YARGI KARARLARIYLA 7068 SAYILI KOLLUK DİSİPLİN KANUNU KAPSAMINDA İPTAL SEBEPLERİ

Abone Ol

7068  sayılı Kanun Emniyet Disiplin Tüzüğünü yürürlükten kaldırarak 2018 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu makalede 7068 sayılı Kanuna dayanarak gerçekleştirilen idari işlemlerin iptaline dair yargı kararlarından örnekler sunacağız.

Şüpheden Sanık Yararlanır

Evrensel ceza hukukunda olduğu gibi disiplin hukukunda da"şüpheden sanık yararlanır ilkesi" uygulama alanı bulur.Dolayısıyla işlemin geçerli olabilmesi için isnad edilen fiilin işlediği yönündeki iddianın doğruluğunu ispata elverişli, hukuken kabul edilebilir nitelikte yeter derecede somut ve inandırıcı delillerin bulunması gerekir. (İstanbul BİM, 2. İDD, E. 2019/2195 K. 2020/1521 T. 28.10.2020)

Kavga esnasında kendini savunmaya yönelik hareketleri haricinde herhangi bir şahsı darp veya tehdit ettiği ya da şahıslara silah doğrulttuğuna ilişkin müşteki beyanları haricinde hukuken kabul edilebilir nitelikte yeter derecede somut ve inandırıcı delillerin bulunmadığı görülmekle; kınama cezası ile tecziyesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. (İstanbul BİM, 2. İDD, E. 2020/1865 K. 2020/1489 T. 27.10.2020)

Tipiklik Unsuruna Aykırılık 

Davacının nöbet çizelgesi uyarınca 12 saat aralıksız çevre koruma nöbeti tuttuğu, bu esnada ihtiyacını gidermek için nöbet noktasına çok yakın olan bina içerisine girmesinin ardından, nöbetçi amirin gelmesi üzerine hakkında tutanak tutulduğu, dolayısıyla uzun süre tutulan nöbet esnasında davacının kısa süreli görev yerinden ayrılışının ”amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılma” suçu kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı... (Danıştay 5. Dairesi 09.11.2020)

Olay tarihinde aşırı derecede yağmur yağdığının anlaşıldığı, kolluk görevlilerinin de hava şartlarından dolayı oluşan aşırı olumsuzluk nedeniyle bu bölgedeki kapalı güvenli yerlerde kendilerini kısa süre ile koruma altına aldıkları görülmekte olup, öngörülmeyen bu istisnai ve zor durum nedeniyle davacının eyleminin "Amirin izni olmaksızın görev yerini terk etmek" olarak değerlendirilmesinin hakkaniyete ve maddi gerçekliğe aykırı düşeceğinden dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir. (İstanbul BİM, 2. İDD 29.9.2020) 

Memurların kanunlarla yasaklanmamış bir faaliyet için kendisinden talepte bulunan tanıdıklarına işyerlerinde ücret almaksızın yardım etmesi disiplin suçu olarak düzenlenmediğinden, "Resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsıcı" bir nitelik taşımadığı... (İstanbul BİM, 2. İDD 18.12.2020)

Davacının, alacaklısı aynı şahıs olan birden fazla bonoda görev arkadaşı yanında taahhüt altına girdiği, söz konusu bonaların vade tarihlerinin farklı olduğu ancak temel ilişki anlamında farklı borçlardan kaynaklandığına ilişkin idarece somut bir bilgi ve belge sunulamadığı dikkate alındığında bonoların vade tarihleri farklı olsa da tek bir borç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, alışkanlık haline gelmiş bir borç ödememe durumunun söz konusu olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline... (İzmir BİM, 2. İDD, 09.04.2020)

"Amirin usulüne uygun olarak verdiği emri yerine getirmemek" fiilini işlediğinden bahisle dava konusu disiplin cezası verilmiş ise de; söz konusu madde kapsamında disiplin cezası verilebilmesi için, göreve ilişkin verilen bir emrin yine görev sırasında yerine getirilmemiş olması gerekmektedir. (Samsun BİM, 4. İDD 06.10.2020)

Tatil için gittiği Ordu ilinde silahını unutan davacının, silahını kimsenin bulamıyacağı bir yere kaldırmalarını istediği, davacının Ordu ilinde bulunmadığı sırada kayınvalidesinin silahı düşürerek patlamasına ve bu suretle yaralanmasına sebep olduğu, dolayısıyla davacının yaralanma olayında ihmali veya kusuru bulunmadığı, olayın ” dikkatsizlik, tedbirsizlik veya ihmal sonucu yaralanmaya sebebiyet vermek” fiilinin sübuta ermediği kanaatine varıldığından işlemin iptaline karar verilmiştir. (Danıştay 5. Dairesi 13.09.2018)

Davacının disiplin cezasına dayanak olan icra dosyalarının kredi ödemelerinden kaynaklandığı, eşinden boşanma sürecinde olduğu ve nafaka ödemeleri de bulunduğu dikkate alındığında bu durumun kendisini etkilediğine yönelik savunmasının kabul edilebilir olduğu, davacının borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirme saikiyle hareket ettiğine yönelik değerlendirme hakkaniyete uygun olmayacağından disiplin cezasının iptaline... (Ankara BİM, 2. İDD 23.12.2020)

Davacının mesai arkadaşlarının alınan ifadelerinde, davacının gazinoya gittiğini beyan etmelerine karşın, sürekli suretle alkol almadığını, göreve alkollü gelmediğini, görevini aksatmadığını ve mesaiye gecikmediğini beyan ettikleri görüldüğünden eylemlerinin ”Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar verecek derecede ... içkiye ... düşkün olmak." olarak değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. (Konya BİM, 1. İDD 17.12.2020)

Evlilik dışı yaşadığı ilişkiye münhasır olmak üzere (cinsel bir suçtan dolayı) davacı hakkında adli soruşturma ya da kovuşturma olmadığı dikkate alındığında, davacının evlilik dışı ilişki yaşamasının yüz kızartıcı ve utanç verici suç olarak nitelendirilmesi mümkün görülmemiştir. Bu durumda, davacının yukarıda belirtilen ve sabit olan fiiliyle ölçülü bir ceza ile cezalandırılması gerekir iken, Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Samsun BİM, 4. İDD 20.10.2020)

Kendi nezaretindeki şahsı ekip aracına bindirip yanına geçen davacının araç dışında diğer polis memurunun nezaretindeki şahsın firarından sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (İstanbul BİM, 2. İDD, E. 05.06.2020)

Davacının sözleşmesinin yenilenmemek suretiyle fesih edildiği tarih itibariyle ilgili fiili nedeniyle bir disiplin cezası olmadığı gibi davacının görevde başarısız olduğu ve kendisinden istifade edilemediğine ilişkin başkaca bir tespit bulunmadığından davacının anılan gerekçeyle sözleşmesinin yenilenmemek suretiyle fesih edilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Erzurum BİM, 1. İDD 11.12.2020)

Yetkisiz amirden izin alan davacının, iznin geçerli olup olmadığını sorgulama hak ve yetkisi bulunmadığından,  rahatsızlığı nedeniyle grup amir vekilinden izin almak suretiyle evine gitmesi  nedeniyle cezalandırılmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı… (Erzurum BİM, 3. İDD 26.6.2019)

Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler, yukarıdaki mevzuat hükümleri ve açıklamalar ile birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı ve eşi arasında bir tartışma yaşandığı vaki ise de, gerek eşinin şikayetinden vazgeçmiş olması gerekse vaki tartışmanın komşular ve çevreye sirayet eden bir etkisinin olmadığı gözetildiğinde, aile konutu içerisinde cereyan eden tartışmanın, tarafların özel hayatı kapsamında yaşanmış bir olumsuzluktan ibaret olduğu, bu mahiyetteki bir eylem nedeniyle disiplin yaptırımı uygulanmasının ise hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. (İstanbul BİM, 2. İDD 30.10.2020)

Her ne kadar bağış parasını elden kabul ederek kusurlu bir davranış sergilemiş olsa da, davacının bu eylemi resmi sıfatını kullanarak gerçekleştirdiği söylenemeyeceğinden, bu eylem karşılığında uygulanan disiplin cezasının "Tipiklik" itibariyle hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla davanın reddi yolundaki istinaf konusu kararda isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. (İstanbul BİM, 2. İDD 25.06.2020)

Davacının, amir vekili A.Ç. tarafından kendisine iletildiği halde amir vekili A.Ç.'yi iki kez daha arayarak, bir sıkıntı var ise taksi tutarak görev yerine gelebileceğini ifade ettiği, bu hususların diğer personelin ifadeleriyle doğrulanması karşısında, görev yerine gitmeye çabaladığı anlaşılan davacının "Kasıtlı" ve "Müsamaha" yahut "Savsaklama" şeklinde bir davranışından söz edilemez. (İstanbul BİM, 2. İDD, 18.12.2020)

Olayda, davacının kendi mülkiyetinde bulunan taşınmazda yapı ruhsatına aykırı ilaveler yapma fiilinin, özel hayat alanına ilişkin bulunması, bu hususun kamu göreviyle ilişiklendirilecek ve disiplin cezasına konu olacak bir yönünün bulunmaması karşısında, davacının "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda" bulunduğundan bahisle yaptırım uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.(İzmir BİM, 2. İDD 3.12.2020)

Kanunda belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunmayan davacıya bildirimlerin verileceği mercice ihtarda bulunulması ve ihtarın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmaması halinde ceza verilebileceğinden, belirtilen usule aykırı olarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.(Konya BİM 1.İDD 21.01.2021)

Davacının evli olduğu halde bir başkası ile uzun süreli ilişkiye girip bu ilişki sırasında çıplak bir halde ayak tırnaklarını keserken poz verip video çekimine izin vermesinin, (cinsel bir suçtan dolayı) davacı hakkında adli soruşturma ya da kovuşturma olmadığı dikkate alındığında, davacının evlilik dışı ilişki yaşamasının yüz kızartıcı ve utanç verici suç olarak nitelendirilmesi mümkün görülmemiştir. (Samsun BİM, 4. İDD 20.10.2020)

Amirine attığı mesajda birinci çoğul şahıs yerine birinci tekil şahıs kullanarak hitap etmesi nezaketsiz bir davranış olmakla birlikte ”Görev dışında amir ve üstlerine saygısız davranmak” suçu kapsamında değerlendirilemeyeceğinden işlemin iptaline... (Danıştay 12. Dairesi 25.10.2021)

İdare Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde kullandığı ifadeler nedeniyle disiplin cezası tesis edilmiş ise de disiplin cezasına konu eylemin ”hizmet içinde” veya ”görev sırasında” gerçekleştirilmediği dolayısıyla davacının sübut bulan eyleminin anılan ceza maddesi kapsamına girmediği... (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 19.11.2020) 

Objektiflik ve Tarafsızlık İlkelerine Aykırılık

Bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı yoluyla yaptırılan soruşturma sonucunda disiplin amiri tarafından ceza tesis edilmiş olsa da, davacının alınan savunmasında amirinin kendisine baskı kurduğu, hazır olmasına rağmen verilen görevi yapmasına müsaade etmediği, hakkında sürekli tutanaklar tutup ceza vermeye çalıştığını belirterek disiplin amiri ile aralarında bir husumet bulunduğuna işaret ettiği, bu sebeple disiplin cezasına konu olayın muhatabı ve tarafı olan disiplin amirinin olayı objektif değerlendiremeyeceğinden tesis edilen disiplin cezasının objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırılık oluşturacağına, bu gerekçeyle de davanın reddine dair idare mahkemesinin kararının kaldırılmasına… (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi, 07.02.2018)

Davacı hakkındaki disiplin soruşturma işlemlerini yürüten kişinin disiplin soruşturması neticesinde disiplin amiri sıfatıyla davacının dava konusu disiplin cezası ile cezalandırılmasına da karar verdiği görülmekte olup, hem iddia makamı hem de karar makamı olan disiplin amiri tarafından verilen dava konusu disiplin cezasında tarafsızlık ve objektiflik ilkesinin sağlandığının kabulüne imkan görülmemiştir. (Samsun BİM, 4. İDD 17.12.2020)

Ek soruşturma raporunda tanık sıfatıyla ifadesi alınan 7 kişinin içinde bulunan Uzm.J.VIII.Kd.Çvş...’un aynı zamanda disiplin soruşturması yürütmekle görevli üç kurul üyesinden biri olarak görev yapması ve disiplin soruşturması neticesinde hazırlanan raporda kurul üyesi olarak imzasının bulunması...ilgili disiplin cezasının, tanık olarak ifadesine başvurulan kişinin aynı zamanda soruşturmacı olarak görev almasının soruşturmanın objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline… (Kastamonu İdare Mahkemesi 17.10.2018)

Davacının disiplin amiri olan...Bölük Komutanı’nı koridordan geçerken görmesine rağmen başında şapka olmadığı gerekçesiyle selam vermemesi olayında hakkında tesis edilen ...disiplin cezası olayın tarafı disiplin amiri tarafından verilmesinin tarafsızlık ilkesi ve hukuki güvenlik ilkesine aykırılık oluşturması sebebiyle iptaline…”(Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi )

Disiplin soruşturmasının olayın diğer tarafı olan İlçe Emniyet Müdürü tarafından düzenlenen tek yanlı tutanağa istinaden başlatıldığı, ayrıca söz konusu tutanakta da belirtildiği üzere …. isimli şahıs ile davacı arasında geçmişte yapılan trafik kontrolü sırasında çıkan gerginlik nedeniyle bir husumet bulunduğu ve amire saygısızlık fiilinin işlendiği yolunda taraflar dışında başka tanık da bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, davacının görev sırasında amir veya üstlerine saygısız davranmak fiilini işlediğinin hukuken kabul edilebilir, objektif, somut ve yeterli delillerle açık ve net bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşıldığından işlemin iptaline… (Danıştay 5. Dairesi 12.09.2018)

Soruşturmacı tayin edilip usule uygun bir soruşturma yapılmadan davacının sadece savunması alınmak suretiyle verilen disiplin cezası, objektiflik ve tarafsızlık ilkelerine aykırıdır. Disiplin amiri tarafından sadece davacının savunması alınarak belirlenen ceza tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Esasa girilmeden usulden iptali gerekir (Batman İdare Mahkemesi, 09.05.2018)

Usule Aykırılık

Davacının ”rüşvet almak ve vermek” suçundan dolayı yargılandığı davada rüşvet suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Bu durumda somut delillerle açıkça tespit edilemeyen eylemi nedeniyle meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. (Danıştay 5. Dairesi 04.11.2020)

Anılan suçun 5237 Sayılı TCK’da açıkça tanımlanmış olması sebebiyle davacının bu suçu işleyip işlemediğinin, ancak ceza mahkemesince verilecek karar sonucunda belirlenebileceği, ilgili ceza mahkemesince verilen kararın kesinleşmediği, bu durumda söz konusu ceza davasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun İdare Mahkemesi’nce araştırılması ve davacı hakkında ceza yargılaması sonuçlandıktan sonra disiplin cezasına konu fiillerin işlenip işlenmediği konusunda yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekir. (Danıştay 5. Dairesinin 16.10.2017)

Ceza yargılamasında delil yetersizliğinden aldığı beraat kararını gerekçesiyle verilen iptal kararının temyiz incelemesinde, disiplin soruşturması ile ceza soruşturmasının bağımsız ve ayrı olduğu, bunun sonucu olarak da ceza soruşturması ve kovuşturması sırasında kullanılamayan veya kullanılmayan bir kısım delillerin disiplin soruşturması ve yargılaması sırasında kullanılmasında hukuka aykırı bir durumun olmadığı. (Danıştay 12. Dairesi 04.02.2011)

Ceza kovuşturmasında iletişimin dinlemesi sırasında elde edilen delillerin aynı Kanunda sayılanların dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturmasında kullanılamayacağı ve bu durumun delil değerlendirmesi yasağı kapsamında olduğu, bu bağlamda iletişimin dinlenilmesi sırasında elde edilen ve sayılan suçlar kapsamında bulunmayan fiile ilişkin ses kayıtlarının tek başına delil olarak kullanılamayacağı ve hukuka uygun elde edilmiş başka delil ve belgenin de dosya içeriğinde olmaması sebebiyle...İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına… (Danıştay 5. Dairesi 25.10.2017)

Olayda, davacının sendika üyesi olduğu davalı idarece bilinmesine rağmen disiplin kurulunun mevzuata aykırı olarak sendika temsilcisi katılmaksızın teşekkül ettirilerek davacı hakkında disiplin cezası verildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde ve davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.(Gaziantep BİM, 5. İDD 13.11.2020)

Davacının “meslekten çıkarma” cezası gerektiren bir fiil nedeniyle cezalandırılması işleminde Jandarma Genel Komutanlığı Merkez Disiplin Kurulu yetkilidir. Bu nedenle İl Jandarma Disiplin Kurulu tarafından tesis edilen dava konusu disiplin cezası yetkisiz disiplin kurulu tarafından verilmesi hukuka aykırıdır ve dava konusu disiplin işleminin iptali gerekir. (Kastamonu İdare Mahkemesi, 17.10.2018)

Soruşturmacı tarafından soruşturulması istenen konunun dışına çıkılarak anılan fiil nedeniyle ek soruşturma oluru alınmaksızın konunun incelenmesinde ve disiplin yönünden getirilen teklif sonrası usulüne uygun şekilde savunma hakkı da kullandırılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. (İstanbul BİM, 2. İDD 10.9.2020) 

Bir derece alt ceza uygulanması kararının da, meslekten çıkarma cezasında olduğu gibi, kanunuda yer alan hüküm gereğince valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulu'nun görüşü ve Bakanın onayı ile kesinleşmesi gerektiğinden, İl Polis Disiplin Kurulu'nda görüşülüp karara bağlanarak, valinin onayı ile tesis edilen dava konusu işlemde bu gerekçeyle hukuka uyarlık görülmemiştir. (İstanbul BİM, 2. İDD 4.11.2020)

Cezaya dayanak alınan Kanun, madde, fıkra, bent, alt bent ya da madde metnine yer verilmemesinin "Suç ve Cezaların Kanuniliği" ve "Hukuki Belirlilik" ilkeleriyle bağdaşmadığı... (İstanbul BİM, 2. İDD 18.12.2020)

Davacının adliye lojmanları nöbet noktasında görevli iken denetlemeye gelen nöbetçi amirine karşı söylediği sözlere yönelik yapılan soruşturma neticesinde davacıya birden fazla disiplin cezası vermek yerine bunlardan en ağır olan cezanın verilmesi gerektiğinden, aynı eylem nedeniyle birden fazla disiplin cezası verilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. (Konya BİM, 1. İDD 27.10.2020)

Amirin emrinde ısrar etmesi ve/veya yazılı emir vermesi halinde bu emrin yerine getirilmesinin mecburi olduğu açık ise de, somut olayda davacının amirinin verdiği emre karşı yaptığı itiraz üzerine emirde ısrar edildiği ve/veya yazılı emir verildiği ve davacının emri yerine getirmeme kastının bulunduğu ispatlanamadığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir. (Samsun BİM, 4. İDD 27.10.2020)

Eksik Soruşturma

Disiplin cezası verilebilmesi için, mevzuata aykırı eylem veya işlemlerin sübut bulup bulmadığının soruşturma ile ortaya konulması, ilgilisinin lehinde ve aleyhinde olan her türlü bilginin toplanması, disipline aykırı eylemin hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekir. Davacının soruşturma aşamasında alınan ifadesinde ve savunmasında: ”Şube Müdürü’nün ve Büro Amiri’nin konudan haberdar olduğunu ve bu sebeple tutanak tutulmadığı” iddiası hakkında davacının amirlerinin ifadesine başvurulması gerektiğinden, eksik soruşturmaya dayalı olarak tesis edilen disiplin cezasının iptaline... (Ankara 14. İdare Mahkemesi, 31.01.2019)

Davacının görev yerinde bulunmadığının belirtildiği zaman diliminde görevli diğer üç nöbet arkadaşının ifadelerine başvurulmadığı, Davacının soruşturma kapsamında alınan ifadesinde belirtttiği sorumlu komiserin talimatının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden eksik soruşturmaya dayanılarak verilen disiplin cezasının iptali gerekir. ( Ankara 4. İdare Mahkemesi, 20.12.2018)

Sosyal medya hesabından  “12 – 12 yetmez 24 – 12 çalışalım, 1 hafta oldu, Ankara kadrosu normale döneli” ve “Şu an 12 – 12’yiz boş boş bekliyoruz, bu ne basiretsizlik arkadaş, Müslümana gavur eziyeti iş olsa da yapsak” ifadelerini içeren paylaşımın yapıldığı  hesabın davacıya ait olup olmadığı bakımıdan bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, hesabı hakkında adli makamlara başvurmadığı gerekçesiyle, paylaşımın davacı tarafından yapıldığı kabul edilerek verilen disiplin cezası eksik soruşturmaya dayandığından iptaline. (Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi, 23.09.2019) 

Davacının, Tanık Koruma Büro Amirliğine ait aracı görev dışında özel işlerinde kullandığına ilişkin somut bir tespit yapılmaksızın eksik soruşturma sonucu tanzim edilen rapor esas alınarak genel isnatlarla fiilinin sübuta erdiğinden bahisle işlemde disiplin hukuku ilkelerine ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline... (Ankara BİM, 2. İDD, 19.11.2020)

4. Sınıf Emniyet Müdürü K3 tarafından düzenlenen raporda davacının aracın arka koltuğunda çelik yelekli bir şekilde uzanarak yatarken görüldüğünün belirtildiği, açıkça uyuduğuna dair bir ibareye yer verilmediği, raporu tanzim eden 4. Sınıf Emniyet Müdürü K3'ün ifadesine de başvurulmadığı, … bu haliyle eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak tesis olunduğu sonucuna varılan dava konusu işlemde  hukuka uyarlık bulunmadığı... (Gaziantep BİM, 5. İDD 13.11.2020)

Görev tanımları itibariyle sorumlu olabilecek kişilerin belirlenmediği, sadece davacının ifadesine başvurulmak suretiyle soruşturmanın tamamlandığı ve dava konusu işlemin tesis edildiği görülmüş olup, bu durumda eksik inceleme sonucu tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. (İstanbul BİM, 2. İDD 26.11.2020)

Somut olayda, davacıya isnat edilen fiile yönelik olarak davacının araştırılması gereken bazı iddialarının bulunduğu, bu iddiaların da açılacak bir soruşturma kapsamında etraflıca incelenerek değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, somut olaya özgü olarak soruşturma açılmaksızın sadece davacının savunması alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.(Gaziantep BİM, 5. İDD 18.3.2020)

Diğer

Mevzuatta kısa süreli durdurma cezaları ve aylıktan kesme cezaları bulunsa da “On Ay Kısa Süreli Aylıktan Kesme” cezası gibi bir ceza düzenlenmediğinden kanuni dayanağı bulunmayan disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi 08.03.2019 tarih, E. 2018/1346, K. 2019/515) 

Daha önce disiplin cezası almamış olan ve 2017 yılına kadarki geçmiş sicillerinin tümü "çok iyi" derecesinde olan davacıya 7068 sayılı Kanun'un 10/10. maddesi uygulanmak suretiyle meslekten çıkarma cezasının verilmesinin, disiplin hukukunun temel ilkelerinden biri olan ölçülülük ilkesi ile idarenin mevzuatla kendisine tanınan takdir yetkisini aynı hukuki statüde bulunan kişilere aynı şekilde uygulamasını gerektiren Anayasa'nın 10. maddesindeki "Kanun önünde eşitlik" ilkesi ile bağdaşmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu meslekten çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Ankara BİM, 2. İDD 28.10.2020)

Uyuşmazlık konusu olayda; davacının ”3 günlüğe kadar aylık kesimi” cezası ile cezalandırılması kesinlik belirtmediğinden ve cezaların kesin ve net olması gerektiğinden, Anayasa'nın temel ilkelerinden olan "belirlilik" ve ''hukuk güvenliği'' ilkesinine aykırı  işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Ankara BİM, 2. İDD 5.6.2020)

Davacıya isnat edilen ve cezalandırma kararına konu edilebilecek tüm eylemlere, davacının kendisini savunabileceği açıklıkta yer verilmesi gerekirken, kişi, yer ve zaman ayrıntısı olmayan genel eylem isnatlarının savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğu, davacının sabit olduğu kabul edilen hangi eylemleri nedeniyle cezalandırıldığının belirtilmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.(Gaziantep BİM, 5. İDD 22.10.2020)

Dava konusu işlemde söz konusu kişi tarafından davacı hakkında yapılan şikayete konu olayların aktarımına ve muhtelif ifadelere yer verildiği, ancak davacının bu olay kapsamında disiplin cezasına konu yasal fiile esas alınan maddi eyleminin/eylemlerinin ne/neler olduğunun somut ve net bir şekilde belirtilmediğinin görülmesi karşısında, dava konu işlemde "Hukuki Belirlilik İlkesi"ne  ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.(İstanbul BİM, 2. İDD 29.9.2020)

Söz konusu evrakın ilk çıktısının alınmasından iki-üç hafta sonra meydana gelen bombalama neticesinde başka bir binaya taşınma ve tamirat sonra hizmet binasına geri dönülmesi sırasında kaybolmuş olabileceğinin belirtildiği görülmekle; anılan evrakın davacının sorumluluğu altındayken kaybolduğununun somut bir şekilde ortaya konulamadığı kabul edilmelidir. (İstanbul BİM, 2. İDD 25.6.2020)

Fiilin son olarak 17/07/2017 tarihinde işlendiğinden bu tarihten itibaren en geç iki yıl içerisinde disiplin cezasının verilmesi gerekirken, iki yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra 24.07.2019 tarihli Bakan onayıyla dava konusu disiplin cezasının verildiği görüldüğünden Kanun'da öngörülmüş olan iki yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra davacıya verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. (Samsun 4. İDD 29.09.2020)

İdarenin takdir yetkisinin yargı denetimine tabi olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Takdir yetkisi kullanılırken olayın oluş şekli ve işleniş biçimi ile ağırlık derecesine göre alt ceza uygulanıp uygulanmamasına karar verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, bu takdir hakkının yerinde kullanılıp kullanılmadığının tespitinin mahkemelerce yapılması gerekmektedir. (Danıştay 8. Dairesi 2020/3830 E. 2021/3483 K.)