SPOR KULÜPLERİ VE SPOR FEDERASYONLARI KANUNU KAPSAMINDA CEZA HÜKÜMLERİ VE SORUŞTURMA USULÜ

Abone Ol

7405 sayılı Kanun ile spor kulüpleri ve spor federasyonları bünyesinde spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin bütçe ve harcama ilkelerini belirlemeleri gerekmektedir. Kanunun 47. maddesinin birinci fıkrasında bu kanunun 20. maddesinin dördüncü, beşinci ve sekizinci fıkrasında belirtilen mevcut düzenlemelere aykırı davranılması halinde maddede belirtildiği üzere, bu aykırı fiillerden dolayı başkan, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilebileceği düzenlenmiştir.

Demek ki 7405 sayılı Kanunun 47. maddesinde ceza hükümlerine yer verilirken, ayrıca bunun yanında soruşturma usulünün de, ne şekilde işletileceği hakkında özel bir düzenleme söz konusudur. Diğer bir anlatım ile 47. madde ikinci fıkrasıyla atfen 20. maddenin bir takım fıkralarında belirtilen fiillere aykırı davranılması halinde cezai yaptırım ile bu eylemlerin gerçekleşmesi önüne geçmeyi arzulamıştır. Bununla birlikte 20. maddenin dokuzuncu fıkrasındaki eylemlere aykırı davranılması söz konusu ise adli para cezası yaptırımı ile keza suçun meydana gelmesi de önlenmeye çalışılmıştır.

İlaveten kanun koyucu 47. maddenin üçüncü fıkrasının atfıyla 43. maddenin ikinci fıkrasının a bendine ve üçüncü fıkrasına işaret etmiştir. Buna göre başkan ve yönetim kurulu üyeleri mali yükümlülüklerini süresi içerisinde yerine getirmek için gerekli özeni göstermek, denk bütçe tesis etmek, giderlerinin gelirleri oranında gerçekleştirecek bir idari ve mali yapı oluşturmak zorundadırlar. Ek olarak yönetim kurulu Bakanlıktan izin almaksızın görev süresini aşacak şekilde spor federasyonunu borç altına sokacak işlem yapması halinde bir yıldan üç yıla karda hapis cezası ile cezalandırılabileceği düzenlenmiştir.

Diğer bir cezai düzenleme ise 47. maddenin dördüncü fıkrasının atfıyla 43. maddenin ikinci fıkrası b bendinde karşımıza çıkmaktadır. Burada da bütçe ve harcama ilkeleri başlığı altında defter ve kayıt tutma zorunluluğu bulunan spor federasyonunun söz konusu zorunluluk altında defter ve kayıtlarını gösterememesi durumunda adli para cezası müeyyidesi ile karşı karşıya kalacağı düzenleme altına alınmıştır.

Bir diğer cezai düzenleme ise 47. maddenin beşinci fıkrasında belirtilmiştir. Buna göre spor federasyonları kendilerine Bakanlık veya diğer kurumlarca tahsis edilen taşınmazlar ve sağlanan destekleri amaçları dışında kullanmayacaklardır. Eğer amaçları dışında kullanmaları durumu mevcut ise bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasının gündeme geleceği kanun koyucu tarafından mevzuata eklenmiştir.  

Kanun koyucu 47. maddenin altıncı fıkrasında ise Bakanlığın veya spor federasyonun şikâyetine bağlı olmak üzere yazılı izni almaksızın; kişinin kendisini spor federasyonu gibi faaliyet gösterdiği izlemini uyandırması halinde ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandıracağını düzenlemiştir. Demek ki burada asıl olan kişinin ilgili olduğu spor federasyonuna tabimişçesine bir faaliyet göstererek bu yönde izlenim ortaya koyması ve ilgili federasyonun izninin yazılı olarak alınmadan bu eylemin gerçekleşmesi gerekmektedir. Yani kişinin davranışları ve açıklamalarını spor federasyonu gibi faaliyet gösteriyor izlenimi uyandırması gündeme gelmiş ve ilgili kurum tarafından şikayet mevcut ise suçun meydana geldiğini görmekteyiz. 

Kanunun 47. maddesinin yedinci fıkrasında ise yasaklı kişilerin eylemlerinin idari para cezası ile cezalandıracağını düzenlemiştir. Diğer bir anlatım ile buradaki yasaklı kişiler deyiminden anlamamız gereken, spor kulübü kurma hakkına sahip olmayanların, bu kulübü kurmaları veya spor kulüplerine üye olmaları yasaklanmasına rağmen üye olmaları ile spor kulüplerine üyeliği yasaklanmış kişinin bilerek üyeliğinin kabul edilmesi veya kaydı silmeyen ya da spor kulübüne üyeyken üye olma hakkını kaybeden kişilerin üyelikten silinmemesi halinde; başkan, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerin idari para yaptırımı ile karşı karşıya kalacakları düzenleme altına alınmıştır. Burada yasaklı kişiler tarafından spor kulüplerine zarar verilmesinin önüne geçilebilmesi adına bu düzenleme yapılmıştır.

Kanun 47. maddesinin sekizinci fıkrasında da idari para cezasının başkan, yönetim kurulu üyesi ve yöneticilerine karşı uygulanabileceği düzenlenmiştir. Buradaki sorumluluk alanı ise genel kurulun süresinde toplantıya çağrılmaması veya toplantının kanun ile tüzükte belirtilen hükümlere aykırı olması ya da spor kulübünün merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapılması bir cezai yaptırım olarak düzenlenerek, idari para cezasının söz konusu olabileceği hüküm altına almıştır.

Kanunun 47. maddesinin dokuzuncu fıkrasında ise iki düzenlemenin olduğunu görmekteyiz. Burada spor kulübünün defter veya kayıtlarının tutulmaması ile tasdiksiz defter tutulmanın müeyyidesi olarak üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasını öngörülürken, başkan, yönetim kurulu üyesi ve yöneticilerinin bu sorumlulukları da idari para cezası yaptırımı ile hüküm altına alınmıştır.  Yakın bir anlatım ile usulüne uygun tutulmayan defter ve kayıtlar karşılığında ayrıca idari para cezasının, hapis cezasının yanında bu kişilere verilebileceği düzenleme altına alınmıştır.

Kanunun 47. maddesinin onuncu fıkrasında ise genel kurul ve diğer spor kulüpleri organlarında yapılan seçimler ve oylamalar ile oyların sayımında, dökümünde, hile karıştıranlar ve defter veya kayıtları tarif edenler, yok edenler veya gizleyenler hakkında eğer fiil daha ağır bir cezayı gerektirmiyorsa altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile adli para cezası ile cezalandırılabilecekleri düzenlenmiştir.

Kanunun 47. maddesi on birinci fıkrasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155. maddesine belirtilen güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerin uygulanabilirliğine atıfta bulunduğunu görmekteyiz. Her ne suretle olursa olsun kendisine tevdi olunan spor kulübüne ait para veya para hükmündeki evrak, senet veya sair malların kendisinin veya başkasının menfaatine olarak sarf veya istihlak veya rehneden veya satan, gizleyen, imha, inkar, tahrif veya tağyir eden yönetim kurulu başkanı veya üyelere veya denetçiler ile spor kulübünün diğer personelleri ceza kanunda belirtilen hüküm uyarınca eylemlerine uygun olmak suretiyle birinci fıkra hükmüne göre altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılabilecekleri, ikinci fıkra hükmüne göre ise bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılabilecekleri düzenlenmiştir.

Kanunun 47. maddesinin on ikinci fıkrası baktığımızda ise kanunun 13. maddesine atıfta bulunduğunu görmekteyiz. Buna göre 13. maddede belirtilen denetim veya beyanname usulüne uyulmaması halinde beyannameyi bilerek gerçeğe aykırı olarak verenler hakkında adli para cezasının söz konusu olabileceği düzenlenmişken bununla birlikte beyanname verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen başkan, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler hakkında da idari para cezasının verilebileceği düzenlenmiştir. Dikkat edilirse sorumluluk altında bulunan kişiler hakkında idari para cezasının söz konusu olduğunu düzenleyen kanun koyucu, eylemi gerçekleştirerek fiili meydana getiren kişi hakkında da adli para cezası düzenlemiştir.

Kanunun 47. maddesinin on üçüncü fıkrasına baktığımızda ise yine 13. maddenin beşinci fıkrasına atıfta bulunduğunu görmekteyiz. Buna denetim sırasında görevliler tarafından istenilen her türlü bilgi veya belgeyle kaydın spor kulübü ve spor anonim şirketi yetkileri tarafından verilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. İşte burada bu zorunluluğa uymayan kişiler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla adli para cezasını verilebileceğinin düzenlendiğini görmekteyiz.

Kanunun 47. maddesinin on dördüncü fıkrasına baktığımızda ise bir ceza da indirim sebebinin düzenlendiğini görmekteyiz. Buna göre spor kulübünün veya spor anonim şirketinin 47. maddede düzenlenen suçlardan dolayı oluşan zararını soruşturma başlamadan önce tazmin sureti ile tamamen giderilmesi halinde verilecek cezanın üçte bir oranında indirileceği hüküm altına alınmıştır. Dikkat edilirse kanun koyucu zararın henüz soruşturma başlamadan önce tamamen giderilmesini aramaktadır.

Kanunun 47. maddesinin on beşinci fıkrasına baktığımızda da beşinci maddeye atfın olduğunu görmekteyiz. Beşinci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen spor kulüplerinin genel kurulu tarafından yapılan, seçimi izleyen 30 gün içinde yönetim kurulu, denetim kurulu ve varsa spor kulübünün diğer organlarını seçilen asıl ve yedek üyelerine ilişkin bilgi ve buna ilişkin dayanak belgeleri Bakanlığa bildirmekle yükümlü olduklarının kanun koyucu tarafından düzenlenmiştir. İşte burada bu bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen başkan, yönetim kurulu üyeleri veya yöneticileri ve üst kuruluş yöneticilerine idari para cezasının verilebileceği de düzenlenmiştir. Ayrıca kanunun 12. maddesinin beşinci fıkrasında da üst kuruluşların genel kurulca yapılan seçimimi izleyen 30 gün içerisinde yönetim kurulu, denetim kurulu varsa diğer organları seçilen asıl yedek üyelerine ilişkin bilgi ve buna ilişkin dayanak belgeleri Bakanlığa bildirmekle yükümlü oldukları keza düzenlenme altına alınmıştır. İşte burada bu bildirim yükümlülüğü yine yerine getirmeyen başkan, yönetim kurulu yöneticileri ile üst kuruluş yöneticilerine idari para cezasının gündeme gelebileceği hüküm altına alınmıştır.

Kanunun 47. maddesinin on altıncı fıkrasında bu sefer beşinci maddenin dördüncü fıkrasına atıfta bulunduğunu görmekteyiz. Buna göre kasten işlenen suçlar söz konusuysa ve bundan dolayı bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezası alınmışsa ya da affa dahi uğramışsa, mahkum olunmuşsa, spor kulübü, spor anonim şirketi statüsüne bağlı ortaklı veya iştiraklerindeki yönetim, denetim, disiplin ve ihtiyari diğer kurul üyelikleri hakkında mahkeme kararı veya ilgili kararın kesinleştiği tarihte başka hiçbir işlem yahut karara gerek olmaksızın üyelikleri kendiliğinden sona erdirilebileceği düzenlenmiştir. Kanunun 5. maddesinin dördüncü fıkrasındaki suçlar ise devlet güvenliğine karşı işlenen suç, Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suç, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, nefret ve ayrımcılık, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, fuhuş, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçu, şike veya teşvik primi kanun aykırı olarak spor müsabakalarına dayalı bahis ve şahıs oyunlarını oynatma, oynatılmasına yer ya da imkan sağlama, reklamını yapma, para nakliye aracılık etme suçlarıdır bununla birlikte bu kanunun 20. maddesinde belirtilen muhalefet etme suçları da bu kapsamda değerlendirme altına alınır. İşte burada sayılan suçların bir veya birkaçının mevcudiyeti halinde üyelikleri sona erdirilen ilgililer hakkında ayrıca idari para cezası verilebileceğini görmekteyiz. Burada maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı verildiği takdirde bu fıkra ceza mahkumiyete ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı da düzenlenmiştir. Demek ki bu madde hükmüne aykırı olarak spor kulübü organlarında görev alanlara ve bu kişilerin görevlerini yazılı uyarıya rağmen 15 gün içinde sonlandırmayan spor kulübü başkanı, yönetim kurulu üyesi veya yönetici hakkında idari para cezasının verilebileceği düzenlenmiştir. Ancak dikkat etmemiz gereken önemli husus ise burada Bakanlık tarafından ikinci yazılı bir uyarı var ise ve üç ay içinde bu kişiler organlarındaki görevlerinin sonlandırılmaması halinde de kanunun dokuzuncu maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen Bakanlık, tescile ilişkin şartları kaybeden, organlarını bu kanuna aykırı olarak oluşturan veya Bakanlık tarafından yapılan yazılı ihtara rağmen bu ay kırıkları ihtar tarihinden itibaren üç ay içinde gidermeyen, taahhüt ettiği hiçbir spor faaliyetine izinsiz ve mazeretsiz olarak üst üste üç yıl katılmayan, spor kulüplerine spor faaliyetlerine katılmasını yasaklayabileceği düzenlenmiştir. Ayrıca burada sayılan hallerde de Bakanlık veya spor kulübünün herhangi bir üyesinin istemi üzerine mahkeme, spor kulübünün feshine karar verirken, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri de alabilecektir. İşte burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus da budur. Demek ki Bakanlığın ikinci yazılı uyarısına rağmen üç ay içerisinde ilgilinin görevinin sonlandırılmaması durumunda daha ağır bir yaptırım ile karşı karşıya kalmaktayız.

Kanunun 47. maddesinin on yedinci fıkrasına baktığımızda ise yetkinin düzenlendiğini görmekteyiz. İdari para cezasının yaptırım haline geldiği noktada karar vermeye yetkili makam olarak Bakanlık belirlenmiştir. Bu yetki merkezde Bakanlığın ilgili genel müdürlüğüne,  taşrada ise il müdürlüklerine devredebileceğini düzenlendiğini görmekteyiz.

Kanunun 47. maddesinin on sekizinci fıkrasına baktığımızda ise soruşturma aşaması geçilebilmesinin ön koşulu olarak kanunda tanımlanan veya atıfta bulunan suçlara ilişkin öncelikle delil ve emanetlerin tespit edilmesi halinde Bakanlığın doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunabileceği düzenlenmiştir. Ayrıca soruşturma sonunda eğer kovuşturmaya yer olmadığına dair karar var ise Bakanlığa tebliğ edilecektir. Bakanlık da bu karara itiraz edebilecektir. Yalın bir anlatım ile burada Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararına karşı tebliği yükümlülüğünün bulunduğunu görmekteyiz. Bununla birlikte ayrıca Bakanlığa da bu karara karşı itiraz edebilme imkanı da tanınmıştır.

Kanunun 47. maddesinin on dokuzuncu fıkrasına baktığımızda ise bu son fıkra ile kovuşturma aşamasının düzenlendiğini görmekteyiz. Buna göre kanunda tanımlanan veya atıfta bulunan suçlar dolayısıyla açılacak mahkeme, iddianamenin bir örneğini Bakanlığa tebliğ etmekle yükümlüdür. Bakanlık da gerekli gördüğü taktirde söz konusu mahkemeye katılan sıfatıyla kabul edilebilecektir.

Sonuç olarak 7405 Sayılı Spor kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunun 47. maddesinde ceza hükümleri ve soruşturma usulü başlığı altında belirli aykırı fiillerin gerçekleşmesi halinde hapis cezalarının verilebileceği düzenlenme altına alınırken bununla birlikte yukarıda belirtmiş olduğumuz aykırı fiillerin meydana gelmesi halinde adli para cezasının da verilebileceği düzenlenmiştir. Bunun yanında kanun koyucu bu madde hükmü ile belirli durumlarda idari para cezasının da verilebileceğini hüküm altına almıştır. Ayrıca kanun koyucunun ceza da indirim yapabileceği bir düzenlemenin mevcut olduğunu da görmekteyiz. Yani hem soruşturma usulünün ne şekilde olacağı hem de kovuşturma usulünün ne şekilde olacağı düzenleme altına alınmıştır.

Bu köşe yazısı, Avukat Maşallah MARAL tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)