T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/1294
Karar Numarası: 2023/946
Karar Tarihi: 14.06.2023
SEHVEN YAPILAN HAVALE BEDELİNİN FAİZİYLE İADESİ İSTEMİ
BANKANIN HAVALE İŞLEMİNİ GERÇEKLEŞTİRMEDE BİR ETKİSİ VE SORUMLULUĞUNUN BULUNMADIĞI
HAVALE BEDELİNİN HAVALE ALICISININ HESABINA GEÇMEKLE GÖNDERİLEN PARA ÜZERİNDEKİ TASARRUF YETKİSİNİN HAVALE ALICISINA AİT OLDUĞU
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME VE HATANIN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE KARŞI İLERİ SÜRÜLEMEMESİ SEBEBİYLE İSTİRDAT DAVASININ BANKA YÖNÜNDEN REDDİNİN GEREKTİĞİ
ÖZETİ: Dava, sehven yapılan havale bedelinin faiziyle iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece bankanın havale işlemini gerçekleştirmede bir etkisi ve sorumluluğunun bulunmadığı, havale bedelinin havale alıcısının hesabına geçmekle gönderilen para üzerindeki tasarruf yetkisinin havale alıcısına ait olduğu, sebepsiz zenginleşme ve hatanın üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek davalı banka yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki istirdat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı banka vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sendika tarafından 07.01.2020 tarihinde, ticari ilişkisi bulunan dava dışı .... Şti. unvanlı şirkete 19.470,00.-TL EFT yapılacakken, sehven 2 yıl önce ticari ilişkisi bulunan davalı .... Şti.'ne ödeme yaptığını, davacının EFT gönderdiği davalı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını ve belirtilen tutarı gönderilmesini gerektirecek başkaca bir sebebin de bulunmadığını, bu hususun davacının ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi akabinde açıkça anlaşılacağını, yapılan yanlışın fark edilmesi üzerine davacının, hem davalı şirket ile hem de davalı banka ile iletişime geçerek paranın iadesini talep ettiğini, davalı şirketin EFT' nin sehven olduğunu kabul ettiğini, davalı bankaya ibraz ettiği 05.03.2020 tarihli dilekçe ile davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin 2 sene önce sonlandırıldığını ve herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek paranın davacı sendikaya iadesine muvafakat ettiğini, davalı banka ile sözlü iletişime geçilmesine rağmen paranın iadesinin yapılmadığını, bunun üzerine davalılara noter kanalıyla ihtarname gönderilerek paranın iadesinin talep edildiğini ve aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihtar edildiğini, davalı banka tarafından noter kanalıyla cevabi ihtarnamesi ile EFT gönderilmek istenen firmanın, gönderilen firma ile herhangi bir isim benzerliği bulunmadığını, hesap üzerinde davalı şirket alacaklılarının haciz ve bloke işlemleri olduğunu, yapılan EFT'nin iadesinin mümkün olmadığının belirtildiğini, davalı şirkete sehven yapılan EFT sonucunda davalının sebepsiz zenginleştiği ve söz konusu parayı ilgili kanun maddesine göre iade etmesi gerektiğini, söz konusu ödemenin davacı sendika tarafından ... Bankasının internet bankacılığı sisteminden gönderilmiş olduğunu, davalı şirketin iban ve diğer bilgilerinin bu sistemde kayıtlı olarak bulunduğunu, davalı bankanın, davalı şirketin talebine rağmen para iadesinin gerçekleştirmemesi sonucunda işbu davayı açma zarureti doğduğunu, bu kapsamda ticari defterlerin incelenerek davalı şirketle herhangi bir ticari ilişki ve alacak-borç ilişkisi bulunmadığının tespit edilerek dava konusu paranın iadesine karar verilmesinin talep edildiğini belirterek, davanın kabulüne, davalı şirket hesabına sehven yapılan 19.470,00.-TL üzerine faiz ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ... ... Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili bankanın ... Şubesi ile davalı borçlu .... Şti. arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi müşterisi firmaya davalı banka tarafından nakdi/gayrinakdi kredi kullandırıldığını, borçlu firmanın bankaya olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine borçlunun hesaplarının kat edildiğini, davalı banka alacağı gerek kredi müşterisine gerekse kefille çekilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini, davalı şirket hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiğini, davacı sendika tarafından, davalı şirketin davalı banka nezdindeki 433582 numaralı hesabına 07.01.2020 tarihinde göndermiş olduğu 19.470,00 TL'nin sehven gönderildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde sadece enılan sehven yanlış gönderildiği beyanıyla yetinilerek herhangi bir somut ve hatayı açıklar nitelikte gerekçeler göstermemiş olduğunu, dava konusu tutara ilişkin davacı tarafından EFT'nin başka bir bankadaki hesaptan, EFT alıcısının isim ve IBAN numarası girilmek suretiyle yapıldığını, EFT'nin gönderilecek kişi ve IBAN numarası da dahil olmak üzere tüm bilgilerinin ekranda kontrol edilmesinden sonra onaylanabildiğini, EFT gönderilmek istenen firmanın, gönderilen firma ile en küçük bir isim benzerliğinin olmadığı gibi, EFT yapılmak istenen hesabın başka bir şubede olduğu ve hesap numarasının da tamamen faklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda anılan tutarın sehven gönderilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ilgili hesap üzerinde davalı bankanın diğer davalı şirket ile imzalanan sözleşmeler gereği rehin şerhi işlenmiş olduğu, davalı şirketin alacaklıları tarafından muhtelif icra müdürlüklerinin haciz ve bloke işleminin bulunduğunu, davalı banka tarafından hesap üzerindeki blokelerin re'sen kaldırılmasının mümkün olmadığı, aksi yönde davalı bankanın cezai olarak sorumluluğunun söz konusu olacağını, belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Şirketi'ne dava dilekçesinin tebliğ edildiği, dava karşı cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı sendika tarafından 07.01.2020 tarihinde, dava dışı .... Şti. unvanlı şirkete 19.470,00 TL tutarında yapılan EFT işleminin sehven davalı .... Şti.'ne gönderildiği, davacı tarafça davalı şirket ile ve davalı bankandan paranın iadesini talep edilmiş ise de, davalı banka tarafından, lehine EFT işlemi yapılan davalı şirket ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmeleri uyarınca davalı şirket hesaplarına rehin işlendiği için yapılan EFT' nin iadesinin mümkün olmadığının belirtildiği, bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere, davacı sendika ile davalı şirket (...) arasında 2019 yılında herhangi bir hareket olmadığı, ödeme tarihinde davalı şirketin davacı sendikadan alacak bakiyesi bulunmadığı, 2020 yılında lehine EFT işlemi yapılmak istenen dava dışı şirketin (...), davacı sendikadan 07.01.2020 (sehven yanlış gönderilen EFT tarihi) tarihinde 34.456,00.-TL alacak bakiyesi olduğu, davalı Bankanın, diğer davalı .... Şti. ile aralarında akdedilen Sözleşme maddeleri gereği firma hesabına gelen havale/EFT bedellerini mahsup, hapis ve virman hakkı bulunduğu tespit edilmesine karşın dava konusu edilen 07/01/2020 tarihli 19.470,00 TL tutarlı EFT işlemenin/ödemenin herhangi bir çalışmaya/faturaya istinaden yapılmadığı anlaşılmakla, davacı tarafça sehven gönderildiği anlaşılan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda kendisine iade edilmesi gerektiği, TBK'nun 117/2 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim aranacağı hususu düzenlenmiş olup, dosya kapsamına göre, davalıların kötüniyetli olduklarına dair bir tespitin yapılmamış olduğu, bu nedenle davalıların ancak kendilerine yapılan bildirim ile temerrüde düşecekleri, davacı tarafça davalı tarafa gönderilen ihtarnamenin davalı bankaya 14.05.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 3 günlük sürenin 17.05.2020 tarihinde dolduğu bu tarih itibariyle davalı bankanın temerrüte düştüğü, diğer davalı yönünden ise ihtarnamenin tebliğ edilemediği bu nedenle dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, 19.470,00 TL’nin davalı ... ... Bankası yönünden 17.05.2020 tarihinden, davalı ....Şti yönünden dava tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacı yanın 07/01/2020 tarihinde 19.470,00 TL'yi sehven diğer davalı ... Şirketi'ne gönderdiği yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu tutarın davacı tarafından EFT'nin başka bir bankada ki hesaptan EFT alıcısının isim ve İban numarası girilmek suretiyle yapıldığını, EFT'nin gönderilecek kişi ve İban numarası da dahil olmak üzere tüm bilgilerinin ekranda kontrol edilmesinden sonra onaylanabildiğini, EFT gönderilmek istenen firmanın gönderilen firma ile en küçük bir isim benzerliği bulunmadığını, EFT yapılmak istenen hesabın başka bir şubelerinin olduğu ve hesap numarasının da tamamen farklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda paranın sehven gönderildiği yönündeki iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, somut olayda havale işleminin tamamlandığını, havale yollayıcısının havale tutarı üzerinde artık tasarruf yetkisi bulunmadığından müvekkili bankanın söz konusu bedelden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olacağını, ayrıca yapılan havale işlemindeki yanlışlığın müvekkili bankadan kaynaklanmadığını, havale edilen para havale alıcısının hesabına geçmekle artık bankanın bu parayı havale göndericisine veya 3.bir şahsa havale alıcısının talimatı bulunmaksızın iade etme yetki ve sorumluluğu bulunmadığı gibi müvekkili bankanın da sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacı sendika tarafından davalı banka aracılığıyla diğer davalı şirkete sehven gönderildiği ileri sürülen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Mali müşavir ve Bankacı bilirkişiden oluşan heyetten alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı sendikanın dava konusu işlemlerinin olduğu 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine uygun olarak yasal süreler içinde yapılmış olduğunu, davalı şirket (...) tarafından, davacı sendikaya 2018 yılında 15.635,00.-TL tutarında 1 adet fatura düzenlendiği ve davacı sendika tarafından fatura bedelinin ödendiğini, davacı sendika ile davalı şirket (...) arasında 2019 yılında herhangi bir hareket olmadığı, 2020 yılında davacı sendika tarafından, davalı şirkete 07.01.2020 tarihinde banka havalesi ile 19.470,00.-TL tutarında ödeme yapıldığı, ödeme tarihinde davalı şirketin davacı sendikadan alacak bakiyesi bulunmadığından, davalı şirketin davalı sendikaya 19.470,00.-TL borç bakiyesi oluştuğunu, 2020 yılında dava dışı şirketin (...), davacı sendikadan 07.01.2020 (sehven yanlış gönderilen EFT tarihi) tarihinde 34.456,00.-TL alacak bakiyesi olduğunu, Mahkeme tarafından, davalı şirkete (...) 13.01.2021 tarihinde gönderilmiş olan ibraz emri' nde dava konusu ticari defterlerin davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ibrazı istendiğinin görüldüğünü, davalı şirket tarafından dava dosyasına ticari defterlerin ibraz edildiği hususunda herhangi bir belge bulunmadığından davalı şirkete ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığını,
Davalı .... Şti. ile diğer davalı ... ... Bankası A.Ş. arasında 23/03/2016 tarihli 26.480,00 TL limitli ve 31/03/2017 tarihli 500.000,00 TL limitli (limit artırımları mevcut) Genel Kredi Sözleşmeleri ve tarihsiz Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin dava konusu somut olayla ilgili maddeleri incelendiğinde davalı ... Bankasının, diğer davalı ... .... Şti. hesabına gelen havale, EFT vb. alacak kayıtları üzerinde mahsup, virman ve hapis hakkı bulunduğu hususunun hükme bağlandığı/kararlaştırıldığını, davalı ....Şti. firmasının diğer davalı ... nezdindeki ... ıban nolu hesabına 07/01/2020 tarihinde saat 14:41:44’de “...” açıklamasıyla davacı ... tarafından internet bankacılığı üzerinden 19.470,00 TL EFT yoluyla transfer edildiğini, dava konusu EFT tutarı 19.470,00 TL’sına davalı ... tarafından 19/02/2020 tarihinde “...” açıklamasıyla bloke kaydı konulduğu, söz konusu açıklama incelendiğinde davacı ... tarafından sehven yapıldığı beyan edilen EFT tutarına, davalı ... ....Ltd.Şti. aleyhine diğer davalı ... tarafından başlatılan Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün 2018/4509 E, sayılı dosyasındaki alacaklarına mahsup edilmek üzere bloke kaydı konulduğunu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, davacı Sendikanın beyan ettiği, davalı ... ....Ltd.Şti. ile aralarında en son 2018 yılında fatura karşılığı çalışıldığı hususunun tespit edildiğini, 2019 ve 2020 yıllarında davalı firma ile aralarında kesilmiş herhangi bir fatura ve/veya çalışma bulunmadığı hususlarının ticari defter kayıtlarından tespit edildiğini, davacı Sendikanın dava dışı ... firması hesabına yapılması gerekirken sehven ... Ltd.Şti. hesabına EFT işlemi yapıldığı beyanı dikkate alındığında, mali müşavir bilirkişi tespitlerinde de yer aldığı üzere davacı sendikadan 07.01.2020 (sehven yanlış gönderilen EFT tarihi) tarihinde 34.456,00 TL alacak bakiyesi olduğu hususunun ticari defter kayıtlarından tespit edildiğini, davalı ...’nın diğer davalı .... Şti. ile aralarında akdedilen Sözleşme maddeleri gereği firma hesabına gelen havale/EFT bedellerini mahsup, hapis ve virman hakkı bulunduğu tespit edilmesine karşın dava konusu edilen 07/01/2020 tarihli 19.470,00 TL tutarlı EFT işlemenin/ödemenin herhangi bir çalışmaya/faturaya istinaden yapılmadığı hususlarının tespit edildiğini, teknik tespitlerimiz doğrultusunda, Mahkemece dava konusu 07/01/2020 tarihli 19.470,00 TL tutarlı EFT bedelinin sehven yapıldığını, davalı ... tarafından davacı Sendikaya iade edilmesine karar verilmesi durumuna göre yapılan hesaplamada asıl alacak tutarının 19.470,00 TL, dava tarihi itibariyle işleyen faiz tutarının 1.650,89 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı yan, internet bankacılığı yolu ile hesabından dava dışı .... Şti. hesabına havale yapılmak istenirken sehven davalı .... Şti.'ne hesabına havale yapıldığını, bankanın davalı .... Şti.'nden olan alacağı nedeniyle havale yapılan hesaba bloke koyduğunu, havale edilen paranın iade edilmediğini iddia etmiş, davalı banka ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı tarafından davalı .... Şti.'ne hesabına yapılan havalenin sehven yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı tarafından havale ile ile dava dışı dava dışı .... Şti. hesabına 19.470,00 TL havale yapıldığı, davalı bankanın davalı .... Şti. ile aralarında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı .... Şti.'nden alacaklı olduğu gerekçesiyle davalı .... Şti.'nin hesabına bloke koyduğu, havale edilen bedelin havale alıcısı olan davacıya iade edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacı tarafından havale ile davalı .... Şti.'nin hesabına gönderilen paranın sehven gönderildiği ileri sürüldüğünden davalı bankanın havale alıcısının hesabına geçen parayı davacıya iade etme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; davacı şirket tarafından havale aracılığıyla davalı .... Şti.'nin davalı bankada bulunan hesabına internet üzerinden 07/01/2020 tarihinde 19.470,00 TL havale yapmıştır. Davacı tarafından havale bedelinin sehven yapıldığı belirtilerek havale bedelinin iadesi talep edilmiş ise de, davalı banka tarafından havale bedeli üzerinde davalı .... Şti.'nden alacaklı olması nedeniyle hesapta bloke bulunduğu gerekçesiyle havale bedeli havale alıcısı olan davacıya iade edilmemiştir.
Davacı yan işbu dava ile sehven havale yapıldığı iddiasıyla havale bedelinin tahsilini talep etmektedir. Davacı tarafından dava konusu havale işlemi, davacının kayıtlı havale işlemleri arasında bulunan davalı .... Şti.'nin hesabı seçilmek suretiyle gerçekleştirilmiştir. Bu aşamada davalı bankanın yapılan havalede havale alıcısının belirlenmesine yönelik herhangi bir işlemi bulunmamaktadır. Davacı tarafından havale aracılığı ile davalı .... Şti.'nin hesabına yapılan havale sonucu gönderilen havale bedeli anılan şirketin hakimiyet alanına geçmiştir. Bir başka anlatımla havale bedeli üzerindeki tasarruf yetkisi artık davalı .... Şti.'ne aittir. Davalı bankanın davalı .... Şti. ile arasındaki kredi sözleşmesi hükümleri gereğince anılan şirket hesabına bloke koymuş olması davalı ile anılan şirket arasındaki iç ilişki niteliğindedir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı bankanın havale işlemini gerçekleştirmede bir etkisi ve sorumluluğunun bulunmadığı, havale bedelinin havale alıcısının hesabına geçmekle gönderilen para üzerindeki tasarruf yetkisinin havale alıcısına ait olduğu, sebepsiz zenginleşme ve hatanın üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek davalı banka yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davalı banka yönünden kaldırılmasına ve davanın davalı banka yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/06/2021 tarih ve 2020/401 Esas 2021/506 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince davalı banka yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın davalı banka yönünden REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalı banka yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı banka tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı banka kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya ödemesine, 5-
5-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davalı banka tarafından yatırılan 332,60 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde davalı bankaya iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı banka tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ve 23,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 185,60 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.14/06/2023
legalbank.net