Kripto Para ve Bitcoin’in Türk Hukukundaki Yeri

Abone Ol

Teknoloji ile birlikte hızla globalleşen dünyada, internet sayesinde uluslararası para birimi olarak değerlendirilebilecek olan kripto paralar ortaya çıkmıştır. Bu kripto paralardan biri olan bitcoin, herhangi bir devlete veya merkez bankasına bağlı olmayıp, geleneksel paralarda olduğu gibi karşılığında altın gibi herhangi bir değerli maden yoktur. Fiziksel olarak basılmak yerine sanal olarak üretilen bir para birimi olarak görülmektedir. Herhangi bir kurumun denetimine tabi olmadığından ötürü genel geçer kavramların ve kanuni düzenlemelerin yetersiz kalmasına sebebiyet veren yeni dünya düzeninin parçası haline gelmiş yeni bir yatırım aracıdır.

Genel olarak bakıldığında parayı, mal ve hizmetlerin, borçların ödenmesinde kullanılan bir araç olarak tanımlayabiliriz. Bitcoin ise kriptografi yöntemine dayanan ilk kripto para birimidir. İlk olarak 2009 yılında ortaya çıkmıştır. Bitcoin blockchain sistemi üzerinde yer alır, bu sistem zincir gibi blokların birbirine bağlı olduğu ve merkezi bir sunucuya sahip olmayan dağınık bir veri tabanıdır. Kripto paraların işlenmesi için kullanılan bu sistem, bir kripto para birimi olan bitcoini de kapsar.

Çoğunlukla yatırım kısmen de ödeme aracı olarak kullanılan Bitcoin bugün itibariyle $33.000 değerindedir. Değeri hızla artmakta olan bu yeni yatırım aracının ödeme birimi olarak kullanılabilmesinin önünde herhangi bir engel yoktur; ancak hukuk sistemimizde bu konuda boşluklar bulunmaktadır ve bu uygulamada çeşitli sorunlara yol açmaktadır.

Bitcoin hukuk sistemimizde tanı bir elektronik para birimi değildir. Örneğin, bir sözleşmede yer alan edim kısmına TL para birimi yerine Bitcoin’in birim olarak yazılması durumunda vergi hukuku konusunda çeşitli sorunlar çıkabilir. Ülkemizde Bitcoin herhangi bir hukuksal zemine oturtulmadığından vergi hukuku kapsamında vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmesi de mümkün değildir.

Ayrıca, sözleşmede belirtilen edimin yerine getirilmemesi durumunda Bitcoin’in nasıl tahsil edileceği hususu tartışmaya açık bir konudur. Ülkemizde kripto para resmi bir para birimi teşkil etmemektedir, bu nedenle kripto para ile yapılan bir sözleşmede bu ödeme gerçek bir ödeme olmadığı devlet tarafından kabul edilmektedir, bu nedenle ödemeyi alacak olan kişi bu ödemeyi alamaması durumunda bu hususun kanıtlanmasında da büyük sıkıntılar yaşayacaktır. Burada ancak ödenecek Bitcoin tutarının Türk lirası karşılığının sözleşmede belirtilmesi halinde bu tutar talep edilebilir hale getirilebilir.

Bununla beraber, Bitcoin nitelik itibariyle bilişim suçlarına maruz kalabilecek bir yapıya sahiptir ve bu konuda da hukukumuzda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Türk Ceza Kanunu’na göre suç vasfı taşımayan herhangi bir husustan dolayı ceza verilmeyeceğinden bitcoin eğer bir suça konu teşkil ederse bunun denetiminin yapılıp, cezaya hükmedilmesi de şimdilik mümkün değildir.

Diğer bir yandan uygulamada miras yolu ile mirasçıların, murisin sahip olduğu Bitcoinler’i eğer var ise veraset ve intikal işlemleri gerçekleştirildikten sonra mirasçılara intikal edebildiği görülmektedir. Bitcoinler terekenin bir parçası haline gelebilme özelliğine sahiptir.

2013 tarihinde BDDK tarafından yapılan açıklamada, “Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir. Diğer taraftan, Bitcoin ve benzeri sanal paralar ile gerçekleştirilen işlemlerde tarafların kimliklerinin bilinmemesi, söz konusu sanal paraların yasadışı faaliyetlerde kullanılması için uygun bir ortam yaratmaktadır. Ayrıca Bitcoin, piyasa değerinin aşırı oynak olabilmesi, dijital cüzdanların çalınabilmesi, kaybolabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi gibi risklerin yanı sıra yapılan işlemlerin geri döndürülemez olmasından dolayı operasyonel hatalardan ya da kötü niyetli satıcıların suistimalinden kaynaklı risklere de açıktır.” şeklinde belirtilmiştir.[1]

Bitcoin’i veya buna benzer sistemlerin kullanıcılarını deyim yerindeyse kendi kaderlerine bırakmak yerine gerek Bitcoin gerekse Bitcoin gibi diğer sanal para türlerini kapsayıcı, kullanıcıları ve işletmeleri koruyacak, suçluların ise yeni teknolojilerin getirdiği imkânlar sayesinde kanundan kaçmalarını engelleyecek düzenlemeler yapılmalıdır. Zira Bitcoin’in geleceği belirsizdir. İleride tamamen kullanımı bırakılabilir ve yerine tamamen yeni bir sanal para türü geliştirilebilir. Önemli olan kanun koyucunun teknik yenilikleri yakından takip ederek mümkün olan en kapsayıcı düzenlemelerle iyiniyetli kullanıcıları korumaya çalışmasıdır.[2]

Gün geçtikçe kullanım alanı artan Bitcoin’in toplam piyasa değeri 26.07.2020 tarihi itibarıyla 182.967.290 milyar dolar olmuştur. Dünyadaki yayılım hızı aynı zamanda Türkiye’deki yayılım hızıyla paralellik göstereceğinden bu konuda yetkili kurum ve kuruluşların genel ve kapsayıcı olan düzenlemeleri bir an önce uygulmaya geçirip bu alanı denetlenebilir hale getirmelidir. Öncelikle tüketicinin korunması açısından, ayrıca vergi kaçakçılığı, dolandırıcılık, para aklama ve daha birçok suçta kullanılabilir hale gelme imkanı olan Bitcoin ve türevi kripto paraların bu alanda kullanımının önüne geçmek gerekmektedir.

---------------------

[1] https://www.bddk.org.tr/ContentBddk/dokuman/duyuru_0512_01.pdf

[2] Bozkurt Yüksel, A . (2016). ELEKTRONİK PARA, SANAL PARA, BITCOIN VE LINDEN DOLARI’NA HUKUKİ BİR BAKIŞ =(LOOKING AT ELECTRONIC MONEY, VIRTUAL MONEY, BITCOIN and LINDEN DOLLARS FROM A LEGAL PERSPECTIVE) . Journal of Istanbul University Law Faculty , 73 (2) , 173-220 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/iuhfm/issue/25015/264127