MAKALE

TÜRK HUKUKUNDA VELAYET HAKKI VE VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ: ÇOCUĞUN ÜSTÜN MENFAATİ İLKESİ VE YARGITAY KARARLARI BAĞLAMINDA BİR İNCELEME

Abone Ol

Giriş

Velayet hakkı, Türk Medeni Kanunu (TMK) tarafından düzenlenen, ergin olmayan çocukların bakımı, eğitimi, korunması ve temsili gibi konularda ana ve babaya tanınan hak ve yükümlülükler bütünüdür. Bu hak, özellikle evlilik birliğinin sona ermesi, boşanma veya evlilik dışı doğum gibi durumlarda büyük önem taşır. Velayet, kamu düzenine ilişkin niteliği gereği, çocuğun üstün menfaatini gözetme ilkesi çerçevesinde kullanılır. Bu makalede, Türk hukukunda velayet hakkının genel çerçevesi, velayetin değiştirilmesi davasının şartları ve bu süreçte çocuğun üstün menfaati ilkesinin rolü, ilgili kanun maddeleri ve Yargıtay içtihatları ışığında incelenecektir.

I. Velayet Hakkının Hukuki Niteliği ve Kapsamı

Velayet, ana ve babanın çocukları üzerindeki hak ve yükümlülüklerini ifade eden bir kurumdur. TMK Madde 335'e göre, ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır ve yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Velayet, çocuğun kişisel ve malvarlığı haklarını kapsar:

Kişisel Haklar: Çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı, ahlaki gelişimi, dini eğitimi, adının konulması, yerleşim yerinin belirlenmesi gibi konuları içerir. Ana ve baba, çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlamak ve korumakla yükümlüdür.

Malvarlığı Hakları: Çocuğun mallarını yönetme, çocuğun adına hukuki işlemler yapma ve onu temsil etme yetkisini kapsar. Ana ve baba, çocuğun mallarını özenle yönetmek ve çocuğun menfaatine uygun kullanmak zorundadır.

Velayet hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup devredilemez, miras yoluyla geçmez ve bu haktan feragat edilemez. Ancak, yasanın öngördüğü şartlar altında velayet hakkının kullanılmasının kısmen veya tamamen üçüncü kişilere bırakılması mümkündür.

Evlilik birliği devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar (TMK m. 336). Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Boşanma durumunda ise velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir (TMK m. 337).

II. Velayetin Değiştirilmesi Davası

Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra, velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Bu dava, velayetin kaldırılması davasından farklıdır; zira velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi atanabilir. Velayetin kaldırılması, çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır ve son tedbirdir.

A. Velayetin Değiştirilmesi Şartları

TMK Madde 183, velayetin değiştirilmesi için "yeni olguların zorunlu kılması" şartını aramaktadır. Bu olgular genellikle aşağıdaki durumları kapsar:

1. Velayet Sahibi Ebeveynin Velayet Görevini İhmal Etmesi veya Kötüye Kullanması:

· Çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı veya güvenliği konusunda yetersiz kalma.

· Çocuğa karşı fiziksel, duygusal veya cinsel istismar. Yargıtay içtihatları, babanın müşterek çocuğu dövmesi gibi durumları velayetin değiştirilmesi için yeterli sebep saymıştır.

2 Hukuk Dairesi 2013/1181 E. , 2013/6019 K.1-Davacı annenin açtığı velayetin değiştirilmesi davası sonucunda, tarafların müşterek çocukları 1997 doğumlu Gamze'nin velayetinin babadan alınarak anneye verilmesine karar verilmiş, davalı babanın temyizi üzerine yapılan incelemede; davalı babanın velayet görevini ihmal ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, dosyaya karar düzeltme aşamasında sunulan belgelere göre, 12.03.2012 tarihinde meydana gelen olayda davalı babanın müşterek çocuk ...'yi dövdüğü, bu nedenle baba hakkında, ceza davası açılıp, 6284 sayılı yasa gereği tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır Bu itibarla eldeki davada velayetin değiştirilmesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, Dairemizin 27.09.2012 gün ve 270-22763 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince…

· Çocuğun eğitimini aksatma veya ihmal etme.

· Çocuğun diğer ebeveynle kişisel ilişkisini engelleme veya kötüye kullanma.

· Çocuğun menfaatlerine aykırı davranışlarda bulunma.

2. Velayet Sahibi Ebeveynin Yaşam Koşullarında Meydana Gelen Önemli Değişiklikler:

· Yeniden Evlenme: TMK Madde 349'a göre, velayet sahibi ebeveynin yeniden evlenmesi tek başına velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, yeni eşin veya yeni yaşam ortamının çocuğun menfaatlerini olumsuz etkilemesi durumunda velayet değiştirilebilir.

· Başka Bir Yere Taşınma (Şehir/Ülke Değişikliği): Velayet sahibi ebeveynin başka bir şehre veya ülkeye taşınması, çocuğun okul düzenini, sosyal çevresini, diğer ebeveynle olan kişisel ilişkisini veya sağlık hizmetlerine erişimini ciddi şekilde etkiliyorsa velayetin değiştirilmesi gündeme gelebilir. Yargıtay, kişisel ilişki kurulmasında aynı şehir-ayrı şehir ayrımının günümüz ulaşım imkanları göz önüne alındığında eskisi kadar belirleyici olmadığını belirtmiştir. Ancak bu durum, çocuğun menfaatini olumsuz etkiliyorsa velayetin değiştirilmesi için bir gerekçe olabilir.

(2. Hukuk Dairesi 2019/5603 E. , 2019/9091 K.) Ortak çocuğun, yaşı ve gelişimi itibariyle halen anne bakım ve şefkatine muhtaç olması nedeniyle, uzun süreli olarak anne yanından ayrılması çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır Kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesi mümkündür Baba ile ortak çocuk ... arasında taraflar özellikle talep etmedikleri sürece aynı şehir, ayrı şehir ayrımı yapılmaksızın daha uygun süreli şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Hastalık veya Sağlık Sorunları: Velayet sahibi ebeveynin velayet görevini yerine getirmesini engelleyecek ciddi bir hastalığa yakalanması veya sağlık sorunları yaşaması.

· Ekonomik Durumda Ciddi Kötüleşme: Velayet sahibi ebeveynin ekonomik durumunun çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak derecede kötüleşmesi.

3. Çocuğun Menfaatlerinin Gerektirmesi:

· Çocuğun yaşına ve idrak gücüne göre görüşünün alınması ve bu görüşün velayetin değiştirilmesi yönünde olması.

· Çocuğun mevcut velayet ortamında mutsuz, huzursuz veya gelişiminin engellendiği tespit edilmesi.

· Çocuğun diğer ebeveynle daha iyi bir ilişki kurma veya daha uygun bir ortamda yaşama isteği.

· Çocuğun eğitim, sağlık veya sosyal ihtiyaçlarının mevcut velayet ortamında karşılanamaması.

B. Yargılama Süreci ve Yetkili Mahkeme

Velayetin değiştirilmesi davası, basit yargılama usulüne tabi kılınmıştır (HMK md. 316/1-ç). Bu davalar, Aile Mahkemelerinde görülür. Yetkili mahkeme ise çocuğun yerleşim yerindeki Aile Mahkemesidir.

Yargıtay içtihatları, velayete ilişkin düzenlemelerin maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığını ve koşulların varlığı halinde her zaman değiştirilmesinin mümkün olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, velayet kararlarının dinamik yapısını ve çocuğun değişen menfaatlerine uyum sağlama esnekliğini göstermektedir.

III. Çocuğun Üstün Menfaati İlkesi ve Uzman Raporlarının Önemi

Velayetin değiştirilmesi davalarında en temel ve belirleyici ilke, "çocuğun üstün menfaati" ilkesidir. Mahkeme, velayetle ilgili her türlü kararı verirken, çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlamak ve korumakla yükümlüdür. Bu ilke, ebeveynlerin kişisel menfaatlerinin önüne geçerek, çocuğun geleceğini ve refahını öncelikli kılar.

Çocuğun üstün menfaati değerlendirilirken, çocuğun yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, sağlık durumu, ebeveynlerin yaşam koşulları, ekonomik durumları, çocuğun ebeveynlerden hangisiyle daha iyi bir yaşam süreceği, kardeşlerin ayrılmaması ilkesi ve çocuğun kendi görüşü gibi birçok faktör göz önünde bulundurulur. Bu noktada, pedagog ve psikolog raporları hayati bir önem taşımaktadır.

A. Pedagog ve Psikolog Raporlarının Rolü ve Önemi

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 3. maddesi gereğince, Aile Mahkemesi bünyesinde psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlar görev yapmaktadır. Bu uzmanlar, velayet davalarında mahkemeye yardımcı olmak üzere görevlendirilirler.

(2. Hukuk Dairesi 2016/2472 E. , 2017/7809 K. )Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 3. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece idrak çağındaki çocuğun bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir Bu açıklananlar ışığında somut olaya gelince; mahkemece sosyal çalışmacı bilirkişiye velayete ilişkin rapor tanzim ettirilmiş ise de, işbu rapor hüküm tesisi için yeterli değildir.

Bu uzmanlar tarafından hazırlanan raporlar, mahkemenin çocuğun üstün menfaatini doğru bir şekilde belirlemesi için bilimsel ve objektif veriler sunar. Raporlar genellikle şu hususları içerir:

Ebeveyn ve Çocuk Görüşmeleri: Uzmanlar hem velayet talep eden ebeveynlerle hem de çocukla ayrı ayrı görüşmeler yaparak onların psikolojik durumlarını, beklentilerini ve ilişkilerini değerlendirir. İdrak çağındaki çocukların (genellikle 8 yaş ve üzeri kabul edilir, ancak her çocuğun gelişim düzeyi farklıdır) velayetle ilgili tercihleri, olası sonuçları hakkında bilgilendirilerek alınır ve rapora yansıtılır.

(2. Hukuk Dairesi 2016/8975 E. , 2017/14786 K.) Buna göre 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 3. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, tarafların yaşadığı ortamlarda inceleme yapılmak suretiyle rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, ortak çocukların mahkemece bizzat dinlenerek olası sonuçları hakkında bilgilendirilmek suretiyle velayeti ile ilgili tercihlerinin sorulması, diğer deliller de göz önüne alınarak ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının ortak çocukların menfaatine olacağının tespit edilmesi ve velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir

(2. Hukuk Dairesi 2016/8975 E. , 2017/14786 K. 2. Hukuk Dairesi 2016/10419 E. , 2018/2163 K.) Buna göre 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 3. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, taraflar ve ortak çocuklarla görüşülerek tarafların yaşadığı ortamlarda da inceleme yapılmak suretiyle rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, ortak çocukların mahkemece bizzat hakim tarafından dinlenerek olası sonuçları hakkında bilgilendirilmek suretiyle velayetleri ile ilgili tercihlerinin sorulması, diğer deliller de gözönüne alınarak ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının ortak çocukların menfaatine olacağının tespit edilmesi ve velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Yaşanılan Ortamda İnceleme: Uzmanlar, ebeveynlerin ve çocukların yaşadığı ortamda inceleme yaparak, barınma koşulları, sosyal çevre, çocuğun günlük yaşam düzeni gibi faktörleri değerlendirir. Bu inceleme, çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun olup olmadığını ortaya koyar.

(2. Hukuk Dairesi 2019/7241 E. , 2019/11271 K.) O halde; velayet konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuk ...'un eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek velayet hakkındaki görüşünün sorulması ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 3. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının yaşanılan ortamında da inceleme yapmak sureti ile araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Tarafların Durumlarının Değerlendirilmesi: Raporlar, tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığını araştırır. Bu sayede mahkeme, ebeveynlerin velayet görevini yerine getirme kapasitelerini daha iyi anlayabilir.

(2. Hukuk Dairesi 2022/2825 E. , 2022/8472 K.) Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun ... yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 3. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların gerektiğinde sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuk ya da çocukların bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de göz önüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir Velâyet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir.

Yargıtay kararları, velayet davalarında uzman raporlarının alınmasının önemini defalarca vurgulamıştır. Eksik inceleme ve araştırmayla, özellikle uzman raporu alınmadan verilen velayet kararları, usul ve kanuna aykırı bulunarak bozulmaktadır. Bu durum, mahkemelerin velayet kararlarını verirken sadece hukuki değil, aynı zamanda psikolojik ve pedagojik değerlendirmelere de dayanması gerektiğini açıkça göstermektedir.

Sonuç

Türk hukukunda velayet hakkı ve velayetin değiştirilmesi, çocuğun üstün menfaatini merkeze alan hassas bir hukuki alandır. Velayetin değiştirilmesi davası, mevcut velayet düzenlemesinin çocuğun gelişimini olumsuz etkilediği veya velayet sahibi ebeveynin görevini gereği gibi yerine getiremediği durumlarda açılabilir. Yeniden evlenme, şehir değişikliği, hastalık veya velayet görevini ihmal gibi durumlar, velayetin yeniden düzenlenmesi için haklı sebepler oluşturabilir.

Mahkemeler, bu davalarda titiz bir inceleme yaparak, çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini en iyi şekilde destekleyecek kararları vermeye çalışır. Bu süreçte, pedagog ve psikolog raporları, mahkemenin çocuğun üstün menfaatini bilimsel ve objektif verilerle belirlemesinde vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Uzman raporları, ebeveynlerin ve çocuğun durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirerek, mahkemeye doğru ve adil bir karar vermesi için gerekli zemini hazırlar. Bu nedenle, hukuki bilgi ve deneyim büyük önem taşıdığından, velayet davalarında uzman bir avukattan hukuki destek almak, çocuğun menfaatlerinin en etkin şekilde korunmasını sağlayacaktır.

Av. Selenay Feyza BIKMAZ TÜREN

Kaynakça

Türk Medeni Kanunu (Kanun No: 4721)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (Kanun No: 6100)

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/1181 E. , 2013/6019 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/5603 E. , 2019/9091 K.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2486 E. , 2018/1148 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25031 E. , 2015/7645 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/2472 E. , 2017/7809 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8975 E. , 2017/14786 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/7241 E. , 2019/11271 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2825 E. , 2022/8472 K.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/10419 E. , 2018/2163 K.