KAÇAK ELEKTRİK KULLANMA EYLEMİNDE MÜHÜR BOZMA SUÇUNUN OLUŞUM KOŞULLARI

Abone Ol

Mühür bozma suçu, 5237 sayılı TCK’nin 203. Maddesinde[1] düzenlenmiştir.

5237 sayılı TCK’nin 203. Maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır.

Mühür bozma suçunun oluşması için şu şartların varlığı aranmalıdır:

1. Şart: Mühürleme, bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak için konulmalı.

2. şart: Mühürleme işlemini yapacak özne yasal düzenleme ile yetkili kılınmalı.

3. şart: Yetkili birimin koyduğu mühür, konuluş amacına aykırı olarak kaldırılmalı veya konuluş amacına aykırı hareket edilmeli.

Bu şartların varlığı halinde mühür bozma suçunun yasal unsurları oluşacaktır.

Belirtmek gerekir ki, mührün konulmasının esas nedeni, durumun aynen muhafazasını sağlamaktır. Oysa uygulamada, mühre dokunulmaksızın, durumun değiştirilmemesi hususundaki emre aykırı faaliyetlerin sürdürüldüğü görülmektedir.

Bu durumu da ceza yaptırımı ile karşılamak üzere, yasal düzenlemede, konuluş amacına aykırı hareket eden kimsenin de cezalandırılacağı ifade edilmiştir. Bu şekilde, örneğin mühür altına alınan nizamlara aykırı inşaat faaliyetine mühre dokunmaksızın devam edilmesi halinde mühür bozma suçu oluşacaktır.

YARGITAY UYGULAMASI

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.03.2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 karar ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.03.2016 tarihli ve 2016/813 esas, 2016/5277 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerekmektedir.

Burada Elektrik dağıtım şirketinin mühürleme yetkisinin olup olmadığı önemlidir. Mühürleme işlemini gerçekleştiren Elektrik Dağıtım Şirketi'nin mühürleme tarihinden önce özelleştirilmesi nedeniyle, lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırı davranışlar, 5237 sayılı TCK'nın 203. maddesinde düzenlenen “mühür bozma” suçunun yasal unsurları oluşmayacaktır.[2]

Yargıtay kayıt dışı elektrik kullanımında mühür bozma suçunun oluşup oluşmadığını tespit ederken şu kıstasları gözetmektedir.

Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için;

1. kıstas: mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu,

2. kıstas: elektrik idaresi özelleştirilmesi nedeniyle kayıt dışı elektrik kullanımının engellenmesini sağlayan mühürlemenin kamu güvencesine haiz olmadığı,

3. kıstas: ilgili kanunlarda özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine dair bir hükme yer verilmediği,

4. kıstas: özel şirketlerce konulan mührü kaldıran veya mührün konuluş amacına aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği,

5. kıstas: özel hukuk tüzel kişisinin kamusal yetki kullanma hakkı olmadığı,

6. kıstas: Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme güvencesinin özelleştirme nedeniyle sona erdiği,

Hususları araştırılmalı ve varlığı halinde sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılmalıdır. Bu kıstaslar varsa özel dağıtım şirketleri tarafından konulan mührün kaldırılması veya mührün konuluş amacına aykırı hareket edilmesi halinde sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmelidir.[3]

Elektrik dağıtım şirketinin kamu kurumu olması halinde, mühürleme işlemi yapılması noktasında kamu kurumu çalışanlarının yetkili sayıldığından burada mühür bozma suçu oluşabilecektir.[4]

Başka bir söylemle, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme güvencesi özelleştirme nedeniyle sona ermektedir. Elektrik dağıtım şirketi, özelleştirilmiş bir şirket ise sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmayacaktır.[5]

Mühür bozma suçunu işlediği iddiası ile açılan davalarda, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından şu araştırma işlemleri yapılmalıdır:

1. Mühürleme tutanakları istenmeli: suça konu sayaçla ilgili tutulan mühürleme ve mühür bozma tutanakları’nın katılan kurumdan istenmelidir.

2. Tutanak müzminleri dinlenilmeli: suç tutanağını düzenleyen tutanak düzenleyicilerinin tanık olarak dinlenmesi,

Bu iki işlem yapıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekir. Bu araştırma işlemleri yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi halinde, Yargıtay tarafından kararın bozulması riski vardır.[6]

Önceden yapılmış usulüne uygun mühürleme işleminin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.

5237 sayılı TCK’nın 203/1. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunun gerçekleşmesi için önceden yapılmış usulüne uygun mühürleme işleminin bulunması gerekir. Bu nedenle, dosya arasında suça konu sayacın kurum tarafından mühür bozma tutanağından önce usulüne uygun olarak mühürlendiğine ilişkin bir tutanak bulunun bulunmadığı araştırılmalıdır. Önceden gerçekleştirilmiş bir mühürleme tutanağı yoksa mühür bozma suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeli ve sanık hakkında beraat kararı verilmelidir.[7]

Mühür bozma suçu, karşılıksız yararlanma suçunun unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olmayan bağımsız bir suçtur.

5237 sayılı TCK'nın 203. maddesindeki mühür bozma suçu, karşılıksız yararlanma suçunun unsuru veya ağırlaştırıcı nedeni olmayan bağımsız bir suç olarak düzenlenmiştir. Mühür bozma suçunun oluşumu için de karşılıksız yararlanma suçunun unsur olmadığı gözetilmelidir.[8]

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN  tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

----------------------------------------

[1] 5237 sayılı TCK’nin 203 maddesine göre, kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

[2] Y.11.CD, E: 2018/ 1, K: 2018/283, KT: 15.01.2018.

[3] Y.13.CD, E: 2016/12110, K: 2018/10693, Teb: 2 - 2015/155618, KT: 09.07.2018; Y.13.CD, E: 2016/10906, K: 2018/11041, Teb: 2 - 2013/278292, KT: 11.07.2018.

[4] Y.11.CD, E: 2017/1975, K: 2018/6512, Teb: 11 - 2014/389102, KT: 11.07.2018: “Sanığın "U…. Köyü No: 11 O…." adresindeki meskeninde borcundan dolayı 22.10.2012 tarihinde kesilen ve 10-26 nolu mühür pensi ile mühürlenen sayacın mühürlerini kırarak açmak suretiyle elektrik kullandığının TEDAŞ ekipleri tarafından yapılan kontrolde 25.03.2013 tarih ve 12006 nolu kaçak tutanağı ile tespit edildiği ve bu suretle sanığın mühür bozma suçunu işlediğinin iddia olunduğu davada; her kadar "sayacın suç tarihinden önce usulune uygun şekilde mühürleme yapıldığına ilişkin mühürleme tutanağının bulunmadığı ve GPRS üzerinden yapıldığı belirtilen mühürlemeye ilişkin bilgisayar çıktısının mühürleme tutanağı sayılamayacağı" gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ise de; sanığın suçlamayı kabul etmese de, soruşturmadaki beyanında köylünün mührü kırdığını, kovuşturmada ise, kıran kişiyi tespit ederek bildireceğini savunarak mühürleme yapılmadığı iddiasında bulunmadığı ve dosyada sayacın mühürlendiğine dair fotoğrafın bulunması karşısında, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, …BOZULMASINA, 11.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi…”

[5] Y.13.CD, E: 2016/12336, K: 2018/10280, Teb: 2 - 2015/271808, KT: 03.07.2018.

[6] Y.11.CD, E: 2017/1624, K: 2018/6390, Teb: 11 - 2017/7841, KT: 09.07.2018: “….Sanık hakkında, kiracı olarak oturduğu evde bulunan elektrik sayacının mührünü kopararak kullanmak suretiyle mühür bozma suçunu işlediği iddiası ile açılan davada; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu sayaçla ilgili tutulan mühürleme ve mühür bozma tutanakları’nın katılan kurumdan istenmesi, suç tutanağını düzenleyen tutanak düzenleyicilerinin tanık olarak dinlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,… BOZULMASINA, 09.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”

[7] Y.11.CD, E: 2017/13931, K: 2018/6112, Teb: 11 - 2017/13282, KT: 03.07.2018: “….1-5237 sayılı TCK’nın 203/1. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunun gerçekleşmesi için önceden yapılmış usulüne uygun mühürleme işleminin bulunması gerektiği, dosya arasında suça konu sayacın kurum tarafından 27.07.2010 tarihli mühür bozma tutanağından önce usulüne uygun olarak mühürlendiğine ilişkin bir tutanak bulunmaması nedeniyle atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığının gözetilmemesi,…BOZULMASINA, 03.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi…”

[8] Y13.CD,E: 2016/12110, K: 2018/10693, Teb: 2 - 2015/155618, KT: , 09.07.2018: “…2- Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; a- 5237 sayılı TCK'nın 203. maddesindeki mühür bozma suçunun karşılıksız yararlanma suçunun unsuru yada ağırlaştırıcı nedeni olmayan bağımsız bir suç olarak düzenlendiği gibi mühür bozma suçunun oluşumu için de karşılıksız yararlanma suçunun unsur olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, BOZULMASINA, 09.07.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi…” Yerel mahkeme gerekçesinde şu hususlar ifade edilmiştir: “…Sanık İ…. hakkında ayrıca mühür bozma suçundan da kamu davası açılmış ise de; sanık eylemi tek bir fiil olup karşılıksız yararlanma kastı ile hareket edilerek bu amaçla mührün bozulduğu anlaşılmakla, atılı suçun cezası daha hafif olduğundan fikri içtima gereği daha ağır cezayı netice veren karşılıksız yaralanma suçu üzerinden değerlendirme yapılması ve bu suçtan da ceza tertibine yer olmadığı yönünde karar verildiğinden (sonuca da etkili görülmediğinden) sanık lehine olarak ayrıca mühür bozma suçu nedeniyle bir karar verilmeyerek sonuç itibariyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur…”