UYUŞTURUCU SUÇLARINDA ATFI CÜRÜM NİTELİĞİNDEKİ BEYANLARIN DELİL OLMA DEĞERİ

Abone Ol

Uyuşturucu suçlarında şüpheli veya sanıkların atfı cürüm niteliğinde olan beyanlarının değerlendirilmesi zaman zaman sorunlara neden olabilmektedir.

Atfı cürüm niteliğindeki beyan kavramı, bir soruşturma sırasında suç isnadı altında bulunan kişinin, bir başka kişiye kendisine isnat edilen suçla bağlantılı olarak suç isnadı içeren beyanları olarak tanımlanabilir.

Örneğin, kendisinde narkotik madde yakalanan fail, ele geçen maddeyi bir başka şahıstan aldığını ifade edebilmektedir. İşte bu falin beyanlarının atfı cürüm niteliğinde olup olmadığı tüm detayları ile araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Burada, kendisine suç atılan failin, uyuşturucu ticareti veya kullanma suçunu işleyip işlemediği hususu tüm delilleri ile ortaya konulmalı, tartışılmalı ve yeterli delil varsa mahkûmiyetine karar verilmeli, yoksa kendisinde narkotik madde ele geçen failin beyanları atfı cürüm niteliğinde kabul edilerek beraat kararı verilmelidir.

Bir beyanın atfı cürüm olarak kabul edilebilmesi için şu hususların değerlendirilmesi gerekir:[1]

1) Kendisine suç atılan kişide uyuşturucu madde ele geçirilmemeli,[2]

2) Kendisine suç atılan kişinin uyuşturucu madde kullandığı tıbbi yöntemlerle saptanmamalı,  

3) Kendisine suç atılan kişi hakkında, atfı cürüm beyanında bulunan kişinin beyanlarının aksine ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmamalı.

Bu koşulların varlığı halinde, "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekecektir.[3]

Şayet atfı cürüm niteliğinde beyanlarda bulunan kişi daha sonra atfı cürüm niteliğindeki beyanlarından dönmüş ise, bu durum da kendisine suç atılan kişinin lehine değerlendirilmelidir.[4]

Faillerin birbirlerini suçlamalarının delil değeri

Uyuşturucu suçlarında bazen failler birbirlerini suçlayabilirler. Örneğin haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrıca soruşturma açılan ve üzerlerinde kişisel kullanım miktarında uyuşturucu ele geçirilen sanıkların suça konu maddeleri kullanma dışında satma veya başkasına vermek amacıyla bulundurduklarına veya sattıklarına dair birbirlerini suçlayıcı beyanlarda bulunabilirler.

Örneği biraz daha somutlaştıralım: yapılan soruşturmada A ve B isimli şahıslarda kişisel kullanım miktarında uyuşturucu ele geçirilmiş ve failler bu narkotik maddeyi birbirlerinden aldıklarını beyan etmişlerdir.

Örneğimizde olduğu gibi haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrıca soruşturma açılan ve üzerlerinde kişisel kullanım miktarında uyuşturucu ele geçirilen sanıkların suça konu maddeleri kullanma dışında satma veya başkasına vermek amacıyla bulundurduklarına veya sattıklarına dair atfı cürüm niteliğindeki birbirlerini suçlayıcı beyanları dışında, savunmalarının aksine kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı hallerde, bu kişilerin sabit olan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeli ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan her bir failin beraatına karar verilmelidir.[5]

Failde narkotik maddenin ele geçirilmesi ve atfı cürüm niteliğindeki beyanların delil değeri

Kendisine suç atılan kişide narkotik madde ele geçirilmesi  (örneğin, ikametinde net 10,160 gr esrar elde edilebilecek kenevir bitki parçaları ele geçirilmesi) halinde, aynı soruşturmada sanık olarak yargılanan başka bir kişinin narkotik madde sattığı yönündeki beyanlarının atfı cürüm olarak kabul edilebilmesi için,  kendisine suç atılan kişinin, suç konusu uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında başka bir amaçla bulundurduğuna ilişkin diğer sanığın atfı cürüm niteliğindeki beyanı dışında, yeterli ve kesin delil bulunmalıdır.[6]

Burada kendisine suç atılan kişide şahsi kullanım miktarı düzeyinde narkotik maddenin ele geçirilmesi uyuşturucu maddeyi ticaret amacı ile bulundurduğu veya atfı cürüm niteliğinde beyanlarda bulunan kişiye narkotik madde sattığı şeklinde yorumlanamaz.[7]

Burada sanığın sabit olan eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturacağı gözetilmeli ve kendisine suç atılan kişinin  “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan mahkûmiyetine karar verilmemelidir.[8]

Farklı anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları

Kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmeyen fail hakkında, savunmasının aksine yüklenen örneğin uyuşturucu ticareti suçunu işlediğine dair maddi bulgularla desteklenmeyen, farklı anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları delil olarak sunulmuş ise, bu iletişim tutanaklarının çok açık bir biçimde isnat edilen suçun işlediğini ortaya koyması gerekir.

Örneğin, atfı cürüm niteliğinde beyanda bulunan failde narkotik madde ele geçirilmiş ve bu fail bu maddeyi başka bir kişiden aldığını beyan etmiştir. Bu soruşturma dosyasında maddi bulgularla desteklenmeyen, farklı anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları delil olarak sunulmuştur.

Burada bu iletişim kayıtlarının delil olarak nasıl değerlendirileceği fail açısından çok önemli bir husustur.

İletişim kayıtları, somut olayla örtüşmeli ve failin eylemi gerçekleştirdiğini kuşku yaratmaksızın teyit etmelidir. Bu nitelikte olmayan, maddi olaylarla örtüşmeyen ve çok farklı anlamlara gelebilen iletişim kayıtları yeterli delil olarak kabul edilmemelidir.

İletişim kayıtları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil yoksa atfı cürüm niteliğindeki beyanlara, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek itibar edilmemelidir.[9] 

Uyuşturucu alış verişine ilişkin olup olmadığı belli olmayan kamera kayıtları

Bu konuyu bir örnekle izah edelim: kendisinde narkotik madde ele geçirilen kişi, bu narkotik maddeyi başka bir kişiden aldığını savunmasında ifade etmiştir. Soruşturma dosyasına uyuşturucu alış verişine ilişkin olup olmadığı belli olmayan kamera kayıtları delil olarak sunulmuştur.

Kendisinde ele geçen uyuşturucuyu başka bir şahıstan aldığını ifade eden failin, atfı cürüm niteliğindeki bu beyanı ve suç attığı kişi ile uyuşturucu alış verişine ilişkin olup olmadığı belli olmayan kamera kayıtları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil olmaması halinde  “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek, kendisine uyuşturucu ticareti suçu yüklenen kişi hakkında beraat kararı verilmesi gerekecektir.

Atfı cürüm niteliğindeki beyanlar ve içeriği tespit edilemeyen HTS kayıtları dışında delil olmaması[10]

Örneğin; kendisinde narkotik madde ele geçirilen kişi, bu narkotik maddeyi başka bir kişiden aldığını savunmasında ifade etmiş ve soruşturma dosyasına uyuşturucu alış verişine ilişkin olup olmadığı belli olmayan ve içeriği tespit edilemeyen HTS kayıtları delil olarak sunulmuştur.

HTS kayıtları, (Historical Traffic Search) kişilerin sahip oldukları telefonlarıyla gerçekleştirdikleri görüşmelerin arayan, aranan; arama zamanı, arama süresi, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonları gibi bilgilerini kapsayan kayıtlardır.[11]

Kendisine suç atılan kişi ile suç atan kişi arasındaki HTS kayıtları,  taraflar arasında uyuşturucu madde alışverişi yapıldığı hususunu kesin tespit etmiyorsa, bu kayıtlara ve atfı cürüm niteliğindeki beyanlara dayanılarak, kendisine suç atılan kişi hakkında uyuşturucu ticareti suçundan mahkumiyet hükmü kurulamaz.[12]

Uyuşturucu madde kullanma suçlarında atfı cürüm niteliğindeki beyanların delil olma değeri

Bazen uyuşturucu kullanma suçlarında fail hakkında yapılan soruşturma sırasında, kendisinde kişisel kullanım miktarı kadar narkotik madde ele geçirilen fail, narkotik maddeyi başka kişi veya kişilerle birlikte kullandığını savunmasında beyan edebilir.

Bu durumda beyanın atfı cürüm niteliğinde beyan olarak kabul edilebilmesi için şu hususların tespit edilmesi gerekmektedir:[13]

1) Kendisine suç atılan kişide uyuşturucu madde ele geçirilmemeli,

2) Kendisine suç atılan kişinin uyuşturucu madde kullandığı tıbbi yöntemlerle saptanmamalı,

3) Kendisine suç atılan kişi ayrıca kullanmadığını ve atfı cürüm niteliğinde beyanlarda bulunan kişide ele geçen narkotik madde ile ilgisi olmadığını beyan etmeli.[14]

Bu koşulların varlığı halinde,  kendisinde uyuşturucu madde ele geçirilmeyen, uyuşturucu madde kullandığı tıbbi yöntemlerle saptanmayan sanığın savunmasının aksine, atfı cürüm niteliğinde beyanlarda bulunan kişinin evinde ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair atfı cürüm niteliğindeki beyanı dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilerek "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca sanık hakkında beraat kararı verilmelidir.[15]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

--------------------------

[1] Y.9.CD, E: 2015/4433, K: 2016/8287, KT: 17.11.2016.

[2] Bu konuda Yargıtay, bazen kendisine suç atılan kişide narkotik madde ele geçse de, isnat edilen suçlama ile ilgisi olmaması halinde sırf kullanım miktarı düzeyinde narkotik maddenin ele geçirilmesini uyuşturucu ticareti suçu bağlamında delil olarak kabul etmemekte, kendisine suç atılan kişi hakkında sadece uyuşturucu kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasını dile getirmektedir. Emsal karar için bkz.; Y.9.CD, E: 2015/10262, K: 2016/7475, KT: 28.06.2016.

[3] Y.9.CD, E: 2015/4433, K: 2016/8287, KT: 17.11.2016.

[4] Y.9.CD, E: 2015/4433, K: 2016/8287, KT: 17.11.2016.

[5] Y.9.CD, E: 2015/8934, K: 2016/4341, T: 09.05.2016

[6] Y.9.CD, E: 2015/10262, K: 2016/7475, KT: 28.06.2016

[7] Y.9.CD, E: 2015/10262, K: 2016/7475, KT: 28.06.2016

[8] Y.9.CD, E: 2015/10262, K: 2016/7475, KT: 28.06.2016

[9] Y.9.CD, E: 2016/1076, K: 2016/7823, KT: 13.10.2016.

[10] Y.9.CD, E: 2015/11648, K: 2017/179, KT: 07.02.2017; Y.9.CD, E: 2015/8616, K: 2016/3829, KT: 18.04.2016.

[11] http://bilirkisiraporlari.com/hts-nedir-hts-raporu-nasil-alinir/, ET: 24.02.2019.

[12] Y.9.CD, E: 2015/11648, K: 2017/179, KT: 07.02.2017; Y.9.CD, E: 2015/8616, K: 2016/3829, KT: 18.04.2016.

[13] Y.9.CD, E: 2015/4433, K: 2016/8287, KT: 17.11.2016.

[14] Sanık uyuşturucu kullandığını beyan etmesi halinde, suça konu uyuşturucu madde ele geçirilmemiş ise yine mahkûmiyet kararı verilmemelidir

[15] Y.9.CD, E: 2015/4433, K: 2016/8287, KT: 17.11.2016.