YOKSULLUK NAFAKASI

Abone Ol

Yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanunun 175. Maddesin de düzenlemiştir. Anılan düzenlemeye göre “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” şeklinde ifade edilmiştir.

Yoksulluk nafakası boşanmanın Fer’i sonuçlarındandır. Bu sebeple istek olmalıdır yoksa hâkim re’sen göz önünde bulundurup yoksulluk nafakasına hükmedemeyecektir. Bununla beraber boşanma davası ile birlikte de talep edilebilir ya da bağımsız bir dava ile de istenilebilir. Fakat boşanma davasında talep etmeyip sonrasında bağımsız bir dava ile isteme hususun da 1 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bu süre geçtikten sonra talep edilemez.

Öte yandan yoksulluk nafakası toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Davalı koca nafakayı ödemezse ilamlı icra takibi yapıp ödeme emri gönderilir halen ödememiş olursa İİK 344. Md. uyarınca İcra Ceza Mahkemesine üç aylık tazyik hapsi istemli nafaka borçlusu kocayı şikâyet etmeniz gerekir. Ayrıca birikmiş nafaka borcu var ise onu da icra kanalı ile talep edebilirsiniz.

Dikkat edilirse yoksulluk nafakası diğer tarafın mali gücü oranında ve süresiz olarak verilen bir nafaka türü olduğu için yoksulluk nafakasının miktarının arttırılması, azaltılması ve kaldırılması gündeme gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu üç durumu izah edecek olursak.

1- Yoksulluk Nafakasının Azaltılması Davası

Nafaka yükümlüsünün mali gücü önemli ölçüde eksilirse hâkim nafaka miktarının azaltılmasına karar verebilir. Söz gelimi koca 18 bin liraya çalıştığı işinden ayrılmıştır yeni iş yerinde ise 13 bin TL maaş alıyordur ve başkaca bir geliri de yoktur. Bu gibi durumlarda nafakanın azaltılmasını talep edebilir.

2- Yoksulluk Nafakasının Arttırılması Davası

Nafaka yükümlüsünün maddi durumu iyiye gitmiş olabilir. Ya da taraflar boşanma davasında nafaka artış oranını belirlememişlerdir. Sonrasında da artırım davası açabilme imkânları mevcuttur. Uygulama da en sık karşılaşılan durum budur. Çünkü dava aşamasında maalesef nafakanın her yıl ne oranda artacağını belirlemediklerinden artış davası gündeme gelmektedir.

3- Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davası

Türk Medeni Kanunun 176/3 fıkrası uyarınca İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.” Denmektedir. Görüldüğü üzere her ne kadar süresiz nitelikte bir nafaka türü olsa da bu koşullar gerçekleştiğinde kaldırılması gündeme gelecektir.

Öte yandan faiz talep edilmemişse nafakalar için faize hükmedilemeyecektir. Yoksulluk nafakası boşanma davasıyla birlikte talep edilmişse faiz başlangıç tarihi “boşanma kararının kesinleşmesi tarihi” boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bağımsız bir dava ile istenilmişse “dava tarihinden itibaren” faize hükmedilmelidir.

 Yoksulluk Nafakası İle İlgili Emsal Kararlar

Yoksulluk nafakası talebi olmalıdır olmadan nafakaya hükmedilmez. (Y2HD, E. 2011/10218, K. 2011/10649)

Yoksulluk nafakasına talepten fazlasına hükmedilemez. (Y2HD, E. 2010/13919, K. 2011/15352)

Davasından feragat eden davanın Fer’lerinde kapsar. Boşanma davasının Fer’i sonuçlarıdır yoksulluk, tedbir vs. nafakalar bu yüzden onlardan da feragat etmiş sayılır. (Y2HD, E. 2011/10538, K. 2011/11632)

Eş dava dilekçesinde nafaka isteğinin bulunmadığını beyan etmesi eşe yoksulluk nafakası verilemeyecektir. Çünkü eşin bu beyanı feragat niteliğinde olup bu feragatten dönülemez. (Y2HD, E. 2010/12100, K. 2011/13826)

Duruşmada nafaka isteğinin olmadığını belirten eşe yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Eşin bu beyanı feragat niteliğindedir.(Y2HD, E. 2010/13867, K. 2011/13270)

Anlaşmalı boşanma talebiyle açılmış dava tarafların anlaşamamaları üzerine çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi sonucu artık tarafların dava dilekçesindeki boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin beyanları bu taleplerinden feragat olarak değerlendirilemez. ‘‘Anlaşmalı boşanma davasında ancak anlaşmalı boşanma halinde protokol bağlayıcı olacak somut olayda da anlaşma saplanmadığı için protokoldeki beyanlarıyla bağlı kalmayacaktır kişiler.’’ (Y2HD, E. 2011/2011, K. 2011/22275)

Yoksulluk nafakası talebinde bulunan kişinin geçici işte çalışması onun yoksul sayılmasını kesin olarak engellemez. ‘’ Toplanan delillerden davalı kadının, yevmiyeli işlerde çalıştığı, çalıştığı dönemlere ilişkin değişkenlik gösteren ücret aldığı ancak bu işin devamlılık arz etmediği anlaşılmaktadır. Kadın yararına TMK. m.175 koşulları oluşmuştur.’’(Y2HD, E. 2016/10339, K. 2018/2048)

Asgari ücretle çalışılmasının yoksulluk nafakası bağlanmasının veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmez. ‘’ Toplanan delillerden; davacı kadın eşin asgari ücret seviyesinde çalıştığı, davalı erkeğin ise polis olup 1735 TL aylık aldığı anlaşılmaktadır.  Kadına yoksulluk nafakası bağlanması gerekmektedir. (Y2HD, E. 2015/2301, K. 2015/16187)

Ekonomik ve sosyal durumları (yetersizlik bağlamında) birbirine benzer ve denk olan karı-koca birbirlerinden yoksulluk nafakası talep edemeyecektir. (Y2HD, E. 2011/22064, K. 2012/641)

Ev kadını olup geliri bulunmayan eşe ağır kusurlu değilse yoksulluk nafakası verilebilir. (Y2HD, E. 2010/8819, K. 2011/9363)