Giriş
Avukatların yargı mercilerindeki temsil yetkisi, vekâletname ve yetki belgesi gibi belgelere dayanır. Bu belgelerde baro pulu bulunması, Avukatlık Kanunu ve ilgili düzenlemeler çerçevesinde bir yükümlülük olarak öngörülmüş olmakla birlikte, uygulamada özellikle yetki belgelerinde baro pulunun eksikliği sıkça tartışma konusu olmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatları doğrultusunda, yetki belgesinde baro pulunun bulunmaması, davanın açılmamış sayılmasına veya dosyanın işlemden kaldırılmasına yol açmaz. Bu yazı, konunun hukuki dayanaklarını, yargısal yaklaşımı ve usul hukukuna etkilerini değerlendirmek amacıyla yazılmıştır.
Baro Pulu Yükümlülüğünün Hukuki Çerçevesi
Baro pulu, Avukatlık Kanunu’nun baroların gelirlerinin düzenlenmesine ilişkin hükümleri kapsamında oluşturulmuş olup, esasen mali bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün amacı, avukatlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak ve mesleki örgütlerin finansmanını temin etmektir.
Bununla birlikte, baro pulunun bulunması bir geçerlilik şartı niteliği taşımamaktadır. Yargıtay’ın farklı daire kararlarında açıkça belirtildiği üzere, baro pulu eksikliği usul işlemlerini geçersiz kılmaz, avukatın temsil yetkisini ortadan kaldırmaz ve davanın esasına ilişkin bir engel doğurmaz.
Vekâletname – Yetki Belgesi Ayrımı
Vekâletname
Vekâletname, avukatın tarafı temsil yetkisinin kaynağıdır ve baro pulu bulunan vekâletname, temsil yetkisinin geçerliliği bakımından yeterlidir.
Yetki Belgesi
Yetki belgesi ise avukatlar arasında düzenlenen ve duruşma vekâletini gösteren içsel bir görevlendirme belgesidir. Bu belge, vekâletnamenin yerine geçmez; vekâletnameye dayanarak avukatın duruşmaya katılmasına imkân tanır.
Bu nedenle, Yargıtay’ın yerleşik uygulaması uyarınca, vekâletnamede baro pulu bulunduğu sürece, yetki belgesinde ayrıca baro pulu aranmaz.
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay kararlarında öne çıkan ilkeler özetle şöyledir:
- Baro pulu, dava şartı niteliği taşımamaktadır.
- Yetki belgesinde baro pulu bulunmaması, eksik bir işlem olmakla birlikte sonuç doğurucu nitelikte değildir.
- Eksiklik giderilebilir niteliktedir; ancak tamamlanmaması hâlinde dahi dosyanın işlemden kaldırılması veya davanın açılmamış sayılması söz konusu olmaz.
- Vekâletnamede baro pulunun bulunması, tüm temsil yetkisi işlemleri bakımından yeterlidir.
Bu yaklaşım hem yargılama ekonomisi hem de avukatların mesleki faaliyetlerinin gereksiz şekli işlemlerle sekteye uğramaması bakımından önem taşımaktadır.
Usul Hukuku Açısından Sonuçlar
Yetki belgesindeki baro pulu eksikliğinde;
- Dava açılmamış sayılmaz.
- Dosya işlemden kaldırılamaz.
- Avukatın duruşmaya katılma yetkisi geçersiz hale gelmez.
- Mahkeme tarafından esas inceleme yapılmasına engel teşkil etmez.
Bu sonuçlar, eksikliğin sadece şekli bir unsur olarak kabul edildiğini ortaya koymaktadır.
Değerlendirme ve Sonuç
Yetki belgelerinde baro pulu eksikliği, Avukatlık Kanunu’nun amacına ve temsil ilişkisine uygun şekilde, Yargıtay tarafından “tamamlanabilir nitelikte bir şekli eksiklik” olarak yorumlanmaktadır. Temsil yetkisinin kaynağı olan vekâletnamede baro pulunun yer alması yeterli kabul edilmekte; yetki belgelerinde ayrıca aranması yargısal olarak gerekli görülmemektedir.
Bu bağlamda;
- Baro pulu eksikliği geçerlilik şartı değildir,
- Dava şartı niteliği taşımaz,
- Yetki belgesinin hukuki geçerliliğini etkilemez,
- Usulî yaptırım öngörülmesi hukuka uygun değildir.
Sonuç itibarıyla, uygulamadaki tereddütleri gidermek ve meslektaşlar arasında birlik sağlamak adına Yargıtay içtihatları doğrultusunda yetki belgesinde baro pulu eksikliğinin herhangi bir usulî yaptırıma konu edilemeyeceği açıktır.