MAL SEVKİYATI SIRASINDA DÜZENLENEN SEVK İRSALİYESİ İLE İLGİLİ SORUNLAR

Abone Ol

Vergi Usul Yasası’nın 230/5’inci maddesinin parantez içi hükmüne göre “Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.” Bu bağlamda malın alıcı tarafından taşıttırılması durumunda eğer alıcı ve satıcı mutabık kalırlar ise sevk irsaliyesi satıcı tarafından düzenlenecektir.

Konuya ilişkin yapılan düzenlemeler gereği nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları, bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulunması koşuluyla kendilerinin taşınması veya taşıttırması halinde, sevk irsaliyesi düzenlenmeyecek ve aranmayacaktır (1).

Malı satan kişi, eğer malı kendisi taşıyor ve taşıttırıyorsa, malı alan kişinin nihai tüketici olup olmadığına veya malı tüketim maksadıyla satın alıp almadığına, perakende satış fişi veya fatura düzenleyip düzenlemediğine bakmadan sevk irsaliyesi düzenlenecektir. Burada üzerinde durulması gereken en önemli konu sevk irsaliyesinin aranmayacağı durum satıcı açısından değil, alıcı açısından olmasıdır (2).

Diğer yandan Vergi Usul Yasası hükümlerine göre, fatura, sevk irsaliyesi, yalnızca birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ve kazançları basit usulde belirlenen ve defter tutmak zorunda olan çiftçiler düzenlemekte zorunludurlar. Buna göre; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ve kazançları basit usulde tesbit edilenler ile vergiden muaf esnaf arasındaki mal hareketleri sırasında irsaliye düzenleme açısından uyulması gerekli ilkeler şöylece açıklanmış bulunmaktadır (3).

Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, vergiden muaf esnaf tarafından satın alınan malın malın alıcı tarafından taşınmasında sevk irsaliyesi aranmayacak, ancak fatura malın satıldığı anda satıcı tarafından düzenlenecektir. Satıcı tarafından satış anında düzenlenecek faturaya, alıcı tarafından taşındığı açıklaması yazılarak söz konusu fatura istenildiğinde yetkililere ibraz edilecektir.

Vergiden muaf esnaftan, gerçek usulde vergilendirilen mükellefler tarafından satın alınan malın alıcı tarafından taşınmasında ise sevk irsaliyesi alıcı tarafından düzenlenmesine gerek yoktur (4).

Ayrıca, Vergi Usul Yasası’nın mükerrer 257’nci maddesinde yer alan yetkiyi kullanan Maliye Bakanlığı yayımlamış bulunduğu 211 ve 232 sıra numaralı Vergi Usul Yasası Genel tebliğleri ile yapmış olduğu yönlendirme uyarınca fatura ve sevk irsaliyesinin ayrı belgeler olarak değil, isteyen mükellefler açısından “irsaliyeli fatura” adı altında tek bir belge düzenlenmesi ve kullanılması esası getirilmiştir (5).

Bu duruma göre sattıkları mallar dolayısıyla Vergi Usul Yasası’nın 231’inci maddesinin 5 numaralı bendinin mükelleflere tanıdığı, malın tesliminden itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi olanağından vazgeçilerek, fatura düzenleme yükümlülüğünü hemen yerine getirmek isteyen mükellefler, fatura ve sevk irsaliyesini ayrı ayrı düzenlemeksizin diledikleri takdirde “irsaliyeli fatura” düzenleyebileceklerdir (6).

------------------------------------

(1) VUK.GT.345

(2) VUK.md.257.ve VUK.GT.Seri No:345, R.G:28.02.05/25741

(3) VUK.md.230.

(4) VUK.md.231.

(5) VUK.GT.211-257

(6) VUK.GT.164.