T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/5016
K. 2022/9209
T. 6.12.2022
İSTİRDAT ( Davacının "Ticarethane" Abone Grubuna Dahil Olduğunu Tüketimine Dair Faturaların Abone Grubu Dikkate Alınarak Fonsuz Tarife Üzerinden Tahakkuk Ettirilmesi Gerekirken Uygulanan Hatalı Tarife Sonucu Fazladan Tahakkuk Ettirilen Bedelin Tahsilini Talep Ettiği - Davacıya Atfedilebilecek Herhangi Bir Kusurun Bulunmadığı/Davalının Davacının Gerçekleşen Zararını Gidermekle Yükümlü Olduğu )
SÖZLEŞMEYE AYKIRILIK ( İstirdat - Davacının "Ticarethane" Abone Grubuna Dahil Olduğunu Tüketimine Dair Faturaların Abone Grubu Dikkate Alınarak Fonsuz Tarife Üzerinden Tahakkuk Ettirilmesi Gerekirken Uygulanan Hatalı Tarife Sonucu Fazladan Tahakkuk Ettirilen Bedelin Tahsilini Talep Ettiği - Abonesi Davacıya Gerekli Dikkat ve Özeni Göstermeyerek Hatalı Tarife Uygulayan Davalı Şirketin Sözleşmeye Aykırı Davranışı Nedeniyle Kusurlu Olduğu )
MÜTERAFİK KUSUR ( Davacının "Ticarethane" Abone Grubuna Dahil Olduğu ve Uygulanan Hatalı Tarife Sonucu Fazladan Tahakkuk Ettirilen Bedelin Tahsilini Talep Ettiği - Davacıya Atfedilebilecek Herhangi Bir Kusurun Bulunmadığı/Davalının Davacının Gerçekleşen Zararını Gidermekle Yükümlü Olduğu Dikkate Alınarak Davanın Tümden Kabulüne Karar Verilmesi Gerekirken Davacının da Müterafik Kusurlu Olduğu Kabul Edilmek Suretiyle Hüküm Tesisinin Doğru Görülmediği )
6098/m.112,114
ÖZET: Davacı; davalı şirketin elektrik abonesi olup ilgili mevzuat uyarınca "ticarethane" abone grubuna dahil olduğunu, tüketimine dair faturaların abone grubu dikkate alınarak fonsuz tarife üzerinden tahakkuk ettirilmesi gerekirken, uygulanan hatalı tarife sonucu toplam 388.444,51 TL'nin fazladan tahakkuk ettirilip tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 388.444,51 TL'nin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, abonesi davacıya gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hatalı tarife uygulayan davalı şirketin sözleşmeye aykırı davanışı nedeniyle kusurlu olduğu, buna karşılık davacıya atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davalının, davacının gerçekleşen zararını gidermekle yükümlü olduğu, bu kapsamda fazladan tahakkuk ettirilerek tahsil edilip iade edilmeyen bedelin 552.123,46 TL olduğu dikkate alınarak, davanın işbu bedel üzerinden tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı da müterafik kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen istirdat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin ve fer'i müdahilin istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili ile fer'i müdahil vekili tarafından temyiz, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 06/12/2022 tarihinde davalı vekili Av. ... ile fer'i müdahil vekili Av. ... geldiler. Davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı; davalı şirketin elektrik abonesi olup ilgili mevzuat uyarınca " ticarethane" abone grubuna dahil olduğunu, tüketimine dair faturaların abone grubu dikkate alınarak fonsuz tarife üzerinden tahakkuk ettirilmesi gerekirken, uygulanan hatalı tarife sonucu toplam 388.444,51 TL'nin fazladan tahakkuk ettirilip tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 388.444,51 TL'nin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 19/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 552.123,46 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı; tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu faturalara süresinde itiraz edilmediğinden fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağını, kaldı ki başvurusu üzerine davacıya ilgili yönetmelik uyarınca hesaplanan 100.794,50 TL fark bedelin iade edildiğini, davacının bu aşamada herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; 30/06/2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, hatalı tarife uygulanmak suretiyle fazladan tahakkuk ettirilen fatura bedelinin iadesi istemiyle açılan kısmi davada, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki nedeniyle alacağın 10 (on) yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, yanlış tarife nedeniyle müşteri lehine doğacak alacaklarda, tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca hesaplamaya esas alınacak süre yönünden herhangi bir sınırlamanın bulunmadığı, talebe konu dönemin 01/09/2006 ile 30/09/2011 tarihleri arasını kapsadığı, toplam fark bedelin 652.917,96 TL tutarında olduğu, bunun 100.794,50 TL'sinin daha önce davacının başvurusu üzerine ödendiği, bakiye 552.123,46 TL kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu, bununla birlikte doğru tarifenin uygulanması için gereken dikkat ve özeni göstermeyen davacının da müterafik kusurunun bulunduğu, bu sebeple hüküm altına alınacak bedelden % 50 oranında takdiri indirim yoluna gidildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle 194.222,25 TL'nin dava tarihinden itibaren, bakiye 81.839,48 TL'nin ıslah tarihi olan 19/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, feri müdahil ve taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların ve feri müdahilin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, taraf vekilleri ile feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekili ile feri müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 112. maddesi uyarınca; "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür."
Aynı Kanunun " Sorumluluğun ve giderim borcunun kapsamı " başlığı altında düzenlenen 114. maddesinde ise; " Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir.
Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır. " hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalı elektrik dağıtım şirketinin abonesi olup, hatalı tarife uygulanması suretiyle fazladan tahakkuk ettirilip tahsil edilen fatura bedellerinin istirdadı istemiyle açılan eldeki davada, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı dağıtım şirketinin kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, abonesi davacıya gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hatalı tarife uygulayan davalı şirketin sözleşmeye aykırı davanışı nedeniyle kusurlu olduğu, buna karşılık davacıya atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davalının, davacının gerçekleşen zararını gidermekle yükümlü olduğu, bu kapsamda fazladan tahakkuk ettirilerek tahsil edilip iade edilmeyen bedelin 552.123,46 TL olduğu dikkate alınarak, davanın işbu bedel üzerinden tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı da müterafik kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
3-) Bozma nedenine göre, feri müdahil vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekili ile feri müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle feri müdahil vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ile feri müdahile iadesine, 17.460,16 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır