Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, karşı duramadığınız; ezilen kim, ezen kim, benim adamım, onun adamı diye olaylara baktığınız, fikirleri, insani kriterleri, vicdanı ve hakkaniyeti mihenk taşı değil, kişileri mihenk taşı yaptığınız için suçlusunuz.
Haksızlık her nerede, her ne zaman ve her kime karşı olursa olsun, omuz omuza verip birlikte mücadele edemediğiniz, günlük çıkarlarınız için birbirinize düştüğünüz için suçlusunuz. Bilgiye, görgüye, akla, vicdana, emeğe değil makama, mevkiye, güce değer verdiğiniz için suçlusunuz. Büyük adam görünüp küçük menfaatlerinizin peşinde koştuğunuz, kula kulluk yaptığınız için suçlusunuz.
Namuslu olduğunuzu söyleyip namussuzlar kadar cesur ve kararlı olamadığınız için suçlusunuz. Sözleriniz ve eylemleriniz birbiriyle örtüşmediği, sloganlarınızın peşinde savrulduğunuz, şekilci şaklabanların peşine takılıp, samimiyetsizlik abidesi olduğunuz için suçlusunuz. Kavramların içi boşaltılıp, kurumların temeline dinamit konurken seyirci kaldığınız için suçlusunuz.
Demokrasi yok edilmekteyken yeme, içme, gezme derdinde olduğunuz, adalet ayaklar altına alınırken bol bol kahkahalar atıp güldüğünüz, terörist heykelleri dikilirken nasıl olsa provokasyon dediğiniz, uyuşturucu tacirleri sokakları esir alırken bana ne dediğiniz, namussuzlar yani kötü adamlar her yerde cirit atarken bana dokunmayan yılan bin yaşasın dediğiniz, teröristler kahraman, vatana hizmet etmiş kahramanlar terörist muamelesi görürken görmezden geldiğiniz için suçlusunuz.
Yeter ki elimdeki koltuk alınmasın diye güce taptığınız, çeteler tecavüzlerine ve cinayetlerine devam ederken duymazdan geldiğiniz, arada bir zulme uğrayanların yanındaymış gibi görünmek için bir iki slogan atıp geçiştirdiğiniz, vicdanınız dilsiz, kulaklarınız sağır, ağzınız suskun ve çoğu zaman beyniniz satılık olduğu için suçlusunuz.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Halil SARI tarafından sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
Haksızlık her nerede, her ne zaman ve her kime karşı olursa olsun, omuz omuza verip birlikte mücadele edemediğiniz, günlük çıkarlarınız için birbirinize düştüğünüz için suçlusunuz. Bilgiye, görgüye, akla, vicdana, emeğe değil makama, mevkiye, güce değer verdiğiniz için suçlusunuz. Büyük adam görünüp küçük menfaatlerinizin peşinde koştuğunuz, kula kulluk yaptığınız için suçlusunuz.
Namuslu olduğunuzu söyleyip namussuzlar kadar cesur ve kararlı olamadığınız için suçlusunuz. Sözleriniz ve eylemleriniz birbiriyle örtüşmediği, sloganlarınızın peşinde savrulduğunuz, şekilci şaklabanların peşine takılıp, samimiyetsizlik abidesi olduğunuz için suçlusunuz. Kavramların içi boşaltılıp, kurumların temeline dinamit konurken seyirci kaldığınız için suçlusunuz.
Demokrasi yok edilmekteyken yeme, içme, gezme derdinde olduğunuz, adalet ayaklar altına alınırken bol bol kahkahalar atıp güldüğünüz, terörist heykelleri dikilirken nasıl olsa provokasyon dediğiniz, uyuşturucu tacirleri sokakları esir alırken bana ne dediğiniz, namussuzlar yani kötü adamlar her yerde cirit atarken bana dokunmayan yılan bin yaşasın dediğiniz, teröristler kahraman, vatana hizmet etmiş kahramanlar terörist muamelesi görürken görmezden geldiğiniz için suçlusunuz.
Yeter ki elimdeki koltuk alınmasın diye güce taptığınız, çeteler tecavüzlerine ve cinayetlerine devam ederken duymazdan geldiğiniz, arada bir zulme uğrayanların yanındaymış gibi görünmek için bir iki slogan atıp geçiştirdiğiniz, vicdanınız dilsiz, kulaklarınız sağır, ağzınız suskun ve çoğu zaman beyniniz satılık olduğu için suçlusunuz.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Halil SARI tarafından sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)