İstanbul Barosu'nun terör saldırısı açıklamasını büyük bir hayal kırıklığı ve öfkeyle okudum

Abone Ol

Bir avukat olarak, İstanbul Barosu'nun terör saldırısı sonrası yaptığı açıklamayı büyük bir hayal kırıklığı ve öfkeyle okuduğumu belirtmek isterim. Böylesine acı dolu bir olayda baromuzun net, kararlı ve toplumun duygularına hitap eden bir duruş sergilemesi gerekirken, kullanılan dil soğuk, bürokratik ve adeta milletimizin acısını anlamaktan uzak bir üslup içermektedir.

"Kolektif güvenlik hakkı" gibi uluslararası hukukta yeri olan bir kavramın, Türkiye’nin iç güvenliğini hedef alan bir terör saldırısında kullanılması, açıkça meseleyi saptırmak ve milli güvenliğimize gölge düşürmektir. Bu saldırı, doğrudan bu milletin birliğini ve güvenliğini hedef alan hain bir terör eylemidir. Baromuzun böyle bir olayda, uluslararası bir meseleymiş gibi davranması, toplumun güvenlik kapasitesine olan inancını zayıflatır. Bu, milli birliğimizin temeline atılan bir gölgedir. Baro, milletin yanında net ve cesur bir duruş sergilemeliydi, ancak bu açıklama, ne yazık ki bu sorumluluğu yerine getirememiştir.

Daha da vahim olan "vefat eden yurttaş" ifadesidir. Bu, şehitlerimizin hatırasına büyük bir saygısızlıktır. Terör saldırısında hayatını kaybeden insanlar şehitlerimizdir, bu milletin kahramanlarıdır. Onlara “yurttaş” demek, bu acıyı ve fedakarlığı küçümsemekten başka bir şey değildir. Baro, bu milletin değerlerine yabancı bir dil kullanarak şehitlerimize hak ettiği saygıyı göstermemiştir. Bu, kabul edilemez ve affedilemez bir hatadır.

İstanbul Barosu gibi bir kurum, milletin sesi olmalı, halkın yanında dimdik durmalı ve bu acı dolu anlarda halkın hislerine tercüman olmalıdır. Ancak bu açıklama, milletin acısını ve tepkisini anlamayan, duyarsız bir tavır sergilemiştir. Terörle mücadelede güçlü bir duruş sergilemesi gereken baromuzun bu kadar zayıf bir açıklama yapması, baronun temsil ettiği değerleri sorgulamaya açık hale getirmiştir.

Sonuç olarak, İstanbul Barosu’nun bu açıklaması, hem hukuki hem de ahlaki açıdan büyük bir yanlıştır. Baromuz, milli meselelerde bu denli sığ bir dil kullanmamalı, milletin yanında olduğunu güçlü ve net bir şekilde ifade etmelidir. Aksi halde, toplumun güvenini kaybetmekle karşı karşıya kalacaktır.

Baro tarafından paylaşılan açıklama şöyle;