Ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde dava açma süresini geçiren veya kaybeden mükellefler bu konuda daha sonra tekrar dava açamazlar.Ancak ‘böyle bir borcum yoktur’ şeklinde bir iddia ile dava açma yolu tekrar denenebilir.Hatta 7 günlük süre içerisinde dava açma hakkını kullanmayan kimseler eğer ödeme emri içeriğinde vergi hatası mevcut ise VUK Md.116 hükmüne istinaden düzeltme talep edilerek yeniden tıkanan dava açma yolları açılabilir.
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen mükellefler 7 gün içerisinde bu konuda yetkili vergi mahkemesinde dava açma hakkını kullanmadıkları taktirde daha sonra bu konuda bir işlem tesis edildiği taktirde yine dava açma yolları denenebilir.Örneğin tebliğ edilen ödeme emri ile ilgili daha sonraki aşamalarda mükellefe e-haciz uygulandığı durumlarda yeniden dava açma yolları kullanılabilir.
Ödeme emrinin mutlak surette gerçek ve tüzel kişiliğin asıl muhatabına tebliğ edilmesi zorunludur. Gerçek kişilerde mükellefe veya yanında çalışan sigortalı personeline tebligat yapılması gerekir. Anonim ve limited şirketlerde ise mutlak surette tüzel kişiliğin yetkilisine tebligat yapılması zorunludur. Hatalı muhataplara yapılan tebligatlar geçersizdir.
Böylece, (7) gün içerisinde ödeme emrine karşı açılan iptal davası için mahkeme mükellefe yeni bir dava açabilmesi için (30) gün içerisinde ek bir süre daha tanıyabilmektedir. Bu suretle; (7) gün içerisinde açılan dava, mahkemece tekrar (30) gün içerisinde yeni bir süre verilerek dava yeniden açılabilmektedir. Böylece, (7) gün içerisinde açılan dava için tekrar yeni bir (30) günlük süre daha mükellef davacıya tanınmaktadır.
Ödeme emri hakkında dikkat edilecek özet bilgiler aşağıda olduğu gibidir;
1) Ödeme emrine karşı yukarıda izah edildiği gibi, vergi dairesine itiraz yapılamaz. Ancak (7) gün içerisinde ilgili vergi mahkemesine iptal davası açılabilir. (Bkz 6183 sayılı kanunun md. 55, 58, İYUK md. 3, 7, 15)
2) Ödeme emrine karşı dava açılması sırasında ileri sürülebilecek iddialar şunlardır: Böyle bir borcumuz yoktur iddiası, borcun kısmen veya tamamen ödenmiş olduğu iddiası, borca karşılık düzeltme talebi veya mahsup talebinin bulunduğu iddiası, ödeme emrinde hata olduğu iddiası , ödeme emri tebliğ edilen kişi şahsı ve muhatabında hata, tebliğ edilen ödeme emrinin zamanaşımına uğramış olduğu iddiası ( 6183 sayılı yasa md. 102)
3) Ödeme emrine karşı tarh zaman aşımı içerisinde (yani 5 yıl içerisinde) vergi hatası mevcut ise, ancak 213 sayılı VUK md. 116 ila 124 hükümlerine göre düzeltme talep edilebilir. Burada düzeltme zamanaşımı önemlidir.
4) Ödeme emrine karşı ilgili vergi mahkemesinde iptal davası açılması halinde mutlak surette yürütmenin durdurulması talep edilmelidir. Bazı hallerde mahkemeler, yürütmenin durdurulmasına teminat istenmeden karar verebilir. (Bkz İYUK md. 27, 28) Bazı hallerde de mükelleflerce gösterilen teminat karşılığında mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilebilir. (Bkz İYUK md. 27)
5) Yürütmenin durdurulması kararı verilmeden önce, mahkeme davalı idarenin savunmasını alıp, işin esasına göre bu konuda karar vermektedir. Yürütmenin durdurması hakkında kararlar İYUK md. 27/9 hükmüne göre öncelikle incelenir, karara bağlanır ve YD kararları (15) gün içerisinde yazılır ve imzalanır. Aynı konu hakkında iki kez yürütme durdurulması talebinde bulunulamaz.
6) İYUK md. 28 hükmüne göre YD hakkında verilen kararlar (30) gün içerisinde vergi dairesi tarafından infaz edilerek uygulanır. Tarafların YD kararlarına (7) gün içerisinde bölge idare mahkemesi nezdinde itiraz etme olanakları mevcuttur.
7) Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar gereğince, 2577 sayılı İYUK 28/1 md. hükmü iptal edilmiştir. Buna göre, ihtiyati haciz ve ihtiyatı tahakkuk ile ilgili konularda; açılan davalarda ilk vergi mahkemesi kararına göre; kararın gereği yerine getirilecektir. (Bkz Anayasa Mahkemesi 10.07.2013 gün ve E:2012/107 – K:2013/90 sayılı kararı)
8) Özel esasları alınan mükelleflerin buradan çıkış ile ilgili açtıkları iptal davalarında yürütmenin durdurulması hakkında verilen karar gereğince mükellefler KOD 4 ‘den çıkartılarak genel esasları dönüştürülmektedir.
9) Tarhiyat aşamasında 1 nolu vergi ve ceza ihbarnamesine karşı 30 gün içerisinde dava açma süresini kaybedenler sonraki aşamalarda ödeme emrine karşı sınırlı belli konularda 7 gün içerisinde dava açma yolu mümkündür. Burada ileri sürülecek iddialar ödeme emrine karşı açılabilecek davada sınırlı olarak dermeyan edilebilir.
10) İhbarname aşamasında açılan vergi davaları açısından yürütmenin durdurulması talep edilemez. Çünkü, 1 nolu ihbarnameye karşı vergi yargısında dava açılması durumunda tahsilat otomatik olarak durmaktadır. Bu nedenle, yürütmenin durdurulması talep edilmesine lüzum yoktur. (Bkz. VUK md. 368)
11) Üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar için uzlaşma komisyonu kararına göre 30 gün içerisinde ödeme yapılır. Uzlaşmada mutabık kalınması halinde kesinlikle yargıya gidilemez. Dava açılamaz. Tarhiyat öncesi uzlaşmaya müracaat edip, uzlaşma müzakerelerinde uzlaşmaya varılmaması halinde ikinci kez tarhiyat sonrası uzlaşma talep olunamaz. Vergi dairesinden gelecek ihbarnameler üzerine vergi yargısına müracaat olunabilir. (Bkz. 213 sayılı VUK md. ek: 11)
12) Ödeme emrine karşı 7 günlük süre içerisinde dava açmamış olanlar bu konuda ileride kendilerine karşı bir işlem yapıldığı taktirde yeniden dava açma imkanları ortaya çıkabilir. Örneğin tebliğ edilen ödeme emri ile ilgili daha sonraki aşamalarda haciz, e-haciz veya ihtiyatı haciz uygulanması durumunda yeniden dava açılabilir.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)