SİR VE AĞDA İMALATÇILARINDA ÖTV MÜKELLEFİYETİ HUKUKİ MİDİR?

Abone Ol

Vergi idaresi tarafından 2016 yılından itibaren bazı kuaför malzemeleri satıcıları ve sir/ağda imalatçıları hakkında geçmişe yönelik vergi kaydı açılarak ÖTV mükellefiyeti tesis edilmektedir. 2021 yılında geçmişe yönelik 2016 yılından başlanmak üzere vergi kayıtları açılarak, geçmiş dönemle ilgili takdir komisyonu kararları baz alınarak 2021-2022 yıllarında geçmişe yönelik cezalı ÖTV tarhiyatlarının önerildiğine tanık olmaktayız.

Uygulamada vergi idaresi tarafından sir ve ağda imalatı ile iştigal eden gerçek ve tüzel kişiler hakkında ÖTV Kanununun 4 sayılı listeye istinaden GTİP no: 33.07 fasıl dikkate alınarak : (Traş öncesi, traş sırasında veya traştan sonra kullanılan müstahzarlar, vücut deodorantları, banyo müstahzarları, tüy dökücüler ve tarifenin başka yerinde yer almayan veya belirtilmeyen diğer parfümeri, kozmetik veya tuvalet müstahzarları, kapalı yerde kullanılan müstahzar deodorant (parfümlü veya dezenfekte edici vasfı olsun olmasın) ) cezalı tarhiyatlar önerilmektedir.

Öncelikle vergi idaresinin vergiye tabi olayı başından itibaren tespit etmesi ve bu konuda 4760 sayılı kanunun ilgili madde hükümlerine göre olayın madde 1, 2, 3 e 4 hükümlerine göre durumu tespit etmesi zorunludur. Geçmişe yönelik özellikle 4-5 yılı için mükelleflerin adeta zorlama yöntemiyle ÖTV Kanunun 4 sayılı liste 33.07 GTİP faslına kıyaslama yoluyla dahil edilmesi hukuka uyarlı bulunmamaktadır.

Bazı vergi daireleri geçmiş yıllarla ilgili sir ve ağda imalatçılarına vergi mükellefiyeti açarak, zorlama yöntemiyle takdir komisyonu kararlarına göre ÖTV beyannamesi vermediği iddiasıyla cezalı tarhiyatlar yapılmaktadır. Düzenlenen vergi tekniği raporları baz alınarak Özel Tüketim Vergisine tabi olduğu iddia edilen ürünleri imal edip, satışa konu etmesine rağmen tanzim edilmiş olan faturalarda ÖTV’nin hesaplanmadığı gerekçesi ile ve ayrıca herhangi bir ÖTV beyannamesi verilmediğinin tespit edildiği, müteakiben vergi tekniği raporu doğrultusunda takdir komisyonuna sevk işlemi yapıldığı takdir komisyonu kararları uyarınca vergi dairesi tarafından vergi ziyaı cezalı ÖTV tarhiyatları yapılarak mükelleflere e-tebliğ sistemi ile yollanmaktadır.

Sonuç olarak,

1. Vergi hukukunda kıyas yasağı mevcuttur.

2. Kıyas yoluyla hiçbir vergi mükellefine cezalı vergi salınamaz.

3. ÖTV mükellefiyeti 4160 sayılı Yasa ile açıkça kimlerin bu vergi kapsamına girdiği belli edilmiştir.

4. Atıf veya kıyas yoluyla vergi mükellefiyeti belirlenemez.

5. ÖTV Kanunun 4 sayılı listesinde nelerin veya hangi malların ismen ÖTV oranına tabi olduğu çok net bir şekilde tespit edilmiştir. 4 sayılı listede yer almayan mallar ÖTV’ye tabi tutulamaz.

6. ÖTV mükellefleri önceden yoklama ile tespit edilerek mükelleflere vergi kaydı açılıp, buna göre zamanında ÖTV beyannamesi istenmelidir. Aradan 4-5 yıl geçtikten sonra geçmişe etkili olacak şekilde vergi mükellefi yapılarak kıyas yöntemi ile cezalı tarhiyat önerilemez.

7. Takdir komisyonu kararına dayalı olarak ÖTV tarhiyatı yapılan mükellefler vergi yargısında dertlerini anlatıp, problemlerine çözüm bulmaya çalışmaktadırlar. Dolayısıyla bu durum pek çok mükellefi mağdur edebilmektedir. (Yargıya meseleyi taşıyan bir mükellefin açmış olduğu dava lehine hükme bağlanmıştır. Bkz: İzmir 2. Vergi Mahkemesi kararı 29.12.2017 gün ve E:2017/590-K:2017/1453)