Sosyal medyadan ve bir kısım haber sitelerinden öğrendiğimiz üzere önde gelen bazı karikatüristler ve hak sahipleri, hakları kendilerine ait karikatürleri internet ortamında paylaşanlar hakkında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71/1-1 maddesine göre şikayetçi olmuşlardır.[1] Söz konusu haber sitelerinde ve sosyal medyada iddia edildiği ayrıca bu satırların yazarının bizzat aynı meseleyi yaşamış bir arkadaşından edindiği bilgilere göre karikatürlerin kazanç elde etmek maksadı bulunmayan ve üzerinden gelir elde edilmeyen kişisel blog sitelerinde paylaşılmasından dahi şikayetçi olunmaktadır.[2] Öyle ki söz konusu suç duyurularından dolayı sosyal medyada takipçi ve arkadaşlarını güldürmek için karikatür paylaşanlar dahi kendilerinin cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya olup olmadığına dair kaygılanmıştır.
Gelen tepkiler üzerine karikatürist Erdil Yaşaroğlu, karikatürlerinin sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılmasından yalnız mutlu olacaklarını ancak karikatürlerini izinsiz olarak internet sitelerinde paylaşan, bu sitelerine reklam alan ve karikatürlerini galeri yaparak tüm siteyi bunlarla donatan kişilerden şikayetçi olduklarını ifade etmiştir.[3] Fakat biraz önce belirttiğimiz üzere medyada yer alan bazı röportaj ve haberlere göre suç duyurusunda bulunulurken karikatürler üzerinden menfaat elde etmek isteyen kötüniyetli emek hırsızları ile bu karikatürleri iyiniyetle paylaşan ve karikatür üzerinden bir kazanç peşinde koşmayanlar arasında ayrım gözetilmeksizin seri şekilde şikayetçi olunmuştur.
İddialara göre suç duyurusu akabinde gelen uzlaşma süreçlerinde şikayetçi avukatları şüphelilere, 30.000,00 TL’ye kadar varan miktarlarda bir ödemenin yapılması halinde şikayetlerinden vazgeçeceklerini teklif etmişlerdir.[4] Bir ceza tehdidiyle karşı karşıya kaldığını düşünen ve bunun etkisinde korkuyla hareket eden pek çok kişinin pazarlık yaptığı ve bir şekilde şikayetçilere ödeme yaptığı söylenmektedir. Şikayetçi vekillerinin 5651 sayılı ve 5846 sayılı kanunlarda öngörülen uyar/kaldır mekanizmasını işletmeksizin ilk önce şikayet yoluna gitmesi tepkiler toplamış ve etik olmadığı yönünde eleştirilmiştir.[5]
İnternette devam eden karikatür savaşları hakkında kısaca bilgi verdikten sonra meselenin bizi ilgilendiren hukuki boyutuna gelmek istiyoruz. Acaba sosyal medyada veya kişisel blog sayfasında karikatür paylaşan kişi Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71/1-1 maddesi kapsamında suç işlemiş kabul edilebilir mi? Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun hak sahiplerine tanıdığı hakları ihlal eder nitelikte ve söz konusu karikatürler üzerinden gelir elde etmek maksadıyla ve suç işlemek kastıyla paylaşan emek hırsızları hakkında her türlü cezai soruşturmanın yapılması gerektiği şüphesizdir. Ancak bize göre söz konusu karikatürleri gelir elde etmek maksadıyla paylaşmayan ve sosyal medyada yıllardır serbestçe paylaşıldığı için eylemenin hukuka aykırılık taşıdığına dair bir düşüncesi olmayan kişiler hakkında cezalandırılmaya gidilmemesi gerekir.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71/1-1 maddesine göre; “Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek: 1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.”[6]
Madde metninin lafzına baktığımızda Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği eser olarak kabul edilen bir karikatürün hak sahibinden yazılı izin alınmaksızın sosyal medyada veya kişisel blog sitesinde paylaşılması tipiklik unsurunu sağlamaktadır. Ancak objektif cezalandırılabilme şartlarından biri olan kusur ilkesi göz önüne alınarak biz bu kişilerin kınanacak bir davranış gerçekleştirmediklerinden dolayı cezalandırılmamaları gerektiğini düşünüyoruz.
Bilindiği üzere sosyal medyada viral olan pek çok karikatür yıllardır kullanıcılar tarafından serbestçe paylaşılmış, kişiler bundan yalnızca takipçi ve arkadaşlarını güldürmek ve etkileşimde bulunmak amacını gütmüştür. Fakat birden gündemimize karikatür savaşları girmiş ve adeta kuru yaş gözetilmeksizin geniş bir internet kullanıcısı kitlesinin üzerine gidildiği görülmüştür.
Sosyal medyada kullanıcıların yıllardır hiçbir ihtar veya uyarıyla karşılaşmaksızın karikatür paylaşması ayrıca kişilerin bundan bir kazanç veya menfaat elde etme amacı olmadığı göz önüne alınırsa karikatür paylaşan sosyal medya kullanıcılarının, bloggerların veya iyiniyetle herhangi bir şekilde birkaç karikatür paylaşanların davranışlarında bir hukuka aykırılık düşüncesi taşıdıklarını söylemek imkansızdır. Dolayısıyla bu bahsettiğimiz kişilerin Türk Ceza Kanunu’nun 30/4 maddesinde düzenlenen haksızlık yanılgısı hükümlerinden yani Ceza Hukukumuzun genel esaslarından olan kusur ilkesinden faydalanarak cezalandırılmamaları gerekmektedir.
Bir objektif cezalandırabilme şartı olarak kusur ilkesi kınanacak bir davranış gerçekleştirmeyen ve eylemlerinin meşru çerçevede olduğunu düşünerek hukuka aykırılık düşüncesi taşımayan kişileri korumaktadır. Bu konuda Yargıtay’ın yerleşik görüşü haline gelen haksızlık yanılgısına dair ifadeleri aynen şöyledir; “5377 sayılı Kanun ile eklenen dördüncü fıkrada ise, kişinin işlediği fiilden dolayı kusurlu ve sorumlu tutulabilmesi için, bu fiilin bir haksızlık oluşturduğunu bilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Buna göre fail, işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu konusunda kaçınılmaz bir hataya düşmüş, diğer bir ifadeyle eyleminin hukuka aykırı olmadığı, haksızlık oluşturmadığı, meşru olduğu düşüncesiyle hareket etmiş ve bu yanılgısı içinde bulunduğu şartlar bakımından kaçınılmaz nitelikte bulunmuş ise artık cezalandırılmayacaktır. Hatanın kaçınılmaz olduğunun tespitinde kişinin bilgi düzeyi, gördüğü eğitim, içerisinde bulunduğu sosyal ve kültürel çevre şartları göz önünde bulundurulacaktır.”[7]
Görüleceği üzere Yargıtay kararında açıkça eyleminin hukuka aykırılığı konusunda yanılgıya düşenlerin sorumlu tutulmaması gerektiği ifade edilmiştir. Karikatür savaşları özelinde de kişisel blog veya sosyal medya hesabında kar amacı gütmeksizin karikatür paylaşan iyiniyetli kişilerin sorumlu tutulmaması gerektiği açık ve nettir. Ancak daha önce belirttiğimiz üzere paylaşılan karikatürler üzerinden bir menfaat elde eden, kazanç amaçlı paylaşımda bulunan ve hak sahiplerinin eser üzerindeki mali ve manevi haklarına tecavüz eden, suç işlemek kastı bulunan kişiler hakkında cezalandırılma yoluna gidilmesi hukuka uygun olacaktır.
Meselenin ayrıca ifade özgürlüğü açısından da değerlendirilmesi gerekir. İfade özgürlüğü Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre tanınmış ancak başkalarının hak ve şöhretinin korunması sebebiyle sınırlanabileceği ifade edilmiştir. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarında yerleşik olduğu üzere somut olayda ifade özgürlüğü ile başkalarının şöhret ve haklarının korunması amacı arasında adil bir denge sağlanması gerekir. Meselemiz üzerinden örnek vermek gerekirse kişisel blog sayfasında yazdığı bir konuya dair pekiştirmek maksatlı bir karikatür paylaşan kişi bir yandan ifade özgürlüğünü kullanmakta ancak bir yandan da başkasının mali ve manevi haklarına sahip bir eseri paylaşmaktadır. Bu durumda yalnız yazdığı konuyu pekiştirmek maksatlı ve kazanç elde etmek amacı olmayan bloggerın Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu madde 71/1-1 uyarınca cezalandırılması ifade özgürlüğü ile başkalarının hak ve şöhretinin korunması amacı arasındaki adil dengeyi bozacaktır.
Her somut olayın özellikleri dikkate alınarak ifade özgürlüğü ile başkalarının şöhret ve haklarının korunması meşru amacı arasındaki adil dengenin sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda karikatür paylaşma sıklığı, kaç tane paylaşıldığı, karikatür paylaşımının sitenin mevcudiyet sebebi haline gelip gelmediği, paylaşılan karikatürler üzerinden menfaat elde edilip edilmediği ve başka pek çok faktör değerlendirilmelidir.
Kısacası bize göre sosyal medyada veya kişisel blog sitesinde birkaç karikatür paylaşan, bunu yazdığı konuyu pekiştirmek veya etkileşimde bulunmak veya karikatür üzerinden menfaat elde etmek amacı bulunmayan herhangi bir sebeple paylaşan ve eyleminde hukuka aykırılık düşüncesi taşımayıp meşru çerçevede hareket ettiğini düşünen kişilerin Türk Ceza Kanunu’nun 30/4 maddesi uyarınca cezalandırılmaması gerekir. Ayrıca bahsedilen sebeplerle paylaşımda bulunan kişilerin cezalandırılması ifade özgürlüğü ile başkalarının şöhret ve hakları arasındaki dengeyi ifade özgürlüğü aleyhine bozacak ve hak ihlaline sebebiyet verecektir.
-------------------------
[1]https://odatv4.com/sosyal-medyada-o-ismin-karikaturlerini-paylasmadan-once-bu-haberi-mutlaka-okuyun--16122021.html
[2] https://t24.com.tr/yazarlar/fusun-sarp-nebil/karikaturistlerin-telif-hakki-savasinda-son-durum,29120
[3] https://twitter.com/erdilyasaroglu/status/1339586728068169728?s=20
[4] https://t24.com.tr/yazarlar/fusun-sarp-nebil/karikaturistlerin-telif-hakki-savasinda-son-durum,29120
[5] https://www.youtube.com/watch?v=OdGbnZd87jI&feature=youtu.be
[6] https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5846&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=3
[7] Yargıtay CGK., E. 2018/27 K. 2019/644 T. 7.11.2019