KONTÜR SATIŞLARI VE KREDİ KARTINA TEFECİLİK SUÇLAMASI

Abone Ol
Bilindiği gibi, son yıllarda vergi müfettişleri tarafından kredi kartıyla yapılan satışlarda “tefecilik suçu” ve vergi kaybı olup olmadığı yönünde vergi incelemeleri sürdürülmektedir. Halk arasında “POS tefecilik” olarak isimlendirilen bu filler nedeniyle verilen hapis cezaları, yargı aşamasında farklı kararlar verilmesine neden olmaktadır. 

Bize göre, yapılan vergi incelemelerinin ayrıntılı bir şekilde sürdürülmesi ve sağlıklı rapora bağlanması gerekir.  Özellikle bu incelemelerde aşağıdaki konulara dikkat edilmesi zorunludur. Aksi takdirde vergi incelemesi “eksik bir inceleme”ye dayalı inceleme olarak ortaya çıkmaktadır.

Buna göre;

1. Gerçekte altın satışı, kontör satışı veya cep telefonu satışı olup olmadığı araştırılmalıdır. Araştırmalarda alıcı ve satıcı tarafın dinlemesi ve beyanlarının sağlıklı bir şekilde tutanaklandırılması zorunludur. Bunun sonucunda tarafların beyanı tutanağa geçirilmelidir.

2. Satışlara ait düzenlenen faturalar ile; satılan malın içeriği, ödemenin kredi kartı ile mi? yoksa başka bir vasıta ile mi ödendiği araştırılmalıdır. 

3. Kredi karıt ile fatura ödemelerinde kart sahibi ile adına fatura düzenlenen kimsenin aynı kişi olup olmadığı araştırılmalıdır. Kart sahibi ile fatura muhatabı farklı ise arada ödeme sözleşmesi veya başkasına ait kredi kartı ile ödeme talimatı olup olmadığı araştırılmalıdır (213 Sayılı VUK md. 134,135).

4. Ödeme tutarının 8000.00 TL’nin üzerinde olup olmadığı araştırılmalıdır.


5. Faiz gözetilerek kredi kartına satış yapılıp-yapılmadığını işleminin altında muvazaa işleminin olup olmadığı ayrıntılı bir şekilde irdelenmelidir. 

6. Satışa konu malzeme, mal veya hizmetin teslim edildiğine ilişkin irsaliye vb. belgeler irdelenmelidir.

7. Konu ile ilgili muhtemel vergi ve cezalı tarhiyatlarda kesilen cezanın bir kat olarak kesilmesi halinde mükellefler tarafından tarhiyat öncesi uzlaşma veya tarhiyat sonrası uzlaşma da ödeme yapılıp yapılmadığı, uzlaşmaya varılıp varılmadığı hususları araştırılmalıdır.

8. Pos incelemeleriyle ilgili olarak yapılan cezalı tarhiyatlarda mükelleflerin idare ile uzlaşması halinde bilindiği gibi, ceza davası açılamaz. Herhangi bir vergi ziyaı cezası ile ilgili VUK md. 359 hükmüne göre suç duyurusunda bulunulamaz.

9. Sonuç olarak; Pos incelemelerinde kredi kartına para satıldığı iddiasıyla tefecilik suçunun oluşmadığına ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin birçok kararlarının mevcut olduğu bilinmektedir. Yüksek Mahkeme bu gibi olaylarda tefecilik fiilinin maddi veya manevi unsurlarının oluşup oluşmadığını denetlemekedir.

10. Vergi Denetim Kurulu’nun Pos vergi incelemelerinde işin mahiyetinin detaylı bir şekilde araştırılarak buna göre varılacak sonuç itibariyle cezalı tarhiyatlar önerilmesi konusunda doğru vergi inceleme raporlarının ortaya konulması gerekecektir. Diğer taraftan, kredi kartının bir ödeme aracı olduğu realitesi dikkate alındığında kart ile ödeme şekli unutulmamalıdır.

11. Son yıllarda, kredi sicili bozulan birçok gerçek ve tüzel kişi başkalarının, yakınlarının, arkadaşlarının kredi kartını kullanır hale gelmiştir. Kapsamlı bir “kredi sicil affı” ile insanların yeniden kredi kartı almaları sağlanmalıdır. Bankalar, günümüz koşullarında vergi borcu olan bütün gerçek ve tüzel kişilere iyi gözle bakmamakta ve kredi taleplerini olumuz bir şekilde geri çevirmektedir.


(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)