TRAFİK İDARİ PARA CEZASI İLE İDARİ YAPTIRIM KARARINA İTİRAZ MERCİ

Abone Ol

Bu yazımızın konusu trafik idari para cezası ile birlikte idari yaptırım kararına hükmolunması halinde bu karara itiraz edilecek merciin hangisi olduğudur. Örnek vermek gerekir ise; ilgili kişi hakkında hem 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idari para cezası verildiği hem düzenlenen Araç Trafikten Men Tutanağı ile aracının muhafaza altına alındığı hallerde acaba Sulh Ceza Hâkimliğine mi itiraz edilecek, yoksa İdare Mahkemesinde bu işlemlerin iptali için dava açılması mı gerekecektir?

Bilindiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca ilgili kişi hakkında trafik idari para cezası kesilmesi halinde 5326 Sayılı Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesi gereğince bu yaptırıma karşı başvuru merci Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimliği olarak belirlenmiştir. İlgili madde;

“İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.” şeklinde olup kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren on beş gün içinde başvuru yapılmaz ise bu yaptırım kararı kesinleşecektir.

Mevzuatımız gereği ilgili belediyeden ruhsat alınmaksızın belediye sınırları dâhilinde yolcu taşımak yasaktır. Şöyle ki; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında ilgili belediyeden; a) Çalışma izni/ruhsatı almadan, b) Alınan izin/ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında, c) Alınan izin/ruhsatta belirtilen çalışma bölgesi/güzergâh dışında belediye sınırları dâhilinde yolcu taşımak yasaktır. Bu halde tespit üzerine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması" başlıklı Ek 2. maddesinde yer alan trafik idari para cezasına hükmolunacak ve ayrıca araç trafikten men edilecektir. Burada Anayasa Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve E:2014/52, K:2014/139 sayılı iptal kararından bahsetmek gerekmektedir. 2918 sayılı Kanun'un Ek 2. maddesinin 3. fıkrasının idari para cezası verilmesini düzenleyen ilk cümlesinde yer alan "araç sahibine" ibaresi ile aracın trafikten men edilmesini düzenleyen ikinci cümlesinin "araç sahibine" yönünden iptaline ilişkin olan bu kararda, kanun koyucunun araç sahibinin sorumluluğunu belirlerken kusursuz sorumluluk esasını benimsediği ve sürücünün hukuka aykırı fiilinden araç sahibinin haberdar olmadığı durumlarda da sürücü ile aynı yaptırımla karşı karşıya kalacak olmasının cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturacağı sebebiyle yasa dışı taşımacılık yaptığı ileri sürülen araç sürücüsünün taşımacılık faaliyeti nedeniyle "Araç Sahibine" trafikten men cezası verilemeyeceği gerekçe gösterilmiştir.

5326 Sayılı Kanun'un 27/son hükmü uyarınca “İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür.” Dolayısıyla burada dikkat edeceğimiz hususlar; başvurucunun araç sürücüsü mü yoksa ruhsat sahibi mi olduğu ve salt trafik idari para cezasına mı itiraz edildiği ile trafik idari para cezası ve trafikten men kararına birlikte mi itiraz edildiği noktalarında toplanacaktır.

Bu hususta Uyuşmazlık Mahkemesi 08.04.2013 tarihinde 2013/74 E., 2013/495 K. sayı ile yaptığı inceleme neticesinde “İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen trafik para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın (aracın  geçici  olarak  trafikten  men  edilmesi) da verildiği ve birlikte dava konusu edildikleri anlaşıldığından; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği kuşkusuzdur.” şeklindeki gerekçesi ile her iki işlemin iptali talep edildiğinde görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olacağını aktarmıştır.

Uyuşmazlık Mahkemesi, başvurucunun salt trafik para cezasına itiraz ettiği ancak men kararını dava konusu yapmadığı 29.11.2021 tarihinde 2021/648 E., 2021/584 K. sayı ile görev uyuşmazlığına dair vermiş olduğu kararında ise “İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen trafik para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Kanun’da da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde, bu Kanun'un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.” şeklindeki gerekçe ile salt trafik para cezasına itiraz edilen hallerde somut olaya ilişkin davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirtmiştir.

Bu bağlamda eğer sadece trafik para cezasına itiraz söz konusu ise Sulh Ceza Mahkemesi görevli olacaktır. Ancak her iki işlemin birlikte iptali talep ediliyor ise İdare Mahkemesinde iptal davası açmak gerekeceğini söylememiz mümkündür.

*Av. Ayşe ACAR UMUT & Av. Ünal Can ACAR