YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA ŞUA İZİN ALACAĞININ HESAPLANMASI

Abone Ol

19.04.1937 tarih ve 3153 sayılı “Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun” ve bu Kanunun uygulanmasını içeren “Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname” hükümleri gereğince hastanelerde radyolojik ışınlara maruz kalarak çalışan personellere, yıllık ücretli izin haricinde tanınan yılda dört hafta  ücretli izin hakkına şua izni denilmektedir.

Şua izni alacağı hesabı yaparken işçinin kazandığı yıllık iznin şua izni ile birleştirilmemesine, yıllık iznine ek olarak hesaplanmasına dikkat edilmelidir.

Şua izni hesabında ilk olarak işçinin işyerinde çalıştığı süre hesaplanmalıdır. Bir yıldan az çalışması olan ve şuaya maruz kalan kişiler dört haftalık izin hakkını kazanamamaktadırlar. Yargıtay 9. H.D. 2018/7114 E.2018/21499 K. 02.03.2017  tarihli kararında bu husus şu şekilde ifade edilmiştir : “Her ne kadar mahkemece şua izni talebi hüküm altına alınmış ise de; Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname'nin 24. maddesinde her röntgen mütehassısının veya röntgen ve radyum ile iştigal eden kimsenin senede dört hafta muntazaman devamlı tatil yapmasının mecburi olduğu belirtilmiş olup, davacının çalışma süresi 1 yılın altında kaldığından şua iznine hak kazanamayacağı gözetilmeksizin, talebin reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Bir yılı aşan çalışmalarda ise her dolan bir yıl için 4 haftalık şua izni hakkı doğmaktadır. Örneğin işçinin 4 yıl 5 ay kıdemi olduğu durumda yapılacak hesaplama 4 yıl üzerinden olup 5 ay değerlendirilmeye alınmayacaktır. Nitekim bu husus Yargıtay 22. H.D. 2017/24594 E., 2019/19085 K. sayılı 16.10.2019 tarihli ilamında: “Dosya kapsamından davacının 2 yıl 2 ay 3 gün çalıştıktan sonra iş sözleşmesinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen madde metni dikkate alındığında, şua izninin verilebilmesinin 1 yıllık çalışma şartına bağlandığının ve iznin kesintisiz olarak kullanılması gerektiğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Şu halde davacının tam yıl oluşturmayan sürelerdeki çalışması bakımından şua iznine hak kazanması mümkün değildir. Tam yıl oluşturmayan süre bakımından şua izninin kıstelyevm usulüne göre hesaplanarak hüküm altına alınması hatalıdır.” İfadeleriyle tam yıl oluşturmayan çalışmaların hesaplama dışında tutulacağı belirtilmiştir.

İşçinin işyerinde çalıştığı süre tespit edildikten sonra, işçinin çalıştığı her yıl için dört haftalık izni olduğundan çalışılan toplam yıl sayısı dört ile çarpılarak işçinin hafta bazında toplam şua izni bulunur. Örneğin; 6 yıl 3 ay kıdemi olan işçinin 6x4=24 hafta şua izin hakkı vardır. Burada dikkat edilmesi gereken husus işçiye kullandırılan şua izinleri hesaplanmadan düşülmelidir. Mezkur örnekte 24 hafta izin hakkından 4 haftası kullandırıldığı durumda 20 hafta üzerinden alacak hesabı yapılmalıdır.

İşçinin haftalık izin alacağı bulunduktan sonra günlük çalışma ücreti bulanarak hesaplamaya devem edilecektir. 4 haftalık ücret bir ay ya da 30 gün olarak değil 4x7=28 gün üzerinden yapılmalıdır. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/3575 E. , 2017/4156 K. 02.03.2017 tarihli kararda da bu husus şu şekilde hükme bağlanmıştır:

Somut uyuşmazlıkta davacının şua izni alacağı yukarıda işaret edilen düzenleme uyarınca yıllık dört hafta (4x7=28 gün) üzerinden hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yıllık 30 gün üzerinden hesaplanması isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

İşçinin şua izni alacağı hesaplanırken şua iznine hak kazandığı tarihteki ücreti değil son ücreti üzerinden hesaplama yapılır. Yargıtay 9. H. D. 2015/32289 E. 2019/4787 K. 26.02.2019 tarihli kararında da işçinin şua iznin alacağının son ücreti üzerinden hesaplama yapılacağı şu şekilde hükme alınmıştır:

“Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda şua izni alacağının davacının son ücreti üzerinden hesaplanması gerekirken, ait olduğu dönem ücreti üzerinden hesaplanması hatalıdır.”

 Şua izni alacağına işleyecek faiz yasal faizdir. Alacağın muaccel olmasıyla işleyecek faizin yasal faiz olduğu Yargıtay kararında şu şekilde ifade olunmuştur:

Şua izni alacağı geniş anlamda ücret içinde yer almadığından 4857 sayılı Kanun'un 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemez. O halde, şua izni alacağı için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır. Mahkemece şua izni alacağına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi isabetsizdir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/2547 E. , 2019/12571 K. 29.05.2019)

Sonuç olarak izah edilen bilgiler çerçevesinde örnek hesaplama şu şekildedir:

02.2011-17.09.2019 tarihleri arasında Özel … Hastanesi’nde 4.200 TL ücretle Radyoloji Teknikeri olarak çalışıp şuaya maruz kalan bir işçinin şua izni alacağını hesaplarken öncelikle işçinin bu iş yerinde kaç yıl çalıştığını tespit edilmesi gerekmektedir. İşçi 22.02.2011-17.09.2019 tarihleri arasında 8 yıl 6 ay 26 gün çalışmıştır. Toplam 8yıl x 4 hafta = 32 hafta şua izni alacağının varlığı tespit edilmiştir. 32 x 7 = 224 Gün şua izni alacağı vardır. Son ücretini otuza bölerek günlük ücreti bulunur. (4.200 TL / 30 Gün = 140 TL) 224 gün şua izni alacağı olduğu için de günlük ücret ile 224’ü çarptığımızda işçinin toplam şua izni alacağını bulmaktayız. (224 Gün x 140 TL =  31.360 TL- Şua İzni Alacağı)