Uyuşturucu suçları, Türk Ceza Kanunu’nun 188. ve devamı maddelerinde düzenlenmektedir. Uygulamada uyuşturucu suçları sıklıkla uyuşturucu ticareti suçu şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedenlerinden biri de savcılık ve derece mahkemelerinin uyuşturucu kullanma suçu ile uyuşturucu ticareti suçu arasında kaldıkları dosyalarda suçu ekseriyetle “uyuşturucu ticareti” olarak vasıflandırmalarıdır.
Uyuşturucu maddenin kullanma maksadıyla mı yoksa ticaret amacıyla mı bulundurulduğu sorusuyla yargılamanın her safhasında sıklıkla karşı karşıya kalınmaktadır. Yerleşmiş içtihatlar ve uygulama pratikleri değerlendirildiğinde bu soruya cevap verebilmek adına bir takım kriterlerin oluştuğunu söyleyebiliriz. Bunlar;
1. Uyuşturucu maddenin miktarı
2. Ele geçirilen uyuşturucu maddenin çeşitli olması
3. Uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer
4. Uyuşturucu maddenin bulunduruluş şekli
5. Uyuşturucu madde ile birlikte bulunan materyaller
6. Failin uyuşturucu ticareti suçundan sabıkasının varlığı
7. Kişinin uyuşturucu madde bağımlısı olması
8. Kişinin sosyal ve ekonomik durumu, geçimini ne ile sağladığı
9. Ticarete yönelik hareket ve suça yönelik fiillerin varlığı
10. Somut olay bazlı değerlendirmeler
1. Uyuşturucu Maddenin Miktarı
İlk akla gelen ve uygulamada savcı ve hakimlerin öncelikle dikkat ettiği husus ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı ve çeşitli olup olmamasıdır. Uyuşturucu maddenin miktarı ele geçirilen miktarın kişisel kullanım sınırları içerisinde yer alıp almadığının değerlendirilmesi bakımından önemlidir. Şayet ele geçen uyuşturucu madde kişisel kullanım sınırlarını aşıyorsa bu durum uygulamada -hatalı şekilde- uyuşturucu madde ticareti şeklinde vasıflandırılması için tek başına yeterli olmaktadır. Bu noktada Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (Şimdiki adıyla HSK) 16-19 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda dile getirilen görüşlere yer verebiliriz.
“Yaygın uygulama kriterlerine göre, her ne kadar mahkemelerde yıllık 1 kg. Esrar bulundurmanın kişisel ihtiyaç miktarı olarak bilinse bile son zamanlarda uyuşturucu madde nakletme ve ticaret suçlarında daha küçük miktarlar taşınarak bu suç işlendiği için yıllık net 600-700 gram üzerindeki esrar maddesinin ticaret amacıyla bulundurma olarak Yargıtay’ca benimsediği gözlemlenmiştir.
Eroin ve kokain maddelerinde başka bir yan delil yoksa kişiden ele geçirilen 20 gram ve üzeri madde, uyuşturucu madde içeren sentetik haplarda ise 50 adet ve üzerinin kullanım amacıyla değil ticaret amacıyla bulundurulduğu yine Yargıtay’ca benimsendiği paylaşılmıştır.
Yapılan araştırmalarda esrar maddesinde günlük kullanım miktarının 2 gram, eroinde 150 miligram, kokainde 60 miligram, haplarda 3-4 adet olduğu görülmüştür.
Kişide yukarıda paylaşılan miktarlardan daha düşük ancak birden fazla çeşit uyuşturucu madde ele geçtiğinde de fiilin ticaret suçunu oluşturacağı değerlendirilmiştir. Örneğin, kişide 50 gram esrar, 2 gram eroin, 8 adet hap ele geçmişse bu durumda fiilin uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturduğuna ilişkin Yargıtay’ın kararları olduğu katılımcılar tarafından belirtilmiştir.
Katılımcılar, bu kıstaslar temel olarak gözetilse bile her dosya ve her sanık kendine özgü şartlarıyla değerlendirilmelidir dediler.”
Kişisel kullanım miktarı hesap edilirken günlük kullanımda doz sayısını da değerlendirmek gerekmektedir. Bu noktada ATK’nın yaklaşık olarak doz başına 1-1.5 gramdan günde 3 kullanımı kişisel kullanım sınırları içinde bulduğunu belirtmek gerekir. Elbette kullanan kişinin bünyesine, fiziksel özelliklerine bağlı olarak bu miktar değişkenlik gösterebilmektedir. Ele geçirilen uyuşturucu madde miktarının tespiti için kolluk tarafından madde tartılır ve tartı tutanağı düzenlenir. Bu tutanağın doğru şekilde tutulması önemlidir. Kullanım miktarını her olay bazında ayrı değerlendirmeye tabi tutmak gerekir, yazı sonunda verilen Yargıtay kararlarında kişisel kullanım miktarı daha detaylı tartışılmaktadır.
2. Ele Geçirilen Uyuşturucu Maddenin Çeşitli Olması
Aynı zamanda ele geçirilen uyuşturucunun birden fazla türde olması da fiilin ticaret şeklinde yorumlanmasına neden olmaktadır. Örneğin aynı torba içerisinde esrar, eroin ve bonzainin ele geçirilmesi ticaret suçunun işlendiğine dair bir emaredir. Yargıtay görüşü bir veya iki çeşit maddenin kullanmak maksatlı bulundurulabileceği ancak üç ve fazlasının ticaret maksadıyla bulundurulduğu yönündedir.
3. Uyuşturucu Maddenin Ele Geçirildiği Yer
Uyuşturucu maddenin miktarı ve çeşitli olup olmaması kadar, nerede ele geçirildiği de suçun vasıflandırılması noktasında önem kazanmaktadır. Şayet uyuşturucu madde kişinin kolaylıkla ulaşabileceği yerde, örneğin arabasının torpidosunda, evde çalışma masasının çekmecesinde bulunuyorsa kullanma amacıyla bulundurma şeklinde yorumlanmakta. Şayet uyuşturucu madde depoda, ulaşılması zor bir bölümde tutuluyorsa bu durumda ticaretinin yapıldığı görüşü baskındır.
4. Uyuşturucu Maddenin Bulunduruluş Şekli
Uyuşturucu maddenin nasıl tutulduğu da önemlidir. Çok sayıda ve benzer gramajda özenle paketlenmiş uyuşturucu madde ele geçirilmişse bu durumda madde “satışa hazır” olarak değerlendirilmekte ve ticaret suçuna yorulmakta. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2018/208 K. 2020/522 T. 15.12.2020 sayılı kararında uyuşturucu maddenin tek parça halinde geçirilmesini özellikle vurgulamaktadır. "Plastik kutu içinde ele geçirilen suç konusu net 6,4 gram esrarın miktar itibarıyla kişisel kullanım sınırları içinde kalması, söz konusu uyuşturucu maddenin tek parça hâlinde ele geçirilmesi, …"
5. Uyuşturucu Madde ile Birlikte Bulunan Materyaller
Uygulamada uyuşturucu madde tek başına ele geçirildiği gibi beraberinde başkaca alet ve malzemelerle de ele geçirilebilmektedir. Örnek vermek gerekirse, bir torba esrarın yanında hassas terazi ve klipsli küçük poşetler bulunursa bu durum genellikle suçun ticaret şeklinde vasıflandırılmasına neden olmaktadır. Ne var ki tek başına hassas terazinin ele geçirilmesi ticaret şeklinde yorumlanmasına neden olmamalıdır. Bu noktada şüphelinin / sanığın uyuşturucu madde alımlarında doğru miktarda alım yapıp yapmadığınını kontrol etmek ya da kullanım sırasında dozunu ayarlamak için hassas terazi kullandığı ileri sürülebilir. Bu bakımdan paketlemeye yarar ambalajlar olmadan yalnızca hassas terazinin bulunması şüpheli / sanık lehine değerlendirilecektir. Hassas terazide uyuşturucu madde kalıntısı veya bulaşığı olup olmadığı da ayrıca değerlendirilmelidir.
6. Failin Uyuşturucu Ticareti Suçundan Sabıkasının Varlığı
Uyuşturucu suçlarına ilişkin yargılamalarda bilhassa kişinin tutuklu yargılanıp yargılanmayacağı ve suçun ticaret olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususunda kişinin adli sicil kaydı etkili olmaktadır. Kişinin şayet uyuşturucu ticareti suçundan suç kaydı varsa büyük oranda üzerinde bulunan her maddede uyuşturucu ticareti suçlaması ile hareket edilmekte ve tutukluluk şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın tutuklu yargılama yoluna gidilmekte. Masumiyet karinesini ihlal eden bu tavır uygulamada sıklıkla gördüğümüz hak ihlallerinden birisini oluşturuyor.
7. Kişinin Uyuşturucu Bağımlısı Olması
Üzerinde, evinde, arabasında uyuşturucu madde ele geçirilen kişinin aynı zamanda uyuşturucu kullanması, uyuşturucu madde bağımlısı olması suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma yönünde değerlendirilmesini sağlayabilir. Burada kişi hakkında daha önce kullanmak için bulundurma suçundan mahkeme kararının olması, tedavi için hastaneye, AMATEM’e gitmesi, tedavi maksatlı ilaç kullanması dosyaya delil olarak sunulmaktadır.
8. Kişinin Sosyal ve Ekonomik Durumu, Geçimini Ne ile Sağladığı
Uyuşturucu suçlarında yapılan yakalama ve elkoymalarda ekseriyetle şüphelinin üzerinde bulunan paranın tespitine önem verilir ve para sayılarak tutanağa geçirilir. Zira söz konusu paranın uyuşturucu ticaretinden kazanıldığı düşünülür. Bu nedenle kişinin üzerinde bulunan para, elkoyulan uyuşturucu maddelerin ücreti ve kişinin sosyo-ekonomik durumu ile hayatını kazandığı meslek; suçun vasıflandırılması bakımından önemlidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/208 K. 2018/182 T. 24.04.2018 sayılı kararında aylık gelir ile ele geçirilen parayı kıyaslamaktadır. Bu bakımdan beyan edilen aylık gelir de yargılamalarda önem kazanmaktadır. "... aylık gelirinin 1200 Lira olduğunu beyan eden sanığın neredeyse gelirinin yarısına yakın bir miktar olan 450 Liraya suç konusu uyuşturucu maddeleri alması,"
9. Ticarete Yönelik Hareket ve Suça Yönelik Fiillerin Varlığı
Suçun vasıflandırılması bakımından bilhassa soruşturma ve derece mahkemesi yargılaması süresince belki de en az dikkate alınan husus şüpheli / sanık hareketlerinin uyuşturucu madde ticaretine yönelik olup olmadığıdır. Çoğu yargılamada hatalı şekilde uyuşturucu madde miktarına, türüne, ele geçirme şekline odaklanan yargı makamları esas dikkatin toplanması gereken şüphelinin fiili hareketlerini es geçmektedir. Örneğin failin ticaret maksadıyla bir başkasıyla buluşup buluşmadığı, herhangi bir alım-satım işleminin, pazarlığın gerçekleşip gerçekleşmediği yahut bu yönde girişimlerin var olup olmadığı gibi bir takım fiili hareketler araştırılmaksızın ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilmeksizin kararlar verilebilmektedir.
10. Somut Olay Bazlı Değerlendirmeler
Elbette bütün bu kriterlerin yanında her somut olay özelinde mahkemelerin ayrı değerlendirme yapması bir gerekliliktir. Örneğin günlük uyuşturucu madde kullanım miktarı kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile doğrudan ilgilidir. Benzer şekilde uyuşturucu maddenin bulunduğu yerin maddeye erişim kolaylığı bakımından her olay bazında ayrı değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir. Bilhassa pandemi kısıtlamaları döneminde uzun süreli kullanım için toplu alımlar yapıldığını biliyoruz.
Konuyla İlgili Yargıtay Kararları
276 Gram Uyuşturucunun Kişisel Kullanım Sınırları İçerisinde Değerlendirilmesi Gerekir
Evinde yapılan arama sonucunda ele geçen uyuşturucu madde dışında, sanığın uyuşturucu maddeyi sattığı yolunda başka bir kanıtın elde edilememesi, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında belirtilen günlük kullanım miktarı dikkate alındığında, bilirkişi raporunda belirtilen 276 gramlık uyuşturucu madde miktarının iki aylık kişisel kullanım sınırları içinde olması, sanığın tüm aşamalarda evinde bulunan uyuşturucu maddeyi satmak için değil, kullanmak için bulundurduğu yönündeki aksi kanıtlanamayan savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği kuşku boyutunda kalmaktadır.
Ceza Genel Kurulu, 2011/10-387 E., 2012/75 K.
330,4 Gram Uyuşturucunun Kişisel Kullanım Sınırları İçerisinde Değerlendirilmesi Gerekir
Kadirli ilçesinde oturan sanıkların, Kırıkhan ilçesine giderek suç konusu esrarı aldıktan sonra tekrar ikamet ettikleri ilçeye döndükleri sırada yakalanmaları, ele geçirilen net 330,4 gram ağırlığındaki suç konusu esrarın miktar itibarıyla kullanma sınırları içinde kalması, söz konusu uyuşturucu maddenin tek parça hâlinde ele geçirilmesi, uyuşturucu madde kullandıklarını söyleyen sanıkların savunmalarının aksine, birlikte satın aldıkları suç konusu esrarı başkalarına satacaklarına, devredeceklerine veya vereceklerine ilişkin herhangi bir davranış içinde oldukları hususunda bir tespit bulunmadığı gibi kullanma dışında bir amaçla bulundurduklarına ilişkin delil de olmaması, sanık ...'ın, diğer sanık ...'ın suç konusu esrarı isteyenlere sattığı şeklindeki soyut ve suç atma niteliğinde kalabilecek kolluktaki beyanından dönmesi karşısında, sanıkların sabit olan eylemlerinin kullanmak için uyuşturucu madde satın alma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Yargıtay CGK., E. 2017/623 K. 2019/123 T. 21.2.2019
1-1.5 Gramdan Günde 3 Kez Esrar Tüketimi Hayatın Olağan Akışına Uygundur
Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları gözönüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrarı ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar bulundurmaları halinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 11.06.2013 tarihli ve 2013/88 E., 2013/300 K. sayılı kararı
340 Gram Uyuşturucu Kişisel Kullanım Sınırları İçindedir - Kenevir Bitkisi Yetiştiren Sanık
Aracında yapılan arama sonucu ele geçen kenevir bitkisi dışında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı yolunda başka bir kanıtın elde edilememesi, uygulamada kabul edilen günlük kullanım miktarı dikkate alındığında, ekspertiz raporunda belirtilen üçyüzkırk gramlık uyuşturucu madde miktarının yıllık kişisel kullanım sınırları içerisinde bulunması, sanığın söz konusu uyuşturucu maddeyi satmak için değil kullanmak amacıyla bulundurduğu yönündeki aksi kanıtlanamayan savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunu işlediği kuşku boyutunda kalmaktadır.
Yargıtay CGK - Karar: 2012/253
Farklı Türde Uyuşturucu Maddenin Yakalanması - Eroin, Kokain, Esrar ve Amfetamin İçeren Tablet
"Üçüncü kriter de, bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. …”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2014/7 K. 2014/322 T. 10.06.2014
Uyuşturucu Maddenin Bulunduğu Yer - Garaj
"Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Emniyet görevlilerince daha önce hakkında uyuşturucu bulundurmaktan işlem yapıldığı için bilinen ve tanınan sanığın, olay tarihinde uyuşturucu maddeyi kolaylıkla satabileceği köylü garajında yakalanması, yapılan üst aramasında montunun cebinde satışa hazır dokuz ayrı pakete sarılı esrar maddesinin bulunması, sanığın yaklaşık altı ay önce de yakalandığı yerin yakınlarında benzer şekilde satışa hazır beş ayrı pakete sarılı esrar maddesiyle yakalanmış olması göz önüne alındığında, ele geçen net olarak 9,5 gram esrar elde edilebilecek toplam 27 gram uyuşturucu maddeyi uyuşturucu madde ticareti yapma amacıyla bulundurduğu kabul olunmalıdır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2014/7 K. 2014/322 T. 10.06.2014
"İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/208 K. 2018/182 T. 24.04.2018
Failin Davranışlarının Nitelendirilmesi
"Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 gün ve 107-136 ile 06.03.2012 gün ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/208 K. 2018/182 T. 24.04.2018
"... uyuşturucu madde kullandıklarını söyleyen sanıkların savunmalarının aksine, birlikte satın aldıkları suç konusu esrarı başkalarına satacaklarına, devredeceklerine veya vereceklerine ilişkin herhangi bir davranış içinde oldukları hususunda bir tespit bulunmadığı gibi kullanma dışında bir amaçla bulundurduklarına ilişkin delil de olmaması,"
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/623 K. 2019/123 T. 21.02.2019
Uyuşturucu Maddenin Başkaca Materyaller ile Birlikte Bulunması - Küçük Paketçikler Halinde Olması
"Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/208 K. 2018/182 T. 24.04.2018
"... sanığın evinde yapılan aramada net 6,4 gram esrar dışında atılı suçu işlediğine ilişkin hassas terazi ya da paketlemede kullanılan ambalaj malzemeleri gibi materyallerin elde edilememesi,"
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2018/208 K. 2020/522 T. 15.12.2020
Failin Bağımlı Olup Olmaması
"... psikiyatrik hap kullanıp uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalıştığını, Selçuk isimli bir kişiden 450 Lira karşılığında esrar satın aldığını, hapları ise Mehmet Ali'nin verdiğini, haplardan iki tanesini içtiğini kalanını ise cebine koyduğunu, uyuşturucu madde kullandığı için askerlik görevini yapamadığını savunmuştur."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/208 K. 2018/182 T. 24.04.2018
Sanığın Benzer Suçtan Sicil Kaydının Olması
“... dosyada yer alan sanığa ait adli sicil kaydındaki bilgilere ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden yapılan incelemeye göre; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kaydı bulunan sanığın, geçmişte de uyuşmazlık konusu somut olayda olduğu gibi içinde otuz beş (35) paket esrar bulunan poşet ile yakalandığının ve söz konusu bu olaya ilişkin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün Yargıtay Özel Dairesince düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; sanığın suç konusu yirmi beş paket hâlindeki uyuşturucu maddeleri kullanmak amacıyla satın aldığına ilişkin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu gizlemeye ve bu suçun cezasından kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği, bu kapsamda TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen suçun kanuni tanımında yer alan seçimlik hareketlerden “bulunduran” ve “nakleden” fiillerini gerçekleştiren sanığın sabit olan eylemenin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2019/53 K. 2021/14 T. 02.02.2021
Şüpheden Sanık Yararlanır
“Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 04/04/2006 tarih, 2006/3-35 E, 2006/97 K sayılı ilamı ile buna benzer birçok ilamında da 'ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan 'in dubio pro reo' kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat teorikte olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir ihtimale değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/208 K. 2018/182 T. 24.04.2018
"Öte yandan, amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" şeklinde, Latincede ise "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir."
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2017/972 K. 2019/114 T. 19.02.2019
Bilhassa esrar maddesinin Afganistan pazarından Türkiye’ye sevki ve Latin Amerika kartellerinin ortadoğu pazarına olan ilgisi ile birlikte uyuşturucu suçlarının önümüzdeki dönemde daha da ‘popüler’ hale gelmesi muhtemel. Özellikle kolluğun uyuşturucu suçlarına ilişkin tutumunda, sulh ceza hakimliklerinin kararlarında ve yürütülen soruşturmalarda karar vericilerin daha sert bir tutum izlemeye başladığını gözlemlemekteyiz. Bütün bu çatışmanın düğümlendiği noktalardan biri de suçun ticaret mi, yoksa kullanım için bulundurma mı olduğu sorunu. Teori ile uygulamanın sık sık çatıştığı bu alanda umuyorum bağımsız mahkemeler ‘uyuşturucuyla mücadele’de bir araç olarak kullanılmaz ve toplum sağlığını korumak saikiyle adil yargılanma hakkı ihlal edilmez.