Tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasıyla birlikte yoksulluğa düşecek eşe veya 18 yaşından küçük çocuk yararına velayeti kendisine bırakılmayan eşin diğer eşe boşanma davasının kesinleşmesine kadar ödenen geçici nafaka türüdür. Bu nafaka türü geçici tedbir niteliğinde olduğundan talep eden tarafın kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın karar verilecektir. Ayrıca hâkim bu kararı da re ’sen almak zorundadır.
Türk Medeni Kanunun 169. maddesi de bu minval de düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre; “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re ‘sen alır.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Hüküm böyle olmakla birlikte uygulama da vekil olarak siz yine de talep etmek zorundasınız. Peki, dava dilekçelerimiz de nasıl talep etmeliyiz, izleyeceğimiz yol nasıl olmalıdır. Şöyle ki;
İlk olarak dava dilekçemizin sağ üst kısmına TMK Md. 169 göre; Tedbir Talebimiz vardır. Şeklinde yazmamız hâkimin dikkatini çekmesine yarar. Bundan daha önemlisi dava dilekçemizde açıklamalar kısmında “tedbir nafakası talebimiz vardır” şeklindeki klasik beyanlar ile yetinmemek gerekmektedir. Uygulama da nafaka ile ilgili taleplerde “SED” raporu denilen yani Sosyal Ekonomik Araştırma Durumu raporunun kısaltılması dediğimiz belge ile hüküm tesis edilmektedir. Bu raporu kolluk düzenlemekte olup kolluk taraflara sosyo - ekonomik durumları hakkında maktu sorular sorduğu bir belgedir. İşte kişilerin aylık ve yıllık gelirleri, sahip oldukları araçları veya taşınmazları vb. malvarlığı değerlerine dair bilgilerin yer aldığı bir belgedir. Genel de bu raporun düzenlenmesi 7 ila 8 Ay’ı bulmaktadır. Bu da hâkimlerin hüküm kurarken en azından tedbir nafakası için hüküm kurarken ellerini kollarını bir miktar bağlamaktadır. İşte bu sebeple aşağıda izah edeceğim şekil de dava dilekçenizde tedbir nafakasını talep ederseniz daha sağlıklı olacaktır.
Tedbir nafakasını talep eden müvekkil kadın ise soracaksınız kocanızın malvarlığı ile ilgili bildikleriniz nelerdir. Kadından aldığınız bilgilerle dava dilekçenizde tedbir nafakası talebinizin olduğu açıklama kısmına söz gelimi;
- Davalı kocanın ekonomik ve maddi durumu; üç tane evi, bir tane dükkânı ve “A” marka aracı vardır piyasa değeri 1 milyon liradır. Evlerden iki tanesinden aylık şu kadar kira geliri dükkândan ise aylık şu kadar kira geliri vardır.
- Davalı koca “A” firmasında müdür olarak çalışmakta olup aylık şu kadar maaşı vardır.
- Ayrıca şu bankalarda da şu kadar nakit parası vardır.
- Müvekkil davacı kadın ise ev hanımıdır adına kayıtlı herhangi taşınır taşınmaz mevcut değildir. Bununla beraber herhangi bir geliri, birikmiş parası yoktur ve babasının evinde ikamet etmektedir.
Yukarıda izahına çalıştığımız sebeplerden ötürü müvekkil davacı kadına ve çocuklar lehine ivedilikle şu kadar aylık tedbir nafakasının bağlanılmasına hükmedilmesini talep ediyoruz. Şeklinde düzenlenirse daha sağlıklı ve hâkimin elini kolunu bağlamamış oluruz. En azından davalı koca hakkında fikir sahibi olacaktır.
Uygulama açısından bir başka önemli husus da tedbir nafaka talebinizi yüksek tutmamak olacaktır. Sonuçta geçici nitelikte bir önlemdir. Bunu müvekkilinize açıklayıp davanın kesinleşmesi ile miktarın iyileştirileceğini şimdilik bu miktarları talep etmek daha uygundur şeklinde ifade etmelisiniz.
İşte tedbir nafakası bu şekilde talep ettikten sonra mahkeme talebinizi değerlendirecek ardından bir ara kararla kadına ve çocuklara şu kadar tedbir nafakası diye hüküm tesis edecektir. Bu hükme rağmen eğer davalı koca tedbir nafakasını ödemez ise vekil olarak bu ara kararın tasdikli örneğini kalemden alıp ilamsız icra ile takip başlatmanız gerekecektir. Ardından davalı kocaya ödeme emri gönderilir 7 gün için de itiraz etmezse takip kesinleşir. Takip kesinleşti ve davalı koca buna rağmen ödeme yapmaz ise hacze gitmeniz gerekecektir. Ancak yine dikkat edilmesi gerekilen bir başka husus ise ara kararla hüküm kurulduğu için icra ceza hâkimliğinden nafakayı ödemeyen koca için cezalandırılmasını talep edemeyeceğiz.