KOLLUĞUN “DURDURMA VE KİMLİK SORMA” YETKİSİ

Abone Ol

Durdurma eylemi, kolluk kuvvetlerinin kamu düzeninin sağlanması amacıyla yerine  getirdikleri, kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakan bir kolluk işlemidir. Türk hukukunda durdurma diye bir kavram yoktur. Durdurma ancak Türk Hukukundaki diğer meşru yöntemlerin(arama, elkoyma, yakalama, tutuklama) gerçekleştirilmesinde araç olarak kullanılabilir.

Durdurma işlemi Polis Vazife Ve Salahiyetler Kanun’unda (PVSK) 2007 yılında yapılan değişiklikle yasal zemine kavuşmuştur. 2007 yılında  yapılan bu değişiklikle  ile PVSK  4-A maddesinde kolluğa durdurma yetkisi  verilmiştir. Öncelikle  durdurma işleminin hukuksal boyutunu  belirleyebilmek için kolluk kavramından ne anlaşılması gerektiği ve kaç tür kolluk birimi olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Bu yazımızda öncelikle kolluk kavramını kısaca açıklayıp daha sonrasında kolluğun durdurma ve kimlik sorma yetkisinin şartlarını ele alacağız.

Toplumda huzur ve güveni sağlamak, suçları önlemek, suç ve suçlularla mücadele etmek, suçluyu ve suçta kullanılan eşyayı ele geçirmek suretiyle delilleri toplamakla görevli birimlerin tamamına kolluk denmektedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere kolluğun suçun işlenmesinden önce görev yapan önleyici kolluk birimleri(idari kolluk) ve suç işlenmesinden sonra görev yapan adli kolluk birimleri olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Bunun yanında genel kolluk ve özel kolluk birimleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ülkemizde genel kolluk; emniyet teşkilatı mensupları olarak polisler, jandarma teşkilatı mensupları olarak jandarmalar, gümrük teşkilatı mensupları olarak gümrük tekel zabıtaları ve Sahil Güvenlik Komutanlığı mensuplarıdır. Genel kolluğun yanında özel kolluk olarak: Köy korucuları ve köy bekçileri, kır bekçileri ve çiftçi mallarını koruma kolluğu, orman muhafaza memurları ve orman memurları, özel güvenlik görevlileri ve nihayet kolluk yetkisiyle donatılanlar olarak da gemi kaptanı ve TCDD personeli kabul edilmektedir. PVSK’DA yapılan düzenleme ile kolluk birimlerine verilen durdurma ve kimlik sorma yetkisi genel olarak yukarıda açıkladığımız tüm kolluk birimlerine tanınmıştır. Şartların varlığı halinde tüm kolluk birimleri durdurma ve  kimlik sorma yetkisine sahip olmuştur.

Durdurma ve kimlik sorma işlemini yapacak kolluk birimlerini yukarıda kısaca açıkladıktan sonra durdurma ve kimlik sorma yetkisinin  yasal dayanağı olan PVSK 4/A bendini ve ‘’durdurma ve kimlik sorma’’ işleminin şartlarını ele almakta fayda vardır.

PVSK 4-A bendinde ‘’durdurma ve kimlik sorma yetkisi’’ şöyle düzenlenmiştir: ‘’Polis, kişileri ve araçları;

a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,

b)Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,

c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek,

ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek, amacıyla durdurabilir. Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir.

Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz. Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir.

Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz. Durdurma sebebinin ortadan kalkması halinde kişilerin ve araçların ayrılmalarına izin verilir. Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez. Ancak, el ile dıştan kontrol hariç, kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dâhilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hâllerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir. Kolluk amirinin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge verilir.

Bu Kanun ve diğer kanunların verdiği görevlerin yerine getirilmesi sırasında, polis tarafından gerekli işlemler için durdurulan kişiler ve araçlarla ilgili hükümler saklıdır. Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir. Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usûlü bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. Kimliğinin tespiti amacıyla tutulan kişiye, kimliği tespit edildikten sonra ve talepte bulunması halinde, bu amaçla tutulduğuna ve tutulma süresine dair bir belge verilir. Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir. Nüfusa kayıtlı olmadığı için kimliği tespit edilemeyen kişilerin nüfusa kayıtlarının temini için gerekli işlemler yapıldıktan sonra, 5’inci maddeye göre fotoğraf ve parmak izi tespit edilerek kayda alınır. Kimliği tespit edilemeyen kişinin yabancı olduğunun anlaşılması halinde, 5682 sayılı Pasaport Kanunu ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.

Madde metninden anlaşılacağı üzere Kolluğun durdurma ve kimlik sorma (PVSK 4A) yetkisinin şartlarını şöyle açıklayabiliriz:

1-) Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi, 4/A maddesinin ikinci fıkrası hükmü ile kolluğun tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebinin bulunması ön koşuluna bağlanmıştır. Makul sebep akla ve mantığa uygun sebeptir. Durdurma yetkisi ancak ve ancak makul bir sebebin varlığı halinde kullanılabileceğinden Kanun’un 4/A maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi hükmü gereği süreklilik arz edecek, fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.

2-)Durdurma nedenleri:

a) bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek,

b) suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek,

c) hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek veya

d) kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek hususlarında kanaat görmesi hali, gibi şartların varlığı gereklidir. Somut olayda sayılan bu dört sebebin de bir arada bulunması gerekmemektedir. Bunlardan sadece birinin varlığı kuşkusuz yeterlidir.

3-) Durdurma işleminin makul bir süre ile sınırlı tutulması gerekmektedir. 4/A maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz.

4-) Durdurma işlemi esnasında kolluğun kendisini tanıtıp işlem nedenini durdurduğu kişiye belirtmesi gerekmektedir. Kanun’un 4/A maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği kolluk, durdurduğu kişiye öncelikle durdurma sebebini bildirmelidir. Bu bildirim zorunludur. Madde hükmünde açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, kolluğun eğer üniformalı değilse mutlaka, hatta üniformalı bile olsa, kolluk mensubu olduğunu söyleyerek kendisini tanıtması ve görev kimliğini göstermesi uygun olacaktır. Bunun üzerine kolluk, gerekli görürse durdurduğu kişiye durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilecek, durdurduğu kişiden kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini de isteyebilecektir.

Polis durdurduğu kişilere kimlik sorma yetkisine de sahiptir. Ancak Kanun’un 4/A maddesi hükmünde durdurma-gerekli tedbirler-kimlik sorma şeklinde birden fazla yetkinin veya ardı ardına düzenlemiş olmasından, kolluk uygulamalarında her durdurulanın aynı zamanda aranmasının veya kendisine başkaca tedbirlerin de uygulanmasının zorunlu olduğu veya yine her durdurulanın kimlik sorma işlemine de mutlaka tabi tutulmasının zorunlu olduğu gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Kolluk sadece şartları mevcutsa ilgilinin kimliğini sorma hakkına sahiptir. Kimlik sorma işlemi sırasında kolluğun kendisinin kolluk mensubu olduğunu belirleyen belgeyi göstermesi m. 4/A-8 gereği zorunludur. Kollukça usulüne göre kimliği sorulan kişi de bir kimlik belgesi göstermek suretiyle kimliğinin belirlenmesini sağlamak zorundadır. Kimliği sorulan kişi nüfus cüzdanı belgesi, pasaport, sürücü belgesi (ehliyet), evlenme cüzdanı gibi belgelerden herhangi birini gösterebilir.

Son olarak kısaca da olsa üzerinde durulması gereken husus, durdurma ve kimlik sorma yetkisinin hukuk aykırı kullanılmasının hukuksal sonuçlarıdır.

1) Kanunlarca kendilerine tanınmış bulunan görevleri yerine getirirken ve yetkileri kullanırken iç disiplin kurallarına uymak zorunda olduklarından, durdurma ve kimlik sorma işlemi sırasında hukuka aykırı davranmaları halinde kolluk mensuplarının ilk karşılaşacağı sonuç kuşkusuz disiplin sorumluluğudur.

2) Buna bir de, durdurma ve kimlik sorma işlemi sırasında yapılacak herhangi bir hukuka aykırı davranış aynı zamanda genel olarak bir haksız fiil anlamı da taşıyacağından, ilgili kolluk mensubunun hakkı ihlal edilen kişiye karşı özel hukuk çerçevesindeki tazminat sorumluluğunu eklemek gerekir.

3) Durdurma ve kimlik sorma işlemi sırasında kolluk mensubunca yapılan hukuka aykırılık, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olmuşsa ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamışsa TCK’nın 257. maddesi hükmüyle yaptırım altına alınmış bulunan “görevi kötüye kullanma” suçu söz konusu olabilecektir.

4) Durdurma ve kimlik sorma işlemi sırasında yapılacak hukuka aykırılığın belki de en önemli sonucu, bu işlemin icrası sırasında ele geçirilen bilgi ve bulguların delil değeri kazanamayacak oluşudur.

Faydalı olması dileklerimle…

Av. Halil İbrahim ÇİÇEK

ANKARA BAROSU