TBMM Yeni Anayasa İçin 330 ve 367 Şartlarına Uymak Zorunda Değildir

Abone Ol
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, komisyon üyeleriyle yaptığı toplantıdan sonra tarih vermeden komisyonun çalışmalarına devam edeceğini açıkladı. Bu açıklama mevcut komisyonun ittifakla bir metin ortaya koyacağına dair yeni bir ümit vermiş değil. Aksine komisyondan ümitlerin kesildiğini, varsa B ve C planlarının devreye sokulması gerektiğini gösteriyor.
Bilindiği gibi oluşturulan komisyon anayasa değişikliği değil yeni bir anayasa hazırlamak için çalışıyor. Kamuoyuna açıklandığı kadarıyla az sayıda madde üzerinde mutabakat var. En önemli diyebileceğimiz konularda her parti kendi görüşünü ortaya koymakla birlikte ortak bir metinde uzlaşma sağlanabilmiş değil. Bu gidişle de sağlanamayacağı anlaşılıyor. Mevcut anlayışa göre Ak Parti’nin sandalye sayısı tek başına yeni anayasa yapmaya yeterli olmadığı için de hangi parti ile nasıl bir anlaşma yapılabilir sorusu gündeme getiriliyor.
Tartışmalar yapılırken, görüş ve talep sunma aşamasında yazılı olarak dile getirdiğim ve Meclis’e sunduğum bir konuya yeniden dikkat çekmek istiyorum.
Dikkat çekmek istediğim konu yeni anayasanın yapılmasında uyulacak usul kurallarıdır.
Şu anda tartışmalar 1982 Anayasasının 175.maddesi üzerinden yapılıyor. Maddeye göre 330 ve 367 sayısına nasıl ulaşılacağı hesaplanıyor.
Oysa 175. Madde mevcut anayasanın Yedinci Kısım, Son Hükümler kısmında “Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma” başlığı altında bir düzenleme içeriyor. Yeni anayasa yapılmasına dair bir hüküm içermiyor.
Yani yeni anayasanın hazırlanmasında dikkate alınacak usul ve esaslar 1982 Anayasasında yer almıyor. Öyleyse yeni anayasanın hazırlanmasında uyulması gereken usul kurallarını Meclis öncelikle belirlemelidir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 1982 Anayasası'nın 175. maddesinde yer alan kriterleri dikkate almadan bir anayasa yapabilir. TBMM, yeni anayasanın yapılması için 330 ve 367 şartlarına da uymak zorunda değildir, yetkiyi milletten almıştır. Nitelikli çoğunluk şartlarının nasıl olması gerektiğinin şartlarını da meclis alacağı bir kararla ortaya koyabilir.
Türkiye anayasa değiştirmiyor. Yeni ve sıfır bir anayasa yapmaya çalışıyor. 2011 seçimlerinde bütün siyasal partiler yeni oluşacak meclisin yeni anayasa yapacağını, halkın bu durumu dikkate alarak sandığa gitmesini ve oyunu da ona göre kullanması gerektiğini millete deklare ettiler. Halk da bu bilinçle oyunu kullanarak TBMM’ni oluşturdu. Diğer bir deyimle Meclis’e anayasa yapma konusunda “kurucu meclis” yetki ve görevini verdi. Bu nedenle TBMM yeni anayasanın yapılmasında öncelikle “usul kurallarını” belirlemelidir. Bu amaçla Yeni anayasanın hazırlanması ve halkoyuna sunulmasına dair Meclis Kararı alınmalıdır.
Bakınız bugün yargıladığımız 12 Eylül Darbesini yapanlar yeni anayasa hazırlarken yürürlükte olan 1961 Anayasasının hükümlerini dikkate almadılar.
Darbecilerin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyince Kabul edilen 27 Ekim 1980 tarih ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanunla 1961 Anayasasını tümden ilga etmedikleri ve yeni anayasa kabul edilinceye kadar yürürlükte olduğu halde, anayasa değiştirme hükümlerini dikkate almadılar. 29 Haziran 1981 tarih ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun ile anayasa yapmanın usul ilkeleri belirlendi.
Şimdi yetkiyi demokratik yöntemle milletten alan TBMM, yeni anayasa yapma usullerini belirleyen bir Meclis Kararı alarak 2013 yılı güz döneminde halk oyuna sunulacak şekilde çalışmalarını tamamlayabilir. Meclis kararları zaten Anayasa Mahkemesi denetimine tabi olmadığı için demokratik süreçte bir aksama olmayacaktır. Anayasa Mahkemesinin statüsünü de belirleyecek yeni anayasanın Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesi de söz konusu olamaz. 175.Maddeye göre yapılacak bir anayasa değişiklik olarak görülüp şeklen AYM denetimine tabi tutulabilir ise de, Meclis’in yeni belirleyeceği usul şartlarına göre hazırlanacak yeni anayasayı AYM’nin ne usul ne de esastan denetlemesi söz konusu olmayacaktır. Halkoylamasında son söz milletin olacaktır.


(Bu köşe yazısı, sayın Reşat PETEK tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)