-Siyasi partilerden 31 tanesi genel seçime katılma hakkını kazandı. Yani seçime katılabilecek parti sayısı 31 idi.
-Bazı partiler seçimden çekilirken birleşen iki parti nedeni ile seçime katılan ve oy pusulasında yer alan parti sayısı 20’de kaldı.
-Toplam 165 bağımsız adaydan hiç biri kazanamadı.
-Sayın Recep Tayip Erdoğan, tek başına bir siyasi parti kadar çalışıp performans göstererek bir ilke imza attı.
-Seçime katılan bir kısım partilerin beklentileri ise esasen seçimi kazanmak, % 10 barajını aşarak milletvekili çıkarmak değil, indirilen yeni orana göre % 3 oy alarak, siyasi partilere getirilen hazine yardımından yararlanmak idi.
-Genel seçimde oy kullanacak yaklaşık 53 milyon seçmenin 27 milyonunu erkekler, 26 milyonunu kadınlar oluşturmakta idi.
-Seçmen yaşı olan 18 yaşını yeni doldurduğu için yaklaşık 1 milyon genç ilk kez oy kullanma hakkını kazandı.
-Yurt dışında oy kullanacak olan gene yaklaşık 3 milyon seçmenden ancak üçte biri bu hakkını kullandı.
-Yeni seçilenler, vekillere tanınan kıyak haklardan ömür boyunca yararlanma hakkını elde ederken; seçilemeyenler, eski vekillere tanınan kıyak haklardan yararlanmaya devam edecekler.
-Milletvekilliği imtiyazları, ömür boyu ve hatta ölümden sonra devam eden kıyaklar olmasa, adayların değişip değişmeyeceği tartışmaları aydınlığa kavuşmadı.
-Bu durumda seçimin kazananı olmadı. Ancak kaybedenleri çok ve belli oldu.
-Seçim sonuçlarının ne kadar güvenli olduğu sorunu, gizemini korudu.
-Kazananlar arasında yargı organları, halk ve seçim kurulları yer almadı.
-Genel seçimler çok da ilgi çekmeyen ve pek de heyecanlı olmayan bir ortam içinde yapıldı. Halkta büyük bir heyecan ve beklenti yoktu.
-Bu durum; mevcut siyasi partilerden, adaylardan, toplumsal ve siyasi gelişmelerden biraz da umut kesildiğini gösteriyordu.
-Bu günden itibaren; kısmen başarılı veya en başarısız olan siyasi partiler, liderler ve seçilemeyen adaylar dahi, rakamları dolaştırarak, ne kadar başarılı olduklarını ortaya koyacaklardır. Her birinin ne kadar başarılı olduğunu şaşırarak izleyeceğiz.
-Birbirleri ile kanlı bıçaklı olan, bir araya gelmeyeceklerini iddia eden ve o şekilde görüntü veren parti ve siyasilerin kol kola girdiklerini göreceğiz.
-Eski defterlerin açılıp açılmayacağını, eski hesapların sorulma döneminin henüz gelip gelmediğine tanık olacağız.
-Anayasa değişikliği, başkanlık sistemi, açılım adı verilen bölünme süreci için ne kadar dolambaçlı yolların izlendiğini şaşkınlıkla izleyeceğiz.
-Yeni ve erken bir seçim dahil, her şeyin imkan dahilinde olacağı bir sürece gireceğiz.
-Parmak ısırtan atraksiyon ve cambazlıkları ağzımız açık hayranlıkla takip edeceğiz.
İyi seyirler dileriz.