadır. Sadece parasal yaklaşım değil konu olan. Aynı sonuçlar sosyal hayattaki tüm diğer gelişmeleri de yukarılara taşımaktadır”. Veysel Ulusoy. “Hukukun üstünlüğü, ekonomik büyüme... Osimhen ve Mario Lemina örneği” Cumhuriyet (16/11/2025).
9 https://en.aravot.am/2020/07/07/259460/ Ayrıca bk. Mustafa T. Yücel. https://hukukihaber.net/Mahkeme-Yönetim-Kalitesi
Efficiency and quality of justice in Europe: the Council of Europe publishes its 2024 report (Avrupa'da adaletin verimliliği ve kalitesi: Avrupa Konseyi 2024). Court Manager Effective Case Management: Striking the Balance Between Efficiency and Quality https://thecourtmanager.org/articles/effective-case-management-striking-the-balance-between-efficiency-and-quality/ 4/5. Türkiye’de Adli Yargı İlk Derece Mahkemelerinde Hâkim başına düşen dosya sayısı, 2015-2024; Hâkim başına dosya temizleme oranı, %, 2015-2024; Savcı başına düşen dosya sayısı, 2015-2024; Savcı başına dosya temizleme oranı, %, 2015-2024 için bk. Adalet İstatistikleri 2024, ss.59-60. Ayrıca bk. HÂKİMLER VE SAVCILAR KURULU 2024 YILI FAALİYET RAPORU: A-TEMEL POLİTİKALAR VE ÖNCELİKLER · Yargının etkinlik ve verimliliğine ilişkin çalışmalara öncelik verilmesi ve gelişmelerin kısa sürede yargı ve adalet hizmetlerine yansıtılması s.104(Raporda “verimlilik” kavramına 28 kez yer verilmiş) ; 24.04.2024 ve 16.10.2024 tarihli HSK Genel Kurulu kararları ile belirlenen limitler dahilinde yasada öngörülen yazım süresi aşılan toplam 2.588 adet karara ilişkin 56 mahkeme hakkında HSK Şikâyet Bürosu’na disiplin yönünden bildirimde bulunulmuştur. • Toplamda 4.387 yazılmamış kararın 3.805’inin neticelendirilmesi sağlanmıştır. s.87; Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü’nden UYAP veri tabanında kayıtlı 10 yıldan uzun süren dosyalar tespit edilmiştir. s.87. Ayrıca bk. Elif Çakır. “HSK neden suskun?” Karar (11/11/2025): Yargının bağımsızlığını korumak kadar, yargı etiğini korumakla da görevli Hakimler ve Savcılar Kurulu, en basit protokol hatalarında bile jet hızında harekete geçerken Anayasa Mahkemesi’nin kararını yok sayan disiplin suçu işleyen 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri hakkında harekete geçmeyecek mi? Asıl sorun HSK’nın suskunluğudur ve aslında ülkemizde yargının sistematik bir şekilde adaletsizlik üretmesinin, yargının bu derece siyasallaşmasının, iktidarın yargıyı araçsallaştırmasının birinci derecede sorumlusu HSK’dır.
10 Judiciary of England and Wales. The Better Case Mangement(BCM) Handbook, January 8, 2018. Yoğun iş yükü, zaman ve kaynak kısıtlamalarıyla bir araya geldiğinde, hâkimlerin davaları hızlı bir şekilde çözmeleri ve aynı zamanda her dava için bireyselleştirilmiş adalete odaklanmaları zorlaşmaktadır. Sürekli araştırmaya ihtiyaç duyulsa da mahkemeler kendilerini yerleşik dava işleme süresi standartlarına göre değerlendirerek, performanstaki boşlukları ve iyileştirme alanlarını inceleyerek ve hâkimler ile Adalet Komisyonu ile etkili organizasyon, iletişim ve dava çözümü için dava yönetimi stratejileri konusunda sürekli eğitim vererek bu sorunu ele almaya başlayabilirler (Yazarın Notudur). 23.06.2017 tarihli 3015 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanarak 01.09.2017 tarihinde yürürlüğe giren "Soruşturma, Kovuşturma veya Yargılama Hedef Sürelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik".
11 European Network of Councils fort he Judiciary (ENCJ). Response questionnaire project group Timeliness Ministry of Justice Germany.
12 Mehmet Y. Yılmaz. “Hiç kimse güvende değil!” T 24 (3/10/2025). CMK’ya göre sanıkların lehine olan delilleri de toplamak Savcıların görevi değil midir? Fikret İlkiz. “Habeas Corpus ve özgürlük” T 24 (13/10/2025). Anayasa Mahkemesi, “Tutuklama tedbiri kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik ağır bir sınırlamadır. Bu nedenle tutuklamaya ancak zorunlu durumlarda ve kanuni şartları bulunduğunda başvurulabilir. Aksi takdirde tutuklama, kişinin kaçmasını ya da delilleri karartmasını engellemeye yönelik bir tedbir olmaktan çıkıp cezalandırma aracına dönüşebilir.” (B. No: 2020/13893, gün 12 Aralık 2020, paragraf 14). Jacques Verges, Adli Hatalar, (Çev. Barkın Asal), Pinhan Yayıncılık, İstanbul, 2023. Dünya Adalet Projesi’nin (WJP) 2025 Hukukun Üstünlüğü Endeksi verilerine göre 2015 yılında 80. sırada bulunan Türkiye, her yıl gösterdiği düşüş eğilimi ile 38 sıra kaybederek 2025’te 118. sıraya düştü.
13 O.E. Williamson, The Economic Institutions of Capitalism. The Free Press, New York, 1985.
14 Mustafa T. Yücel. https://hukukihaber.net/Adalet-Sisteminin-Etkinliği-Uzayan-Davalar ; https://hukukihaber.net/Yargılama-sosyolojisi; https://hukukihaber.net/Yargılama-Felsefesi; https://hukukihaber.net/Yargıda-Objektiflik-Tarafsızlık ; https://hukukihaber.net/avukatin-yargilama-surecindeki-rolu Ayrıca bk. Ali D. Ulusoy. “Hukuk eğitimine talep düştü mü?” T24 (5/11/2025): Hukukçuların yaptıkları anormal hukuk hataları vatandaşların adalet hizmetlerine güvenini sarstı. Yeni Burhan Kuzu’lar var mı? | Barış Pehlivan anlatıyor...Youtube;Yalçın Doğan. “Kader yakalarsa”: Bir yargıca saygıyla T 24 (22/08/2025); T. Akyol. Türkiye’nin Hukuk Serüveni, Doğan Kitap, 2016; Taha Akyol. Bitmeyen “Yargı Sorunu” Karar (26/09/2025): A’dan Z’ye” esaslı bir hukuk ve yargı reformuyla evrensel standartlarda yargı bağımsızlığı tesis edilmeden, milletçe işimiz zor. Ayrıca bk. Mustafa T. Yücel. https://hukukihaber.net/Hukuk-Davaları-Anatomisi
15 PDF- Use of information technology in European courts (CEPEJ Studies No. 24) (2016)-(PDF - Avrupa mahkemelerinde bilgi teknolojisinin kullanımı (CEPEJ Çalışmaları No. 24 (2016).
16 Nitin Bakshi,Jeunghyun Kim, Ramandeep S. Randhawa. Court backlogs are clogging the system – new research finds a surprising fix 26 Kasım 2024 https://doi.org/ 10.1287 /msom.2023.0530 Bu araştırmanın mahkemelerin ek kaynaklara ihtiyaç duymadan adaleti daha hızlı sağlama baskısı altında olduğu bir dönemde hemen uygulanabilecek düşük maliyetli ve yüksek etkili bir strateji sunduğu belirtilmektedir.
17 Isabelle Andoulsi. EUROPEAN COMMISSION FOR THE EFFICIENCY OF JUSTICE (CEPEJ) The Role of Lawyers in Judicial Proceedings in Europe, May 2012.
18 Erica Bosio. Improving the efficiency of courts can boost a country’s economic growth, January 23, 2025, World Bank.
19 T. Akyol. Türkiye’nin Hukuk Serüveni, Doğan Kitap, 2016. Talat Kırış. “Hukukta Malpraktis” T24 (19/01/2022). Avrupa Parlamentosuna, Konseye, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesine ve Bölgeler Komite- sine Sunulan Komisyon 2024 Bildirimi. Ayrıca bk. Sedat Ergin “Bir fotoğrafın Türk yargısı hakkında bize anlattıkları” Oksijen (10/11/2025).
Yeni yargı paketleri kabul edilmesine rağmen yargının işleyişindeki temel eksiklikler hâlâ giderilmemiştir. Yetkililer tarafından hâkimler ve savcılar üzerinde oluşturulan hukuka aykırı baskı, yargının bağımsızlığını ve kalitesini olumsuz etkilemeye devam etmiştir.
Özellikle,
· Yargının, görevlerini bağımsız ve tarafsız şekilde gerçekleştirmesine imkân tanıyan, Avrupa standartlarıyla uyumlu siyasi ve hukuki bir ortam oluşturması; kuvvetler ayrılığı ilkesini güçlendirmesi ve AİHM içtihadına uygun bir biçimde karar alması gereken Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına alt derece mahkemeleri tarafından riayet edilmesini sağlaması;
· Yürütmenin rolünün ve etkisinin sınırlı olması için Hâkimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) yapısını ve üyelerinin seçim sürecini değiştirmesi ve HSK’nın veya üst düzey yetkililerin adli süreçlere müdahalesine karşı güvenceler getirmesi;
· Tüm adli süreçlerde, özellikle suç mağdurlarının hakları ile ceza yargılamalarında şüpheli ve sanıkların usuli hakları dâhil olmak üzere temel hakların gözetilmesini sağlaması; masumiyet karinesi, cezai sorumluluğunun şahsiliği ve hukuki belirlilik, savunma hakkı ile adil yargılanma hakkının usulüne uygun olarak güvence altına alınmasını sağlaması gerekmektedir. Ayrıca bk. Avrupa Parlamentosuna, Konseye, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesine ve Bölgeler Komitesine Sunulan Komisyon Bilgilendirmesi AB Genişleme Politikasına İlişkin 2022 Bilgilendirmesi- Türkiye Raporu. Ayrıca bk. Mustafa T. Yücel. https://hukukihaber.net/Hâkimlik-ve-Sosyal-Gerçekler
20 AVRUPA ADALETİN ETKİNLİĞİ KOMİSYONU (EUROPEAN COMMISSION FOR THE EFFICIENCY OF JUSTICE (CEPEJ). CEPEJ'in 43. Genel Kurulu'nda (Strazburg, 3-4 Aralık 2024) kabul edilen Hâkimlerin Çalışma Kalitesinin Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz.
Değerlendiriciler, değerlendirme standartlarını uyumlu hale getirmek ve değerlendiricilerin yaklaşımlarında tutarlılık sağlamak amacıyla özel bir eğitimden geçmelidir. Hâkimlerin çalışmalarının değerlendirilmesinde dikkate alınabilecek nitel ve nicel ölçütlerin kapsamlı olmayan listesi (i) Kararların mesleki kalitesi: • Yazılı becerilerin analizi • Hukuki gerekçelendirmenin kalitesinin analizi • Davaların türü, konusu ve karmaşıklığının analizi • Kararın bozulması veya değiştirilmesi gerekçelerinin analizi dikkate alınarak temyizde onay/başarı oranının analizi. Bu doğrultuda Asım Erken’in otuz maddelik “Otuz Maddelik İstinaf Cezada Sorunlar ve Öneriler”i içeren eseri verimlilik açısından örnek bir çalışmadır. Bk.Asım Erken. Uygulamada İstinaf Ceza El Kitabı, Filiz Kitapevi, 2025, ss.428-449.
21 Birleşmiş Milletler Bangolar Yargı Etiği İlkeleri- Bk. Mustafa Tören Yücel. Yargı Sistemi Üzerine Denemeler, 2019.