OHAL UYGULAMALARI IŞIĞINDA GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI

Abone Ol

676 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin  beşinci bölümünde yer alan "Kamu Personeline İlişkin Bazı Düzenlemeler" başlıklı 74. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine "8.Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak." bendi eklenmiştir. Peki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması nedir?

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’ne göre:

- Arşiv araştırması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk

kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını,

- Güvenlik soruşturması: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının,

kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesini ifade etmektedir.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında araştırılacak hususlar şunlardır:

a) Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği,

b) Kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığı, kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat ünitelerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında bir tahdidin olup olmadığı,

c) Yıkıcı faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı.

d) Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı,

e) Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü ve nedeni,

f) Sır saklama yeteneğinin olup olmadığı, araştırılır." düzenlemesine yer verilerek güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ile araştırılacak hususlar açıklanmıştır.

İdare, OHAL ilanı ile birlikte kendisine tanınan takdir yetkisinin arttığını,  Fetö/ Pdy, pkk-kck ile irtibat yahut iltisaklı olunduğunu gösterir somut delil olmasa da bu şekilde yapılan değerlendirmenin bağlayıcı olduğunu açılan davalarda defaatle belirtmektedir. 667 sayılı KHK m.3 ve m.4 gereğince “…terör örgütlerine veya MGK’ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu DEĞERLENDİRİLENLERİN meslekten veya kamu görevinden çıkarılmalarına karar verileceği düzenlemesine” dayanarak tespit veya kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığını savunmaktadır. Bu belirtme tarafımızca kabul görmediği gibi Bölge İdare Mahkemesi kararları ile de desteklenmemektedir.  

Hakkında adli herhangi bir soruşturma olmamasına rağmen "terör örgütlerine veya MGK'ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunulduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirmesi" bununda somut delillerle ispatlanmak mecburiyetinde olunmadığının belirtilmesi, keyfiliğe, hukuk tanımazlığa yol açacaktır. İdare her işlemini geçerli bir sebebe dayandırmak zorundadır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının ne şekilde yapılacağı yönetmelikte belirtilmektedir. Bu çerçevede kapsamlı araştırma yapılması gerekmektedir. Kuşkusuz idareye takdir yetkisi tanınmıştır. Fakat  tanınan takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak işlem tesis etmek zorunda olunduğu, kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği ve kamu yararı ile kişi yararı arasında bir denge kurulması zorunluluğu kabul edilmiştir.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1.İdari Dava Dairesi Y.D İtiraz No:2017/554 sayılı kararında “…hakkında Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi Kapsamında yaptırılan güvenlik soruşturması, davalı idare tarafından olumsuz(menfi) kabul edilerek, davacının uzman erbaşlığa alınmamasına karar verilmiş ise de; davalı idare savunması ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden, güvenlik soruşturmasında elde edilen bilgilerin somut nitelik taşımadığı, genel hukuk ilkelerine uymadığı, bu haliyle davacının uzman erbaşlığa alınmamasını gerektirecek boyutta ve ağırlıkta bulunmadığı, davacının uzman erbaşlığa alınmamasına gerekçe teşkil eden bilgiler çerçevesinde, yasadışı faaliyetlere katılıp katılmadığı, bu faaliyetleri destekleyip desteklemediği veya yasadışı grupların sempatizanı olup olmadığı yönünde titizlikle araştırma yapılması, bu yöndeki kanaatin mümkün olduğunca farklı bilgi ve delillerle desteklenmesi, ancak bu durumun sabit görülmesi halinde davacının Silahlı Kuvvetler mensubu olmasına izin verilmemesi gerekirken, bu yönde ayrıntılı (Emniyet,Jandarma vs. vasıtasıyla) bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın, başkaca delil ya da bilgi sunulmaksızın “niteliklere uygun olmadığından” bahisle alım işlemlerinin sonlandırılmasına ilişkin tesis olunan dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir.” diyerek kapsamlı bir araştırma yapılmaksızın tesis olunan işlemlerin hukuka uygun olmadıklarına dikkat çekmiştir.

Ankara 17.İdare Mahkemesi 13/03/2018 tarihinde verdiği bir karar ile “…idarenin dayanak yaptığı olayın, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açabilecek öncelikte olmadığı ayrıca davacı hakkında yine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında memur olarak atamasına engel olacak suçlardan olan, terör örgütü (Fetö/ Pdy, pkk-kck v.b.) üyesi olduğu veya terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve belgenin davalı idare tarafından sunulmadığı dikkate alındığında” idarece keyfi değerlendirmeler sonucunda alınan kararın yürütmesini durdurmuştur.

Özetle;  güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması keyfi değerlendirme anlamına gelmemektedir. Kapsamlı araştırma yapılmaksızın tesis olunan işlemler dava edildiği takdirde öncelikli olarak yürütmeleri durdurulmakta devamında iptal edilebilmektedir.

Faydalı olması dileklerimle…

Av. Halil İbrahim ÇİÇEK