GÜNDEM

TBB'den yabancı müvekkillerin haklarında kesinleşmiş bir karar olmaksızın sınır dışı edilmelerine ilişkin açıklama

Türkiye Barolar Birliği Göç ve İltica Hukuku Komisyonu'ndan yabancı müvekkillerin haklarında kesinleşmiş bir karar olmaksızın sınır dışı edilmelerine ilişkin yapılan açıklamada, "Evrensel hukuk ilkelerine ve mevzuatımıza aykırı sınır dışı işlemelerine bir son verilmesi çağrısında bulunmak zorunluluğu doğmuştur." denildi.

Abone Ol

TBB'den yapılan açıklama şöyle;

YABANCI MÜVEKKİLLERİNHAKLARINDA KESİNLEŞMİŞ BİR KARAR OLMAKSIZIN SINIR DIŞI EDİLMELERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

Meslektaşlarımız tarafından Birliğimize son haftalarda yabancı müvekkillerinin, sınır dışı edilme kararlarına karşı idari yargıda dava açma süresi dolmamış olmasına veya haklarında verilen sınır dışı kararlarına karşı idari yargıda iptal davası açılmasına ve bu davaların idareye bildirilmiş olmasına rağmen, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nu 53/3-son. maddesine aykırı şekilde, sınır dışı işlemlerinin gerçekleştirildiğine dair çok sayıda şikayet iletilmiştir.

Söz konusu şikayetlerin yaygınlığının tespiti amacı ile Birliğimiz tarafından gerçekleştirilen anketi yanıtlayan 47 baroya mensup meslektaşımızın bildirimlerinden, hukuksuz sınır dışı uygulamalarının spesifik vakalarla sınırlı olmadığı ve sistematik bir idari pratiğe dönüştüğü anlaşılmaktadır. Ankete bilgi paylaşan 376 meslektaşımız, müvekkilleri hakkında verilen sınır dışı etme kararına karşı 7 günlük yasal iptal davası açma süresi içinde ve henüz bu süre dolmamışken -dava açılmasına imkan verilmeden- sınır dışı işlemlerinin gerçekleştirildiğini ifade etmişlerdir. Haklarında verilen sınır dışı etme kararına karşı idari yargıda iptal davası açıp, dava açıldığı bilgisini ilgili Göç İdaresi İl Müdürlüğü’ne bilgi vermelerine rağmen müvekkillerinin sınır dışı edildiğini 314 meslektaşımız iletmiştir. Ayrıca ankete iletilen bilgiler arasında Anayasa Mahkemesi’nin tedbir kararına rağmen, sınır dışı işlemi yapıldığı hususu da gözden kaçırılmamalıdır.
 
Alınan yanıtlara göre bu şekilde sınır dışı edilen yabancıların yarıdan fazlası Suriye vatandaşı, geriye kalanların ise sırası ile Afganistan, İran, Irak ve diğer ülke vatandaşları olduğu anlaşılmaktadır.
 
Ankete cevap veren meslektaşlarımız karşılaştıkları bu ihlallere karşı ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunmak başta olmak üzere birden fazla hukuki yola başvurduklarını beyan etmişlerdir. Bu kapsamda gelişmeler ve uygulamalar Birliğimiz tarafından da takip edilmeye devam edilecektir.
 
Özellikle Suriye, Irak ve İran’a yapılan hukuksuz sınır dışı işlemleri ile ilgili her bir ülkede farklı sınır dışı etme yöntemlerinin kullanıldığı da bildirilmektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki, İran sınırında dağlık bölgede ve herhangi bir devlet yetkilisine teslim edilmeden ve açık bir şekilde yasal sınır dışı etme prosedür ve kurallarına uyulmadan, “geri itilen” Afganlar bölgedeki fidye ve şantaj çetelerinin işkence ve insafına teslim edilmektedirler. Basında yer alan haberler, kamuoyuna yansıyan fidye ve şantaj amaçlı işkenceler ile yabancıların ailelerine gönderdiği ses kayıtları ve videolarda sınır dışı edilen sığınmacıların yardım çığlıkları tüm insanların kalbinde derin yaralar açmaktadır.
 
Savunmanın ve yargının işlevsiz bırakıldığı bu tabloda, avukatlık mesleğini korumak ve yargının idare üzerindeki gücünün hatırlatılması amacıyla, evrensel hukuk ilkelerine ve mevzuatımıza aykırı sınır dışı işlemelerine bir son verilmesi çağrısında bulunmak zorunluluğu doğmuştur.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

Türkiye Barolar Birliği
Göç ve İltica Hukuku Komisyonu