İSRAİL’İN MEŞRU SAVUNMA SINIRINI AŞMASI VE  BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN ‘’PEACEKEEPING’’ YETKİSİNİ KULLANMAMASI

Abone Ol

Giriş

Son dönemde İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri saldırıları, uluslararası toplumda büyük endişeye neden olmuştur. Bu çalışma, İsrail'in Gazze saldırılarının meşru savunma sınırlarını aştığını, Roma Statüsü'nü ihlal ettiğini, savaş suçlarını işlediğini, sivilleri hedef aldığını ve Birleşmiş Milletler'in "peacekeeping" yetkisini kullanmadığını inceleyerek, uluslararası hukuk açısından neden bu saldırılara son verilmesi gerektiğini tartışmaktadır.

I. Meşru Savunma Sınırlarının Aşılması

İsrail, Gazze saldırılarını meşru savunma gerekçesiyle başlatmıştır. Ancak, uluslararası hukuk, meşru savunma hakkını kullanmanın sınırlarını belirler. Bu sınırlar, orantılılık ve aciliyet prensiplerini içerir. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, bu prensiplere uymadığı için meşru savunma sınırlarını aşmıştır.

II. Roma Statüsü'nün İhlali

Roma Statüsü, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICC) kuruluşunu düzenleyen bir anlaşmadır. İsrail'in Gazze saldırıları, bu anlaşmanın ihlali olarak kabul edilebilir. Fosfor bombası gibi yasaklanmış silahların kullanımı, savaş suçlarının işlenmesine yol açabilir ve Roma Statüsü kapsamında ICC tarafından soruşturulabilir.

III. Savaş Suçları ve Sivillerin Hedef Alınması

Savaş hukuku, sivillere ve sivil nesnelere zarar verilmesini sıkı bir şekilde düzenler. İsrail'in Gazze saldırılarında sivillerin ölümüne yol açan olaylar yaşandığı ve hastanelerin hedef alındığı rapor edilmiştir. Bu, savaş suçlarına işaret eder ve uluslararası hukuka aykırıdır.

IV. Birleşmiş Milletler "Peacekeeping" Yetkisinin Kullanılmaması

Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası barışı ve güvenliği koruma görevini üstlenmiştir. BM'nin "peacekeeping" operasyonları, taraflar arasında ateşkese ve barışa ulaşılmasına yardımcı olur. Ancak, İsrail'in Gazze saldırıları sırasında BM'nin bu yetkisini kullanmadığı görülmektedir.

V. Dünya Barışının Tehlikede Olması

İsrail'in Gazze saldırıları, bölgede ve dünya genelinde barış ve istikrarı tehdit eden bir faktör haline gelmiştir. Sivillerin zarar görmesi ve insani krizin derinleşmesi, dünya barışını tehlikeye atmaktadır.

Sonuç

İsrail'in Gazze saldırıları, uluslararası hukuka aykırıdır ve dünya barışını tehdit etmektedir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu saldırılara son verilmesi ve ateşkes ilan edilmesi için çaba göstermesi gerekmektedir. Birleşmiş Milletler müdahale etmediği sürece sivil kayıplarından sorumludur. Aksi takdirde, uluslararası hukuk kapsamında askeri müdahale gerekebilir. Barışın ve insan haklarının korunması için uluslararası toplumun bu meseleyi ciddiyetle ele alması elzemdir.İsraili’in insanlık dışı eylemlerini kınıyoruz.

Av.Vefa VARLI