Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından yayımlanan ve Maliye Bakanı sayın Naci Ağbal tarafından imzalanan 27.04.2017 gün ve 14938 sayılı iç genelge de vergi incelemeleri, takdir işlemleri, tarh zamanaşımı, vergi incelemesinde yetki belgeleri, ihbar talepleri, ihbar ikramiyeleri konularında açıklamalar ve kolaylıklar getirmektedir. Buna göre;
1. Tarh zamanaşımının bitmesine üç ay kala bütün incelemeler bitirilerek inceleme raporları en geç beşinci yılın ekim ayı sonuna kadar ilgili vergi dairesine intikal ettirilmiş olacaktır. Buna göre, 2012 yılı ile ilgili bir vergi incelemesi en geç 31.10.2017 tarihine kadar rapor yazma ve bu raporu vergi dairesine intikali gerçekleştirilecektir.
2. Devam eden vergi incelemelerinde incelemeye tabi tutulan mükellef gerçek veya tüzel kişinin yazılı bir izin belgesi inceleme yürütecek ilgili kişiye verilmelidir. Bu işi takip eden kimse bir mali müşavir veya avukat olabilir. Veya şirketin işlerini yürüten bu kişiden vergi müfettişi resmi vekaletname istemeyecektir. İnceleme sırasında bu kimse vergi müfettişine belge ve bilgi sunabilecektir. İnceleme sırasında bu kimse vergi müfettişine mükellefin düzenlediği “izin belgesi”nin bir örneğini ibraz etmesi yeterlidir.
3. İnceleme tamamlandıktan sonra ileri safhalarda uzlaşma komisyonlarında veya benzeri mercilerde resmi vekaletname istenecektir. İnceleme sırasında mükellefin bizzat bulunması halinde temsilcinin özel izin belgesine ihtiyaç duyulmayacaktır.
4. Son inceleme tutanaklarında mükellef veya kanuni temsilcisinin imzasının bulunması gerekecektir.
5. Tarh zamanaşımı beş yıl olup bu süre içerisinde mükellefler defter kayıt ve belgelerini saklamak zorundadırlar. Dolayısıyla takdire sevk işlemi yapılan mükellefler hakkında bu süre dolduktan sonra incelemeye başlama tutanağı düzenlenmeyecektir.
6. Tarh zamanaşımının son yılının (4. Yılın ilk yarısı) haziran ayından sonra kayıtlara intikal eden ihbar ikramiyesi istemli ihbarların, ilgili değerlendirme komisyonu tarafından incelenerek uygun görülenlerin inceleme veya takdire sevki gerçekleştirilecektir.
Sonuç olarak, vergi incelemesi Türkiye’de beş yıllık tarh zamanaşımı içerisinde gerçekleştirilmektedir. Son yıllarda Maliye Bakanlığı vergi mahkemelerinde veya Danıştay’da birçok ihtilafı kaybettiği görülmektedir. Müstakar hale gelen birçok yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere vergi mükelleflerinin vergi dairesine karşı açtığı birçok davlarda mahkemeler mükellefleri haklı bulmaktadır. Bu nedenle vergi incelemelerinin gecikmesi halinde son beşinci yılda yapılan vergi incelmeleri gerek idare açısından gerekse mükellefler yönünden maddi ve manevi mağduriyetlere neden olmaktadır. Son yıllarda tarh zamanaşımının beş yıldan üç yıla düşürüleceği yönünde çalışmalar bulunduğunu takip etmekteyiz. Özellikle tarh zamanaşımı müddeti içerisinde vergi incelemelerinin öncelikle sonuçlandırılması zorunludur. Bu zorunluluk esasında vergi idaresinin inceleme elemanlarına yüklediği temel bir zarurettir. Vergi idaresi çalışanları da üstüne düşen görevleri yine tarh zamanaşımı süresi içerisinde sonuçlandırıp işlerini zamanında yapmaları zorunludur. Mükellefler açısından da vergisel ödevlerini zamanında yerine getirip idareye karşı yardımcı olmak durumundadırlar.