KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNA İADE VE YENİDEN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMUNA AYRILMA

Abone Ol

Kapalı ceza infaz kurumuna iade ve yeniden açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya ilişkin düzenlemeler Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nde yer almaktadır. Kapalı ceza infaz kurumuna iade ve yeniden açık ceza infaz kurumuna ayrılma konusunu irdelemeden evvel konunun daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak adına doğrudan açık kuruma alınacak hükümlüler ve kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler üzerinde kısaca durmakta fayda görmekteyiz.

1) Doğrudan Açık Ceza İnfaz Kurumuna Alınacak Hükümlüler

Açık ceza infaz kurumları, hükümlülerin iyileştirilmelerinde, çalıştırılmaları ve meslek edindirilmelerine öncelik verilen, firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan, güvenlik bakımından kurum görevlilerinin gözetim ve denetimi ile yetinilen kurumlardır (5275 sayılı CGTİHK m.14/1).

Cezası kesinleşerek infaz aşamasına geçilen bazı hükümlüler cezalarının miktarı, mahkûmiyet aldığı suçun niteliği ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nde belirtilen diğer koşulları sağlamak kaydıyla cezasının infazına doğrudan açık ceza infaz kurumunda başlayacaktır. Cezasını infaz etmek üzere kapalı ceza infaz kurumuna alınmadan doğrudan açık ceza infaz kurumuna alınacak hükümlüler Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 5. maddesinde tahdidi olarak sayılmıştır:

Terör suçlarından, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkûmiyeti olan hükümlüler doğrudan açık ceza infaz kurumuna alınamayacak olup, bunun dışında;

a) Kasıtlı suçlardan toplam 3 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,

b) Taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,

c) Adli para cezası hapis cezasına çevrilenlerin,

ç) 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK gereğince tazyik hapsine tutulanların, cezaları doğruda açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilir.

Bu kimseler kapalı ceza infaz kurumlarına alınmaksızın doğrudan açık ceza infaz kurumlarına alınacaktır. Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere; terör suçlarından, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan dolayı mahkûmiyeti olan hükümlüler ceza miktarı ne olursa olsun doğrudan açık ceza infaz kurumuna alınamayacaktır.

2) Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılacak Hükümlüler

Kapalı ceza infaz kurumları, iç ve dış güvenlik görevlileri bulunan, firara karşı teknik, mekanik, elektronik veya fizikî engellerle donatılmış, oda ve koridor kapıları kapalı tutulan, ancak mevzuatın belirttiği hâllerde aynı oda dışındaki hükümlüler arasında ve dış çevre ile temasın olanaklı bulunduğu, yeterli düzeyde güvenlik sağlanmış ve hükümlünün gereksinimine göre bireysel, grup hâlinde veya toplu olarak iyileştirme yöntemlerinin uygulanabileceği tesislerdir (5275 sayılı CGTİHK m.8/1).

Cezaları kesinleşerek infaz aşamasına gelen hükümlüler şayet doğrudan açık ceza infaz kurumuna ayrılma koşullarını sağlamadığı takdirde bir müddet kapalı ceza infaz kurumunda cezasının belirli bir kısmını infaz ettikten sonra ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nde belirtilen diğer koşulları sağlamak kaydıyla açık ceza infaz kurumuna ayrılabilecektir. Kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılacak hükümlülerin taşıması gerektiği koşullar yine Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre hükümlü olanlardan;

a) Toplam cezaları 10 yıldan az olanlar 1 ayını, toplam cezaları 10 yıl ve yukarı olanlar ise cezalarının 1/10’unu (onda birini) kapalı ceza infaz kurumlarında geçirdikten sonra iyi halli olan ve koşullu salıverilme tarihine 7 yıl veya daha az süre kalanlar,

b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine 5 yıl veya daha az süre kalanlar,

c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilen hükümlülerden, toplam cezalarının 1/3’ünü (üçte birini) bu kurumlarda iyi halli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine 3 yıl veya daha az süre kalanlar,

açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilecektir. Ancak bunun yanında açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmek için ayrıca;

26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142, 148, 149, 188 ve 190. maddeleri ile 1/3/1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 403, 404, 491/3-4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499. maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine beş yıldan az süre kalması,

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102 ve 103 üncü maddeleri ile eşe karşı işlenen 82/1-d, 86/3-a ve 96/2-b maddeleri ve 1/3/1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 414, 416/1, 418/1 maddeleri ile eşe karşı işlenen 449/1, 456 ve 457/1 maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az süre kalması,

29/7/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 30/7/1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanununun 14. maddesi ve 5237 sayılı Kanunun 221. maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,

Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması, şartı aranır.

Ayrıca cezaların toplanarak infaz edildiği durumlarda, açık ceza infaz kurumuna ayrılmada esas alınacak suç, koşullu salıverilme tarihine en az sürenin arandığı suçtur (ACİKAY m.6/3).

Yine açık ceza infaz kurumuna ayrılma süresini dolduran hükümlüler hakkında 6 aylık deneme süresinin tamamlanması beklenmeden açık kuruma ayrılma kararı alınabilir (ACİKAY m.6/4).

Hükümlü çocuklar da ise durum şöyledir: Çocuk eğitimevinde cezası infaz edildiği sırada eğitime devam etmeyenler on sekiz yaşını bitirdiklerinde, eğitime devam edenler ise yirmi bir yaşını bitirdiklerinde suç türüne bakılmaksızın açık kuruma gönderilir. Açık kuruma gönderilenlerin on sekiz yaşını doldurmadan önce işlediği diğer suçların cezaları da açık kurumlarda infaz edilir (ACİKAY m.7).

Kapalı ceza infaz kurumunda açık ceza infaz kurumuna ayırma kararı; kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verilir (ACİKAY m.10).

Ayrıca açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacak hükümlüler de söz konusu olup bu hususa ilişkin düzenlemeler Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m. 8’de yer almaktadır. Örneğin; haklarında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilenler açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacaklardır. Yine belirtmekte fayda gördüğümüz bir diğer husus ise yukarıda bahsettiğimiz genel düzenlemelerin yanında mevzuatımıza, dönem dönem getirilen bazı düzenlemeler ile açık ceza infaz kurumuna ayrılma konusunda bazı istisnai düzenlemeler söz konusu olabilmektedir. Örneğin; 5275 sayılı CGTİHK’ye getirilen geçici m.10 kapsamında 31.07.2023 tarihinde hükümlü olarak kapalı ceza infaz kurumunda bulunan kimselerin açık ceza infaz kurumuna ayrılması hususunda istisnai düzenlemeler yer almaktadır. Bu genel bilgilendirmelerden sonra çalışmamızın esas içeriği olan kapalı ceza infaz kurumlarına iade ve yeniden açık ceza infaz kurumlarına ayrılma konusunda bilgilendirmelerde bulunacağız.

3) Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna İade

Açık ceza infaz kurumunda cezası infaz edilmekte olan hükümlüler bazı durumlarda kapalı ceza infaz kurumlarına tekrar iade edilebilmektedir. Hükümlünün, kapalı ceza infaz kurumlarına iade edilmesine ilişkin durumlar Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 12. maddesinde düzenlenmektedir. Buna maddeye göre, açık ceza infaz kurumlarında hâlihazırda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;

a) Haklarında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesine göre tutuklama kararı verilenler,

b) Firar edenler,

c) Kınamadan başka bir disiplin cezası alıp söz konusu bu disiplin cezası kesinleşenler,

ç) Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 5. Maddesi gereğince doğrudan açık ceza infaz kurumlarına gönderilenler hariç olmak üzere; yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları tespit edilenler,

d) İş temin edildiği halde çalışmayanlar veya iş düzenine uyum sağlayamayanlar, kapalı ceza infaz kurumlarına iade edilir.

Açık ceza infaz kurumlarında hâlihazırda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden yukarıda bahsettiğimiz kapsama girenler hakkında kapalı ceza infaz kurumuna iade kararını verecek olan ise kurumun yönetim kuruludur. Yani hükümlü kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı ceza infaz kurumuna iade edilecektir. Fakat ilgili yönetmelik hükmü gereğince kurum yönetim kurulu tarafından verilen bu iade kararının derhal ilgili infaz hâkimliğinin onayına sunulması gerekmektedir (ACİKAY m.12/1).

Yine kurum düzeni veya kişi güvenliğinin tehlike altında olması halinde asayiş ve düzeni sağlamak için hükümlünün disiplin cezasının kesinleşmesi beklenmeden tedbiren kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine kurum yönetim kurulu tarafından karar verilebilir (ACİKAY m.12/1).

Ayrıca infaz edilen cezası dışında başka bir suçtan haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerin cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 6. maddesinde belirtilen sürelerden (kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılma için belirtilen süreler) daha fazla kaldığı tespit edilenler kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı ceza infaz kurumuna iade edilir (ACİKAY m.12/2).

Yine şartları tutmadığı halde açık ceza infaz kurumuna ayrıldığı anlaşılan hükümlüler, kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilecektir (ACİKAY m.12/2).

Açık ceza infaz kurumunun bulunduğu yerde kapalı ceza infaz kurumu bulunmaması halinde de hükümlü, o il sınırları içerisindeki kapalı ceza infaz kurumuna Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmadan gönderilecektir (ACİKAY m.12/3).

4) Yeniden Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma

Açık ceza infaz kurumunda cezası infaz edilmekte iken kapalı ceza infaz kurumuna iade edilen hükümlülerin bazı koşulları sağlaması kaydıyla yeniden açık ceza infaz kurumuna ayrılması mümkündür. Bu hususlar Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 13. maddesinde düzenlenmektedir. İlgili bu maddeye göre;

a) Açık ceza infaz kurumunda cezası infaz edilmekte iken; firar suçu hariç olmak üzere kınama dışında disiplin cezası verilmek suretiyle kapalı ceza infaz kurumuna iade edilenler disiplin cezasının kaldırılma tarihinden itibaren, bu yönetmelikte aranan diğer şartlara da uyduğu takdirde açık ceza infaz kurumuna ayrılabilir.

b) Açık ceza infaz kurumunda cezası infaz edilmekte iken ilk kez firar edip yakalanan ve hücreye koyma disiplin cezası verilmek suretiyle kapalı ceza infaz kurumuna iade edilen hükümlüler, disiplin cezasının kaldırılmasından itibaren bu yönetmelikte aranan diğer şartlara uyduğu ve bir daha firar etmeyeceği değerlendirildiği takdirde açık ceza infaz kurumuna ayrılabilir. Açık kurumdan ikinci kez firar eden hükümlüler hakkında ise bu Yönetmeliğin 8. maddesinin ikinci fıkrasının c bendi hükmü uygulanır.

Yönetmeliğin 8. maddesinin ikinci fıkrasının c bendine göre ise; çocuk eğitimevleri hariç, kapalı ceza infaz kurumlarından firar edenler ile açık ceza infaz kurumlarından ikinci kez firar etmiş olanların, firar tarihinden önce kesinleşmiş olan cezaları ve koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşerek infazına başlanacak olan cezalarının tamamı, kapalı ceza infaz kurumlarında infaz edilir.

c) Yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından veya güvenlik nedeniyle kapalı ceza infaz kurumuna gönderilen hükümlüler, altı aylık süre geçtikten sonra şartları uyması halinde yeniden açık ceza infaz kurumuna ayrılabilir.

ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

1) Doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda cezası infaz edilirken kaçan hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilebileceğine dair açık hüküm olmaması sebebiyle kapalı ceza infaz kurumuna iade edilemeyeceğine ilişkin Yargıtay 1. CD’nin 26.04.2017 tarih, 2016/6275 Esas- 2017/1454 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:

“…5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3 maddesindeki “(Değişik fıkra:18.06.2014 - 6545 s.K./81.mad) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir”,

Aynı Kanunun 14/4. maddesindeki; “Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri gönderilirler”.

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesindeki; “(1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar, b) Haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar, c) Haklarında iyi hâl kararı verilse bile, 5275 sayılı Kanunun 44'üncü maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam üç kez hücreye koyma cezası alanlar, ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, 6'ncı maddenin ikinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar, d) Koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle kalan cezası infaz edilmekte olanlar, e) Eğitimevleri hariç kapalı veya açık kurumlardan firar edenler, açık kurumlara ayrılamaz.”

Aynı Yönetmeliğin “Kapalıya iade" başlıklı 12/1. maddesindeki; (1) Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;

a) Haklarında 5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,

b) Firar edenler,

c) Kınamadan başka bir disiplin cezası alıp disiplin cezası kesinleşenler,

ç) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi gereğince doğrudan açık kurumlara gönderilenler hariç olmak üzere; yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları tespit edilenler,

d) İş temin edildiği halde çalışmayanlar veya iş düzenine uyum sağlayamayanlar,

kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilir ve bu karar derhâl infaz hâkimliğinin onayına sunulur. Kurum düzeni veya kişi güvenliğinin tehlike altında olması halinde asayiş ve düzeni sağlamak için hükümlünün disiplin cezasının kesinleşmesi beklenmeden tedbiren kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine kurum yönetim kurulu tarafından karar verilebilir.

(2) İnfaz edilen cezası dışında başka bir suçtan haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerin cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine bu Yönetmeliğin 6'ncı maddesinde belirtilen sürelerden daha fazla kaldığı tespit edilenler ile şartları tutmadığı halde açık kuruma ayrıldığı anlaşılanlar, kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilir.

(3) Açık kurumun bulunduğu yerde kapalı kurum bulunmaması halinde hükümlü, o il sınırları içerisindeki kapalı kuruma Bakanlıktan izin alınmadan gönderilir.

Şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; gerek 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14/4. maddesinde gerekse Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde özellikle vurgulanan “İade Edilir” sözcüğünün “kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılanları kapsamına alan bir sözcük olarak kabulünün mümkün olduğu, söz konusu maddelerin ödenmeyen adli cezasından çevrilmiş hapis cezasına hükümlü olan ve yasa gereği infazına doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda başlayanları da kapsadığına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesinin kapalı kurumlarda cezasını infaz etmekte olan hükümlülerle ilgili bir düzenleme olduğu, ceza hukukunda; sanık aleyhine kıyasın yasak olmasının kanunilik ilkesinin doğal sonucu olduğu gibi 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2. maddesinin 3. fıkrasında "Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz." şeklindeki düzenlemenin, bir anlamda hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığından ceza hükmü olarak da kabul edilebilecek olan disiplin cezaları için de geçerli olacağının kabulü gerektiği anlaşılmakla;

Somut olayımızda kesinleşen ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına dönüştürülmesinden sonra doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken firar eden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilebileceğine dair mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığından;

Dosya kapsamına göre İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/05/2016 tarihli ve 2016/908 değişik iş sayılı Kararında isabetsizlik görülmediğinden, bu karara ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün KANUN YARARINA BOZMA talebinin CMK'nun 309. maddesi gereğince REDDİNE…”

Yine Yargıtay 1. CD’nin 26.04.2017 tarih, 2017/275 Esas- 2017/1456 Karar sayılı ilamı da yukarıdaki kararla benzer mahiyettedir.

2) Firar suçunun sadece firar eylemine konu ilam ile sınırlı tutulmaması gerektiği sonraki tarihte infazına başlanılan veya başlanılacak olan diğer ilamların infazı içinde açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya engel teşkil edeceğine ilişkin Yargıtay 6. CD’nin 03.02.2015 tarih, 2014/14723 Esas- 2015/983 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:

“…Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 19/12/2013 tarihli ve 2013/14257 esas, 2013/29604 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Kanun'un 44/3-1 maddesinde firar fiili karşılığında hücreye koyma disiplin cezasını öngören düzenleme ile aynı Kanun'un 14/4. maddesinde yer alan "Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar ... kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri gönderilirler. Bu karar, infaz hâkiminin onayına sunulur." şeklindeki düzenleme ve yine Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 12/1-b maddesinde yer alan "Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden ... b) firar edenlerin kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilir ve bu karar derhâl infaz hâkimliğinin onayına sunulur." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bu hükümlerin infazı devam etmekte olan (infazı sırasında firar edilen) ilâm ya da ilamların yanısıra sair ilamları da kapsadığı, firar eylemine konu ilam ile sınırlı tutulmaması gerektiği, sonraki tarihlerde infazına başlanılan veya başlanılacak olan diğer ilamların infazı için de açık infaz kurumuna ayrılmaya engel teşkil edeceği cihetle yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması Dairemizden istenilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar yazısı Açık Cezaevlerine Ayrılma Yönetmeliğinin 8/e maddesi ve incelenen dosya içeriğine göre; yerinde görüldüğünden kabulü ile Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 04/03/2014 tarihli ve 2014/581 esas, 2014/594 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA…”.

Yine Yargıtay 8. CD’nin 19.12.2013 tarih, 2013/14257 Esas- 2013/29604 Karar sayılı ilamı da yukarıdaki kararla benzer mahiyettedir.

3) Terör suçlusu olarak kabul edilen hükümlü hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulandığından açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı bulunan iyi halli hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlandırılması gerektiğine ilişkin Yargıtay 1. CD’nin 25.06.2021 tarih, 2019/3081 Esas- 2021/11213 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:

“…Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde; silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan cezalandırılan ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3. maddesine göre terör suçlusu olarak kabul edilen hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK'nin 221/4. maddesindeki etkin pişmanlık hükümleri uygulandığından Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-c. maddesine göre açık ceza infaz kurumuna ayrılma imkânı bulunduğu, açık ceza infaz kurumuna ayrılma hakkı bulunan hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanması için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi uyarınca iyi halli hükümlü olduğunun tespit edilmesinin yeterli olduğu, koşullu salıverilme tarihi 25.05.2019, hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin talep tarihi 19.03.2019 olduğu, açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar verilen hükümlünün talep tarihi itibariyle denetimli serbestlik tedbirinden de yararlanma imkânının bulunduğu anlaşılmakla; kanun yararına bozma istem yazısında hükümlü hakkında idare ve gözlem kurulu tarafından düzenlenen ve yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan 27.03.2019 tarihli rapor dikkate alınmaksızın hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığına ilişkin tespit yapılmadığı gerekçesiyle hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz usulüne karar verilmesinin yerinde olmadığına yönelen ve haklı sebeplere dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir…”.

4) Terör suçundan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılmaları için hükümlünün bulunduğu koğuştan bağımsız bir koğuşa alınmasına gerek olmadığına ilişkin Yargıtay 1. CD’nin 17.09.2021 tarih, 2021/10147 Esas-2021/12401 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:

“…Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması, şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında,

Somut olayda, her ne kadar mercii tarafından, İdare ve Gözlem Kurulu Kararının gerekçe kısmının soyut içerikte olduğu, somut herhangi bir olaya dayandırılmadığı, Niğde İnfaz Hâkimliğince terör hükümlülerin kapalı ceza infaz kurumlarındaki koğuş düzeninin araştırılmadığı, öngörülen gözlem süresi içerisinde hükümlünün hareket, davranış ve tutumlarının gözlemlenmesi gerektiğinden bahisle yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; hükümlülerin gruplandırılarak cezaevinde barındırılmalarında, cezaevi yönetiminin yetkili olarak 5275 sayılı Kanun’un 24 ve 63. maddeleri ile Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 57/1. maddesindeki düzenlemeler kapsamında takdir hakkına sahip olduğu, terör suçundan hükümlü olanların açığa ayrılmaları için gerekli olan mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi şartının sağlanması için hükümlünün bulunduğu koğuştan bağımsız bir koğuşa alınmasının gerekli olmadığı, bu yönde kanuni bir zorunluluk bulunmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/04/2021 gün ve 94660652-105-51-16069-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2020 tarihli ve 2020/996 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA…”.

5) Hükümlünün henüz yasal kaldırma süresi dolmamış bulunan disiplin cezası nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığına ilişkin Yargıtay 1. CD’nin 23.01.2017 tarih, 2016/2553 Esas-2017/102 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:

“…T.C. Yargıtay 1.CEZA DAİRESİ Esas:2016-2553 Karar:2017-102 Karar Tarihi:23.01.2017

Dosya kapsamına göre, ...'nın, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçundan Kars Sulh Ceza Hakimliğinin 09/01/2015 tarihli kararıyla tutuklanarak Kars Kapalı Ceza infaz Kurumuna alındığı, tutuklu olarak bulunduğu anılan Ceza infaz Kurumuna 27/02/2015 tarihinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulundurduğu gerekçesiyle anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 13/03/2015 tarihli ve 2015/56 sayılı kararıyla 11 gün hücreye koyma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu esnada ...'nın daha önceden yargılanıp ceza aldığı Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/14-171 sayılı ilamının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 21/01/2015 tarihli ilamıyla onanması sonucu Mahkemesince kesinleştirilerek Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 05/03/2015 tarihinde müddetname düzenlenerek infazına başlandığı, hükümlü ... hakkındaki söz konusu 11 günlük hücre hapsi cezasının infazına 04/05/2015 tarihinde başlandığı, cezanın 15/05/2015 tarihinde bittiği ve yasal kaldırma tarihinin ise 14/05/2016 tarihi olması ve Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin "Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler" başlıklı 6. maddesinin 22/08/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak değiştirildiği, söz konusu maddenin yeni hükmünde, "Toplam cezalarının onda birini kurumlarda infaz edip, iyi halli olan ve koşullu salıverilme tarihine yedi yıl veya daha az süre kalanlar," şeklinde belirtilmesi karşısında, hükümlünün almış olduğu ve henüz yasal kaldırma süresi dolmamış bulunan disiplin cezası nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02/11/2015 gün ve 94660652-105-38-12031-2015-22266/70610 sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Kars Ağır Ceza Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli ve 2015/628 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA…”.

6) Cezaların toplanması müessesinin şartlı tahliye süresinin hesaplanmasın yönelik olması, kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik içtima edilecek diğer ilamlar açısından açığa ayrılma yönetmeliği kapsamında açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya engel teşkil etmeyeceğine ilişkin Yargıtay 6. CD’nin 04.06.2015 tarih, 2015/537 Esas- 2015/41146 Karar sayılı ilamı şu şekildedir:

“…(Hükümlü hakkında İnfaz Hakimliğinin 2012/84 Esas -2012/81 Karar sayılı ilamı ile kapalı ceza infaz kurumuna iade edilmesinden sonra hükümlünün işlemiş olduğu başka suçlardan dolayı kesinleşerek gelen ilamların 5275 Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesi kapsamında yapılan içtiması sonucu elde edilen toplam 8 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin, Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/1-a ve 6/2-a maddelerinde belirtilen yasal sürelerin dolmuş olması ve 5275 sayılı Kanun'un 99. maddesinde, "Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir." şeklindeki yasal düzenleme ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinde yer alan cezaların içtimai müessesesinin şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik olması, kapalı infaz kurumuna iade kararının bu kararın verildiği ilam dışındaki 5275 sayılı Yasanın 107. maddesi gereğince şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik içtima edilecek diğer ilamlar açısından açığa ayrılma yönetmeliği kapsamında "açığa ayrılmaya engel bir durum" teşkil edeceğine dair hükümlü aleyhine değerlendirme yapmayı gerektirir yasal bir düzenlemenin bulunmadığı gözetilmeden, itirazın kabul edilmesi yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sonuç: Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden, kabulü ile, 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 09/11/2014 tarih ve 2014/1753 Değişik İş karar sayılı ilamın, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA…”.