KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA SUÇU

Abone Ol

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, salt huzur ve rahatını bozmak amacıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı  amaçla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasıdır.

Bu suçun hukuksal konusunu ‘’Kişilerin ruhsal bütünlüğü’’ oluşturmaktadır

Bu suçun faili kimdir?

Bu suç genel bir suç olduğundan fail herkes olabilir.

Bu suçun mağduru kimdir?

Mağdur bakımından da özel bir sıfat aranmamaktadır. Herkes bu suçun mağduru olabilir.

Kişinin huzur ve sükununu bozma suçunun seçimlik hareketleri nelerdir?

*Bir kimseye ısrarla telefon edilmesi

*Gürültü yapılması

*Başka bir hukuka aykırı davranışta bulunulması

SUÇUN OLUŞABİLMESİ İÇİN SEÇİMLİK HAREKETLERDEN BİRİNİN BİR KEZ YAPILMASI YETERLİ OLMAYIP ISRARLA YAPILMASI GEREKİR.

Örnek verecek olursak; bir bayan erkeğin arkadaşlık teklifini reddetmesine rağmen hala telefondan ısrarla aranıyorsa kişinin huzur ve sükununu bozma suçu işlenmiş olur.

Kişinin huzur ve sükununu bozma suçunda yaralama ve cebir var mıdır?

Kasten yaralama ve cebir suçlarından farklı olarak bu suçla cezalandırılan eylemler, kişiler üzerinde uygulanacak maddi veya cebri bir müdahale niteliği taşımamaktadır.

Yapılan etkinlikler sonucu mağdurun dengesi bozulur ve mağdurda ruhsal bir rahatsızlık olur.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kesintisiz bir suçtur. Suçun oluşabilmesi için telefon etme, gürültü yapma ya da hukuka aykırı başka bir davranışta bulunma hareketlerinin ısrarla yapılması gerekir.

Bu hareketlerin bir kez yapılması suç oluşturmaz. Şikayet hakkı kullanılıncaya kadar yapılacak birden çok hareket de tek bir suç oluşturur. Ancak mağdur, şikayet hakkını kullandıktan sonra, dava açılıncaya kadar geçen sürede fail önceki hareketlerine devam ederse zincirleme suç hükümleri uygulanır.

Fail, kamu davası açıldıktan sonra bu hareketlerine devam ederse yeni hareketler ayrı bir suç oluşturur.

Zira kamu davasının açılmasıyla hukuksal kesinti oluşur ve dava açılmadan sonraki eylemler zincirleme suç ilişkisine girmez.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.

Sonuç olarak; bir kişiye ısrarla telefon edilmesi, ısrarla gürültü yapılması, ısrarla hukuka aykırı bir davranışta bulunulması sonucu kişinin huzur ve sükununu bozma suçu oluşur.

Bir kimseye ısrarla mesaj atılması, bir kişinin ısrarla aranması bu suçu oluşturur.

Failin mağduru aradıktan sonra konuşması şart değildir. Önemli olan ısrarla aramasıdır. Fail, mağdura ısrarla telefon ettikten sonra telefonu açık unutarak konuşmazsa, müzik veya ses dinletirse de bu suç oluşur.

Aynı şekilde mağdura gönderilen mesajların boş olmasının önemi yoktur. Önemli olan ısrarla mesaj atılmasıdır ya da ısrarla telefon edilmesidir.

Israrla telefon etme ve ısrarla mesaj atma her somut olayın özelliğine göre ayrı ayrı değerlendirilir.

Mağdurun en az iki kez aranması ve mağdura en az iki kez mesaj atılması bu suçun oluşabilmesi için şarttır. Sadece bir kez yapılan arama ya da sadece bir kez atılan mesaj ile bu suç oluşmaz.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun cezası nedir?

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun cezası, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır.

Hükmedilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir. Mahkumiyet kararında belirlenen hapis cezasının ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması da mümkündür.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu şikayete tabi midir?

Bu suç şikayete tabi bir suçtur. Şikayetçi, şikayet hakkını fail ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanmalıdır.

Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Fail, daha sonra öğrenilse bile suçun soruşturulması için en geç 8 yıl içinde şikayet edilmesi gerekir.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda görevli mahkeme neresidir?

Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda uzlaşma mümkün müdür?

Hem soruşturma hem kovuşturma aşamasında uzlaşma mümkündür.

Bu suç için önemli olan ISRAR UNSURUDUR. Anılan hareketlerin bir kez yapılması suçun oluşması için yeterli olmayacaktır.

Bu suçun oluşabilmesi için belirli bir kişiye yönelik olması gerekir. Belli bir kişiye yönelik olmaz da topluma yönelik olur ise halkı rahatsız eden hareketler kapsamında olur.

Bir kez mesaj ve bir kez arama ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu oluşmaz.

Telefonla mesaj çekmek özel kast yok ise kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturmaz.