Türkiye Arabuluculuk yöntemi ile ve Türkiye’nin en adil şekilde belirlenen nitelikli arabulucularıyla yeni bir döneme imza atıyor. Adaletin onarılması gerektiğinin farkına varan aklı selim yöneticilerimiz, tüm dünyada uygulanan alternatif çözüm yöntemi olan Arabuluculuğun günden güne yaygınlaşması için kolları sıvadı ve bizlere de destek oluyor.
Çözümü tamamen tarafların kendi iradesine bırakan Arabuluculukta aslında anlaşmazlığın psikolojik detayları da olduğuna inanılıyor. Çok fazla düşünme sürecinden geçmeden açılan davalar, uzlaşma denenmeden doğrudan avukata başvurulması ve hatalı yönlendirmeler, devlet tarafından peşin olarak tahsil edilen dava ücretleri, dava açtıktan sonra dönüşün de taraflara maddi külfetler getirmesi gibi sayabileceğimiz pek çok neden Arabuluculuğun sistemimizde başarılı olacağını nerede ise bizlere müjdeliyor.
Arabulucuların sayısı da niteliklerini koruyarak devam ediyor. Özellikle Arabulucular arasında gelişen iyi diyalog da nerede ise yargı sistemi sujelerine örnek olacak cinsten. Arabulucular birbirleri ile karşılaştıklarında topluma verilecek en güzel nezaket örneğini sergiliyor.
Arabulucular, bu topluma oldukça iyi gelecek. Sistem içerisinde arabuluculuğu tanıyan ve bir kez tadan taraflar bir daha mahkemelere başvurmayacak. Bu anlamda her türlü ihtilafın merkezi haline gelen adliyelere daha az sayıda dosya gidecek ve hakimlerin de iş yoğunluğu azalacak. Çok uzun yıllardan beri benim de hayalini kurduğum, adliyede nerede ise her gün 3 dosya görülmesi artık bir hayalden ibaret değil.
Arabuluculuk yöntemi ile taraflar sürece psikolog ile dahi dahil olabilecek. Vicdani kanaatlerini tamamen arabulucu yardımı ile oluşturacak tarafların kendi uyuşmazlığını rahat koşullarda, esnek saatlerde çözecek olması sanıyorum en iyi yöntem.
Bizim hergün yaşadığımız mahkeme kapılarında bir türlü gelmeyen sıralar, tarafların adının koridorlarda ifşa edilmesi ile ortadan kalkan gizlilik gibi hususlar, gerçekten bazen ne kadar korkunç bir mekanizma içinde olduğumuzu gösteriyor.
Yargılamanın oldukça stresli olduğu ise gün geçtikçe hakimlerimizin ses tonuna yansır bir şekilde tezahür ediyor. Bazen öyle ki müvekkilinizi çocuğu gibi azarlıyor. O anda söylenecek ne varsa unutulabiliyor. Yargılamanın geri dönüşü yok, o celse söylemediğinizi diğer celse söylemeniz mümkün olmuyor.
Arabuluculuk tam da bu yönden çok iyi. Tam vazgeçtiğiniz bir anda yeniden uzlaşabileceksiniz. Düşmanınızla barışacak ve hayata daha olumlu bakabileceksiniz.
Davadan doğan davalar bitecek artık ve kendinizi daha güvenli hissedebileceksiniz. Ömrünüzü kısaltan yargı süreçlerinden daha ziyade nerede ise 1 haftada tamamlanan barışçıl görüşmeler ile uyuşmazlığınızı ortadan kaldırabileceksiniz. Tüm bunları siz yapacaksınız. Çözüm sizin içinizde. O cevheri işleyip, çıkarmak da Arabulucunuzun görevi. Lütfen toplumsal barışa ve onarıcı adalete siz de hizmet edin ve daha iyi bir dünya bırakalım çocuklarımıza…