STAJYER AVUKATLARIN İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDAKİ KONUMU

Abone Ol

STAJ VE STAJYER KAVRAMLARI

Eğitim dönemin bir parçası olan staj, bazen meslek eğitimi veren okullar tarafından eğitim dönemleri içinde, bazen de bu eğitim dönemi sonrasında meslek odalarına kayıt olabilmek için uygulamalı öğrenme dönemi olarak tanımlamaktadır.

Staj kavramı ile ilgili hukuki düzenlemelerin geçmişe baktığımızda ortaöğretim öğrencilerin yönetmelikle belirlenen okul dışında yaptıkları çalışmalardır. Günümüze baktığımızda ise staj ve stajyerlikle ilgili en kapsamlı hükümlerin yer aldığı Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde staj tanımına yer verilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 126[1]. Maddesine göre de, “Teorik ve uygulamalı eğitimlerinin tamamını okulda yapan öğrenciler, öğretim programlarıyla kazandırılması öngörülen mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmelerini, sektörü tanımalarını, iş hayatına uyumlarını, gerçek üretim ve hizmet ortamında yetişmelerini sağlamak amacıyla staj çalışması yapar.” düzenlenmiştir.

Stajyer kavramı ise, belirli bir meslek alanında aldığı teorik bilgiyi, bir işyeri ortamında geliştiren kişi olarak tanımlanmaktadır[2].

Kişinin stajyer olarak nitelendirilebilmesi için mesleki ve teknik eğitim yapan bir ortaöğretim ya da yükseköğretim kurumunda öğrenci olması ve zorunlu olarak veya okulun onayı dahilinde bir işveren yanında mesleki bilgisini geliştirmek amacıyla çalışması gerekmektedir.[3]

 STAJYER AVUKAT AYRIMI

Staj ve stajyer kavramlarının çeşitli meslek gruplarıyla ilgili düzenlemelerde, öğrenim sonrası o mesleğin mensubu olabilmenin şartı olarak yer aldığı da görülmektedir.Hukuk fakültesi mezunlarının Avukatlık Kanunu hükümleri çerçevesinde yapmak zorunda oldukları staj böyledir. Stajyer avukat”, öğrencilik dönemini bitirmiş olup mesleğin icrası için zorunlu olan stajını yapmaktadır. Bu şekilde öğrencilik sonrası yapılan meslek stajları, bu incelemenin kapsamı dışında bırakılmıştır.[4]

STAJYER ve İŞVEREN

Staj dönemi stajyer için uygulamalı eğitim dönemidir. Stajın amacı, bu öğrencilerin okulda aldıkları teorik bilgiyi işyeri ortamında geliştirmeleridir. Stajyerin bu şekilde bir işveren yanında kendini geliştirmesi, iş sözleşmesine dayalı bir çalışma teşkil etmemektedir. Her ne kadar stajyer mesleğin uygulaması hakkında bilgi edinmesi sürecinde işyerinde bulunsa da staj yapılan işyeri, stajyerin işvereni değildir.

STAJYERİN SİGORTA GÜVENCESİ

Stajyerin staj süresi boyunca ve o işyerinin ve işyerinde yürütülmekte olan işin riskleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu noktada stajyerlerin hukuki statüsünün bilinmesine gerek vardır. Stajyerlerin işyerinde yapılan işi gözlemlemek, deneyimlemek suretiyle işi öğrenmektedir. Bu dönem çalışma dönemi olmakla birlikte, ağırlıklı amaç öğrenim olduğundan işveren/staj yapılan işyeri tarafından stajyerin sigortalanması gerekmez. Çünkü stajyer ile işveren arasında hizmet ilişkisi kurumamış olsa bile bu dönemde stajyerler sigorta kapsamında kısmi güvence altına alınmıştır.

5510 s. Kanun’un 6111 s. Kanun ile değişik 5/b maddesine göre; [5]meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, 5 (b) kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. 5 (b) kapsamında sigortalı sayılanlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primleri ödenmektedir. Bu primleri ödeme yükümlüsü meslek lisesi öğrencileri için öğrenim gördükleri okullar, yükseköğrenim öğrencileri için öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarıdır.

STAJYER AVUKATLARIN SİGORTA GÜVENCESİ

Avukat stajyerleri de, staja başladıkları tarihten itibaren bir ay içerisinde Türkiye Barolar Birliğince genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilirler. Sigorta primleri de 5510 sayılı Kanun’un 60. Maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.[6]

Staj süresince öğrencilerden sadece iş kazası-meslek hastalığı-hastalık primi alınmakta, emeklilik primi ise alınmamaktadır. Bu nedenle stajda geçen süreler hem sigortalı prim gün sayısında hem de sigortalılık süresinin başlangıcında geçerli olmamaktadır.

İŞ GÜVENLİĞİ VE SAĞLIĞI AÇISINDAN STAJYERLER

Staj döneminin amacı eğitim olduğu için staj yapılan yer ile stajyer arasında bir iş ilişkisi kurulmamış olsa bile işyerinde işveren tarafından yürütülmekte olan bir iş esnasında, işçi sıfatına sahip olmayan stajyer de işin sürecine katılmaktadır. Bu nedenle stajyerin bu sürecin içinde olması  iş sağlığı ve güvenliği kuralları açısından da durumu değerlendirilmelidir.

Stajyer ile işveren arasında iş ilişkisi bulunmasa da işyerinde meydana gelen bir kaza stajyer açısından iş kazası olarak değerlendirilir. Bunun için işyerinde bulunan stajyerlerinde iş güvenliği yaptırılmış olması ve stajın başlandığı tarihte de iş güvenliği açısından da eğitimler verilmesi gereklidir.[7]

İŞ KAZASININ BİLDİRİM YÜKÜMLÜĞÜĞÜ

İşyerin de olan kazanın işyerinde bulunan bütün çalışanları etkilediği gibi stajyerler de oluşan iş kazasından etkilenir. Bu kapsamda işveren tarafından bu iş kazasının  bildirim yükümlülüğü diğer çalışanlar için yapacağı gibi stajyer açısından da yapmalıdır.

İş kazasının stajyerler açısından bildirimine ilişkin düzenlemelerden ilki Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği’nin 7. maddesinde yer almaktadır.

Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği’nin 7. maddesi gereğince, stajyerlerin iş kazası bildirimleri işverenler tarafından yapılmaktadır. Bu husus, açık bir şekilde Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği’nin 7. maddesinde yer almaktadır.

“Kanunun 5. maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının iş kazası geçirmesi halinde, işvereni tarafından kazanın olduğu ve ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma ise en geç kazadan sonraki 3 iş günü içinde bildirimleri yapılmalıdır” denilmektedir.

2015/22 sayılı SGK Genelgesi’nde ayrıca düzenleme yapılarak; stajyerlerin iş kazası bildiriminin işverenler tarafından yapılacağı tekrar hatırlatılmıştır.

BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYULMAMASI HALİNDE İDARİ PARA CEZASI

Stajyerin uğradığı iş kazası ya da meslek hastalığının belirtilen süre içinde bildirilmemesi halinde işverene idari para cezası uygulanacaktır.

Stajyerlerin İş Kazası bildiriminin işverenler tarafından 3 iş günü içinde SGK’ya bildirilmesi ve ayrıca ilgili eğitim kurumuna da yazılı olarak bilgi verilmesi gerekmektedir. Stajyerlerin iş kazası ve meslek hastalığı bildirimlerini yerine getirmeyen işverenler bildirim yükümlülüğü nedeni ile SGK idari para cezası ile karşılaşmamak için Kanun ve türev mevzuatı gereği bildirim yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.[8]

Staj yapılan işyeri her ne kadar bir iş ilişkisi kurulmamış olup ve staj yapılan yer stajyerin işvereni olmamasına rağmen, işveren işin yürütülmesi açısından güvenlik tedbirlerin alınmış olması gerekli olup ayrıca iş güvenliği eğitimlerini vermelidir. Oluşan iş kazalarının bildirimlerini de yapmalıdır.

------------

[1] 07.09.2013 tarih ve 28758 sayılı RG’de yayınlanmış olan yönetmeliğin ilk halinde, bu hüküm, “Teorik ve uygulamalı eğitimlerinin tamamını okulda yapan öğrenciler, mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmelerini, iş hayatına uyumlarını, gerçek üretim ve hizmet ortamında yetişmelerini ve okulda olmayan tesis, araç-gereci tanımalarını sağlamak amacıyla staj veya yaz uygulamaları çerçeve öğretim programında belirtilen esaslara göre yapar.” şeklindedir. Anılan yönetmelik, 26.03.2017 tarih ve 30019 sayılı RG’de yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilmiştir.

[2] EKONOMİ M., İş Hukuku, Cilt I Ferdi İş Hukuku, İstanbul 1984, s. 48; ÇELİK N. /CANİKLİOĞLU N. /CANBOLAT T., İş Hukuku Dersleri, İstanbul 2018, s. 92; SÜZEK S., İş Hu- kuku, İstanbul 2018, s. 149; MOLLAMAHMUTOĞLU H. / ASTARLI M. /BAYSAL U., İş Hukuku Ders Kitabı, Cilt 1: Bi- reysel İş Hukuku, Ankara 2017, s. 60; GÜVEN E. /AYDIN U., Bireysel İş Hukuku, Eskişehir 2017, s. 36-37; AKYİĞİT E., Toplu İş Hukuku, Ankara 2015, s.117 vd.; GÜZEL A. / OKUR A. R. /CANİKLİOĞLU N., Sosyal Güvenlik Hukuku, İstanbul 2016, s. 123; ARICI K., Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s. 232

[3] https://sicil.mess.org.tr/Media/Uploads/sicil40-132-144.pdf

[4] Stajyer avukatların, öğrencilere tanınan ekonomik hak ve kolaylıklardan yararlanmalarını sağlamak amacıyla 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eylül 2018’de TBMM Başkanlığına sunulmuştur;https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-1078. pdf

[5] . Anılan hükmün ilk halinde, “meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tâbi tutulan öğrenciler” ifadesi yer almaktaydı. 6111 s. Kanun ile yapılan değişiklikle “zorunlu” ibaresi kaldırılmış olup öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan tüm öğrenciler kapsama alınmıştır. Buna göre, zorunlu stajını yapan veya staj yapması okul tarafından uygun görülen öğrenciler için SGK’ya staj süresi boyunca iş kazası ve meslek hastalığı ve hastalık sigortası kolu için prim ödenmesi gerekmektedir.

[6] 13.02.2011 tarihinde kabul edilen 6111 sayılı kanun ile eklenen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca avukatlık staj yapmakta olanlardan bu kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar staj süresi ile sınırlı olmak üzere genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu şekilde genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri Kanunun 82.maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının % 6'sıdır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir. Bu kapsamdaki stajyerler, staja başladıkları tarihten itibaren 1 ay içerisinde Türkiye Barolar Birliğince genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile kuruma bildirilir.

[7] https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6331.pdf

[8] iskanunu.com adlı siteden alınmıştır.