MAKALE

KARANTİNA GÜNLERİNDE EVDEKİ SALDIRGAN İLE YAŞAMAK: CORONAVİRÜSÜN EV İÇİ ŞİDDETE ETKİSİ ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME

Dünyada hızla yayılmaya devam eden ve uluslararası kamu sağlığı üzerinde yıkıcı tahribatlara neden olan coronavirüs salgını, toplumun ekonomik, psikolojik ve sosyal dinamikleri üzerinde de önemli bir tehdittir. Salgının yayılım hızının yavaşlatılmasında en efektif önlem olarak toplumda fiziksel etkileşimin olabildiğince azaltılması kabul edilmekle birlikte ülkeler de bu yönde adımlar atmaktadır. Bu kapsamda yapılan ‘’evde kal’’ çağrılarının önemi her geçen gün artmakta ancak bu durum, zaten çoğu kez kapalı kapılar ardında yaşanan ev içi şiddetin üzerine kapıların bir kez daha kapanmasına aracı olmaktadır.

Abone Ol

ELİF TÜTÜNCÜ[1]

Salgın ile mücadelede dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan kısıtlamalar, okulların kapanması ve insanların evden çalışmaya başlaması ile zamanın neredeyse tamamı evde geçirilmeye başlanmıştır. Bu durum, dünya çapında şiddete yönelik eğilimi artırarak ev içi şiddeti daha sık ve daha şiddetli hale gelmesine yol açmaktadır. Şöyle ki; doğal afetler, savaş, salgın hastalıklar gibi kriz zamanlarında şiddet olaylarında artış kaçınılmaz bir hal almaktadır. Salgın kaynaklı korku, genel belirsizlik hali ve ekonomik zorluklar, finansal kaynakların kaybedilmesi veya azalması; kadınlar, çocuklar veya yaşlılar üzerinde kimi zaman şiddetin artmasına neden olduğu gibi şiddetin niteliğini de değiştirebilmektedir. Şiddet mağdurları için yalnızca fiziksel değil aynı zamanda psikolojik, ekonomik, cinsel görünümlü zihni kontrol edici, tehditkar ve zorlayıcı davranışlar kaçınılmaz bir hal almıştır. Özellikle okulların kapanmasıyla birlikte çocuklar evde yaşanan şiddete daha fazla tanık olmaktadır. Ayrıca şiddet mağdurları, salgın nedeniyle şiddet önleme birimlerine veya kolluk kuvvetlerine bildirmekten kaçınmaktadır. Dışarıdaki enfeksiyon tehdidi, evdeki saldırgan ile birlikte şiddet mağdurlarının karantina koşullarını daha da zorlaştırmaktadır.

Küresel salgının ve salgın ile mücadelede alınan tedbirlerin psikolojik, ekonomik ve toplumsal sonuçları olduğu gibi hukuki sonuçlar da doğurmaktadır. Örneğin, coronavirüs hastalığına yakalanmış ve evde tedavi edilen eşin evdeki karantina kurallarına uymaması ve eşin enfekte olmasına sebep olması veya eşlerin hijyen malzemelerini paylaşmaması boşanma nedeni olarak değerlendirebilecek ve eşi kusurlu hale getirebilecektir.

Dünyada bir çok ülkeden karantina günlerinin ev içi şiddet üzerindeki etkilerine yönelik çarpıcı açıklamalar gelmektedir. İlk olarak salgının çıkış yeri olarak kabul edilen Çin’de karantina sonrası karantina sırasında birlikte çok fazla zaman geçirmek zorunda kalan çiftlerin boşanma oranlarının önemli ölçüde arttığı görülmüştür. Öyle ki bazı eyaletlerde boşanma randevularına günlük kısıtlamalar getirildiği dahi olmuştur. [2] Avustralya’da salgın döneminde ev içi şiddet destek birimlerine ilk kez başvuruların %15 oranında arttığına dikkat çekilmiş ve Avustralya Başbakanı tarafından koronavirüs salgını nedeniyle ev, aile veya cinsel şiddete maruz kalanları desteklemek için 150 milyon dolarlık destek paketi açıklanmıştır[3] İngiltere’de de kısıtlamaların başladığı tarihten itibaren telefon yardım hattına başvurularda %25 artış olduğu görülmüş ve salgın nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında online yardım hizmetleri ile telefon yardım hatlarının desteklenmesi için 2 milyon sterlinlik destek paketi açıklanmıştır. [4]Ayrıca İçişleri Bakanı Priti Patel tarafından şiddet mağdurlarına destek olmak ve evde kalmanın risk altında olmak anlamına gelmediğini göstermek adına YouAreNotAlone (Yalnız Değilsin) adı altında girişim başlatılmış ve İngiliz halkı da, sosyal medyadan ve pencelerden kalp fotoğrafı paylaşarak girişimi desteklemiştir. Yardım kuruluşları tarafından da şiddet mağdurlarının konaklama ihtiyaçlarının giderilmesi çin otel zincirlerine çağrı yapılmıştır.

Ülkelerden gelen kadına yönelik şiddet eylemleri ise şiddetin olası sonuçlarına ve şiddet ile mücadelenin önemine bir kez daha dikkat çekmiştir. Salgının Avrupa’daki merkezi olarak görülen ve her gün yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği İtalya’da bir kadın doktor Lorena Quaranta, erkek arkadaşı tarafından kendisine virüs bulaştırdığı gerekçesiyle öldürülmüştür. Her ne kadar yapılan testler sonucunda Lorena ile katilin coronavirüs taşımadığı anlaşılmışsa da önemli olan Lorena’nın virüs bulaştırıp bulaştırmadığı değildir, bu olay kadın-erkek ilişkilerinde kadının şiddete hatta cinayete maruz kalma olasılığının ne denli tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. [5] İspanyol kasabası Almossora’da ise yine iki çocuğunun önünde öldürülen kocası tarafından öldürülen Carina için bayraklar yarıya indirilmiştir. [6]

Şiddet ile mücadelede toplumda işbirlikçi adımların önemine dikkat çeken Kanarya Adaları Eşitlik Enstitüsü tarafından Mascarilla-19 adında bir kampanya başlatılmıştır.[7] Şiddet mağduru, evdeki saldırgandan uzaklaşabildiği nadir anlardan olan eczaneye gittiğinde yardım için bir kod kelime olan ‘’Mascarilla-19’’ istediğinde süreç başlatılacak ve eczane personeli tarafından yetkililer durumdan haberdar edilecektir. Eczanelerin yaygınlığı ve salgın sürecinde faaliyetleri devam etmesi ayrıca kolay uygulanabilir olması kampanyanın etkililiğinde önem arz etmektedir. Keza, kampanya genişleyerek İspanya’nın diğer bölgeleri ile Fransa, İtalya, Almanya, Norveç ve Arjantin’de de benimsenmiştir.[8]

Türkiye’de 2019 istatistiklerine göre kadın cinayetlerinin %72.8’inin evde işlendiği ve katillerin %95’inin eş, partner veya akraba olduğu düşünüldüğünde kimi kadınlar için coronavirüsün yarattığı tehlike çok daha büyüktür.[9] Öyle ki, İstanbul Emniyeti verilerine göre, İstanbul’da Mart ayında yaşanan hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi suçlarda azalma kaydedilirken aile içi şiddet olayları %38,2 oranında artmıştır.[10] Her 3 kadından birinin şiddete maruz kaldığı ülkemizde yalnızca aile içi şiddet suçlarında artış yaşanması, salgın ile mücadele ederken uygulanan sosyal izolasyonun kaçınılmaz bir sonucudur. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre Türkiye’de coronavirüs tespit edildiği günden itibaren 15 gün içinde 12’si evinde olmak üzere 18 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür.[11] Buna rağmen, HSK’nın 30.03.2020 tarihli kararının 10. maddesindeki ‘’6284 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının yükümlülerin koronavirüs kapsamında sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi gerektiği’’ ifadesi haklı tepkilere neden olmuştur. Çünkü, böyle bir görüş, şiddet uygulayana karşı uzaklaştırma tedbirinin uygulanmamasına, şiddet mağdurunun bir kez daha şiddet ile yüz yüze bırakılmasına neden olacak ve şiddet mağduru kadın ve çocukları yalnız bırakacaktır.

Coronavirüs salgını süreci boyunca, acilen ilgili kurum ve kuruşlar tarafından ev içi şiddeti önleyecek, kadın, çocuk ve yaşlıları koruyacak önlemlerin alınması hayati önem arz etmektedir. Şiddet mağdurlarına sunulan destek hizmetlerinde teknolojinin tüm olanaklarından yararlanılmalı, önleyici hizmetlerin aksamasının önüne geçilmelidir. Örneğin, KADES(Kadına Destek) uygulaması etkin bir şekilde tanıtılmalıdır. Ayrıca kadın konukevlerinde gerekli hijyen önlemlerinin alınması gerekmektedir. Ülkemizde de şiddet mağduru kadınlara destek için paket açıklanması yerinde bir karar olacaktır. Salgının ve salgına yönelik tedbirlerin psikolojik, sosyal ve istatistiksel değerlendirmek üzere kurulacak olan ikinci Bilim Kurulu’nda bu hususun dikkatle değerlendirilmesi gerekmektedir. Kırılgan grupları evdeki tehlikelere karşı korumak dışarıdaki virüs enfeksiyonu tehlikesine karşı korumak kadar önemlidir, hiç kimse sağlığı ve güvenliği arasında seçim yapmak zorunda bırakılmamalıdır.

-------------------------------------------------

[1] Stajyer Avukat, İstanbul Barosu, Marmara Üniversitesi Kamu Hukuku Yüksek Lisans Öğrencisi.

[2] https://www.dailymail.co.uk/news/article-8108385/Divorce-cases-spike-China-couples-spend-time-coronavirus-quarantine.html

[3] https://www.sbs.com.au/news/the-coronavirus-lockdown-has-australia-s-domestic-violence-shelters-fearing-for-migrant-women

[4] https://www.bbc.com/news/uk-52255092

[5] https://tr.sputniknews.com/koronavirus-salgini/202004021041739528-bana-koronavirus-bulastirdi-bahanesiyle-doktor-kiz-arkadasini-oldurdu/

[6] https://www.bbc.com/news/world-europe-52216966

[7] http://www.canarianweekly.com/mascarilla-19-women-activated-protrocol-canaries/

[8] https://www.bbc.com/news/world-europe-52216966

[9] https://www.dw.com/tr/bu-y%C4%B1l-t%C3%BCrkiyede-299-kad%C4%B1n-cinayete-kurban-gitti/a-51272793

[10] https://www.ntv.com.tr/turkiye/corona-virus-gunlerinde-asayis-suclari-azaldi-aile-ici-siddet-artti,MuEzw1Bc_Euewp4cGr6rhQ , https://www.cnnturk.com/video/turkiye/koronavirus-gunlerinde-suc

[11] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/15-gun-icinde-18-kadin-oldu-41483163