Türk Osmanlı İmparatorluğunun yüz yıllarca egemen olduğu Orta Avrupa’dan uzanan, Anayurt Balkanlar;
Balkanlar’da iç savaş ve karışıklık çıktığı zaman,
Yani o zamanlar,
Oradaki vatanseverler,
Aynen bizim gibi oturup, konuşuyor, dertleşiyor olmalılar.
“Acaba buralarda elimizden gider mi, buraları kaybeder miyiz?”
Diye.
Sonra birbirini avutuyorlardı.
“Yok canım, olmaz öyle şey”
“Devlet var, yöneticiler var, vatanseverler var.”
Ama sonra…
Oralar elimizden gitti.
İnsanlar; mallarını, mülklerini, canlarını, ölülerini terkedip,
Yollara düşüp geldiler.
Aç, açık, perişan… üzgün.
Aynı oyun; Kafkasya, Filistin, Yemen, Fizan, Kuzey Afrika’da oynandı.
Şimdi “Güneydoğu” için benzer şeyler konuşulmaya başlandı.
“Bu iç kargaşa ne zamana kadar devam edecek.”
“Sonu ne olacak.”
“Acaba…”
Anlaşıyor ki bu işler, sıradan tedbirlerle önlenemeyecek.
Kökünden bitirmeye kararlı bir iktidar gerek.
Bitirmek için yeterli ve kararlı önlemleri almak gerek.
Her zaman söylenen ve alışılan bir deyim olarak:
“Sivrisinekleri yok etmek için; sivrisineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmak gerek.”
Açılım, demokrasi paketi, demokratik özerklik, öz yönetim saçmalıklarına derhal ve kesin olarak son vermek gerek.
Tek dil, tek bayrak, tek vatan gerek.
Atatürk İlke ve Devrimlerini tavizsiz olarak uygulamak gerek.
Türk Milleti ile güç birliği yapacak ve bu yapay sorunu kökünden bitirmeye kararlı bir iktidar gerek.
