Pazar Tezgahı Açma

Abone Ol

“Semt pazarları” olarak bilinen pazar satış yerlerinin işletilmesine dair tüm işlemler, belediye encümeni tarafından yürütülmektedir. Açık Pazar yerlerinde bulunan satış yerleri tahsis yoluyla işletilir, kapalı pazarlardaki satış yerleri ise, belirli süreli sınırlı hak tesisi yöntemi kullanılarak kiralama yöntemi ile de yapılmaktadır. Burada geçen belediye sözünden ilçe belediyelerin anlaşılması gerekir. Büyükşehir belediyeleri toptancı halleri üzerinde yetkili kılınmıştır.

Pazarda satış yapacaklar için yer ve ürün dışında, 12.07.2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve hala yürürlükte olan Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik’te sayılan diğer şartların da bulunması gerekir. Satış yerlerini kullanacaklarda aranacak şartlar, bu Yönetmeliğin 12. maddesinde düzenlenmiştir.

Bu Yönetmeliğin dayanağı, 26.03.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 7. ve 15. maddeleridir.

Yönetmelik uyarınca pazar tezgahı, hem satın alınarak ve hem de kiralanarak açılabilmektedir.

Yönetmeliğin “Satış yerlerinin işletilmesi” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasına göre;Semt ve üretici pazarlarındaki satış yerleri tahsis yoluyla işletilir. Kapalı pazar yerlerindeki satış yerleri ile diğer yerler, belirli süreli sınırlı ayni hak tesisi yöntemi kullanılarak kiralama yoluyla da işletilebilir. Tesis edilen sınırlı ayni hak tapu kütüğüne tescil edilir ve süresi on yılı geçemez. Satış yerlerinin işletilmesine yönelik işlemler, belediye encümeni kararı ile yapılır”.

Tahsis işleminin nasıl gerçekleşeceği ise, Yönetmeliğin 13. maddesinde yer almaktadır. Bu madde uyarınca; “Tahsis ve sınırlı ayni hak tesisi işlemi, pazar yeri yerleşim planının belediye encümenince onaylanmasını müteakip başlatılır. Yapılacak tahsis işlemi, belediyece en az bir yerel gazetede ilan edilmek, en az yedi iş günü̈ belediye ilan panosunda asılı kalmak ve belediyenin resmi internet sayfasında yayımlanmak suretiyle duyurulur. Ayrıca bu husus, üyelerine duyurmak üzere ilgili meslek kuruluşuna da bildirilir. Kura işlemine katılma hakkını kazananların listesi, listeye itirazın süresi ve şekli ile kura işleminin yapılacağı gün en az yedi iş günü süreyle belediyenin ilan panosu ve resmi internet sayfasında yayımlanır. Kura işlemine katılma hakkını kazanamayanlar, listeye itiraz edebilir. İtirazlar, belediye encümenince karara bağlanır”.

Kapalı pazarlardaki satış yerleri ile ilgili sınırlı aynı hak tesis işlemi, yine 13. maddenin 11. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; “Sınırlı ayni hak tesisi işlemleri, bu maddede belirtilen duyuru ve ilana ilişkin hükümlere aykırı olmamak üzere belediye encümenince belirlenecek usul ve esaslara göre yapılır”.

Satış yerlerinin işletilmesinin alınabilmesi için verilmesi gereken ücret, Belediye Meclisince kararlaştırılacak tarifeye göre tespit edilir.

Belirtmek gerekir ki; tahsis edilen satış yerleri, Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca, vefat etme veya iş göremeyecek derecede kaza geçirme, hastalık veya yaşlılık gibi zaruri hallerde belediye encümeni kararı ile kanuni mirasçılara devredilebilir. Yine 16. maddenin 3. fıkrasına göre; “Tahsis sahibinin vefatı halinde devir, vefat tarihinden itibaren üç ay içinde yazılı talepte bulunulması ve kanuni mirasçıların anlaşmasına bağlıdır”.

Sınırlı ayni hak olarak tesis edilenlerde ise, Yönetmeliğin 16. maddesinin 7. fıkrası uyarınca; Üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilen satış yerlerinin devrinde, genel hükümlere göre hareket edilir”. Buna göre; burada geçen sınırlı ayni hak “intifa hakkı” niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinden, bu hakkın miras yoluyla geçmeyeceği kabul edilmelidir.

Semt pazar tezgahları ile ilgili hukuki süreç bu şekilde işlemekle birlikte, bu tahsis ve kiralama işlemleri sırasında toplu kullanım hakkı verildiği, “pazar esnafı” kavramını ve bu sıfata girenlerin güvence altına alınarak, tezgahların farklı kişilere tahsisi yönteminin izlenmediği, işletme hakkına sahip olanlarca belediyeye yapılan ödeme dışında yapılan alt kiralamalarla fazla gelir elde edildiği, böylece bu yolla yapılan esnaflıktan ve ticaretten elde edilen gelirlerin dağıtılamadığı, toplu kulanım hakkını elde edenler vasıtasıyla da alt kiracılık yöntemlerinin uygulandığı, bunun da ister istemez pazarda satılan ürünlere ek maliyet ve elde edilen gelirden vergi kaybı olarak yansıyabildiği görülmektedir.

Oysa yukarıda değindiğimiz Yönetmeliğin 17. maddesinde yer alan; “Satış yerlerinin tahsis sahiplerince bizzat kullanılması esastır.” hükmünün uygulanıp uygulamadığının belediyeler tarafından ciddi şekilde takip edilmesi, bu konuda varsa aykırılıkların ortadan kaldırılması gerekir. Bu denetim aynı zamanda pazarcı esnafını koruyacağı gibi, engellenecek ek külfetler yoluyla pazarlarda satılan mal ve ürünlerin ucuzlamasına da katkıda bulunacaktır. Özetle; pazar tezgah yerlerinde tekelleşmeye izin verilmemeli ve bu satış yerlerinin bizzat tahsis sahiplerince kullanılıp kullanılmadığı etkin denetimlerle kontrol edilmeli, hukuka aykırılığın da tespiti halinde ruhsatlar iptal edilmelidir. Kanun ve Yönetmelikle kabul edilen sistem, alt kiracılığa ve başkalarına kiralayıp kullandırmaya izin vermemektedir. Esas olan pazar yeri tezgahlarını esnafların kullanıp bizzat işletmesi ve bu yerlerin gayrimenkulden elde edilen gelir veya ticari kazanç yerleri olarak görülmemesidir.

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)