Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), yargılama sürecinde özel veya teknik bilgi gerektiren konularda mahkemelerin bilirkişi incelemesine başvurmasını düzenlemektedir. Bilirkişi raporları, hâkimin uyuşmazlığı çözüme kavuşturmasında önemli bir delil niteliği taşımakla birlikte, hâkimi bağlayıcı değildir. Tarafların, bilirkişi raporunun hukuka uygunluğunu ve doğruluğunu denetleme hakkı bulunmaktadır. Bu denetim, rapora itiraz yoluyla gerçekleştirilir. Bilirkişi raporuna itiraz süreci, HMK'nın 281. maddesi ve ilgili diğer hükümleri ile düzenlenmiştir.
HMK'nın 282. maddesi ise hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceğini belirtir. Bu durum, hâkimin bilirkişi raporuyla bağlı olmadığını ve rapora itirazların önemini ortaya koyar.
1. İtiraz Süresi ve Şekli
Bilirkişi raporuna itiraz süresi, HMK'nın 281. maddesinin birinci fıkrasında açıkça belirtilmiştir. Buna göre, taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde itirazlarını mahkemeye sunmak zorundadırlar. Bu süre, HMK'nın 3. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, kesin bir süre olup, hak düşürücü niteliktedir. Süresi içinde yapılmayan itirazlar, itiraz etmeyen taraf yönünden bilirkişi raporunun kesinleşmesi sonucunu doğurur ve bu tarafın rapora itiraz olanağını tümüyle kaybetmesine yol açar.
22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun ile HMK'nın 281. maddesine eklenen cümle ile, bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkânsız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi hâlinde, mahkemeye başvuran tarafa, sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebileceği düzenlenmiştir. Bu ek süre imkânı, özellikle karmaşık teknik konularda itiraz dilekçesinin hazırlanması için taraflara kolaylık sağlamaktadır.
İtiraz dilekçesi, mahkemeye hitaben yazılmalı ve itiraz eden tarafın kimlik bilgileri, davanın esas numarası, bilirkişi raporunun tarihi ve numarası gibi temel bilgileri içermelidir. Dilekçede, itiraz edilen hususlar açık ve anlaşılır bir şekilde belirtilmeli, itiraz gerekçeleri hukuki ve teknik dayanaklarıyla birlikte sunulmalıdır.
2. İtiraz Gerekçeleri
Bilirkişi raporuna itirazlar, usul ve esasa ilişkin olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir:
a. Raporun Usul ve Yasaya Aykırı Olması
- Bilirkişinin Tarafsız Olmaması: Bilirkişinin, HMK'nın 272. maddesinde belirtilen ret sebeplerinden birine sahip olması ve buna rağmen görevlendirilmesi veya tarafsızlığını yitirmesi durumunda rapora itiraz edilebilir.
- Uzmanlık Alanının Dışına Çıkması: HMK'nın 266. maddesi uyarınca, bilirkişi sadece özel veya teknik bilgiyi gerektiren konularda oy ve görüş bildirebilir. Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Bilirkişinin uzmanlık alanı dışına çıkarak hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunması, rapora itiraz gerekçesidir.
- Raporun Süresinde Sunulmaması: Bilirkişinin raporu, mahkemece belirlenen süre içinde sunmaması, HMK'nın 275. maddesinde belirtilen haber verme yükümlülüğüne aykırılık teşkil eder ve rapora itiraz gerekçesi olabilir.
- Raporun Şekil Şartlarına Aykırı Olması: HMK'nın 279. maddesinde bilirkişi raporunun içermesi gereken unsurlar belirtilmiştir. Raporda tarafların ad ve soyadları, görevlendirildiği hususlar, gözlem ve inceleme konusu maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlar, bilirkişiler arasında görüş ayrılığı varsa bunun sebebi, düzenlenme tarihi ve imzaların bulunması gerekir. Bu unsurlardan birinin eksik olması itiraz gerekçesi olabilir.
b. Raporun Esasa İlişkin Hatalar İçermesi
- Maddi Vakıaların Yanlış Değerlendirilmesi: Bilirkişinin, inceleme konusu maddi vakıaları hatalı veya eksik tespit etmesi, yanlış verilere dayanarak rapor hazırlaması.
- Hukuki Nitelendirmede Hata Yapılması: Bilirkişinin, uzmanlık alanı dışına çıkarak hukuki nitelendirme yapması veya hukuki değerlendirmelerde bulunması. Hâkimin hukuki nitelendirme ve değerlendirme yetkisi bilirkişiye devredilemez.
- Hesaplama Yanlışlıkları: Raporda yer alan hesaplamaların hatalı olması, matematiksel veya mantıksal tutarsızlıklar içermesi.
- Çelişkili Tespitler: Raporun kendi içinde veya dosyadaki diğer delillerle çelişen tespitler içermesi. Özellikle birden fazla bilirkişi raporu alındığında raporlar arasında çelişki bulunması durumunda, bu çelişkinin giderilmesi gerekmektedir.
c. Raporun Eksik İnceleme İçermesi veya Yeterli Gerekçe Sunmaması
Bilirkişi raporu, dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Raporun, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmesi esastır. Eksik inceleme içeren veya yeterli gerekçe sunmayan bir rapor, hüküm kurmaya dayanak yapılamaz.
d. Bilirkişinin Görevlendirme Kapsamı Dışına Çıkması
Mahkeme, bilirkişiyi belirli bir konuda inceleme yapmak üzere görevlendirir. Bilirkişinin, bu görevlendirme kapsamı dışına çıkarak farklı konularda görüş bildirmesi veya mahkemenin yetkisinde olan hukuki değerlendirmeler yapması, rapora itiraz gerekçesi oluşturur.
3. Delillerin Sunulması
İtiraz dilekçesiyle birlikte, itiraz gerekçelerini destekleyen karşı delillerin sunulması büyük önem taşır. Bu deliller, yazılı belgeler, tanık beyanları, keşif tutanakları veya başka uzman görüşleri olabilir.
HMK'nın 281. maddesi, taraflara bilirkişi raporundaki eksikliklerin tamamlanmasını, belirsizliklerin açıklığa kavuşturulmasını veya yeni bilirkişi atanmasını talep etme hakkı tanır.
- Ek Rapor Talebi: Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik veya belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulması için bilirkişiden yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabilir. Bu, mevcut bilirkişinin eksiklikleri gidermesi veya belirsiz noktaları aydınlatması için bir fırsattır.
- Yeni Bilirkişi İncelemesi Talebi: Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme de yaptırabilir. Bu durum, özellikle mevcut raporun ciddi hatalar içermesi, çelişkili olması veya tarafların itirazlarının haklı bulunması halinde gündeme gelir.
4. Yargıtay İçtihatları
Yargıtay, bilirkişi raporlarına itiraz konusunda birçok emsal karar vermiştir. Bu kararlar, itiraz sürecinin hukuki dayanaklarını ve mahkemelerin bu itirazları nasıl değerlendirmesi gerektiğini ortaya koymaktadır:
- Süresinde İtiraz Edilmeyen Raporun Kesinleşmesi: Yargıtay, bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde, itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğini ve bu tarafın itiraz hakkını kaybedeceğini vurgulamaktadır. Bu durum, usuli kazanılmış hak ilkesiyle de ilişkilidir.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İlk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunun HMK 3. maddede düzenlenen meşruhatı içerir şekilde, 11.10.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ıslah dilekçesinin de davalıya usulüne uygun olarak tebliğine rağmen rapora ve ıslah talebine itiraz edilmediği, HMK 3. madde gereğince; bilirkişi raporuna 2 hafta içinde itiraz edilmemesi halinde (madde gerekçesinde yazılı olduğu şekilde süre hak düşürücü süre olmakla) bilirkişi raporunun davalı yönünden kesinleştiği ve itiraz hakkını tümüyle kaybettiği anlaşılmakla, itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğinden mahkeme kararının yerinde olduğuna, ilk derece yargılaması sırasında, süresinde itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna istinaf başvurusu sırasında itiraz edilemeyeceğinden, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
- Çelişkili Raporların Giderilmesi: Yargıtay, dosyada çelişkili iki rapor olması halinde, çelişkiyi gideren ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazları da karşılar nitelikte rapor alınmadan uyuşmazlığın çözülemeyeceğini belirtmektedir. Mahkeme, bu durumda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırarak çelişkiyi gidermelidir.
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
Ekspertiz ve bilirkişi raporları arasında çelişki mevcut olup, taraf vekilleri karara esas alınan bilirkişi raporuna itiraz etmişler, itirazları karşılayacak yeni bir rapor alınmamıştır Yargıtay uygulamalarına göre; dosyada çelişkili iki rapor olması halinde, çelişkiyi gideren ayrıntılı, gerekçeli, taraf, mahkeme ve istinaf denetimine açık, itirazları da karşılar nitelikte rapor alınmadan uyuşmazlık çözülemez. (Yargıtay 13. H D. nin 2014/45035 E. 2016/2830 K. ve 2014/45190 E. 2016/2495 K., Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2014/45190 Esas, 2013/11531 karar sayılı ilamı) Mahkemece konusunda uzman bir başka heyetten ayrıntılı, gerekçeli denetime elverişli, usul ve yasaya uygun, raporlar arasındaki çelişkiyi gideren bilirkişi raporu alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır
- Eksik İnceleme ve Gerekçesiz Rapor: Yargıtay, bilirkişi raporunun eksik inceleme içermesi veya yeterli gerekçe sunmaması halinde, mahkemenin bu eksiklikleri gidermeden hüküm kuramayacağını belirtmektedir. Bu durumda, ek rapor alınması veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir.
7. Hukuk Dairesi 2012/2674 E., 2013/17986 K.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi halinde, itirazların yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi de özel ve teknik bir bilgiyi gerektireceğinden hakim itirazı kendisi değerlendiremez ve ek rapor almadan veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmadan hüküm veremez Somut olaya gelince; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna karşı davacı tarafın itiraz ettiği anlaşılmaktadır Ne var ki , mahkemece davacı tarafın bu itirazı karşılanmadan, açık bir anlatımla aynı bilirkişiden ek ya da farklı bir bilirkişiden yeni bir rapor alınmadan karar verilmiştir Deliller tümüyle toplanmadan eksik inceleme ve soruşturmayla hüküm verilemez.
5. Hukuki Sonuçları
a. İtirazın Kabulü Durumunda
Mahkeme, bilirkişi raporuna yapılan itirazları haklı bulursa, HMK'nın 281. maddesi uyarınca aşağıdaki kararları verebilir:
- Ek Rapor Alınması: Mevcut bilirkişiden, itiraz edilen hususları açıklığa kavuşturmak veya eksiklikleri gidermek üzere ek rapor talep edebilir.
- Yeni Bilirkişi Atanması: Raporun ciddi hatalar içermesi, bilirkişinin tarafsızlığını yitirmesi veya itirazların giderilemeyecek nitelikte olması halinde, yeni bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti görevlendirilerek tekrar inceleme yaptırabilir.
- Sözlü Açıklama İstenmesi: Bilirkişiden, tayin edeceği duruşmada sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını isteyebilir. Bu açıklamalar tutanağa geçirilir.
İtirazın kabulü, davanın seyrini önemli ölçüde etkileyebilir. Yeni bir rapor veya ek rapor alınması, yargılama sürecini uzatabilir ancak gerçeğin ortaya çıkması ve adil bir karar verilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
b. İtirazın Reddi Durumunda
Mahkeme, bilirkişi raporuna yapılan itirazları yerinde bulmazsa, itirazları reddederek mevcut bilirkişi raporunu hükme esas alabilir. Bu durumda, itiraz eden tarafın talepleri karşılanmamış olur ve mahkeme, rapor doğrultusunda kararını verir. Ancak, hâkimin bilirkişi raporuyla bağlı olmadığı unutulmamalıdır. Hâkim, raporu diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir ve raporun yeterli olmadığı kanaatine varırsa, itiraz olmasa dahi re'sen ek rapor veya yeni rapor aldırabilir.
Sonuç / Özet
Bilirkişi raporlarına itiraz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında tarafların adil yargılanma hakkının önemli bir güvencesidir. İtiraz süresi olan iki haftalık kesin süreye riayet edilmesi, itiraz dilekçesinin usulüne uygun hazırlanması ve itiraz gerekçelerinin hukuki ve teknik dayanaklarla desteklenmesi büyük önem taşır. Raporun usul ve yasaya aykırı olması, esasa ilişkin hatalar içermesi, eksik inceleme veya yetersiz gerekçe sunması gibi durumlar itiraz gerekçesi olarak ileri sürülebilir. Mahkeme, itirazları haklı bulduğunda ek rapor aldırabilir, yeni bilirkişi atayabilir veya bilirkişiden sözlü açıklama isteyebilir. Yargıtay içtihatları, bu süreçte mahkemelerin ve tarafların dikkat etmesi gereken hususları net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bilirkişi raporuna itirazın kabulü veya reddi, davanın seyrini doğrudan etkileyen hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle, bilirkişi raporlarına itiraz sürecinin titizlikle yürütülmesi, hukuki uyuşmazlıkların doğru ve adil bir şekilde çözümlenmesi için elzemdir.
Av. Selenay Feyza BIKMAZ TÜREN
KAYNAKÇA
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
Hukuk Dairesi 2022/1278 E. , 2022/4606 K.
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ
T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
7. Hukuk Dairesi 2012/2674 E. , 2013/17986 K.
Alihocagil, Ö. B. (2018). Medeni Usul Hukukunda Bilirkişi Raporunun Hazırlanması ve Bilirkişi Raporuna İtiraz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi