KURUMLARIN BİLGİ VE BELGE VERME ZORUNLULUĞU VE HAK ARAMA YOLLARI (YARGI KARARLARIYLA)

Abone Ol

Bilgi edinme hakkı, modern demokrasilerin omurgasını oluşturan en hayati unsurlardan biridir. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve demokratik katılım gibi temel ilkelerin güvence altına alınabilmesi, devletin ve kamu idaresinin faaliyetlerine ilişkin bilgilerin toplumun erişimine açık olmasıyla mümkündür. Devlet, bireylerin kendileri ve kamusal menfaatler doğrultusunda bilgiye ulaşabilmelerini sağlamakla yükümlüdür; zira bu hak, sadece yönetenler üzerinde bir denetim mekanizması değil, aynı zamanda yolsuzluk ve suistimallerin önlenmesi noktasında bir savunma hattı teşkil eder. Bilgi edinme hakkı, bireyin adalet arayışına katkı sunarken, toplumsal güvenin inşasında da kilit rol oynar. Bu bağlamda, bilgiye erişim hakkı, sadece vatandaşların haklarını koruyan bir araç değil, aynı zamanda devlet ile halk arasındaki güven ilişkisini pekiştiren bir köprü işlevi görmektedir.

Belediyelerin ve diğer kamu kurumlarının, özellikle kendi aleyhlerine sonuç doğurabilecek bilgi ve belgeleri temin etme süreçlerinde ağır davranmaları, kamuoyunda bilinen yaygın bir durumdur. Bazen bu süreç, başvuruları yokuşa sürmek suretiyle daha da karmaşık hale getirilebilir. Ancak, yasal mevzuat çerçevesinde belli istisnalar dışında, devlet kurumları talep edilen tüm bilgi ve belgeleri, belirlenen süreler içinde başvuru sahibine sunmak zorundadır. Mevzuata göre, 30 gün içerisinde bilgi ve belgelerin sağlanmaması durumunda, talep "susmak suretiyle" reddedilmiş kabul edilir ve başvuru sahibi bu karara karşı 60 takvim günü içinde İdare Mahkemesi'nde iptal davası açabilir. Bununla birlikte, dava açmadan önce dava açma süresi içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'na başvurulması da mümkündür. Bu durumda, dava açma süresi Kurul'un kararını verene kadar durur, başvuru sahibi için yeni bir süreç başlar.

Bu çalışmada, bilgi edinme hakkının yasal dayanakları ve kritik yargı kararları incelenmiş, vatandaşın kamusal bilgilere erişimindeki engeller ve hak arama yolları uygulamaya dönük bir yaklaşımla ele alınmıştır.

Kurumların Bilgi ve Belge Verme Zorunluluğunun Yasal Dayanağı Nedir?

Anayasa’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74. maddesine göre: Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik ile de bu konudaki haklar, kriterler ve uygulama konusu düzenlenmiştir.

Hangi Kurumlar Bilgi ve Belge Taleplerine Karşılık Vermek Zorundadır?

Merkezi idare kapsamındaki kamu idareleri ile bunların bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlarının, köyler hariç olmak üzere mahalli idareler ve bunların bağlı ve ilgili kuruluşları ile birlik veya şirketlerinin, T.C. Merkez Bankası ve üniversiteler de dahil olmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz olarak enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bilgi edinme mevzuatı ile getirilen kurallara uymak zorundadır.

Kurumlardan İstenebilecek Bilgi ve Belgelerin Kapsamı nedir?

Bilgi: Kurum ve kuruluşların kayıtlarında yer alan 4982 sayılı Kanun kapsamındaki her türlü veriyi,

Belge: Kurum ve kuruluşların sahip oldukları 4982 sayılı Kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plan, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını ifade eder.

Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır. Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler. İstenen bilgi veya belge, başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde bulunuyorsa, başvuru dilekçesi bu kurum ve kuruluşa gönderilir ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilir.

Kurum ve kuruluşlar, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verirler. Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hâllerde, kurum ve kuruluşlar ilgilinin;

a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini,

b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini,

c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini, Sağlarlar.

Bilgi veya belgenin yukarıda belirtilenlerden farklı bir şekilde elde edilmesi mümkün ise, belgeye zarar vermemek koşuluyla bu olanak sağlanır. Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluş, erişimine olanak sağladığı bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden erişimin gerektirdiği maliyet tutarı kadar bir ücreti bütçeye gelir kaydedilmek üzere tahsil edebilir.

Bilgi Edinme Hakkının Uygulanmasındaki Kusurlar Nedeniyle Ceza Verilir Mi?

Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

Bu Kanunun uygulanmasında ihmâli, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tâbi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır.

Yargıtay 5. CD., E. 2021/7440 K. 2023/2729 T. 15.3.2023: “Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin denetim ve ceza hükümleri başlıklı 42. maddesinde ''Bilgi edinme hakkının kullanımı kapsamındaki başvurulara ilişkin uygulamalar, kurum ve kuruluş yöneticilerince mevzuat dahilinde denetlenir'' hükmü gereği ... İlçe Milli Eğitim Müdürü olan sanığın Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapılan başvurular ile ilgili sorumlu olduğu, ayrıca adı geçen kanun gereğince katılanın istediği bilgi ve belgeler hususunda sanığın gizlilik kararı alma gibi yasal bir hakkının bulunmadığı, katılanın disiplin soruşturması evrakının bilgi edinme hakkının sınırları içinde gizli tutulabilecek bilgi ve belgeler olarak nitelendirilemeyeceği, sanığın, katılanın BİMER başvurularına yanıt vermeyerek, katılanın hakkındaki disiplin soruşturmasının içeriği ile ilgili bilgi sahibi olmaksızın savunma yapamayarak ya da eksik savunma yaparak kişisel mağduriyetine neden olduğu kabulü ile görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması yoluna gidilmiştir.”

Kimler Bilgi Edinme Hakkına Sahiptir?

Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir. Türkiye'de ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükleri saklıdır.

Bilgi Edinme Başvurusu Nasıl Yapılır?

Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir. Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.

Gerçek kişiler tarafından yapılacak bilgi edinme başvurusu; başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini içeren dilekçeyle, istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum ve kuruluşa yapılır.

Tüzel kişiler tarafından yapılacak bilgi edinme başvurusu; tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçeyle, istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum ve kuruluşa yapılır. Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açık ve ayrıntılı olarak belirtilir.

Bilgi veya belgeye erişimin kısa sürede sağlanabilmesi amacıyla, istenen bilgi veya belgenin konusu, varsa tarihi, sayısı ve kurum veya kuruluşun hangi biriminden istendiği ve ihtiyaç duyulan diğer hususlar dilekçede belirtilir.

İçişleri Bakanlığı’nın web sitesinde, kurumlara yapılacak başvurular için kullanılacak “Bilgi Edinme Başvurusu Formu” indirme seçeneği bulunmaktadır. İlgili forma şu linkten ulaşabilirsiniz: (https://www.hukukihaber.net/bilgi-edinme-hakki-kanununun-uygulanmasina-iliskin-esas-ve-usuller-hakkinda-yonetmelik)

Merkezi idarenin taşra teşkilatında bulunan bilgi veya belgelere ilişkin başvurular, valilik veya kaymakamlığa bağlı olarak faaliyette bulunan bilgi edinme yetkililerine veya taşra teşkilatında bulunan ilgili birimlere yapılır. İl ve ilçelerde bulunan birimler arasındaki koordinasyon ve bu işlemlere ilişkin raporların hazırlanması, valilik ve kaymakamlıklardaki bilgi edinme birimlerince sağlanır. Valilik ve kaymakamlıklarda bulunan bilgi edinme birimleri, merkez teşkilatını ilgilendiren konularda kendilerine yapılan başvuruları ilgili idareye gönderir ve durumu başvurana bildirir. Başka bir kanun uyarınca yapıldığı belirtilmeyen başvurular, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılmış sayılır.

Başvuru dilekçelerinin veya başvuru formlarının, daktiloyla doldurulması veya bilgisayar çıktısı olması şartı aranmaz. Ancak başvuru dilekçeleri veya formları okunaklı ve anlaşılır bir şekilde yazılır veya doldurulur. Başvurunun kurum ve kuruluşa ulaştığı tarih başvuru tarihidir. Başvuru dilekçeleri posta yoluyla da kurum ve kuruluşlara gönderilebilir. Başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimin kısa sürede sağlanabilmesi ve bilgi edinme taleplerinin kolaylıkla işleme konulabilmesi amacıyla, başvuru sahipleri bilgi edinme başvurusuna dair dilekçelerini verirken, Yönetmelikte gerçek kişiler için EK-1’de, tüzel kişiler için EK2’de yer alan formlardan isterlerse yararlanabilirler. Ancak, elektronik posta ve faks yoluyla başvuru yapacak gerçek ve tüzel kişilerin EK-1 ve EK-2’de yer alan formları doldurmaları zorunludur.

Kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri dışındaki herhangi bir birimine ulaşan başvuru dilekçeleri veya formlar, işleme konulmadan derhal bilgi edinme birimlerine gönderilir. Yönetmelikte 9 uncu maddede belirtilen unsurları içermeyen başvuru dilekçeleri veya formları ile 10 uncu maddede belirtilen unsurları içermeyen elektronik posta yoluyla gönderilmiş başvuru dilekçeleri veya formları işleme konulmaz ve durum başvuru sahibine bildirilir.

Başvurular Nasıl Cevaplanır?

Bilgi edinme birimlerince iletilen başvurular, kurum ve kuruluşların ilgili birimlerince cevaplandırılır. Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Ancak, başvuru sahibine elektronik posta yoluyla verilecek cevaplar, kurum ve kuruluşların bilgi edinme birimleri aracılığıyla gönderilir. Bu kapsamdaki bir başvuruya hazırlanan cevap, ilgili birim tarafından bilgi edinme birimlerine yazılı olarak veya elektronik ortamda gönderilir. Başvurunun cevaplandığı tarih, kurum veya kuruluşun cevap yazısı üzerindeki tarihtir. Bilgi edinme başvuruları hakkında gerekli inceleme ve araştırma, başvuruya cevap verecek birim tarafından yapılır ve başvurular, Yönetmelikte  20 nci maddede belirtilen süreler içinde cevaplandırılır. Bütün başvurular olumlu veya olumsuz olarak cevaplandırılırken, başvuru sahibine gönderilecek yazının bir sureti, yazının ekleri hariç olmak üzere ayrıca bilgi edinme birimlerine gönderilir. Başvurunun reddedilmesi halinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı yapılabilecek başvuru yolları ve süreleri belirtilir.

Kamu görevlilerinin ihmali veya kusurlu davranışları nedeniyle, Kanunda belirtilen süreler içinde başvurunun cevaplandırılmaması, kurum ve kuruluşların cevap verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Daha önce cevaplandığı halde aynı kişiler tarafından yapılan tekrar mahiyetindeki başvurular ile soyut ve genel nitelikteki başvurular işleme konulmaz ve durum başvuru sahibine bildirilir.

Kurum ve kuruluşlardan belge istenmesi halinde, başvuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyası verilir. Elektronik ortamdaki bilgi veya belgeler, elektronik posta, veri kopyalamaya yarayan diskler ve diğer araçlarla verilebilir. Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hallerde, kurum ve kuruluşlar başvuru sahibinin; a) Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini, b) Ses kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini, c) Görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini, sağlarlar.

Bilgi Edinme Başvuruları Ücretli Mi?

Kurum ve kuruluşlar, elektronik posta yoluyla erişim sağlananlar dahil, erişimine olanak sağladıkları bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden, bilgi veya belgelere erişimin gerektirdiği inceleme, araştırma, kopyalama, postalama ve diğer maliyet unsurları ile orantılı ölçüde ücret tahsil edebilir. Kurum ve kuruluşlarca uygulanacak bilgiye erişim ücret tarifesi Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir. Ancak erişimine olanak sağlanan bilgi veya belgelerin ilk on sayfalarının kopyaları için, postalama maliyeti dahil herhangi bir ücret alınmaz. Kurum ve kuruluşlar erişimini sağlayacakları bilgi veya belgelerin, erişim maliyeti tutarı ve ödemenin nereye yapılacağı hakkında başvuru sahibini, başvuru tarihinden itibaren on beş gün içinde bilgilendirir. Ancak, istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumunda, kurum ve kuruluşlar erişim maliyeti tutarı ve ödemenin nereye yapılacağı hakkında başvuru sahibini, başvuru tarihinden itibaren otuz gün içinde bilgilendirir.

Bilgi veya belgeye Erişim Süresi Nedir?

Kurum ve kuruluşlar, başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimi on beş iş günü içinde sağlarlar.

Ancak istenen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması; başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumlarında bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır.

Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine yazılı olarak ve on beş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

Kanunda 10 uncu maddede belirtilen bilgi veya belgelere erişim için gereken maliyet tutarının idare tarafından başvuru sahibine bildirilmesiyle on beş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi on beş iş günü içinde ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.

Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.

Bilgi Edinme Talebinin Reddine Nasıl İtiraz Edilir?

Kurum ve kuruluşlar tarafından başvuru sahibine olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap verilmemesi halinde başvuru, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca otuz günün geçmesiyle reddedilmiş sayılır. İkinci fıkra gereğince bilgi edinme istemi reddedilmiş sayılan başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce dava açma süresinin başladığı tarihten itibaren on beş gün içinde Kurula yazılı olarak itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurula itiraz, başvuru sahibinin idari yargıya başvurma süresini durdurur.

İstenen Bilgi veya Belgeler Belirsizse Ne Olur?

Başvuru dilekçesi veya formuyla istenen bilgi veya belgeler, yeterince açık ve anlaşılır değilse, kurum ve kuruluşlar başvurunun hangi nedenlerle yeterince açık ve anlaşılır olmadığını başvuru sahibine bildirebilir ve ek bilgiler sunmasını isteyebilir. Bu takdirde Yönetmelikte 20 nci maddedeki on beş günlük süre, belirtilen noksanlıkların tam olarak giderildiği tarihten itibaren başlar.

İstenen Bilgi veya Belge, Başvurulan Kurum ve Kuruluştan Başka Bir Yerde Bulunuyorsa Ne Yapılır?

Başvuru dilekçesi veya formu bu kurum ve kuruluşun bilgi edinme birimine gönderilir ve durum ilgiliye bildirilir. Bu şekilde yönlendirilen başvurunun bilgi veya belgenin bulunduğu kurum ve kuruluşça alındığı tarihte başvuru yapılmış sayılır. Sürelerin başlangıcında önceki başvuru dikkate alınmaz.

Kendisine bilgi edinme başvurusunda bulunulan kurum ve kuruluş, talep edilen bilgi veya belge kendisinde bulunmakla birlikte, istenen bilgi veya belgenin başka bir veya birden fazla kurum ve kuruluştan neşet ettiğini veya görev alanına girdiğini tespit ederse, bilgi veya belgeye erişimi sağlamadan önce, söz konusu kurum ve kuruluşlardan görüş alabilir. Bu takdirde bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve gerekçesi başvuru sahibine on beş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

Görüş sorulan kurum ve kuruluşa, görüş bildirmesi için beş iş gününden az süre verilemez. Görüş sorulan kurum ve kuruluş yetkilileri, ilgiliye süresinde cevap verilmesi konusunda, kendisine başvuru yapılan kurum ve kuruluş yetkilileriyle aynı sorumluluğu paylaşır. Başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumunda, kendisine başvuru yapılan kurum ve kuruluş, diğer kurum ve kuruluşlardan istenen bilgi veya belgenin kendisinde bulunmayan kısmıyla ilgili olarak ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi veya belge talebinde bulunabilir. Bu takdirde bilgi veya belgeye erişim otuz iş günü içinde sağlanır. Bu durumda, sürenin uzatılması ve bunun gerekçesi başvuru sahibine on beş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'na Göre Bilgi ve Belge İstenmesi ile Bilgi Edinme Hakkı Kanunu İlişkisi Nedir?

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlığın Amacı" başlıklı 2. maddesinde; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir." kuralına yer verilmiştir.

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 5. maddesinde; (...) bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı hükmü yer almaktadır.

1136 sayılı Avukatlık Yasasının 2. maddesine göre avukatların gerek gördükleri bilgi ve belgeleri incelemesine ve belgelerden örnek almasına dair genel kuralın istisnasının "yasalarındaki özel hükümler" olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle avukatların gerek gördükleri bilgi ve belgeleri incelemesine ve belgelerden örnek almasına "yasalarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla" izin verildiği görülmektedir.

İdareden talep edilen belgeler 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında istemişse de; 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 5. maddesinde; (...) bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı" hükmü uyarınca disiplin soruşturmalarına ilişkin talep edilen bilgi ve belgelerin temininde 4982 sayılı Yasa uyarınca getirilen sınırlamalara göre idarece işlem tesis edilmesi gerekir.

Bilgi Edinme Hakkının Sınırları Nedir?

- Yargı denetimi dışında kalan idarî işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, bu Kanun kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz.

- Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.

- Açıklanması ya da zamanından önce açıklanması hâlinde, ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

- Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir.

- Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde; a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak, b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak, c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek, d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek, Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

- Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde; a) Suç işlenmesine yol açacak, b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek, c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek, d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek, Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

- Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.

- Haberleşmenin gizliliği esasını ihlâl edecek bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

- Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır.

- Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır.

- Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.

- Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere, elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluş tarafından aksi kararlaştırılmadıkça bilgi edinme hakkı kapsamındadır. Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbî, malî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görüş verme yükümlülüğü bulunan kişi, birim ya da kurumların görüşleri, kurum ve kuruluşların alacakları kararlara esas teşkil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır.

- Tavsiye ve mütalaa talepleri bu Kanun kapsamı dışındadır.

- Gizliliği kaldırılmış olan bilgi veya belgeler, bu Kanunda belirtilen diğer istisnalar kapsamına girmiyor ise, bilgi edinme başvurularına açık hâle gelir.

- Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilân ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir.

- İstenen bilgi veya belgelerde, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra başvuranın bilgisine sunulur. Ayırma gerekçesi başvurana yazılı olarak bildirilir.

YARGI KARARLARI

İhale ve Şeffaflıkla İlgili Kararlar

Danıştay 10. D., E. 2012/5322 K. 2016/182 T. 15.1.2016
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca 'tarlabaşı yenileme projesinin ihale sözleşmesinin aslının bir örneğinin kendisine verilmesi' istemiyle yaptığı başvurunun reddi işleminin iptaline ilişkin olarak açılan davada, Mahkemece, sözleşmenin idare ile müteahhit firma arasında yapılan bir sözleşme olması, sözleşmenin ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgelerden olması ve bu durumun 4982 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca bilgi edinme hakkının sınırlarından biri olması hususlarının tartışmasız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Dava konusu olayda, tarlabaşı yenileme projesinin doğrudan orada yaşayan halkın menfaatlerini etkilediği, bununla birlikte projeye ilişkin ihalenin bir tarafının Beyoğlu Belediye Başkanlığı olduğu, Belediyenin hizmet götürdüğü vatandaşlara karşı sorumlu olduğu, daha şeffaf ve denetlenebilir bir yönetimin gereği olarak ihale mevzuatına göre gerçekleştirilen ihale sonucundan doğrudan etkilenecek olan kişilerce yapılan bilgi edinme başvurusunda istenen bilgi ve belgelerin verilmesi gerektiği açıktır.

Avukatların Bilgi Edinme Haklarıyla İlgili Kararlar

Danıştay 10. D., E. 2012/2143 K. 2016/187 T. 15.1.2016
Dava konusu olayda, davacı vekili tarafından 16/3/2011 tarihinde idareye başvurularak, davacının şikayet ettiği öğrenciler hakkında tamamlanan soruşturmaya ilişkin kararın ve dosyadaki tüm evrakların bir örneğinin 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2. maddesi kapsamında tarafına verilmesinin istenildiği, davalı idarece soruşturma sonucunu gösterir kararın davacı vekiline verildiği, ancak soruşturma raporuna ilişkin bilgi ve belgelerin, soruşturmanın davacı hakkında yürütülmediği, davacının soruşturmada şikayetçi konumunda bulunması nedeniyle kendisine verilemeyeceğinin bildirildiği görülmektedir.
Her ne kadar, Mahkemece, davacı avukatı tarafından yapılan başvuruda istenilen belgelerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında değerlendirilerek, davacının isteminin 4982 sayılı Kanunun 19. maddesinde belirtilen istisna kapsamında bulunmadığından, şikayetçisi olduğu soruşturmada Bilgi Edinme Kanunu uyarınca yaptığı başvurunun, dosyada bulunan üçüncü kişilere ait bilgi ve belgeler, soruşturma ile ilgili olarak, şikayet ettiği öğrencilerin ifadesi haricinde, ifadelerine başvurulan kişilere ait bilgiler ile bunların kimliğinin ortaya çıkmasına neden olabilecek bilgiler ve varsa soruşturmaya konu diğer kişi ya da kişiler ile ilgili bilgi ve belgeler çıkarıldıktan veya kapatıldıktan sonra, kalan bilgi ve belgelerin davacının erişimine açılması gerektiği nedenleriyle iptal edilmiş ise de; davacı vekili tarafından yapılan başvurunun 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2. maddesi kapsamında yapıldığı, bu nedenle Mahkemece bu başvurunun 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında değerlendirilerek karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Savunma Hakkı ve Soruşturma Belgeleri ile İlgili Kararlar

Danıştay 10. D., E. 2012/6939 K. 2016/186 T. 15.1.2016
Her ne kadar, Mahkemece, davacı vekili tarafından yapılan başvuruda istenilen belgelerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında değerlendirilerek, davacının isteminin 4982 sayılı Kanunun 19. maddesinde belirtilen istisna kapsamında bulunmadığından, bazı tarih bölümü öğrencilerinin davacıyı şikayetiyle ilgili başlatılan soruşturmayla ilgili olarak, anılan Kanunun 9. maddesi uyarınca dosyada bulunan üçüncü kişilere ait bilgi ve belgeler, soruşturma ile ilgili olarak, şikayet ettiği öğrencilerin ifadesi haricinde, ifadelerine başvurulan kişilere ait bilgiler ile bunların kimliğinin ortaya çıkmasına neden olabilecek bilgiler çıkarıldıktan veya kapatıldıktan sonra, kalan bilgi ve belgelerin davacının erişimine açılması gerektiği düşüncesiyle iptal kararı verilmiş ise de; davacı vekili tarafından başvurunun 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2. maddesi kapsamında yapıldığı, bu nedenle Mahkemece başvurunun 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında değerlendirilerek karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

Ankara BİM, 12. İDD, E. 2021/893 K. 2021/1230 T. 28.10.2021
Bu durumda, davacıların başvurusu üzerine davacı şirketin orijinal ruhsatını referans göstererek yeni ürün başvurusu ve/veya kısaltılmış ruhsat veya ithalat izni başvurusu yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunların sayısı ve kimler tarafından yapıldığı, tarihleri de dahil olmak üzere evrak kayıt bilgilerinin, başvurularının devam edip etmediği, geri çekilmiş, reddedilmiş veya herhangi bir sebeple iade edilmiş olup olmadığı, ve devam eden başvuruların hangi aşamada olduğu, ruhsat verilip verilmediği hususlarına ilişkin bilgilerin verilmesi gerekirken "Kurumun resmi internet sitesinde yer alan ruhsatlı ilaçlar listesi aynı etkin maddeyi içeren ve CTD ön incelemeyi tamamlayan ürünlere ait başvuru sayılan 'Etken Madde Listesi'nden kontrol edilebileceği" gerekçesiyle reddi işleminde hukuka uyarlık mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Danıştay 10. D., E. 2012/6939 K. 2016/186 T. 15.01.2016
Bununla birlikte, davacı hakkında tamamlanmış olan idari soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin tümünü savunma ve bilgi edinme hakkı kapsamında edinilebileceği açık olup, soruşturma raporuna ilişkin bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca verilmemesine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, hakkında tamamlanmış olan soruşturmaya ilişkin olarak davacının talep ettiği belgelerin tümünün davacıya verilmesi gerekirken, davacının talep ettiği bilgi ve belgelerin bir kısmının davacıya verilmesi gerektiği düşüncesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.

Kamu Görevlilerine İlişkin Kararlar

Danıştay 10. D., E. 2015/1450 K. 2015/3082 T. 17.06.2015
Olayda, davacı vekili tarafından yapılan başvurunun soruşturma dosyasının içeriğiyle ilgili bilgi edinme amaçlı olduğu, bu bilgi ve belgeler olmaksızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde usulüne uygun dava açılmasının mümkün olmayacağı, dolayısıyla 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılmış bu başvurunun vekil tarafından da yapılabileceği, davacının anılan bilgi ve belgelere erişmekte menfaatinin bulunduğu açıktır.
Bu durumda; bilgi edinme talebiyle yapılan başvurunun ilgili evrakların birer suretinin başvurucuya verilmesi şeklinde değil de, söz konusu evrakların yalnızca incelenebileceği şeklinde reddinin, 4982 sayılı Kanunun amacı olarak belirlenmiş demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık, açıklık ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olacağı sonucuna varıldığından, tesis edilen işlemde ve davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Danıştay 16. D., E. 2015/10952 K. 2015/1795 T. 16.04.2015
Dosyanın incelenmesinden, davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin dayanağı soruşturma raporunun, davacı vekilinin 29.8.2013 tarihinde verdiği dilekçe ile A1 Kaymakamlığı İlçe Müftülüğü'nden, 14.11.2013 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçe ile de Afyonkarahisar İdare Mahkemesi'nden incelemek üzere talep etmesine rağmen, gerek işlemin tesisi aşamasında, gerekse yargılama aşamasında incelettirilmediği, dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun denetiminde ise soruşturma raporunda yer verilen hususlara değinildiği anlaşıldığından, mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, makul bir süre verilmek suretiyle, davacıya hakkında düzenlenen soruşturma raporu ile eklerini incelemesi ve istemi halinde raporla ilgili görüşlerini dosyaya sunması olanağı sağlandıktan sonra işin esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Ticari Sır Niteliği Taşıyan Bilgilerle İlgili Kararlar

Danıştay 10. D., E. 2011/9627 K. 2015/1502 T. 31.03.2015
Davada her ne kadar; Belediye bünyesinde iken özel bir şirkete devredildiği anlaşılan bir şirket bahis mevzuu ise de; bilgi edinme başvurusunda bulunulan davalı idarenin kamu kaynaklarının kullanılmasına ilişkin bir konuda tesis ettiği işlemlere ilişkin belgelerin verilmesi talebiyle usulüne uygun bir şekilde yapılan başvuru üzerine, Yasa ile getirilen istisnalar kapsamında bulunmayan bilgi ve belgelere erişimin sağlanması, başvurunun etkin, süratli, ve doğru bir biçimde sonuçlandırılması için gerekli işlemlerin ve bildirimlerin yapılması gerektiği halde, başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Danıştay 10. D., E. 2011/9513 K. 2015/537 T. 17.2.2015
Olayda; dava dosyası içeriği bilgi ve belgeler incelendiğinde; Yeminli Mali Müşavir olan K2'ın İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasından istediği bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında başvuranın erişimine sunulabilecek bilgi ve belgelerden olduğu, bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutulan bilgi ve belgeler olmadığı, anılan yasada başvuran tarafından istenilen bilgilerin verilmesine engel hüküm bulunmadığı anlaşıldığından,

Danıştay 10. D., E. 2011/10425 K. 2015/1131 T. 18.3.2015
Olayda, dava dosyası içeriği bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Av. K2'ın davacı Üsküdar Belediye Başkanlığından istediği bilgi ve belgelerin, 4982 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında ayrı ve özel çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bilgi ve belgeler mahiyetinde olmadığı, adı geçen Yasada sayılan istisnalar kapsamında da yer almadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Av. Gökhan BİLGİN & Hukuk Öğrencisi Burak Alp SAĞLAM