Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesine göre;
“Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün beşyüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır."
1-HAPİS CEZASINDAN MAHSUP
Madde metninden ,kişinin yargılandığı suçtan dolayı gözaltında ve tutukta geçirdiği sürenin sadece yargılandığı suçtan dolayı almış olduğu cezadan mahsup edileceği şeklinde bir anlam çıksa da uygulama daha geniştir.
Mahsup işlemi için tutuklu kalınan suçun beraatle veya mahkumiyetle sonuçlanmasının önemi yoktur. Burada önemli olan husus, mahsuba konu mahkumiyete ait suçun tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesidir.
Örnek: Hükümlü 01.06.2005 tarihinde işlediği suç nedeniyle 06.06.2005 ila 06.06.2006 tarihleri arasında tutuklu kalmış, yargılama sonunda beraat etmiş ve bu karar 06.06.2007 tarihinde kesinleşmiş olsun. Şayet hükümlü 1.suçun kesinleşme tarihi olan 06.06.2007 tarihinden önce ikinci bir suç işlemiş ise bu durumda 1.suçtan tutuklu kaldığı süre 2.suçun cezasından mahsup edilebilecektir. Ancak 1.suçun kesinleşme tarihi olan 06.06.2007 tarihinden sonra 2.bir suç işlemiş ise bu durumda birinci suçtan tutuklu kalınan süre 2.suçtan mahsup edilemeyecektir. Bu durumda şahsın devletten alacaklı olduğu düşüncesiyle suç işlediği düşünülmektedir.
Şartla salıverildikten sonra bihakkın tahliye sürelerinin dolması için Cumhuriyet Başsavcılığında bekleyen infaz dosyaları ile ilgili sonradan yürürlüğe giren yasa ile ilgili yapılan uyarlama sonucunda önceki cezadan daha az bir cezaya hükmolunması halinde fiilen ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin de azaldığı ileri sürülerek geçmişte ceza infaz kurumunda fazla kalınan sürenin daha sonra yeni bir suç işlenmesi nedeniyle şartla salıverme kararı kaldırılarak kalan sürenin aynen infazı kararlarının yerine getirilmelerinde mahsup edilmesi veya başka bir suçtan verilen cezadan mahsup edilmesi mümkün değildir. Yasal değişiklikle suçun ortadan kaldırılması veya cezadan indirime gidilmesi geçmişte gerçekleştirilen ceza infazını haksız tutuklama durumuna getirmeyecektir. (1. Ceza Dairesi 2016/3357 E., 2016/4165 K. aynı mahiyette 18.CD. 2015/30987 esas,2016/108 karar)
Bu karalarda anlatılmak istenen şudur; Hükümlünün koşullu salıverildikten sonra deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle koşullu salıverilmesi geri alınsa bilahare yürürlüğe giren kanun sebebiyle koşullu salıverilme süresi ve buna bağlı olarak deneme süresi hükümlü lehine değişse ve hükümlünün yapılan uyarlama sonucunda deneme süresinde suç işlemediği ortaya çıksa uyarlamadan önceki duruma göre koşullu salıverilmenin geri alınmasından dolayı yattığı sürenin başka bir cezadan mahsubu istenilemeyecektir.
Yargıtay başka bir kararında koşullu salıverilme oranının lehe değişmesi nedeniyle ve buna bağlı olarak denetim süresinin yeniden belirlenmesinde yeni belirlenecek koşullu salıverilme tarihinin hükümlünün eski koşullu salıverilme tarihini değiştirmeyeceğini bu belirlemenin sadece denetim süresinin yeniden tespiti amacıyla yapılması gerektiğini belirtmiştir. (1. Ceza Dairesi 2024/1077 E. , 2024/2675 K.) Bu kararla hükümlünün alacaklı hale gelmesinin önüne geçilmek istenmektedir.
Diğer bir örnek; Hükümlü infaz ettiği cezasından dolayı koşullu salıverildikten sonra bu cezaya konu mahkumiyet Yargıtay tarafından zaman aşımı nedeniyle bozulsa, (bu karara konu olayda usulsüz olarak kesinleşen kararın infazı tamamlanmış, infazdan sonra yapılan temyiz talebini Yargıtay süresinde kabul etmiştir. 11.CD.nin 2021/11510 esas,2021/6812 sayılı kararı) bu süreç içerisinde bu şahıs başka cezalarının infazı için cezaevine alınsa şayet hükümlünün sonradan infazına başladığı cezalarının suç tarihleri, ilk infaz ettiği suçun Yargıtay tarafından bozulduğu (hükmün kesinleştiği) tarihten önce ise zaman aşımına uğrayan suçtan dolayı infaz ettiği süre sonradan infazına başladığı cezalarından mahsup edilebilecektir. (1. Ceza Dairesi 2022/8166 E. 2022/7515 K.)
Ancak Yargıtay, infazı tamamlanan cezaya konu suçun yapılan kanun değişikliği sebebiyle uzlaşma kapsamına girmiş olması ve yapılan uyarlama yargılaması sonucunda uzlaşmanın sağlanması nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi durumunda bu suçtan infaz ettiği sürelerin halen infaz etmekte olduğu cezalardan mahsup edilemeyeceğine karar vermiştir. Bu kararda Yargıtay 1.CD,Yargıtay CBS.nın "uzlaştırmanın mahiyeti gereği düşmesine karar verilen mahkumiyetlerin suç olmaktan çıkartılmadığı, uzlaştırma nedeniyle verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararlar neticesinde mahsup kararı verilmesi halinde uzlaştırma kurumunun kötüye kullanılmasına yol açacağı ve yine bu hususa ilişkin olarak mevcut Kanunlar kapsamında açık bir düzenlemenin de bulunmadığı" şeklindeki görüşünü yerinde bulmuştur.1.Ceza Dairesi 2022/7169 E. 2022/6034 K.
2-ADLİ PARA CEZASINDAN MAHSUP
TCK.nun 63. Maddesinin 2.cümlesine göre; kişi yargılama sonucunda adli para cezasına mahkum edilmiş ise gözaltında ve tutukta geçirdiği sürelerin 1 günü 500 tl sayılarak sonuç para cezasından mahsup işlemi yapılacaktır. Doktrinde bazı yazarlar bu 2. Cümle hükmünün tekerrüre esas alınan hapisten çevrili adli para cezasından dolayı koşullu salıverilme süresi üzerine eklenecek miktarın tespiti bakımından da kıyasen uygulanacağını savunmuşlardır.
Konuyu bir örnekle izah edelim. Hükümlü yaralama suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası almıştır. Bu ilamda hükümlünün geçmişte trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek suçundan almış olduğu 1 ay 15 gün hapis cezasından TCK.nun 50. Maddesi gereğince çevrilen 900 tl para cezası tekerrüre esas alınmıştır. Hükümlünün cezası infaz edilirken tekerrüre esas alınan bu para cezasından dolayı koşullu salıverilme süresi üzerine eklenecek miktar nasıl tespit edilecektir. 900 tl para cezası tekrar 1 ay 15 gün hapse çevrilerekmi koşullu salıverilme süresi üzerine eklenecek yoksa günlüğü 500 tl den hapse çevrilip küsürleri de atılarak bulunacak 1 gün mü koşullu salıverilme süresi üzerine eklenecektir?
Üzülmez'e göre; Adli para cezasına mahkûmiyetin tekerrüre esas teşkil ettiği hallerde 108. maddenin ikinci fıkrasının uygulanmasında TCK’nın mahsup başlıklı 63. maddesindeki düzenleme örnek alınmak ve 100 Türk Lirası (şimdi 500 tl) bir gün kabul edilmek suretiyle koşullu salıverilmeye ilave edilecek sürenin belirlenmesi gerekir. (Prof. Dr. İlhan ÜZÜLMEZ, MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİ, 15. Türk Ceza Hukuku Günleri 31 Mayıs-1 Haziran 2020, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı TEBLİĞLER, shf 269)
Cin ve Özbey ise; Tekerrüre esas alınan hapisten çevrili para cezasından dolayı koşullu salıverilme süresi üzerine eklenecek miktar tespit edilirken TCK.nun 52/2 maddesi gereğince uygulama yapılması ve tekerrüre esas alınan para cezasının, TCK.nun 52/2 maddesindeki üst sınırdan hapse çevrilerek koşullu salıverilme süresi üzerine eklenmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Mehmet Onursal CİN, Türk Ceza Hukukunda Tekerrürün Sonuçları, Adalet Dergisi sayı 73 shf.1-19,Dergipark.org.tr
Özcan ÖZBEY, Suçta tekerrür ve Mükerrirlere özgü Güvenlik tedbirleri, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı 88, sahife 96,yıl 2010, Dergipark.org.tr.
Kanaatimizce; TCK.nun 50/5 maddesi gereğince "Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir. Dolayısı ile hapis cezası paraya çevrildikten sonra bu ceza ile ilgili bundan sonra yapılacak uygulamalar para cezası esas alınarak yapılmalıdır. Diğer yandan TCK.nun 50,52 ve 58.maddeleri ile 5275 sk.nun 106,107 ve 108.maddelerinde tekerrüre esas alınan para cezalarından dolayı koşullu salıverilme süresi üzerine ilave edilecek miktarın ne şekilde tespit edileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde TCK.nun 50/5 maddesi gereğince uygulama yapılarak tekerrüre esas alınan 900 tl para cezası günlüğü 500 tl den hapse çevrilerek bulunacak 1 günün koşullu salıverilme süresi üzerine ilave edilmesi gerekmektedir. Burada ödenmeyen para cezasının hapse çevrilmesi söz konusu olmadığı için 5275 sayılı İnfaz Kanununun 106/3 ve geçici 1.maddelerinin kıyasen somut olaya uygulanma ihtimali de yoktur.
Ancak uygulamada infaz savcılıkları, tekerrüre esas alınan hapisten çevrili para cezaları kaç gün hapisten çevrildi ise tekrar o gün kadar hapse çevirmekte (bizim örneğimizde 1 ay 15 gün) ve koşullu salıverilme süresi üzerine ilave etmektedirler. Bu uygulamanın yasal dayanağını öğrenemedik ancak hükümlünün aleyhine sonuç doğurduğuna kuşku yoktur.
Esat Faruk BENLİ
Hukukçu