KARARLAR

SAHTE BANKA VEYA KREDİ KARTI KULLANMAK SURETİYLE YARAR SAĞLAMA SUÇU - SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI

ATM'ye Kopyalama Cihazı Yerleştirirken Yakalanan Sanığın Üzerinde Yapılan Aramada Katılan Adına Kredi Kartının Bilgilerinin Kopyalandığı Sahte Kredi Kartının Ele Geçirildiği/Sanık Hakkında Mükerrer Cezalandırmanın Önlenmesi Bakımından Sanık Hakkındaki Mağdur Bankaya Yönelik Başkasına Ait Banka Hesabı İle İlişkilendirilerek Sahte Kredi Kartı Üretme Suçunu İşlediği İddiası İle Yürütülen Dava Dosyalarının Araştırılması Gerektiği Gözetilmeden Eksik Araştırmayla Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırılığı

Abone Ol

T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2021/14104
K. 2024/798
T. 25.1.2024

SAHTE BANKA VEYA KREDİ KARTI KULLANMAK SURETİYLE YARAR SAĞLAMA SUÇU ( ATM'ye Kopyalama Cihazı Yerleştirirken Yakalanan Sanığın Üzerinde Yapılan Aramada Katılan Adına Kredi Kartının Bilgilerinin Kopyalandığı Sahte Kredi Kartının Ele Geçirildiği/Sanık Hakkında Mükerrer Cezalandırmanın Önlenmesi Bakımından Sanık Hakkındaki Mağdur Bankaya Yönelik Başkasına Ait Banka Hesapları İle İlişkilendirilerek Sahte Kredi Kartı Üretme Suçunu İşlediği İddiası İle Yürütülen Dava Dosyalarının Araştırılması Gerektiği Gözetilmeden Eksik Araştırmayla Hüküm Kurulmasının Hukuka Aykırılığı )

SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( Sahte Banka veya Kredi Kartı Kullanmak Suretiyle Yarar Sağlama Suçu - Hüküm Tarihinde Farklı Yer Yargı Çevresi İçerisinde Bulan Başka Suçtan Hükümlü Olduğu Anlaşılan Sanığın Duruşmadan Bağışık Tutulmak İsteyip İstemediği Sorulmadan ve Bu Hususta Bir Karar Alınmadan Yokluğunda Yargılamaya Devam Edilip Karar Verilmek Suretiyle 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. Maddesine Aykırı Davranılarak Savunma Hakkının Kısıtlanmasının Bozma Gerektirdiği )

SANIĞIN AYNI MAĞDUR BANKAYA KARŞI OLAN EYLEMLERİ ARASINDA HUKUKİ VE FİİLİ KESİNTİ BULUNUP BULUNMADIĞININ TESPİTİ ( Aynı Bankaya Karşı Yakın Suç Tarihli Başkaca Dava Dosyaları Araştırılarak Davaların Derdest Olması Halinde Mümkün Olduğunda Eldeki Dava Dosyasıyla Birleştirilmesi Suç ve İddianame Tarihleri Nazara Alınarak Aynı Mağdur Bankaya Karşı Olan Eylemler Arasında Hukuki ve Fiili Kesinti Bulunup Bulunmadığı Belirlendikten Sonra Ayrı Suç mu Oluşturduğu Yoksa Zincirleme Suç Nedeniyle 5237 S. Kanunun 43. Md.sinin Uygulanmasının Gerekip Gerekmeyeceğinin Tespiti Zorunluluğu )

5237/m.245

5271/m.196

ÖZET: Dava, sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçuna ilişkindir. Hüküm tarihinde, farklı yer yargı çevresi içerisinde bulan başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, hukuka aykırıdır.

ATM'ye kopyalama cihazı yerleştirirken yakalanan sanığın üzerinde yapılan aramada, katılan adına kredi kartının bilgilerinin kopyalandığı sahte kredi kartının ele geçirildiği, sahte kredi kartını bulunduran sanığın, başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; UYAP üzerinde yapılan incelemede; mağdur bankaya yönelik başkasına ait banka hesapları ile ilişkilendirilerek sahte kredi kartı üretme suçunu işlediği iddiası ile mükerrer cezalandırmanın önlenmesi bakımından sanık hakkındaki dava dosyaları ve varsa başkaca dava dosyaları araştırılarak derdest olması halinde mümkün olduğunda davanın incelemeye konu dava dosyasıyla birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri nazara alınarak aynı mağdur bankaya karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra ayrı suç mu oluşturduğu yoksa zincirleme suç nedeniyle 5237 Sayılı Kanun'un 43. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmeyeceğinin tespiti, hukuki ve fiili kesinti olmadığının tespiti halinde üretilen kredi kartı sayısı ve sanığın kastı ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı gözetilerek 5237 Sayılı Kanun'un 245. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tayin edilecek temel hapis ve adli para cezasının üst sınırdan ya da üst sınıra yakın bir oranda belirlendikten sonra 5237 Sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca en yüksek oranda arttırım yapılması suretiyle cezaların belirlenmesi, gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması hukuka aykırı görülmüştür.

DAVA : 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunun mağdurunun sahte olarak üretilen banka veya kredi kartının ait olduğu banka olduğu, somut olayda Yapı Kredi Bankası A.Ş.'ne ait kredi kartının kopyalandığı, şikayetçi Halkbankası A.Ş.'ne ait kopyalanmış bir kartın mevcut olmadığı anlaşılmakla şikayetçi Halkbankası A.Ş.'nin başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçundan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle, davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilmiş olmasının hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle şikayetçi Halkbankası A.Ş. vekilinin temyiz istemi 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulanması gereken 1412 Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 317. maddesi uyarınca reddedilmiştir.

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, sanık müdafiinin temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

KARAR : I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

2. İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası cezalandırılmasına karar verilmiştir. verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebebi; kararın usûl ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Dava konusu olay, Halkbankası ATM'sine kopyalama cihazı yerleştirirken yakalanan sanığın üzerinde yapılan aramada, katılan ... adına Yapı Kredi Bankası A.Ş verilme 4943....3210 numaralı kredi kartının bilgilerinin kopyalandığı sahte kredi kartının ele geçirildiği, sahte kredi kartını bulunduran sanığın, başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

2. 07.09.2015 tarihinde Halkbankası ATM'sine kopyalama cihazı yerleştirirken yakalanan sanığın üzerinde yapılan aramada, katılan ... adına Yapı Kredi Bankası A.Ş. verilme 4943....3210 numaralı kredi kartının bilgilerinin kopyalandığı 6364153000160337 numaralı D&R alışveriş kampanya kartı ele geçirilmiştir.

3. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 08.09.2015 tarih ve 2015/3231 Değişik İş sayılı kararı ile sanıktan ele geçirilen kredi kartının bilgilerinin kopyalandığı 6364153000160337 numaralı D&R alışveriş kampanya kartına el koyma işleminin onanmasına karar verilmiştir.

4. Bankalararası Kart Merkezinin 08.09.2015 tarihli ekspertiz raporunda; incelenmek üzere merkezlerine gönderilen 6364153000160337 numaralı D&R alışveriş kampanya kartının gerçek olduğu ancak manyetik şeridine Yapı Kredi Bankası A.Ş.'ne ait 4943....3210 kart bilgisinin kopyalandığının/kodlandığının tespit edildiği belirtilmiştir.

5. Sanık soruşturma aşamasında; suça konu kredi kartının kendinden ele geçirilmediğini savunmuş, kovuşturma aşamasında suça konu kartı soyismini bilmediği A. isimli şahsın verdiğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE

Sanık müdafiinin temyiz talebi yönünden;

Şikayetçi Halkbankası A.Ş.'nin ATM cihazına yerleştirilen kopyalama cihazından elde edilen micro SD kartın incelenerek micro SD kartta banka veya kredi kartı bilgilerinin tespit edilmesi halinde; sanık hakkında, banka veya kredi kartı bilgileri kopyalanan kişiler bakımından 5237 Sayılı Kanun'un 136. maddesinde düzenlenen suç bakımından zamanaşımı süresi içerisinde soruşturma yapılması mümkün görülmüştür.

A. Hüküm tarihinde, farklı yer yargı çevresi içerisinde bulan Sakarya 1 numaralı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu UYAP kayıtlarından anlaşılan sanığın duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,

B. Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Halkbankası ATM'sine kopyalama cihazı yerleştirirken yakalanan sanığın üzerinde yapılan aramada, katılan ... adına Yapı Kredi Bankası A.Ş. verilme 4943....3210 numaralı kredi kartının bilgilerinin kopyalandığı sahte kredi kartının ele geçirildiği, sahte kredi kartını bulunduran sanığın, başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;

Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi 5237 Sayılı Kanun'un 245. maddesinin ikinci fıkrasında; sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin üçüncü fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçları oluşturduğu, başkasına ait kimlik bilgileriyle sahte bir banka veya kredi kartı üretilmesi ve bu kartı kullanmak suretiyle yarar sağlanması halinde suçtan zarar görenin ilgili banka olduğu, kartları gerçeğe aykırı olarak üretilen banka sayısınca 5237 Sayılı Kanun'un 245. maddesinin ikinci fıkrası ile aynı bankanın birden fazla kartın değişik zamanlarda sahte olarak üretilmesi veya oluşturulması durumunda aynı Kanun'un 43. maddesinin, sahte olarak oluşturulan kartların para çekme veya alışveriş harcamalarında kullanılması halinde ise, banka sayısınca 5237 Sayılı Kanun'un 245. maddesinin üçüncü fıkrası ile aynı bankaya ait birden fazla kart ile veya bir kart ile değişik zamanlarda para çekilmesi veya harcama yapılması halinde ise aynı Kanun'un 43. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği cihetle;

Dosya ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinde yapılan incelemede; mağdur banka olan Yapı ve Kredi Bankasına yönelik başkasına ait banka hesapları ile ilişkilendirilerek sahte kredi kartı üretme suçunu işlediği iddiası ile sanık hakkındaki; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/175 Esas, 2019/952 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 22.11.2013, iddianame tarihinin ise 16.05.2016 olduğu; İstanbul Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/516 Esas, 2016/300 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 10.09.2013, iddianame tarihinin ise 20.10.2015 olduğu; temyiz incelemesine konu dosyamızda ise başkasına ait banka hesapları ile ilişkilendirilerek sahte kredi kartı üretme suçu yönünden suç tarihinin 07.09.2015 olduğu, iddianame tarihinin ise 09.09.2015 olduğu anlaşılmakla; mükerrer cezalandırmanın önlenmesi bakımından sanık hakkındaki söz konusu dava dosyaları ve varsa başkaca dava dosyaları araştırılarak derdest olması halinde mümkün olduğunda davanın incelemeye konu dava dosyasıyla birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri nazara alınarak aynı mağdur bankaya karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra ayrı suç mu oluşturduğu yoksa zincirleme suç nedeniyle 5237 Sayılı Kanun'un 43. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmeyeceğinin tespiti, hukuki ve fiili kesinti olmadığının tespiti halinde üretilen kredi kartı sayısı ve sanığın kastı ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı gözetilerek 5237 Sayılı Kanun'un 245. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tayin edilecek temel hapis ve adli para cezasının üst sınırdan ya da üst sınıra yakın bir oranda belirlendikten sonra 5237 Sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca en yüksek oranda arttırım yapılması suretiyle cezaların belirlenmesi, birleştirmenin mümkün olmadığı taktirde dosyaların getirtilerek incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örnekleri dosyaya konularak ve kesinleşen dava dosyası olması, hukuki ve fiili kesintinin olmaması halinde yukarıda belirtilen şekilde 5237 Sayılı Kanun'un 245. maddesinin ikinci fıkrası ve 43. maddesi uyarınca belirlenecek sonuç ceza ile kesinleşen hüküm veya hükümlerdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı olduğundan sanık müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmüştür.

SONUÇ : 1. Şikayetçi Halkbankası A.Ş. vekili tarafından yapılan temyiz talebi yönünden;

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunun mağdurunun sahte olarak üretilen banka veya kredi kartının ait olduğu banka olduğu, somut olayda Yapı Kredi Bankası A.Ş.'ne ait kredi kartının kopyalandığı, şikayetçi Halkbankası A.Ş.'ne ait kopyalanmış bir kartın mevcut olmadığı anlaşılmakla şikayetçi Halkbankası A.Ş.'nin başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçundan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle, davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilmiş olmasının hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle şikayetçi Halkbankası A.Ş. vekilinin temyiz isteminin 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı Kanun'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

B. Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden sanık müdafiinin temyiz talebinin değerlendirilmesinde;

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.03.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 321. maddesi gereği Tebliğnameye aykırı olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının,Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.01.2024 tarihinde karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır