Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet Eylemlerinin Artması Üzerine Yapılan Düzenlemeler

Abone Ol

Bu çalışmamızda sağlık çalışanları olarak doktor veya aşamalarda görev yapan sağlık personeline yönelik görevleri nedeniyle ya da görevleri sırasında suç teşkil eden eylemlerin artması üzerine gerek TBMM tarafından çıkarılan yasal düzenleme ile gerekse de ilgili bakanlıklar olarak Sağılık Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığınca çıkarılan idari düzenlemeler, başka bir deyişle getirilen ya da değiştirilen mevzuat bir araya getirilerek özetle açıklanmıştır. Bu kapsamda ilgili mevzuatında getirilen veya yapılan değişiklikleri şu şekilde listelemek mümkündür:

1) 663 Sayılı KHK'nın 54. maddesi: Hukuki Yardım,

2) Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımların Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik,

3) Sağlık Bakanlığı, Hasta ve Çalışan Güvenliğinin Sağlanmasına Dair Yönetmelik,

4) Sağlık Bakanlığı, 14/05/2012 tarih ve 2012/23 sayılı ile 27/07/2012-2012/850 sayılı genelgesi.

5) Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi uygulaması,

6) İçişleri Bakanlığının 26/04/2012 tarih ve 2012/22 sayılı genelgesi,

7) (02/01/2014 tarih ve 6514 sayılı Kanun’un 47. maddesi ile) 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 12. Ek maddesindeki değişiklik, (15/11/2018 tarih ve 7151 sayılı Kanunun 21. maddesi ile) 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 12. Ek maddesindeki değişiklik, (15/04/2020 tarih ve 7243 sayılı Kanunun 28. maddesi ile) 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 12. Ek maddesindeki değişiklik, (12/5/2022 tarih ve 7406 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile) 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 18. yeni ceza Ek maddesi,

8) (12/5/2022 tarih ve 7406 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile) 5271 sayılı CMK’nın 100. maddesinde değişiklik,

Yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca bir bütün olarak özetle şunlar söylenebilir. Daha çok uygulama kaynaklı sorunlarla karşılaşılsa da sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleşen şiddet olaylarının artması üzerine yapılan değişiklik veya getirilen düzenlemelerin sağlık çalışanlarına pozitif ayrıcalık sağladığını söylemek mümkündür. Yukarıda yer alan mevzuat listesini kısaca açıklayalım:

1) Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi kurulmuştur. Bu birim 24 saat hizmet verir. Sağlık mesleği mensuplarına yönelik olarak gerçekleşen ve suç teşkil eden şiddet eylemlerinin takibini yapar. Eylem gerçekleşince 113 nolu telefona ya da www.beyazkod.sağlik.gov.tr internet adresinden ulaşılabilir. Buralara intikal eden eylemlere bir beyaz kod numarası verilir.

2) Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında (üniversitelerin sağlık birimleri yasa metnine dahil edilmemekle ve bunlar hariç olmak üzere,) görev yapan sağlık çalışanlarına yönelik sağlık hizmeti sunumu veya buradaki görevlerinden dolayı suç işlenmesi halinde, yapılacak soruşturma ya da kovuşturmalarda ilgili personelin talebi halinde kendisine ücretsiz olarak hukuki yardım yapılır. Bunun için vekaletname olmaksızın, ilgili hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri ve avukatları personeli vekil sıfatıyla temsil eder. Buradaki hukuki yardım ceza hukuku kapsamındaki işlemlerde, yani soruşturma veya kovuşturmalarda olabilir. Açılan hukuki yani tazminat davalarında hukuki yardım mümkün değildir. Tazminat davaları için kişisel vekalet ilişkisi geçerlidir. Hukuki yardımın usul ve esasları, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımların Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik’te belirtilmiştir.

3) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar nedeniyle yapılan soruşturmalar kapsamında, emniyet ya da jandarma görevlileri tarafından, ifadeleri alınacak müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri görev yaptıkları işyerlerinde alınır. Personelin kendisi isterse kolluk ya da cumhuriyet başsavcılığına da gitmesine engel bir durum yoktur.

4) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle işlenen kasten yaralama suçu bakımından 5271 sayılı CMK’nın 100/3-j. maddesi uyarınca tutuklama nedeni varsayılabilir. CMK’nın tutuklama nedenleri hakkındaki 100. maddesinde, 12/5/2022 tarih ve 7406 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle değişikliğe gidilmiştir. Buna göre, kamu veya özel ayırt edilmeksizin sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, tutuklama nedeni sayılır. Esasında buradaki düzenleme, daha önce 3359 sayılı Kanun’un Ek 12. maddesinde yapılan 04.12.2014 tarihli değişikliğin CMK’ya taşınmasından ibarettir. Daha isabetli olduğunu söylemek mümkündür. Zira 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, nihayetinde özel bir düzenlemedir. Bu konu, yani tutuklama kurumu ise ceza usul hukukunun önemli bir konusu olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer almıştır. Tutuklama nedenleri başlıklı 100. maddesinde katalog olarak hangi suçların işlenmesi halinde tutuklama nedeninin var sayılacağı belirtilmiştir. Aynı zamanda hukukçular arasında tutuklama nedenleri denildiğinde CMK’nın 100. maddesi akla gelir. Dolayısıyla konunun daha çok bilinen yasa maddesine taşınması isabetli olmuştur. Bu husus tüm kasten işlenebilen suçlar bakımından değil ismen sayılan kasten yaralama suçunda geçerlidir. Diğer eylemlerde ise genel hükümler ve yine şartları varsa CMK’nın tutuklama nedeni varsayılabilen suçlar bakımından ele alınabilir.

5) Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri nedeniyle işlenen kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmak için direnme suçlarından verilecek ceza yarı oranında artırılır. Sair tehdit hariç, bu suçlar sağlık personeline karşı işlendiğinde şikayet şartı aranmaz. Yine kasten yaralama ve hakaret suçlarında, kamu görevlisine karşı işlenen nitelikli hal, yani ceza artırımı var iken sağlıkçılara karşı olması halinde bir nitelikli ilave hal daha getirilmiştir. Ceza yarı oranında artırılır. Örneğin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaretin cezası en az bir yıldır. Bu suç sağlık çalışanına karşı işlenirse 1 yıl 6 ay olarak belirlenir. Ayrıca yukarıda sayılan suçların sağlık çalışanlarına karşı işlenmesi halinde cezanın ertelenmesi yolu da kapatılmıştır.

6) Şiddetin gerçekleştiği sağlık biriminde, eylemi gerçekleştiren kişi veya yakınına imkan var ise mağdur dışındaki sağlıkçılar hizmet verecektir.

7) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından TCK’nın uygulanmasında kamu görevlisi sayılır. Bu bakımdan şikayet şartı aranmaz. Doğrudan soruşturma yapılır. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel yönünden şunu özellikle vurgulamak gerekir: Yasa değişikliği, bunlara karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sıfatı getirmiştir. Başka bir deyişle özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelin işlediği suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmazlar. Bu yönden genel hükümler uygulanır. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri nedeniyle işlenen suçlarda, personelin kamu görevlisi sıfatı, 18.01.2014 tarihinden sonraki suçlar bakımından uygulanır. Bu tarihten önceki suçlarda kamu görevlisi sıfatı olmadığından genel hükümler uygulanır. Çünkü 6514 sayılı Kanun’un 47. maddesiyle değişik 3359 sayılı Kanun’un Ek. 12. maddesindeki değişikliğin yürürlük tarihi 18.01.2014’tür.

8) Yetkili kuruldan soruşturma izni verilmesi ile tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılması düzenlemesi getirilmiştir. Yükseköğretim Kanununun 53’üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında 4483 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı ilgilisine rücu edilip edilmeyeceğine ve rücu miktarına, ilgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından bir yıl içinde karar verilir.

Asım EKREN

Cumhuriyet Savcısı

Yararlanılan kaynak:

Doktor ve Sağlıkçılara Şiddetin Hukuki Boyutu ve Sonuçları, 4.Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul