OLAĞANÜSTÜ DURUMLARDA VE PEK ÖNEMLİ BİR SEBEPLE EVLENMEYE İZİN VERİLMESİ (TMK m. 124/II)

Abone Ol

Evlenme yaşının düzenlendiği TMK m.124 uyarınca “Erkek ve kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez Ancak hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.” Bu hüküm uyarınca kadın ve erkek arasında bir ayrım söz konusu olmaksızın kişinin olağan evlenme yaşı onyedi olarak belirlenmiştir Görüldüğü üzere bu hükümde, kişinin onaltı yaşını doldurması ve evlenmesine izin verilmesi bakımından olağanüstü durum ve pek önemli sebebin varlığı halinde hâkimin, evlenmeye izin verebileceği düzenlenmiştir.

Evlenmeye İzin Verilme Şartları

1- On Altı Yaşını Doldurmuş Olmak

TMK m.124/II hükmünde olağanüstü evlenme yaşı onaltı olarak belirlenmiştir. Kanunun düzenlemesinden de anlaşılabileceği gibi, 16 yaşını doldurmuş olan kişiler ancak olağanüstü ve çok önemli sebeplerin varlığında ve hakim izni ile evlenebilir. Bu durumda yasal temsilcinin izni evlenme için yeterli değildir.

2- Olağanüstü Durum veya Pek Önemli Sebebin Varlığı

Hakim tarafından evlenmeye izin verilebilmesi için yaş şartının gerçekleştirilmesi yeterli olmamaktadır. Kişinin bu yaşta evlenmesini gerektirecek zorunlu bir nedenin olması gerekmektedir. Evlenmeyi zorunlu kılan bu durum kanunumuzda TMK m.124/II hükmünde ‘olağanüstü durumlar ve pek önemli sebep’ olarak ifade edilmiştir. Ancak evlenmeye izin için aranan olağanüstü ve çok önemli sebeplerin neler olabileceği tek tek sayılmamıştır. Yargıtay kararları ışığında bu olağanüstü ve pek önemli sebebin neler olabileceği ve neler olamayacağı birkaç örnekle gösterilecektir.

Yargıtay 2. HD, E. 1993/13185, K.1993/504, T. 28.1.1993 sayılı kararında baba tarafından açılmış davada evlenme izni talep edilen kızın kaçırılma olasılığının olağanüstü hal olduğunu ve bu durumun ispatlanması halinde evlenmeye izin verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Yargıtay 2. HD, E. 2003/7198, K. 2003/8271, T. 5.6.2003 sayılı kararında aynen şu ifadeleri kullanmıştır: “… Evlenmesine izin istenen Ç. 3.4.1987 doğumlu olup vesayet altındadır. Akrabaları tarafından bakılmakta, düzenli bir aile yaşam bulunmamaktadır. Bu durum Türk Medeni Kanunun düzenlediği 124/2. maddesine uygun pek önemli bir sebeptir. Davacı bir an önce evlenerek başkalarının yardımına bağımlı olmaktan kurtulacaktır…”

Yargıtay 2. HD, E. 1986/4269, K. 1986/4463, T. 28.4.1986 sayılı ilamında: “… Davaya konu küçüğün nişanlısının Almanya’da çalışması ve evlenme halinde onun da Almanya’ya gidebilme imkânı elde etmesi hali Medeni Kanunun öngördüğü fevkalade bir hal ve pek önemli bir sebep olarak kabul edilemez…” şeklinde hüküm kurmuştur.

Yargıtay 2. HD, E. 2015/3626, K. 2015/9331, T. 6.5.2015 sayılı kararında: “… Tarafların birlikte olup, karı koca gibi yaşamalarının, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 124. maddesinde de belirtilen olağanüstü durum olarak kabulüne imkân bulunmamaktadır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde evlenmeye izin verilmesi doğru görülmemiştir…”

Kısacası Yargıtay içtihatlarına göre olağanüstü hal kabul edilen durumlar:

- Evlenecek kişinin hamilelik durumunun bulunması

- Kişinin öksüz, kimsesiz ve bakıma muhtaç olması

- Kişinin başka ülkeye gitmesi ve gideceği ülkenin evlenme yaşının daha küçük olması

İhtiyarî Şart: Ana, Baba veya Vasinin Dinlenmesi

TMK m.124. hükmünde olanak olduğu sürece anne ve babanın dinleneceği düzenlenmiştir. Hakim, karar vermeden önce olanak buldukça velinin veya vasinin görüşünü alabilir. Ancak hakim, veli veya vasinin görüşleriyle bağlı değildir.

EVLENMEYE İZİN DAVASI
Kişinin olağanüstü yolla evlenebilmesi için yasal temsilcinin izni yeterli değildir. Mutlaka     mahkeme kararı gerekir. Evlenme yaşında olmayan bireyin evlenmesine izin verilmesi çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Bu yüzden evlenmeye izin verilmesi talebinde davacı ve davalı taraf bulunmamaktadır. Yargılama da taraf değil ‘’ilgili ‘’ bulunmaktadır.  Bu davalarda  görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise izin isteminde bulunan kişinin yerleşim yeri mahkemesidir.

Evlenme İzni Talep Edebilecek İlgililer

A) Küçük: Bu talep kişiye sıkı sıkıya bir haktır. Kişi onaltı yaşını doldurduğu için sınırlı ehliyetsiz olsa da izin için tek başına mahkemeye başvurabilmektedir. TMK m.16 uyarınca kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılmasında yasal temsilcinin rızasına ihtiyaç olmadığı gibi TMK m.124/II uyarınca yasal temsilcinin iznine de gerek olmadığından, ergin olmayan ve fakat ayırt etme gücüne sahip küçüğün evlenme izni için tek başına başvurması mümkündür. Ancak bu kişilerin iradi temsilci atayabilmeleri için yani kısacası avukatla yapacağı sözleşmenin borçlanma işlemi niteliğine sahip olmasından dolayı yasal temsilcinin rızası aranır. Ancak tarafalar ivazsız bir avukatlık sözleşmesi yapıyorlar ise yasal temsilcinin rızası olmadan da bu sözleşmeyi yapabileceklerdir.

B) Küçüğün Ana- Babası veya Yasal Temsilcisi: Kişiye sıkı sıkıya hakları kullanma bakımından tek yetkili sadece hak sahibindedir. Ancak Yargıtay kararlarının pek çoğunda evlenme izin talebi için mahkemeye küçüğün anne veya babasının başvurduğu görülmektedir. ( Yargıtay 2. HD, E. 1999/13645, K. 2000/1032, T. 2.2.2000E. 2004/3737, K. 2004/4675)

16 YAŞINDAN ÖNCE YAPILAN EVLİLİKLERDE HUKUKİ DURUM

Bu konuda kanunda açık bir düzenlenme bulunmamakla birlikte asıl evlilik yaşının ve olağanüstü durumlarda hakim kararıyla izin verilebilecek evlenme yaşının açıkça düzenlenmiş olması, bu yaşın altında evliliğin mümkün ve yasal olmadığını göstermektedir.  Buna rağmen 16 yaşından küçük kişinin evlenme işleminin gerçekleşmiş olması yok hükmündedir . Böyle bir evliliğin yok hükmünde olduğunun tespiti için butlan davası açılması gerekmektedir.

17 YAŞINI DOLDURMUŞ KİŞİNİN VELİ İZNİ OLMADAN EVLİLİĞİNDE HUKUKİ DURUM  

Yasal temsilcinin izni olmadan 17 yaşını doldurmuş küçüğün evlenmesi durumunda evliliğin iptali istenebilir. Bu iptali istemeye yetkili kişi küçüğün yasal temsilcisidir. Ancak küçüğün gebe kalması veya 18 yaşını doldurması gibi durumların evlilik süresince gerçekleşmesi hallerinde evlenmenin iptaline karar verilemez. Bilinmesi gerekmektedir ki bu durum sadece 17 yaşını doldurmuş kişiler için geçerli olup 16 yaşından küçük yapılan evlilikler hiçbir şekilde geçerli hale getirilemez.