SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI, MASKE TAKMA ZORUNLULUĞUNU İHLAL DURUMUNDA KESİLEN İDARİ PARA CEZALARININ İPTALİ YOLUNA BAŞVURULABİLİR Mİ? SÖZ KONUSU BAŞVURU SÜRESİ NE KADARDIR VE BAŞVURU NEREYE YAPILIR? HANGİ DURUMLARDA İDARİ PARA CEZALARI İPTAL EDİLİR?
Bilindiği gibi ülkemizde yaklaşık 1.5 yıldır etkisini sürdüren COVİD-19 sebebiyle çeşitli dönemlerde İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgelerle kısıtlamalar getirilmiştir. 2020 yılında yayınlanan genelgelerden birinde hepimizin de bildiği üzere maske takma zorunluluğu getirilmiştir. Son dönemde yayınlanan başka bir genelge ile de diğer bir çok kısıtlamaya ek olarak 29.04.2021 saat 17:00’dan 17.05.2021 saat 05:00’a karar sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. Şüphesiz ki bu süreçte de söz konusu kısıtlamalara uymayan vatandaşlara idari para cezası kesilecektir.
İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeyle birlikte getirilen sokağa çıkma yasağına uymamanın yaptırımı nedir? Söz konusu yasağa uymayan vatandaşlara idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır. Şöyle ki;
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282. maddesinde; “Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, 250,00 TL’den 1.000,00 TL’ye kadar idarî para cezası verilir.” Hükmü yer almaktadır. Kanunda her ne kadar “250 TL’den 1000,00 TL’ye kadar” idari para cezası verileceği öngörülmüşse de; 2019 yılı itibariyle Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. Maddesinin B fıkrasına göre uygulanacak %22.58 Yeniden Değerleme Oranına göre bu miktarın alt haddi 789,00 TL, üst haddi ise 3.180,00 TL olarak güncellenmiştir. Sokağa çıkma yasağı kapsamında tavan rakamdan idari para cezası uygulanmakta olup sokağa çıkma yasağına uymayan vatandaşlara 3.180,00 TL idari para cezası yaptırımı uygulanmaktadır.
BELİRTMEK GEREKİR Kİ; UYGULANAN İDARİ PARA CEZASI HEP EN ÜST SINIRDAN UYGULANMASI SEBEBİYLE HUKUKA AYKIRIDIR. BU TÜR CEZALARIN MİKTARI; İHLALİN AĞIRLIĞINA VE KİŞİNİN SOSYAEKONOMİK DURUMUNA GÖRE BELİRLENİR.
VATANDAŞLARA HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE KESİLEN CEZALARIN İPTALİ AMACIYLA SULH CEZA MAHKEMESİNE BAŞVURMAK MÜMKÜNDÜR.
Kabahatler Kanunu 27. maddesi; “İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.” Hükmünü haizdir. Söz konusu maddeye göre sul ceza mahkemesine yapılacak başvuru başvuru; kararın tebliği veya tefhiminden itibaren 15 gün içinde yapılmalıdır.
PEKİ BAŞVURUDA GÖSTERİLEBİLECEK SEBEPLER NELERDİR?
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 09.11.2020 tarih, 2020//4354 Esas, 2020/14250 Karar sayılı kararında; maske takmadığı için polis memurlarınca vatandaşa kesilen cezanın hukuka aykırı olduğu ve söz konusu cezanın hukuka aykırı olma sebepleri belirtilmiştir. Bu karar hukukumuzda bu konuda emsal teşkil etmektedir.
Söz konusu emsal Yargıtay kararında;
- 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 72. Maddesinde salgın durumunda alınacak tedbirlerin tek tek (numerus clausus) şeklinde sayılmak suretiyle düzenlendiğini, “maske takma yükümlülüğünün” bu sayılanlardan olmadığını,
- Yine 1593 sayılı kanunun 282. Maddesinde açıkça bu kanunda yazılan yasaklarla aykırı hareket edenlere ve zorunluluklara uymayanlara idari para cezası uygulanacağını düzenlediği; ancak “maske takma yükümlülüğüne” aykırılık halinde bu maddenin uygulanmasının mümkün olmadığını,
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. Maddesinde yazılı idari para cezasının; ancak emri veren makam tarafından verilebileceğini, bu anlamda polis tarafından böyle bir ceza verilemeyeceğini, bu cezanın ancak Vali tarafından verilebileceğini hüküm altına almıştır.
SÖZ KONUSU EMSAL YARGITAY KARARI DA DAYANAK GÖSTERİLEREK HEM SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI SEBEBİYLE KESİLEN HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI CEZALARA KARŞI HEM DE MASKE TAKMAMA SEBEBİYLE KESİLEN HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI CEZALARA KARŞI SULH CEZA HAKİMLİĞİNE BAŞVURU YAPILABİLİR.
Ayrıca belirtmek gerekir ki; Anayasa’nın 13. Maddesi;
“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” şeklinde düzenlenmiştir.
Söz konusu Anayasa maddesi olağan dönemlerde temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;
- Sınırlama kanunla yapılmalıdır.
- Sınırlama, Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere dayanmalıdır.
- Sınırlama, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olmalıdır.
- Sınırlama, temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunmamalıdır.
- Sınırlama, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmalıdır.
- Sınırlama, ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır.
Türkiye’de yapılan; sokağa çıkma kısıtlaması ve maske takma zorunluluğu Anayasa madde 13’e aykırı şekilde yapılmaktadır. Şöyle ki; Türkiye şu an olağan dönemdedir. Ve söz konusu kısıtlamalar kanunla yapılmamıştır. İTİRAZ BAŞVURUSUNDA BU HUSUSA DA DEĞİNMEKTE FAYDA BULUNMAKTADIR.
SONUÇ OLARAK; BU KAPSAMDA KESİLEN İDARİ PARA CEZALARININ İPTALİ AMACIYLA YAZIMIZDA BELİRTİLEN SEBEPLERLE; SÖZ KONUSU CEZANIN TEBLİĞİ VEYA TEFHİMİNDEN İTİBAREN 15 GÜN İÇERİSİNDE SULH CEZA HAKİMLİĞİNE BAŞVURU YAPILMASI MÜMKÜNDÜR.