KİŞİNİN YİYECEĞİNE VEYA İÇECEĞİNE KASTEN UYKU İLACI ATILMASININ KASTEN YARALAMA SUÇUNU OLUŞTURACAĞINA İLİŞKİN YARGITAY KARARI’NIN DEĞERLENDİRİLMESİ ÜZERİNE

Abone Ol

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 07/06/2017 tarihinde verdiği 2016/15735 Esas ve 2017/8207 Karar sayılı kararı ile kişinin yiyeceğine veya içeceğine kasten uyku ilacı atılmasının kasten yaralama suçunu oluşturduğu kararına hükmetmiştir.

5237 SAYILI TCK’nın 86. Maddesinde kasten yaralama suçunun basit hali ‘’Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ şeklinde hükme bağlanmıştır.

Öncelikle Türk Ceza Kanunu’nunda yer alan kasten yaralama maddesini hatırlayalım;

Kasten yaralama

Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) Kasten yaralama suçunun;

 a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

 e) Silahla, f) (Ek:14/4/2020-7242/11 md.) Canavarca hisle, İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında,

(f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.

Şimdi de karara konu olayın içeriğine bir göz atalım;

‘’Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği düşünülüp görüşüldü;

Sanığın olay tarihinde ... ilçe jandarma komutanlığında J.Er olarak görev yaptığı, müşteki ...'nun ise ...ilçe jandarma komutanlığında Uzm.J.II.Kad.Çvş. olduğu, olay tarihinde...ilçe jandarma komutanlığının yemekhanesinden sorumlu aşçı tanık ...'in akşam yemeğini hazırladığı, bu esnada olay günü nöbetçi astsubay olan mağdur ...'ın yemeğini vermek amacı ile kaseye cacık doldurarak masanın üzerine koyduğu ve arkasını döndüğü esnada sanık ...'un cacığın içerisine kendi kullanmış olduğu... marka ilaç attığı, kaseyi karıştırırken aşçı ...'ın fark ettiği ancak cacığa tuz attığını zannederek kaseyi cacık tenceresine boşalttığı ve sanığa hitaben hiçbir jandarma erinin tabldot tabağının dışında başka yemek tabağı kullanamayacağını, kase ile sadece nöbetçi astsubayların yiyebileceğini söylediği, daha sonra söz konusu ilaçlı cacıktan müşteki ...'ın da içmesi üzerine halsiz hissederek uyku hali sendromuna girdiği, ayrıca müştekinin kan örnekleri üzerinde İzmir Adli Tıp Kurumuna yaptırılan incelemede gelen 28/06/2013 tarihli rapora göre kanda 57.0 ng/ml ...bulunduğu, sanığın sadece nöbetçi astsubayın kullanabildiği yemek kasesinin içerisine kendi kullandığı ilaçtan atması eylemini salt olay gecesi 03:00-06:00 saatlerindeki nöbeti esnasında nöbetçi astsubayı uyutmak amacı ile gerçekleştirdiği ve tanık aşçı ...'ın kaseyi cacık tenceresine boşalttığını gördüğü halde bu duruma ses çıkarmayarak üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediği sabit olduğu halde mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek isabetsiz gerekçelerle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.’’

İlk bakışta olayda ‘’yaralama nerede? ’’ diye düşünülse de; başkasının vücuduna acı veren nitelikte fiziken bir yaralama olmadığı ancak kanun maddesi kapsamı içine girdiğini görüyoruz. Şöyle ki; Kişinin yiyeceğine veya içeceğine uyku ilacı atılması da kişinin algılama yeteneğinin bozulmasına sebep olacağından Yargıtay’ın bu kararının yerinde bir karar olduğu görüşündeyim.

İlacın uyku ilacı olması dolayısıyla vücuda ölüm, yaralanma, sakat kalma gibi zararlar veren bir ilaç olmadığında bahisle verilen cezanın ve suçun vasfının ağır olduğunu düşünenler olsa da bahsettiğim gibi kişinin algılama yeteneğinin bozulmasına sebep olması yeterli olduğundan  ilacın uyku ilacı olduğundan bahisle daha az ceza verilmesi veya suçun niteliğinin değişmesi gerektiği görüşüne katılamamaktayım.

Nitekim kanun maddesinde ‘’sağlığının bozulmasına sebep olmak’’ denmekte her ne kadar karara konu olayda sağlığını bozacak derecede ilaç verilmemiş olsa da yine uyku ilacı gibi bir ilacın da gereğinden fazla içilmesi ölümle veya sakat kalma ile sonuçlanabilir dolayısıyla kişinin sağlığının bozulmasına yol açabilir.

Ayrıca burada şu hususa da değinmek gerekir ki uyku ilacı da olsa söz konusu ilaca alerjisi olan bir insan için bu durum ölümle sonuçlanabilir. Dolayısıyla ilacın sözde ‘’zararsız’’ olduğundan bahisle suçun kasten yaralama kapsamına girmesinin doğru olmadığı yorumlarına da katılmadığımı belirtmek isterim.

İlginç ve önemli olduğunu düşündüğüm bu kararı meslektaşlarımın, genç hakimlerin ve tüm hukukçu arkadaşlarımın haberdar olmasında bir katkım olsun isteğiyle yazıyı kaleme aldım. Dilerim faydalı olmuştur.

Sağlıklı günler.                                                                                                            

Av. Aybüke UFUK TAŞAR