UYAPTA GÖRÜNEN ARABULUCULUK TUTANAĞININ ASLININ SUNULMAMASI USULDEN RET SEBEBİ MİDİR?

Abone Ol

Teknolojik gelişmeler hayatın her alanında olduğu gibi adalete erişim alanında da kolaylıklar sağlamaktadır. UYAP sisteminin hayatımıza girmesiyle dava açma, belge gönderimi gibi bir çok işlemin yapılması hızlı ve konforlu bir hal almıştır. Davanın tarafları, vekilleri ve yargılamayı gerçekleştirenler 'bir tık' ile dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelere ulaşabilmektedirler.

Hakimlerin UYAP üzerinden arabuluculuk son tutanağına erişebilmeleri nedeniyle belgenin fotokopisinin sunulmasının yeterli olup olmayacağı konusunda Bölge Adliye Mahkemeleri arasında farklı kararların verildiği görülmektedir.

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesinde ''Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.'' düzenlemesi yer almaktadır.

Uygulamada UYAP sistemi üzerinden açılan davanın eki olarak arabuluculuk son tutanağının fotokopisi veya onaysız suretinin sunulduğu, öninceleme tensip tutanağı ile arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin sunulması için ihtarlı 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen ihtarlı kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin sunulmamış olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir.

Kanun lafzından anlaşılacağı üzere arabuluculuk son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dosyasına sunulması “dava şartı” olarak kabul edilmiş, bu şartın yerine getirilmemesinin yaptırımı ise açıkça ifade edilmiştir.

Kimi istinaf mahkemelerince davanın UYAP üzerinde açıldığı ve bu belgeye hakimin UYAP üzerinden ulaşabilmesi nedeniyle fotokopisi yeterli kabul edilmekte, kimi istinaf mahkemeleri ise UYAP üzerinden gönderilen arabuluculuk tutanaklarının fotokopi  olduğu bu nedenle kanun ile öngörülen şartları taşımadığını bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle usulden ret kararı vermektedir.

İlk derece mahkemesi kararında, kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin sunulmamış olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; esasen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklendiği, davanın UYAP üzerinden açıldığı, arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgelere  ve son tutanağa, herkese açık ve ulaşılabilir hale getirilen UYAP sistemi üzerinden erişebilmenin mümkün bulunduğu dikkate alındığında, yargılamaya devam olunarak taraf delilleri toplanıp davanın esasının incelenmesi gerekirken, son tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi isabetli görülmemiştir. (Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2023/1671E. 2023/1498K.)

Esasen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklendiği, davanın UYAP üzerinden açıldığı, arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgelere ve son tutanağa, herkese açık ve ulaşılabilir hale getirilen UYAP sistemi üzerinden erişebilmenin mümkün bulunduğu dikkate alındığında, yargılamaya devam olunarak taraf delilleri toplanıp davanın esasının incelenmesi gerekirken, son tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi isabetli görülmemiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2019/1441E. 2019/1299K.)

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki  farklılığın giderilmesine ilişkin kararında 2020/932E. 2020/5773 K. “taraf veya vekillerinin 7036 sayılı Kanun’un 3/2. maddesi mucibince ‘arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini’ elden veya UYAP sistemi üzerinden dosyaya ibraz etmemesi halinde, bu belgelere UYAP sistemi üzerinden erişebilme imkânının olmasının sonuca etkisinin bulunamayacağı, bu durumda davanın dava şartı yokluğunda usulden reddinin gerekeceği; taraf veya vekillerinin arabuluculuk son tutanak fotokopisinin/suretinin dosyaya sunmasının yeterli olmadığı, 7036 sayılı Kanun’un 3/2. maddesi mucibince bu tutanağın aslının veya onaylanmış bir örneğinin elden veya UYAP sistemi üzerinden dosya ibrazının gerektiğine ve uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine” karar verilmiştir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3791 E., 2022/4837 K. Sayılı kararı da benzer yöndedir)

Özetlemek gerekirse arabuluculuk son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dosyasına sunulması dava şartı olarak öngörülüp, müeyyidesi açıkça ifade edilerek emredici şekilde düzenlenip hakime takdir yetkisi vermemişse de 'her yasal olan helal değildir' mantığı çerçevesinde bakılacak olursa sırf tutanak aslının sunulmaması sebebiyle verilen usulden ret kararları vatandaşın adalete erişimini engellemekle birlikte vakit kaybına da sebep olmaktadır. Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki farklılığın giderilmesine ilişkin kararında usulden ret kararı verilmesi gerektiğini ifade etmişse de bazı Bölge Adliye Mahkemelerince usulden ret kararı verilemeyeceği görüşü hakimiyetini sürdürmektedir. Mevzuatta gerekli değişiklikler yapılarak mağduriyetlerin giderilmesi mümkündür.