KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ BAĞLAMINDA ELEKTRONİK TEBLİGAT

Abone Ol

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin (PTT) yazışma sistemi olan Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) sistemi ile bütünleştirilmiştir.

Bu bütünleşmeden sonra adli makamlar tarafından, usulüne göre tebliğ edilmemiş yahut kaybolmuş tebliğ evrakı suretinin yeniden tebliğ edilmek üzere KEP üzerinden PTT'ye gönderilmeye başlandığı ifade edilmektedir.[1]

Bu şekilde yapılan tebliğin usulüne uygun olup olmadığı hususu tartışmalara neden olmaktadır.

Bundan başka tebliğ evrakı hazırlanması sürecinde PTT personelinin kişisel veri içeren tebliğ evrakı içeriğine ulaşması nedeniyle 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında hukuka aykırı olup olmadığı noktasında ayrıca uygulamada duraksamalar yaşanmaktadır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun[2] 1 inci maddesinde belirtilen kurumlar tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılmak zorundadır.

Tebligat çıkarmaya yetkili kurumlar

7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat çıkarmaya yetkili kurumlar şunlardır:

1) Kazaî merciler,

2) 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri,

3) (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler,

4) (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar,

5) (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları,

6) İl özel idareleri,

7) Belediyeler,

8) Köy hükmî şahsiyetleri,

9) Barolar ve noterler.

Tebliğ mazbatalı kapalı zarf

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “tebliğ mazbatalı kapalı zarf” başlıklı 59/1 maddesine göre; Tebligat Kanunu’nun 1. maddesinde yazılı ve yukarıda belirtilen adli ve idari makamlar tarafından çıkarılacak tebliğ evrakının tebliğ mazbatalı kapalı bir zarf içinde gönderilmesi gerekir. Davetiye, basit usulü muhakeme davetiyesi, yemin davetiyesi bu zarfın içine konmadan da gönderilebilecektir. (Teb.K. m. 59/2)

Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin, "Tebliğ mazbatalı zarfın düzenlenmesi' başlıklı 73. üncü maddesine göre belirtilen yukarıda belirtilen adli ve idari mercilerce çıkarılacak tebliğ evrakı, teslim sırasında kolaylıkla ayrılabilecek şekilde, yönetmeliğin ek-1’de yer alan (7) numaralı örneğe göre hazırlanmış olan tebliğ mazbatalı bir zarf içine konulması gerekir. Burada tebliğ evrakının tebliğ mazbatası haricindeki kısımları, tebliği çıkaran merci tarafından doldurulması zorunludur.

Yukarıda da işaret edildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 59/1 maddesi uyarınca tebliğin konusunu oluşturan tebliğ evrakının tebliğ mazbatalı kapalı bir zarf içerisinde gönderilmesi zorunlu bir işlemdir.

Bundan başka Tebligat Kanunu’nun 23/4 maddesi gereğince, tebligat işlemini belgelendirecek olan tebliğ mazbatasının tebliğin konusunu da ayrıca içermesi gerekmektedir.

Bu nedenle tebliğ mazbatasında, tebliğin konusunu oluşturan ve zarf içerisinde bulunan tebliğ evrakının gösterilmesi şarttır. Bu uygulama, tebliğ mazbatasında zarf içerisinde bulunduğu belirtilen evrakın tebliğ edildiği hususunu belgelendirme niteliğine haiz olacaktır.

Yani tebliğ mazbatasında zarf içerisinde olduğu belirtilmeyen evrakın, aksi başka türlü ispatlanmadığı sürece zarf içerisinde olduğu ve tebliğ edildiği ileri sürülemeyecektir.[3]

Bu aşamada elektronik tebligat ile ilgili bazı kuralların dikkate alınması gerektiğini ifade etmeliyiz

Elektronik yolla tebligatın yapılması zorunluluğu olan özneler

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a[4] maddesinin birinci fıkrasında tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olan gerçek ve tüzel kişiler belirtilmiştir.

Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur:

1) 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar.

2) 5018 sayılı Kanunda tanımlanan mahallî idareler.

3) Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.

4) Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri.

5) Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar.

6) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları.

7) Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.

8) Noterler.

9) Baro levhasına yazılı avukatlar.

10) Sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler.

11) İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin birinci fıkrasının kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda ise bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu hale gelecektir.

Elektronik yolla tebligatın yapılamaması: Bu durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nda belirtilen diğer yöntemler kullanılarak tebligatın yapılması gerekir.

Tebligatın yapılmış sayıldığı tarih

Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

7201 sayılı Tebligat Kanunu’na istinaden yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülmektedir. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü önlemleri alması gerekir. Elektronik yolla tebligat uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecektir.

Elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan Elektronik Tebligat Yönetmeliği ise 06.12.2018 tarihli ve 30617 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 1.1.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Kişisel verilerin işlenmesi

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 3/1-e maddesinde ‘Kişisel verilerin işlenmesi’ kavramının "Kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hâle getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlemi" ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (KVKK) "Kişisel verilerin işlenme şartları" başlıklı 5/1 maddesine göre, kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyecektir.

İlgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesinin mümkün olduğu haller şunlardır: (KVKK m 5/2)

1) Kanunlarda açıkça öngörülmesi gerekir. (KVKK m 5/2-a)

2) Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması gerekir. (KVKK m 5/2-b)

3) Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması halinde açık rıza aranmayacaktır. (KVKK m 5/2-c)

4) Veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması. (KVKK m 5/2-ç)

5) İlgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması. (KVKK m 5/2-d)

6) Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması. (KVKK m 5/2-e)

7) İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması halinde açık rıza aranmayacaktır. (KVKK m 5/2-f)

Kural olarak tebliğ evrakının, tebligatı çıkaran makam tarafından tebliğ mazbatalı kapalı bir zarf içinde gönderilmesi gerekmektedir. Elektronik tebligat, 7201 sayılı Kanun ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca UETS üzerinden yapılabilmektedir. Buna karşın belirtilen Kanun ve Yönetmelikte KEP ile tebligat gönderimine dair ise herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

Burada mahkemelerce veya adli makamlarca, tebliğ evrakının PTT tarafından hazırlanmak üzere evrak suretinin KEP üzerinden gönderilmesinin tebligat hukuku mevzuatına uygun olmadığı, PTT personeli tarafından kişisel verilerin işlenmesinin 6698 sayılı Kanuna aykırılık oluşturduğu ifade edilmektedir.[5]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

---------------

[1]Bu yöndeki tespitler için bkz.; Adalet Bakanlığı, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, E-73640249-045.02[02]-559-2020-582/28932 sayılı, “Tebliğ İşlemleri” konulu 20.11.2020 tarihli yazısı.

[2] Tebligat Kanunu, Kanun Numarası: 7201, Kabul Tarihi: 11/2/1959, Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 19.2.1959, Sayı: 10139, Yayımlandığı Düstur: Tertip: 3, Cilt: 40, Sayfa: 147.

[3] YCGK, E: 2015/394, K: 2018/694, T: 25.12.2018.

[4] Madde 7/a - (Ek : 11/1/2011-6099/2 md.) (Değişik:28/2/2018-7101/48 md.).

[5] Adalet Bakanlığı, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, E-73640249-045.02[02]-559-2020-582/28932 sayılı, “Tebliğ İşlemleri” konulu 20.11.2020 tarihli yazısı.