ÜCRET KESME CEZASI - HAKSIZ ÜCRET KESİNTİSİ - İŞVERENİN ZARARI  

Abone Ol

Ücret kesme cezasına ilişkin açıklamalarımıza “ÜCRET KESME CEZASI-HAKLI FESİH ” başlıklı yazımızın devamı niteliğinde olmak üzere kaldığımız yerden devam ediyoruz.

HAKSIZ OLARAK KESİNTİ YAPILMASI HALİNDE İŞÇİ BU KESİNTİLERİN İADESİNİ İSTEYEBİLİR Mİ?

Çalışma hayatında işçiler, pek çok kez haksız bir takım uygulamalarla karşılaşsalar da işsiz kalma kaygısı, konuya ilişkin eksik bilgileri olması vb. nedenlerle iş akitlerini sürdürebilmektedirler. İşte işçi, kendisine haksız olarak ücret kesme cezası uygulanması halinde daha sonra bunları talep edebilir.

Yargıtay 22. H.D.`nin konuya ilişkin olarak vermiş olduğu kararda; “Somut olayda davacı banka kanalı ile asgari ücret ödendiğini ertesi gün elden ücretlerinde çeşitli şekilde kesinti yapıldığını ileri sürerek eksik ödenen ücret alacaklarını talep etmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden özellikle tanık anlatımlarından asgari ücret ile çalışan davacılardan tuvalet kesintisi, hatalı işlem kesintisi, etüt kaybı adı altında 20 TL ile 100 TL arasında ücrette kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut etüt kaybı adı altında davacılardan yapılan kesintiye ilişkin belge davalıya gösterilerek, gerekirse davalı işyeri defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak etüt kaybı adı altında kesinti yapılıp yapılmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılarak sonucuna göre ücret alacağı yönünden karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ” denilmiştir(2013/1781 E. , 2014/1741 k. sayılı ve 07.02.2014 tarihli kararı).

İŞÇİNİN VERMİŞ OLDUĞU ZARARLAR DA ÜCRET KESME CEZASININ KONUSU YAPILABİLİR Mİ? 

Bazen işçiler, yapmış oldukları bir takım fiillerle işverenin maddi zararına da sebep olmaktadırlar. İşte bu gibi durumlarda bazı işverenler zararlarına ilişkin herhangi bir yargı kararı olmadan, bu zararlarını işçilerin ücret, kıdem tazminatı vb. hak ve alacaklarından kesinti yapmak yoluyla tahsili etme yoluna gitmektedirler. Ancak bu durum hukuka aykırı nitelik taşımaktadır.

Ücret kesme cezasının düzenlendiği madde 38`den de açıkça anlaşıldığı üzere işçinin eylemlerinden dolayı ücret kesme cezasının uygulanmasının temel amacı işyerinde düzen ve otoritenin sağlanması olup, işverenin zararlarını karşılaması için getirilmiş bir düzenleme niteliği taşımamaktadır. Çünkü maddede açıkça, ilgili kesintilerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına yatırılacağı ve işçilerin eğitimleri ile sosyal hizmetleri için kullanılacağı belirtilmiştir.

6098 s. Borçlar Kanununun 407 inci maddesinde; “İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez. Ancak, işçinin kasten sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir. ” denilmiştir. Görüldüğü üzere işverenin, işçinin vermiş olduğu zararı işçinin ücretinden kesebilmesi için ya işçinin onayı olmalı ya da mahkeme kararıyla ortaya konulan bir zararın varlığı söz konusu olmalıdır.

Yargıtay 9. H.D.`nin konuya ilişkin vermiş olduğu emsal nitelikteki kararında; “Dosya içeriğine göre davacının tedavi görmemesine rağmen, tedavi görür gibi harcırah ve ücret aldığı iddiası ile disiplin soruşturması ile kınama ve yevmiye kesme cezası uygulanmış ve yevmiye kesme cezası dışında raporlu günler için aldığı ücret ve harcırah kıdem tazminatı ve ücretinden yargı kararı olmadan kesilmiştir. Davacının disiplin cezasını gerektiren davranışının kanıtlanması halinde kınama cezası ve TİS hükümlerine göre verilecek yevmiye kesme cezası yerinde olacağından, bu yevmiye kesme cezasının gün olarak hesaplanacak miktarı dışında davacı işçinin yargı kararı olmadan ücretinden ve tazminatından işverenin diğer zararının, kısaca harcırah ve raporlu olunan günler için ödenen ücretin kesilmesi olanağı bulunmamaktadır.”  denilmiştir(2011/51398 E. , 2013/34435 K. sayılı ve 23.12.2013 tarihli kararı).

ÜCRET KESME CEZALARI NASIL KULLANILIR? 

Sözleşme ya da toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği işçinin ücretinden yapılan ücret kesintilerinin nasıl kullanılacağı İş Kanununun 38 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; ücret kesme cezasından elde edilen paralar, işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır.

Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur.

Birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara bağlanır. Bu kurulun kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.

Konuya ilişkin olarak detaylı düzenleme, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan “İşçi Ücretlerinden Ceza Olarak Kesilen Paraları Kullanmaya Yetkili Kurulun Teşekkülü ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik ” de düzenlenmiştir.

USULSÜZ ÜCRET KESME CEZASINA İDARİ PARA CEZASI UYGULANIR

Yasaya aykırı ücret kesme cezası verme veya kesintinin sebep ve hesabını bildirmeme durumunda 2016 yılı için 584 TL idari para cezası uygulanır.